yalnız,
yapayalnız bir evlendirme memuru gibiyim
her yanımda aşıklar kol kola, diz dize
zavallı ben gülüyormuş gibi yapıyorum
ruhum karanlık, ümitler mefta!
oysa buz gibi benim ellerim
üşüyorum sadece, o ise hangi kucakta?
yalnız
yapayalnız olmak...
ne olur uyandır beni, bu bir rüya
aşkına çok geç kaldım, yenik düştüm zamana
sadece gül! gözlerimin içine baka baka
ulaşılmaz birşey mi bu "bela" dedikleri "sevda"?
yalnız,
yalnızlığın dibine vurmak...
kitap okumak gecenin dördünde
masanın üstünde duran bir lamba
kendini bir roman karakteri gibi güçsüz hissetmek...
bana kalan asitli bir bardak kola
masmavi gözlerini bekliyor bu yürek.
yalnızlık,
geçmişini gibeyim böyle terimin...
soğukluğu ebedi sanki bu ellerimin
kutusunu bile atmadım ilk hediyenin
alamadım karşılığını sevgimin
bir kum tanesiydin akıp gittin
belki de benim aşkıma layık değilsin
ey sevdiğim!
sana adanmış herşey!
yokluğunda içindeyim matemin.
(bkz:
tuhaftan şiirler)