Bu ne demekti şimdi ?
Aslında farkında olmadan bir gruba mı dahil olmuştum…
Bilemiyordum….
Düşünmekte istemiyordum aslına bakarsanız…
Benim için tek önemli şey araba ve yolda olmaktı…arkamdaki Jetta bazen benim önüme geçiyor bazen bende ben onun önüne geçiyordum….fakat birbirimizi tehlikeye atmaktan çekiniyor gibiydik….
Sonunda ben milli kütüphanenin hemen karşısındaki yolda sağa çektim ve araçtan indim….eğer devam edersem araca zarar vermekten korkuyordum jetta trafiğin arasında kayboldu….
Arabanın etrafına bakarken birden yaklaşmakta olan Egzoz sesleri duydum…
JETTA GERi GELMiŞTi…..

“ Etimesgut bölgesi genelde köyden gelenlerin ikamet ettiği bir yerdir….buralar zamanında boş yerlermiş hatta insanlardan ve herkesten uzak olduğu için zırhlı birlikler falan buraya kurulmuş…ama sonradan şeker fabrikasının da açılmasıyla köyden göçenler buralarda yerleşmeye başlamışlar…buralarda çok sonradan askerler yer almaya başlamış ve bir nebze olsun iyileşme yaşanmış ama gerçek gerçektir…burası Etimesgut…okumuş adamın işi olmaz pek buralarda…babam olacak it soyuda bizi aldı köyümüzden buraya getirdi…Dodurga köyündeydik önceden…tarlayı falan satıp etimesguta yerleştik….babam şeker fabrikasında sezonluk işçi olarak çalıştı ilkin…sonradan çıkmak zorunda olunca inşaatlarda çalışmaya başladı…kazandığını eve getirmeyince bırakıp gitti annemle beni…bende sokaklarda ayakkabı falan boyamaya başladım…annemde evlere temizliğe gidiyordu….bi gün ağlayarak geldi eve…temizliğe gittiği evdeki adam tecavüz etmeye kalkmış….gittim adamı kahvede buldum baldırından bıçakladım…kaçarken yanlışlıkla Tozcunun mekanına girmişim…olayı anlattım onlara…yardım etti bana…adamın beni şikayet etmesini engelledi…bana bir iş verdi…kendisi için çalışmamı istedi…karşılığında çok param olacaktı….oldu da…ama istekleri her defasında daha fazla olmaya başladı…bi keresinde bir çantayı verdi…içine bakmamam gerektiğini söyledi…çantayı istediği adamlara zütürdüğüm zaman bana iki bavul dolusu para verdiler…bana verdiği çantanın içinde ne olduğunu hiç merak etmedim…”
Hasan konuşmasını bitirdiği zaman bu sefer Alperen ve Eray aynı anda odayı terk ettiler.

Hayır dedi Hasan….bütün bildiğim bu….Yemin ederim….
Emin misin ? Eray adama dik bir şekilde bakıyordu….bak yoksa tekrar çıkarım….
Benim bildiğim başka bir şey yok…..gerçekten…..ama kendi çevresinde has adamları olur…onlarla sürekli bir şeyler konuşur…bizimle konuşmaz….
Onlarla ne konuşur diye sordu Eray…..elimdeki dosyadaki şeyleri söylemezsen…tekrar çıkarım biliyosun..
Gerçekten söylüyorum….bizi bu şekilde kullanırlar…başka bir şey bilmiyorum….gerçekten….

Tek kapı bir Peugeut 206 ‘nın başında birileri ile konuşuyordu... bizi gördüğü zaman konuştuğu kişilere bir şeyler söyleyerek yanımıza geldi.
“ ALTAY NABER LA….NASILSIN….” dedi sonra arabadan benim indiğimi gördüğü zaman Altay ile konuşmasını keserek yanıma geldi ve “ BURADA NE iŞiN VAR LA SENiN “ dedi…
“ Sürüden ayrılanı Kurt kapar sanıyordum…..Kurtlar sanırım beni kaptılar bende kendi Kurt sürümün yanına geldim.” Dedim….
Bir müddet suratıma baktı…
Sonra gülerek “ MADEM ÖYLE….SÜRÜNÜN BiR PARÇASI OLDUĞUNU GÖSTER BAKALIM “ dedi…
Nasıl olacak o iş dedim bende….

