1. 12926.
    +4
    Çünkü köpek gibi sevdiğin adamı; yanında istemenin en kötü yanı, gözünden akan yaşı hiçbir zaman silmeyecek olmasıdır. Nasıl geliyor bu kadar yaş onu bile anlamıyorum ki. Ama dedim ben, en başında; asıl çaresizlik ağlamak için herkesin uyumasını beklemektir diye.

    Hıçkırarak ağlayıp, ne olur unutayım diye, kendini harap etmek, kolay mı sandın sen? Yemin ederim değil.

    Hani şuram diyorsun ya, şuram ya! Acıyan yanımı kimse görmüyor, ya sen? Hiç mi bişey iyi gelmez insana be, hıııı? Mucizelere inanmak nefes almay kolaylaştırıyor mu yoksa? Annem öpse geçer mi peki? Söylesene!

    Çok taktan bir hayatım var ya. Mutlu olmak istiyorum. Gözümden yaş gelsin istemiyorum artık. Ne olur ya! Bitsin artık, bırakayım gitsin!

    Yapamıyorum..
    ···
  2. 12927.
    +1
    Hani yalnız hissediyorsun kendini tamam ama o yalnızlığı, dipsizliği, çaresizliği biriyle “paylaşıp” daha az “azalayım” dediğinde öylece kala kalıyorsun ya ortada o çok kötü işte. Bir de sesini duymak istediğin adamı aradığında ulaşamazsın, mesaj atarsın cevap alamazsın vs.vs. o da beter işte.

    Umuma açık yerlerde döktüğün gözyaşları bir de dar ağacında sallandırıyor ki seni, ondan bahsetmek dahi istemiyorum. Haaa o içine sıçtığımının duygusu geçti şimdi ama o ruh hali geldiğinde resmen boyut değiştiriyorum arkadaş! Ağlamamak için dişlerimi sıktıkça gözümden damla damla yaş geliyor ..

    Bazen diyorum ki “bişey” olsa, hani başını birinin omuzuna koymak istersin de kimseyi bulamazsın ya ; o “bişey” hemen devreye girsin, sarsın, dolasın seni böyle “geçecek” desin falan.

    Hayat çok daha güzel olur, yemin ederim olur.
    Ben daha iyi olurum mesela.

    Beni kimse sevmemiş be..

    Çok acı var.
    Çok..
    ···
  3. 12928.
    +2
    Hayatına insanları alarak boşlukları dolduramıyorsun değil mi? Dolmaz. Sadece yeni boşluklar edinirsin kendine.

    Yüzümü güldüren adamlar var artık, beni mutlu eden adamlar var. Birden durulup gözlerim öyle uzağa takılı kalıyor ya o çok kötü. Konudan konuya geçişler canımı sıkıyor. Adamın teki beni düzmek için methiyeler diziyor mesela. Bir de o var. Yorgunum ya, çekimler, kıyafet provaları,gel-git, yol vs.vs. yoruluyorum, çok insanla tanışıyorum, muhabbet ediyorum, sıkılıyorum. Ama sonuçta kafamı toplayamıyorum. Ne anladın allah aşkına şu yazdığımdan? Ben bi tak anlamadım.

    Yalnızım şu anda ve canım saçmalamak istiyor. Balık-ekmek birayla güzel bence. Unutmadan, tanıdığım erkek sayısı arttıkça ona olan … artıyor. Boşlukları sen doldur.

    Ama ben o hep iyi olsun istedim. Aklım onda kalmasın istedim. Annesi bile onu benden çok düşünmüyordu, eminim. Hepsini unut şimdi, şaire kulak ver sen;

    O’na kötü bişey olsun istedim, bana aşık olsun istedim..

