-
1.
+22 sene önce the lobster adlı filmi izlemiştim nasıl olduysa az önce aklıma geldi ondan esinlenerek kendi kurgu hikayemi yazıyorum.iyi okumalar.
OLAY:yalnız insanların hayat arkadaşı, sevgili,eş bulmak için gittikleri otelde damları çekiliş ile gelmektedir. Ancak bunu şans yerine bırakmayan otel görevlileri çekilişte kağıtları değiştirmektedir. Bunu farkeden ana karakterimiz kendini gizleyememiştir ve otel görevlileri ile bir koşuşmaya girmiştir...
---
Sabah saat 10.00da otelin önünde siyah bir Araba sert bir frenle durdu
Şoföre ücretini verdim valizimi aldım ve bahçeye girdim. Mevsimden dolayı sararmak üzere olan çimler yağmurun etkisiyle hoş bir koku yaymıştı. Epey geniş bir bahçeydi. Birkaç çift çimlere yatmış piknik yapıyordu. Acaba huzuru burada bulabilecek miydim. Hayallere dalmışken karşıdan 1.50boylarında tonton bir cüce adam soluk soluğa geldi ve:
-(nefesi tıkanmış, hızlı hızlı) siz bay holmes olmalısınız. Hoşgeldiniz valizinizi alayım
önemli not: karakterimiz mro holmes'un sherlock holmes ile alakası yoktur. -
2.
+1-Tamam tamam buyrun ,deyip valizlerimi verdim.
-Siz de şu bilekliğinizi alın, lobide sizinle ilgilenecekler.Şu yolu takip edin.
-Tamam görüşürüz o zaman hoşçakalın... Yolu takip ettim. SAnki 2. dünya savaşından kalmış gibi gözüken otele girdim.Şık giyimli bir bayan bana doğru geliyordu. Kollarını açtı ve "bay holmes, hoşgeldiniz" deyip bana sarıldı. Sanırsam 40lı yaşlarındaydı.
-Ben otelin müdüresiyim.Şimdi sizin işlemlerinizi yapalım lütfen odama buyrun.
on takip ettim. Biraz fazla samimi gözüküyordu. Anlam veremedim.
başlık yok! burası bom boş!