Alperen bağırdığı zaman Eray sakinleşmeye başladı sonra Alperen bize bakarak yeniden gülmeye başladı….
Eray hep böyle panik yapar….onun için özür dilerim dedi…Eray’a bakarak konuşmaya devam etti…
“ Eray bak bunlar benim yeni arkadaşlarım……tanıştırayım….Alper…Yasin….Altay…Mike…ve Salim….bu arkadaşlar beni kaza yaptığım araçtan kurtardılar…ama dahası da var…bu arkadaşlar aynı zamanda bizim peşimizde olduğumuz dosya ile yakından ilgililer… “
Nasıl yani dedi Eray….
Anlatayım dedi Alperen tekrar….takip ettiğim o Toyota Corolla vardı ya….Cenk Duran
Evet dedi Eray….

Genç adam arabanın yanına yaklaştı ve kontrol etmeye başladı sonra bana bakarak….
“ SÜRÜDEN AYRILANI “ dedi….
Ani bir refleks ile “ KURT KAPAR “ dedim…..
Mike tanıyor olmalısın dedi genç….ADIM ALTAY ÖZTÜRK…MiKE YAKIN ARKADAŞLARINDANIM….ARABADAN SENiN iNECEĞiN AKLIMA GELMEMiŞTi ASLINDA….MiKE VAR SANDIM ARABANIN iÇiNDE….
Hayır dedim…bir süre benim arabamın onda kalması gerekiyordu….buna karşılık bana bu arabayı verdi….aradığı falanda yok kaç gündür….
Bende yanına gidiyorum….istersen beraber gidebiliriz…
Tamam dedim bende hadi gidelim…hemde arabam hakkında bilgi almış olurum….

ilerdeki mavi renkli BMW E30 ‘u gösterip




“ ŞU DALLAMA 45 DAKiKADIR DURMADAN LAZTiK YAKIP DURUYOR….VARSA BiR YiĞiT KAPIŞALIM….ANAHTARIMI VERiRiM DiYOR….AL ŞU DiNGiLiN GAZINI….ZATEN MUHTELEMEN YARIŞTA LASTiKLERi PATLAR…..BiZDE ARABAYI ALIR DÖNERiZ” dedi..
Tamam dedim….
Adamın yanına gittik….
Mike , Altayın yanındaki beni göstererek “ ŞU ELEMAN SENiN ANAHTARINI ÇOK SEVMiŞ BiRADER” dedi..
Yarışalım dedi adam…bende onun arabasını çok sevdim….
Tamam dedi Mike….

Allah sanki beni bu koltuk için yaratmıştı ve bende ait olduğum yerdeydim…
Arabaların arasından ilerleyerek hızımı artırmaya başladım….
Sonra birden tam önümden bir başka araç adeta kaputumu yalayarak geçti…
1995 MODEL BiR JETTA iDi BU ARAÇ….




Bilerek benimle oyun oynuyormuş gibiydi…o kadar kıvrak hareketleri vardı ki sanki insan değilde bir robot tarafından sürülüyor gibiydi..
Arkasından hızlanarak yetiştim ve kolladığım zaman denk geldiği zaman bende onun önüne geçerek bana yaptığının bir benzerini yaptım ona motor ve egzoz seslerimiz yolu inletiyordu adeta…
Trafikte iki araç olarak birbirimizle yarışıyor gibiydik bir ara Jettanın arka kısmında benim arabadakine benzer bir Kurt Logosu fark ettim…

“ NEREDE BULURUZ LAN BU ADAMI….KONUŞ LAN…..KONUŞ….ADAMIN SOYADI NEY…..KONUŞ YOKSA BURADAN ÖLÜN ÇIKAR ANCAK….NEREDE OLDUĞUNU SANIYORSUN SEN POLiS MERKEZiNDEMi…..BURADA SENi ÖLDÜRÜRÜM LAN….KONUŞ…..ADAMIN SOYADI NEY….ADAMI NEREDE BULURUZ KONUŞ”
Adamın kafasını masaya vurmaktan vazgeçince ayağa kaldırıp bu sefer duvara doğru savurdu…