    Bir de bazı kadınlar severken gözlerini kaybediyor.
    Bu sözümü unutma!
    ···
  4. 12929.
    +2
    Çünkü kimsesiz her adam sığınacak tek bir kadına ihtiyaç duyar bu hayatta. Sorgulanmadan,yargılanmadan dinlenip, doyasıya sarılmak isterler kadınlarına. Bir tek onlara ağlarlar. Anlamadın değil mi? Sorun değil. Eee , nasıl durumlar? iyi gitmiyor değil mi? Yani,iyi gidiyor ama istediğin gibi gitmiyor.

    Dostlarım toparlanmamı, annem bir an önce evlenmemi, babam allahımdan bulmamı dilerken işim yolunda gitmiyor; neyse ne.

    -O beni seviyor, sanmıştım.
    -Birlikte her şey daha güzel olacak sanmıştım
    -Eee ama ben öyle sanmıştım.

    Elde var üçün biri. iyi mi?

    içtikten sonra aranılan kadın olmak önemli değil, asıl önemli olan arandıktan sonra uğruna içilen kadın olabilmektir dedi, hak verdim. işin kötü yanı ne biliyor musun? O insan hayatını da gibse sen aynı hataya bile isteye yine düşeceksin, yine izin vereceksin hayatını gibmesi için. Nerden baksan acıklı değil mi? Ve işin daha da kötüsü ben hala o beni köpek gibi seviyor ve bana ihtiyacı var sanıyorum.

    Bu şarkı bir de çok güzel.
    http://www.youtube.com/wa...lX1pA&feature=related
    ···
  5. 12930.
    +3
    Çünkü bazı kadınlar ağlamamak için dişlerini öyle çok sıkar ki, kimse ağlamamak için çaba sarf ettiğini anlamaz bile.

    Bir tek yatağın içinde ağlayabiliyorum dilediğim gibi. Ardından uyuyup, sarhoş gibi uyanıyorum güne. Şaşmıyor hiç. Kendimi birilerine anlatma gibi bir derdim de kalmadı hem. Biliyorum ki her geçen gün daha kötüye gidecek, çırpınmanın faydası yok. O değil de artık ayakta duramıyorum ya işte o çok kötü. Ciddi sağlık problemlerim var. istediğim ek şey, bu taktan hayata açacağım yeni birgüne gözlerimi açmamak. Öncesinde ruhen hissettiğim rahatsızlık artık bedenimi ele geçirdi sanki. Çürüyorum gibi. Her saniye, her dakika. Dönüp bakınca bir amacım bile yok. Yok olmak istediğim tek şey.

    Adım gibi biliyorum ki anlamıyorsun beni. Çünkü ben, çektiğim fiziksel ve ruhsal çektiğim hiçbir acıya katlanamıyorum artık. Hayatımdaki hiçkimseye ama hiçkimseye, ailem başta olmak üzere hakkımı helal etmiyorum.

    Asıl yalnızlık “iyi olamadığını” tek bir allahın kuluna bile söyleyememek, benim gibi her geçen gün bitip tükenmek demek..
    ···
  6. 12931.
    +1
    http://www.youtube.com/watch?v=eidT8uyoEOk

    Önce müziğe ses ver..

    Daha iyiye gitmiyor değil mi? Gitmeyecek elbet. Daha iyi hissetmeyeceksin işte! Kandırma kendini. Hiç gerek yok. Sevdiğin,ölesiye sarılmak istediğin o kadın- o adam da anlamadı hem seni. Ailen de kavga gürültü zütürüyor hayatı. işine gücüne bakıyorsun elinden geldiğince ama kendine dönüp bakamıyorsun. Ağız büküp kaşlarını düşürme aşağı. Yapma! Kimimizin yalnızlığı hayatında sevdiği olmadığından,kimimizin kimse bizi anlamadığından,dinlemediğinden vs.vs.vs. böyle akıp gidiyor. Yalnızlığa bahane çok be yavrum! Ama her yanlışı biz yapmış olamayız değil mi? Hatayı biraz da onlarda mı arasak, ne dersin?

    Bilmiyorum.
    Ben kimseyi sevemiyorum. beceremiyorum hani. Zeki Müren atıfta bulunsun şimdi bana;

    Sen kimseyi sevemezsin..

    Sahi beni kim sevdi?
    ···
  7. 12932.
    +1
    Önce fonda bir parça seçiyorsun kendine;özene bezene. Zira canın yanmaya ezelden meyilli,sen sadece dozajı arttırıyorsun.. içimiz arabesk işte. Kendinden kaçmak boşa kürek çekmek demek; sen beni dinle…

    -Nasıl bu kadar bencil olabilirsin ki? kendinden başka kimseyi düşünmüyo musun sahi?

    Baksana en yakınların bile seni tanımıyor. Tanıyamıyorlar, kahroluyorsun işte. Yalnızlıksa bu. Bu dıbına koduğum dünyasında bir şeye tutunacağız inatla; bir şarkıya, bir adama, bir kadına, bir insana. Tutunalım amk! Tutunalım da boşlukta sallanmayalım artık. Dibe vurduğumuzda da dağılmayalım bu kadar. Her gün aldığın ilaçlar uyuşturmaktan öteye geçmez ki hem. Kimse anlamıyor bizi eyvallah , yalnızız eyvallah.. Peki bu yalnızlığı dağıtmaya niyetlenen herkese neden gibtir çekiyoruz bi de bunu düşünelim. Benim aklım almadı, ya senin?

    Toparlayamıyorum, toparlanamıyorum hiç. Kafamı toparlasam belki bir parça yoluna girecek işler. Olmuyor. Dağıldıkça kalıyor elde bir! bütünü her halükarda bozduk bu yüzden hep ekgib kalıyoruz ya. Anlıyor musun sahi? Bal gibi anlamıyorsun işte.. Döktüğüm göz yaşları gelmişimi geçmişimi gibmeye yeterken bir başkasını bulamıyor ve içimi burada döküyorsam yalnızlığın dibini bulmuşum demektir.

    Gece yorganı kafana çekip hıçkıra hıçkıra ağlamaktır yalnızlık. Dudaklarını kanatana dek sıkmak, kendini aynada görmekten korkmaktır artık. Kemiklerim kırılıyor, kalbim kırılıyor. Üzüyorlar lan beni! Üzüyorum, geberiyorum. Ama hepsi içten içe oluyor işte. Biri de çıkıp demiyor ” değişecek lan, düzelecek” ama dese, inanırım. Bir başkasına içini döktüğünde acın azalıyor mu sanıyorsun? Aptal olma. Sadece balkona çıkıp bir sigara yakıyorsun işte. Savuruyorsun dumanını gidebildiği en uç noktaya ama sen! Sen bir adım ötene gidemiyorsun be. Kurtulmaya çalışma, içine atma.. Kimse anlamayacak seni, kendini boşuna parçalama.

    Önce kendini sev, diğerlerini boşver.
    ···
  8. 12933.
    +2
    Annemi kırarak başlamıştım işe. Acımıyordum sanki. Devdıbını bardaklar, tabaklar aldı. Saç uçlarım sadece gidişatı takip etti. Ve bu sabah tırnaklarımda kırılmıştı bana, kendiliğinden.

    -Allah seni kahretsin!

    Kahroluyordum zaten. Hem annenden duyduğunda bu sözü canın nasıl da yanıyor öyle! Ama belli etmiyorsun işte. O karşında hüngür hüngür ağlarken senin için kan ağlıyor. Belli etmiyorsun; deliliğe vuruyorsun işi. Vurdumduymazlığın dibini buluyorsun. Gözkapakları veda ederken güne ; sen kendini hıçkırıklara boğuyorsun. Kimse bilmiyor, çünkü onlar seni hala bencil sanıyor.