Tamam dedi Eray….konuşmayacaksın anlaşıldı….ben gidiyorum…ama söyleyim keşke gitmemiş olmamı dileyeceksin….
Dedi ve kapıyı açarak içeri yanımıza geldi…
Sen neden geldin dedim Eray’a bakarak.
Alperene engel olmamak için….bide sevmiyorum öyle sahneleri dedi.
Hangi sahneleri demeye kalmadan Alperen adamın kafasını ensesinden tutarak masaya vurmaya başladı….

“Tamam” dedi Mike….”şimdi oraya gidicez…bizimkiler arabanın bomba ile bağlantısını çözmüşler….yolda bir arkadaş daha katılcak bize…sizde araçlarınızı hazırlayın hemen çıkalım.”
Geri dönerek araçlarımızı hazırladık ve dört araba ivedikten çıktık….
Günün bu saatlerinde Ankara’nın yolları tenha olduğu için son sürat gideceğimiz yere varmaya çalışıyorduk….
Arkamızdan bizim sesimizi bastıran bir başka ses daha duyduk.
Telsizden Mike “ BEKLEDiĞiMiZ ADAMDA GELDi” dedi…
Gri renkli bir Volkswagen Golf 4 R32 geliyordu.


Araba arkadan bize selektör yaptı…
Altında kırmızı Neon ışıkları vardı arabanın…

“ Mesela bizler kendimizi Kurtlar olarak tanımlıyoruz ve arabalarımızda Kurt simgesi var değilmi ?... bu işaretler başka ne anlama geliyor olabilir ? “
“ Yani çok farklı anlamlar yüklemek hata olur “ bence dedi Mike…” fakat bu işaretlerin sahip oldukları araçları kendilerine göre bir parola veya benzeri bir anlam için yapanlar varsada bilmiyorum…biz trafikte veya ülkenin neresinde bu işareti görürsek durup yardım ederiz veya birleşiriz…yardımlaşırız…bu logo aynı zamanda soyadı gibi…ailenin hepsi aynı işareti kullanır….benzerini bizim dışımızda kullanan görmedim….neden sordun ki böyle bir soruyu ?”
“Belki bir rastlantı veya bilmiyorum onun gibi bir şey….ama bomba yüklü arabanın arkasında ve hemen benzin kapağının üstünde parmakla iki sayısını gösteren bir çıkartma vardı….” Diye cevapladım…
Zafer işareti gibimi ? diye sordu Salim…
“Evet “ dedim “ onu anımsatır bir işaretti….işin kötüsü aynı işareti ben sanırım CENK’in arabasında da gördüm….sizinle tanışana kadar bu gibi işaretlerin anlamlarını bilmiyordum…. “