    Sahi, her şey güzel mi olacak demişti biri?
    Hiç sanmıyorum!
    Hiç…
    ···
  9. 12934.
    +1
    Dibine kadar yalnızım bu amk dünyasında!
    http://fizy.com/#s/1ajf4u

    Saat, elinin körünü geçiyor olmalı. Burnumu çekmek midemi bulandırdığı halde hala ve inatla çekmeye devam ediyorum. Ne terbiyesizlik ama! Neyse. Söyleyeceğim,anlatacağım,yazacağım çok şey var aslında. Sadece toparlamak zor oluyor. Mide,böbrek,baş ağrılarım aman vermiyor pek toparlanmaya. işlerim yolunda gidiyor dersem, az biraz yalan söylemiş olurum. Ki arayan,soran herkese bir bahane bularak yalanın dibini buluyorum zaten.

    Mutsuzum be. Fena halde hem de. Ne istediğimi, ne için uğraş verdiğimi, amacımın ne olduğunu anlayamıyorum. Kaldı ki bir başkasını anlayacak durumum hiç yok. Boş vermiş gitmişim herşeyi.

    -Sevgi,toparlanmayı denesen?
    -Ben incin seviyorum.

    Olmuyor abi. Olmuyor! Bu dıbına koduğum dünyasında insan inanmak istiyor,tutunmak istiyor birşeye; insana,kitaba,işine-gücüne. Ben hiçbirini beceremiyorum. içler acısı halime ağlayamıyorum bile. Dökemiyorum içimi kimseye,hiçbir şeye. Sevildiğimi hissetmek,sahiplenilmeyi dilemek ayıp mı? Değil elbet. Ama ne istediğinden emin değilsen, karşındakini yormaktan öteye de gidemezsin.

    Sevdiği insanı “susarak” cezalandırdığını zannedenler, karşısındakini gazi, kendini şehit eder.
    ···
  10. 12935.
    +1
    insan sevildiğini düşünür ya , ama sadece düşünür ya odur
    ···
  11. 12936.
    +1
    - Ne istiyorsun gerçekten?

    - Bazen seni, bazen hiçbirşeyi , bazen çok saçma şeyleri, bazen kesinlikle olmayacağını bildiğim şeyleri ve bazen de benim olup da elimden gitmiş her şeyi.
    ···
  12. 12937.
    +1
    - O işler öyle yürümez !

    Diyordu. Haklıydı elbet. Hiçbir iş “öyle-böyle” yürümüyordu buralarda. Hırsımdan bir çizik daha atıyordum sağ bileğime. O değil de;duş alırken sırtımı keselemeye gücüm yetmiyor, biliyor musun? Dur! Bu olmadı. Elim uzanmıyor diyecektim. Her neyse. Çok incin kafam. Odamın hali berbat ve ben leş gibiyim.

    En az bir kez babamdan tokat yemiş ve en az bir kez ‘köpek gibi seviyorum’ dediğim adamı yarı yolda bırakmıştım. Saatin içimi dışıma kustuğu bir vakitti; içimin kasvetiyle çatlattığım ayna, yüzümün yarısını göstererek öcünü alıyordu benden. Bacağımdaki morluğa, gözaltımdaki çukurlara bakınca iç geçiriyorum artık. O kadar!

    Dileği kabul olmayan her insan sorgu çemberinde buluyor kendini. Ben dahil!
    Ve her şey, her geçen gün daha da taka sarıyor.
    Duruldukça durulduk; nefes alamaz olduk bu kahrolası boşlukta!

    http://fizy.com/#s/2c13v4
    ···
  13. 12938.
    0
    yalnızlık kapı zili çalınca panik yapmaktır
    ···
  14. 12939.
    +1
    Sen de biliyorsun ki düzelmeyecek..
    -ela, bir şey söyle. Hadi! N’olur durma öyle !

    Yapamıyorum,ben. Yani, iyiymiş gibi. Anladın mı? Beceremiyorum. Her geçen gün daha çok, daha çok kötü hissediyorum. Ve aynı sözleri tekrar etmekten başka birşey gelmiyor elimden.