“ HAS. KTiR “ dedi Salim….” Aynı yada benzer işaret olduğuna eminmisin….. “
Evet dedim hatta logonun anldıbını sorduğumda dalga geçer gibi “ iKi DEMEK TABi Ki “ demişti…. “ KÖTÜ OLAN NEY “
“Kötü olan şu” diyerek sözlerine başladı Salim…
“ DOKSANLI YILLARDA ANKARADA BU TiP YARIŞ ÇETELERi TAMAMEN KANUNSUZ BiR ŞEKiLDE iŞLiYORDU….ARABA HIRSIZLIKLARI…GASP…TEHDiT.. DARP VE BUNUN GiBi OLAYLARLA iLGiLiYDi….ÇETELEŞME OLAYLARI HEP BU ZAMANLARDA BAŞLADI VE iKiBiNLi YILLARIN BAŞLARINA KADAR DEVAM ETTi…. O ZAMANLAR ARABADAN DAHA ZiYADE MOTOR YARIŞLARI YAPILIRDI ANKARADA….SONRADAN BU YARIŞLARDA ÖLÜMLERiN ÇOK DAHA FAZLA OLMASIYLA YENiDEN ARABALARA YÖNELiNDi….BU iŞARETiN SAHiBi OLAN ADAMLARDA ANKARAYA BU TARiHLERDE GELDiLER.. BURADAKi YAPTIKLARI HIRSIZLIKLARLA ELDE ETTiKERi PARALARI TERÖRiST GRUPLARA GÖNDERMEYE VE ONLARA PARA AKITMAYA BAŞLADILAR…KAÇAK SiGARA VE KAZAÇ MAZOT GiBi ŞEYLERLE ELDE ETTiKLERi PARANIN ON KATINI BiR GECEDE DAĞDAKiLER GÖNDERiYORLARDI….O ZAMANLAR KiMSE BU iŞi ONLARIN YAPTIĞINI BiLMiYORDU TABiKi…KOKUSU SONRADAN ÇIKTI…ÇALDIKLARI ARABALARI DiREK OLARAK BAŞKA YERLERE GÖNDERiYOR VE ONLARA SATARAK PARAYI SiLAH VE CEPHANE ALIŞVERiŞiNDE KULLANIYORLARDI…BUNU FARK ETTiĞiMiZ AN BAŞLARINI EZDiK….VE ANKARADAN UZAKLAŞTIRDIK…AYNI ZAMANDA BAŞKA YERLERDE AYNI GiRiŞMDE BULUNMAMALARI iÇiNDE UZUN SÜRE GÖZLEMLEDiK….TAM SON KALAN iZLERiDE SiLiNDi DERKEN BU SEFERDE BU OLAY BAŞIMIZA GELDi….EĞER SEN O LOGOYU FARK ETMESEYDiN….BELKi BiZDE FARK EDEMEYECEKTiK…KARDEŞiNiN ARABASINA iYiCE BAKIP EMiN OLDUKTAN SONRA HABER VER BENCE…EĞER BU iŞ SANDIĞIMIZ GiBiYSE….ÖNÜMÜZDEKi GÜNLER ÇOK KARIŞIK GEÇECEK GiBi….”
Durumu hem anlamış ve hemde anlamamıştım sanki…..

Ortada gerçekten bu işi kötüye yoran bir grup vardı ve muhtemelen bu grubun içinde kendi öz kardeşim vardı…..
Tamam en yakın zamanda Kardeşimin aracını tekrar kontrol edebilirim ve duruma göre sizinle bağlantıya geçerim….
Depodan ayrıldığımızda 3 saattir konuştuğumuzun farkına vardık….
Ben izin alarak yanlarından ayrıldım…
Cenk’i bulmalıydım….
Ve onu nerede bulacağımı çok iyi biliyordum….
Polatlı yolunda olmalıydı….
Eskişehir yoluna çıkarak elimden geldiğince hızlı bir şekilde Polatlı istikametine doğru ilerlemeye başladım…
Bir trafik polisinin yanından geçtiğim zaman polis hemen peşime takıldı ama hızıma yetişemediği için kısa süre sonra pes etmek zorunda kaldı….

“ Türkiye’deki başarılı mühendisler bir olaya imza attılar 90 lı yıllarda….bir tüfek keşfettiler….doğaçlama tüfekler deniyordu bu tüfeklere….mühimmat tamamen doğadaki malzemelerden oluşuyordu….silahın içine toprak koyuyosunuz…silah onu ısıtarak cam haline getiriyor ve ateşliyorsunuz….silahın içine kar koyuyorsunuz…yada su…silah onu buz haline getiriyor ve ateşliyorsunuz….etrafınızda toprak , su veya buz varsa…mühimmat zorluğu çekmenize imkan yok….silahı Tsk envanterine tanıtacakları ay mühendislerin hepsi teker teker öldürüldü….sonrasında bir mucize oldu ve aynı silah milimi milimine aynı olacak şekilde aynı sene A.B.D. deki silah fuarında tanıtıldı…ne mucizevi bir olay değil mi ?... ama yedik mi….yemedik…bunun gibi şeylerle mühimmat konusunda en az parayla en çok iş yapmak gayretine girdi bütün ülkeler…ve tabiki deneme tahtası….ortadoğu ve ülkemiz….bir ara ortalık sakinleşti….biz bile…yani ülkenin kulağı olan bizler bile olayı anlamadık…sanki sihirli bir değnek birden ülkeye dokundu ve güllük gülistanlık oldu heryer….kokusu sonradan ortaya çıkacaktı tabi ki…alttan alttan insanlar planlar yapıyorlarmış….bu planlardan biriside bombalı araç eylemleri…..teker teker insan öldürmektense…aracın içine bombayı koy…kalabalığın arasına gir….çek tetiği…..iŞTE SANA TEK MERMi HARCAMADAN KAOSUN ANAHTARI….

Tamam dedi Alperen….ama Önce birini çağırmalıyım….beraber çalıştığım arkadaşımı….
Tamam dedi Yasin…ama benim telefonumdan aramalısın…yanlış anlama sana güvenmediğimizden değil…..ortama güvenmiyoruz..
Alperen hafiften güldü ve telefonu eline aldı….
Telefondan bir numara çevirmeye başladı sonra bana bakarak
Aradığım kişi dosyayı beraber soruşturduğum kişi….adı ERAY GÖKTAŞ….benim tek başıma bilgi vermem sağlıklı olmaz…benim ekgib kaldığım yerlerde onun bildikleri beni tamamlayabilir…
Hoparlörü açmayı unutma dedi Salim…

çok çok çok özür diliyorum sizden çok beklettim kusura bakmayın işlerim çok yoğundu...
sizlerde beklediniz allah razı olsun hepinizden...
birazdan yeni partları atıyorum...

hepinize iyi okumalar...

Ertesi gün Cenk’i takip etmesi için Mike birkaç kişiyi ayarladı. Adamların görevi Cenk’in girdiği çıktığı kim varsa rapor etmek en azından buzdağının biraz daha altını görebilmemizi sağlamaktı.
O günün akşamı Cenk’i izleme görevi verilen iki kişiden haberler gelmeye başladı.
Cenk’in arabası ilk olarak Kızılay çevresinde görülmüştü sonradan tek başına ilerleyerek Sincan’a gitti.
Organize sanayi bölgesinde birkaç kişi ile görüştükten sonra yanına bir araba daha katıldığını bildirdiler.
Uzunca bir süre beraber yol aldıktan sonra Keçiören’e doğru geçtiklerini söyledi peşine takılan araçtaki kişiler.
Ben bilerek olaya dahil olmamaya çalışıyordum ama bir taraftan da içim içimi yiyordu aslında…
Kardeşimin ne olduğu belirsiz kişilerle takılmasına gönlüm razı değildi…
Üstelik bu kişilerin geçmişte neler yaptığını biliyorsam.

Cenk’in ve yanındaki aracın süratle Keçiören’den çıkarak Sincan Organize Sanayi Bölgesine ilerlediğini aktardı peşine takılan adamlarımız.
Bu saatlerde o bölgede kimseler olmayacağından peşindeki adamların açığa çıkması olasıydı bu yüzden açıkta beklemelerini istedik.
içeri girdikten sonra hangi atölyeye giriş yaptıkları hakkında en ufak bilgimiz yoktu.
Beklemeye başladık.
1 saatten fazla süredir bekliyorduk ve Cenk’in peşine taktığımız adamlarda sürekli olarak rapor veriyorlar fakat Cenk’ten haber alamıyorduk….

“ Eeee “ dedi Yasin “ Bunun ne kötü tarafı var “
“ Arabanın bagajı ve altı ağzına kadar bomba doluymuş “
“ HAS. KTiR…..NASIL….ANLAMADIM ?” Altay biraz sesini yükseltmişti…
“ BAĞIRMA….AĞZININ YAYINI S.KiCEM ŞiMDi” Altay’a kızmıştı biraz…sonra bana baktı…
“ ARABA SENiN KARDEŞiNiN ÇALIŞTIĞI OTELi ÇALIŞTIRAN ŞiRKETiN SAHiBiNiN ARABASIYMIŞ….KARDEŞiN ORADA GÖZE BATAN BiRiLERi OLDUĞUNDAN BAHSETTiMi SANA HiÇ ? “
Hayır dedim….Cenk zaten oranın muhasebe işleri ile ilgilenir gerisine hiç karışmaz…