    -Mutsuzum. Çok hem de!
    -ela, sen iyi olmak için bir şey yapmıyorsun ki? Durup öylece birşeylerin yoluna girmesini bekliyorsun. Beklerken de seni sevenleri daha çok üzüyorsun. Yapma !

    Yapma, arama,toparlan,iyi ol,kendine gel, düzel. Sürekli konuşuyorlar. Onlar gülüyorlar, ben ise geberiyorum. Mutluluklarına tanıklık etmek ya da mutsuzluğuna ortak olmak istemiyorum, kimsenin. Bir başkasının iyiliğini ya da kötülüğünü kaldıramıyorum artık. Uyumak böyle zamanlarda iyi gelen tek şey galiba.

    Öyle sevgisiz ve öyle kimsesiz hissediyorum ki kendimi; biri başımı okşayıp şefkat gösterse bütün bu olan biten düzelecekmiş gibi. Ben şimdi ağlıyorum kimsesizliğime, peki ya sen?
    ···
  15. 12940.
    +1
    Sevgiden yana ekgib büyüyenlerin, acıları son bulmazmış..
    Aramam birşeyleri değiştirmeyecek, biliyorum. Ama öylece durup iyi olacağımı ve işlerin yolunda gideceğini düşünmek düpedüz aptallık değil mi? Kabul ediyorum, aptallık. içimden, ağrılarımın gelmişine geçmişine sövüyorum tam şu anda. Çığlıklarıma kimse ses vermiyor ama müziğin sesini sonuna kadar açtığımda; komşular kapıda bitiyor. Ne haksızlık ama!

    Ne yapıyor? Kimi düşünüyor? Neye gülüp, neye üzülüyor? Kahretsin, bir taktan haberim yok! Kahveyi kaç şekerli içtiğini dahi bilmiyorum. Belki de şekersiz içiyor. Hem belki kahve içmeyi bile sevmiyor. Ama ben onu seviyorum. Ölerek seviyorum. Kendimden vazgeçerek seviyorum. Küfrederek seviyorum.

    Başımın ağrısı geçmiyor. Ve ilaçlar artık iyi etmiyor beni. Dişlerimi sıkmak ve canımın acısına katlanmak herşeyden daha da güç bir hale geliyor yazık ki. Uyusam geçer mi, emin değilim. Ama bu ağrıların bir sonu olmalı! Olsun, lütfen. Dayanamıyorum artık!

    Hayır! Olmuyor!
    Onu düşünmeden geçirdiğim tek bir günüm dahi yokken iyi olmayı dilememeliyim..
    Üzgünüm..
    ···
  16. 12941.
    +1
    Bir,iki. Ses, sess!

    Aynada, kendine tahammül edemiyorsun önce. Sonra çevrende kim varsa görmek istemiyorsun. Sığınacak bir liman ararken kendine yine kendi içine dönüyorsun. Miden bulanıyor! Ama nasıl! Kusamıyorsun. Her geçen gün biraz daha, biraz daha geberiyorsun. Bu baş ağrıları hiç mi bitmez, deyip sorulara boğuyorsun kendini mesela. Bir şarkı tutuyorsun kendi adına. Ve dışarıdan bir davul sesi çalınıyor kulağına. Birileri diyorsun, sevdiğine kavuştu, birileri sevdiğinden ayrı düştü tam şu anda. içerliyorsun.

    Sevdiğine doyasıya sarılanlardan olamadın ya , bir gözün açık gidecek, en iyi sen biliyorsun. Derin iç çekişlerim sonlanmıyor be cancağızım, ne yapmalı? Şarkılar da iyi etmese, iyi gelmese bize, kime sığınmalı? Söylesene!

    Ojeli tırnaklarım, dip boyasının vakti gelmiş saçlarım, kronik baş ağrım. Bir odaya yetiyoruz da artıyoruz bu ara. Bir şeyler değişecek, bir adam beni çok sevecek, o sevgiyi değere çevirecek ve ben çok mutlu olacağım.

    Yalanlar hep kötü değil ya.. Bu yazı da mutlu sonla bitsin değil mi ama?
    Öptüm hasretle.
    ···
  17. 12942.
    +1
    Mutsuzum be abi..

    Var mı daha ötesi? Bence yok. Olmasın! Olmasın n’olur. Nasıl parça parçayım, nasıl da uzağım kendime öyle. iyi olmak bu kadar mı zor Sevgi, diyorum bazen kendime. Zormuş, meğer. En çok ihtiyaç duyduğun anlarda kimse olmuyor ya hani, o beter bir şey işte. Yalnızca toparlanman gerektiğini, kendine gelmeni tembihleyip duruyorlar. Çok lazımmış gibi. Oysa sen sarılsalar geçecek diyorsun ama hep uzaktan uzağa telkinde bulunuyorlar.

    Ben hep kaybediyorum. Niye ki? Mutsuzluğuma bak. Görüyor musun? Ben görüyorum! Ya sen? Ağlamak istiyorum; içimi dışıma kusana kadar hem de. Kimse sevmiyor’muş gibi, ortada kalıyor’muş gibi, her gelen geçen bir tekme savuruyor’muş gibi. Bildin mi o hissi? Bilme be. Ellerim de titriyor artık. Şu kör olasıca; iç çekmelerin bir sonu olabilse keşke!

    - ela, sinirlerini hakim olamıyorsun. Sakin olmayı denesen?

    Bu kadar kolay yani! Mümkün değil ki bu! Durup durup kendime aynı şeyi fısıldıyorum;

    -Çok mutsuzum be !

    Bazen yoldan geçen birinin koluna yapışıp aynı şeyi ona da fısıldamak istiyorum biliyor musun?

    - Çok mutsuzum be !

    Biri de anlasın istiyorum! Biri de “haklısın” desin istiyorum, yalana sığınmadan. Geberiyorum. Hissediyor musun? Ailem, arkadaşlarım,ben,sen,o,biz,siz, onlar. Kimse derman değil bu yarama. Oysa, yalnızca ‘iyi’ olmak istiyorum ben. Yutkunamadan başladığım her söz dizilimi sonrasında hıçkırıklara boğuyorum kendimi. Ne acı!

    Hissediyor musun? Geberiyorum..Ve içimdeki bu ses hiç durmuyor, durduramıyorum;

    -Çok mutsuzum be!
    ···
  18. 12943.
    +1
    stek Parça.
    Saat 20:40

    N’olur yapmayın. Yalvarırım yapmayın. Allahın aşkına yapmayın! Kahroluyorum lan! Ölüyorum içten içe. Gözümde yaş durmuyor işte. Kaç damla yaş düşüyor gözümden hesap etmiyorum artık. Burnumu çekmek bile nefesimi kesiyor. Hem diyorum ki küfreden bütün babalar içindeki çocuğu bin ettikçe nasıl iyi olabilirsin ki? içimi kimseye dökemediğim zamanlar yazmak iyi geliyor. Seni bu satırları okumaya mecbur kıldığım içinde affet. Çok acı var. Kimse anlamıyor işte. Görmüyor musun? Ben görüyorum. Niye ki? Neden anlamıyorlar? Ben anlasınlar diye gözlerinin içine bakıyorum oysa. Eşlik etsene sen de bana . Ağlayınca güzel olan kaç kadın var sahi? Ben olamadım hiç. N’olur kimseyi hıçkırarak ağlatacak kadar üzmeyin . Yalvarıyorum. Anneler, babalar, sevgililer,arkadaşlar. Kimse kim! Yapmayın. Geberiyorum..

    Aktaracaklarım bu kadar. Bir de çok üşütmüşüm ya. Hassaslığım belki de ondan. Kendini kandırmak böyle bir şey işte. iki damla yaş düştü gözümden tam şu an. Kimse mi sevmiyor beni, diyorum kendime. Alacağım cevaptan korkuyorum. Neyse. Ne diyordum? Bu şarkı ağlıyor, ben de.

    Sessiz sessiz ağlar gibisin, vay aman..
    http://www.youtube.com/wa...v=GL98vzJSYq4&ob=av2n
    ···
  19. 12944.
    +1
    içimiz acı yoğuruyor.
    Ayıplama n’olur. Çok erken öğrendik acıyı; yüzümüzde patlayan tokatlar, yenilen çiğ köfteler, sevgilinin ardından yakılan ağıtlar, sevgiyi kendimize saklamalar. Bunlar başkalarının doğruları elbette ama zamanla bizim doğrularımız oldu işte.Ne demişti Aşık Veysel: Kavuşamazsın ‘aşk’olur. Kavuşamayayı, birbirimize acı çektirmeyi “aşk” bildik bu sebeple.

    Anla işte ; sadece aklıma düştüğünde ”dökülmezsem” içim acıyor. Bir kere sarılsam inan olsun ikinin hatrı kalmazdı. Boynunu öpmek var aslında; böylesine pis özledim seni. Ama yine de yanımda olmayacaksın iyi mi?

    Ben kendime iyi gelmiyorum pek ama sen iyi gelebilirsin belki. Şuanda uzun zamandır uykuya yatan ama hiç uyanmak niyetinde olmayan bir hatunun ” iç dökümlerini ” okudun ,okuyacaksın da. Dediğim gibi acılarımız ortak bile olabilir. Sahi sen istemedikten sonra canını kim yakabilir ?

    ” Bir dali kırık ağacım söküp beni koparın
    Bir deli orman içine bırakın .. “
    ···
  20. 12945.
    +1
    Öyle çok şey ,öyle çok düşünce, öyle çok adam ve öyle çok acı var ki zihnimde, içimde. Hani sanıyorum ki sadece bir adam iyi edecek beni. Sonra bir bakıyorum kalbim o adamın ellerinde, kalbim elden ele. Olmuşum bir ortam huursu. Zaten o andan sonra ben ,ben de değilim. Bir adamın ellerinde kalbim.. Adam çok sevecektir beni, bilirim. Ama korkuyorum, ölesiye. Anlıyor musun beni söylesene? Ne kadar tanıyabilirsin beni yazdıklarımdan?

    Bir insan kustukça rahatlar mı? Ben niye böyle elime ,yüzüme bulaştırıyorum peki herşeyi? Niye bu kadar soru işareti var zihnimde? Neden? Sağlıklı bir düşünce sahibi olamamın suçlusu ben olmamalıyım bence.. Annem yalnızlıktan çok korkar sanıyorum ona çektim. Hayır ben iyi değilim. Evet kabul. Hayır iyi olamam. Evet mizacım buna uygun. Hayır başarabilirim. Evet iyi olacak. Hayır hava çok soğuk. Evet ellerim çok üşür..

    Başım ağrıyor, ellerimi de ısıtan birileri olmadı hiç. Ya da sarılarak uyuyacağım adamlarım onlar hiç olmadı. Ama başımı yastığa koyduğumda sarılarak uyuduğum adamlarım var hayallerimde. içimi ısıtıyorlar ama onlara sarılarak uyuduğumu benden başka bilen yok. Sevdiğin insanın sıcaklığını, nefesini yanında ,yanıbaşında hissetmek nasıl birşey söylesene? Hiç bilemedim . Çok ayıp. Büyük kayıp.

    ‘Yalnızlık ömür boyu’ derken ,şair hiç mi korkmadı yalnızlıktan?
    Yalnızım be sen de artık bu oyunu uzatmasan!
    ···