1. 51.
    0
    @39 uyuyamı kaldın amk
    ···
  2. 52.
    0
    Sonra universitenin ilk gunu bir kiz gordum hayatimda gordugum hic bir kiz boyle guzel degildi. gozleri kahverengi saclari dalgali benden azicik kisa bir kizdi. yuzu guluyordu. bu kizla kesin tanismaliyim diye dusunup yanina gitmeye basladim o zamanlar ailem ve arkadaslarim asiri capkin oldugumu soyleyip dururdu evet capkindim bir kizla en fazla 29 gun cikar ayrilirdim bu kiza kadar. yanina gidip dogrudan nasilsin sorusunu sordum hic sasirmadan iyiyim sen dedi yuzu guluyordu. iyi dedim adin ne diye sordum hilal dedi. o anda gunde 3 kez duydugum hilal ismini sanki hic duymamisim gibi hissettim benim adimi sordu ikinci ismimi soyledim (burda ismimi soylemek istemiyorum cok nadir bir isimdir cunku ) neyse o gun oyle gecti tanisma evresi felan derken ben bu kizla baya samimi olmustum aksamlari bulusup geziyorduk yani her sekilde takiliyorduk. arkadasimin sevgiliside o siralar bizde kaliyordu bundan rahatsizlik duymuyordum.
    ···
  3. 53.
    0
    @44 eeeeeee panpa serı ol bıraz
    ···
  4. 54.
    0
    @41 hic bir kiz gozumu eskisi kadar guzel gelmiyor
    @42 sagol panpa
    @43 yok panpa kahvemi koydum gene

    her neyse 2 ay sonra hilali gozleri yasli bir sekilde gordum. ilk kez onu oyle goruyordum. bu bana cok dokunmustu ne oldugunu sordum anlatmaya basladi. babasiyla cok kotu bir sekilde kavga etmisti ve babasi artik ne kira parasi yollayacakti nede harclik. kafana taktigin sey bu mu diye atildim biraz teselli ettikten sonra bizim evde kalabilirsin evde kizda var yabancilik cekmessin 3 kisi kaliyoruz 4. bir kisiyide evet diyebiiliriz dedim cok sevinmisti boynuma sarildi iyi ki varsin dedi. o laf bana o kadar guzel gelmisti ki anlatamam neyse 2 gun sonra bize yanimiza tasidik esyalari ailemin evi buyuktu 2 katli 2 katida sanki ogrenciler icin tasarlanmis gibi bol odaliydi biz birinci kati kullaniyorduk. hilal hemen benim karsimdaki odada uyuyordu. bazen kapisini hafifce acip onu seyrediyordum saatlerce. birgun gene boyle seyrederken arkadasim yakaladi.
    ···
  5. 55.
    0
    Yalnızlık bir duygu ve ruh halidir. Sevgiden yoksunluktur. Modern aklın zindanı, ilkel aklın özgürlüğüdür. insan ruhunun doğum sancısıdır. Sümük bataklığında yetişen insanı hapşırtan siyah bir çiçektir. Yalnızlık; gölgelerin iktidarında insan ruhunun başkaldırması, madde ve mana egemenliği arasında ise bocalamasıdır. Bu bocalama huzur limanı ile kurt kapanı arasında devam edip gider.

    Yalnızlık; sevgi ve nefrette ölçü kaçırıldığında sevginin dışarıya fışkırması, nefretin ise içe gömülmesidir. Yalnızlık; gölgeler çekildiğinde karanlığın yada ışığın kuşatması altında kalmaktır. Yalnızlık ziplenmiş(sıkıştırılmış) bir duygudur. Öğretmenliği güçlüdür. Yoğunluğu fazladır. Bu yüzden insanın içini acıtır. Yalnızlık; zihnin çöplüklerinde insanı oyalayan ve bedenin her yanından zararlı kimyasal hormonların salgılanmasına neden olan bir duygudur. insan yaşdıbının doğal seyrinde vardır fakat insan doğasına zıttır. Yalnızlık, çözülmesi gereken karmakarışık bir düğümdür.

    içinde yaşadığımız evrenin bu küçük renkli topunda yaşanılan yalnızlıklar; haksız ve acı iktidarsızlıkların, mutsuzluk hezeyanlarının şeffaf olmayan birer örneğidir. Aynı zamanda muhteşem yaratıcının mükemmellik yolunda insanın yüreğine kor ateş olarak emanet verdiği bir armağandır. Bu armağan diğer yandan her iki ayak bileğimize bağlanmış ağır bir gülle gibi hızımızı kesmeye çalışır. Bizi hantallaştırır.

    insan ruhunun; gezindiği sonsuzluk labirentinin içinde dimdik durup, duvarda iğreti asılı bir aynaya bakarak ben gerçekten ruh muyum yoksa maddi bir beden miyim sorusuna cevap aradığında yaşadığı duygudur yalnızlık. Karmaşanın en yoğun olarak yaşandığı zaman dilimlerinde insanın kendi içine hapsettiği bu duygu, onu bir yandan mahpusluktan kurtarıp diğer yandan kendisine mahkum etmektedir.

    incir çekirdeği içinden evrenin genişliğine, maddenin toz bulutundan kurşun külçeye, suyun hidrojen iyonundan okyanusların enginliğine, hücre içindeki bir enzimden insan bedenine bakıştaki ufuk genişliğinin ve ardından gelen hiçlik bilincinin zirveleştiğinde hissedilen efsunlu duygudur yalnızlık. Bu bilinç ile hissedilen yalnızlık şifa verici bir yalnızlıktır. Fakat çizginin hemen ötesinde ise hastalıklı yalnızlık kucaklar insanı. Bu yüzden insan şifa ile hastalık arasında sürekli mekik dokumaya devam eder.

    Saatin yelkovanına aynı saatin akrebinin dönerek “hep beni geçtin bu güne kadar. Bugünden sonra ben senden daha hızlı hareket edeceğim. Geride kalmaya mahkumsun artık.” Dediğinde yelkovanın yaşadığı şaşkınlık ve hayal kırıklığının diğer adıdır yalnızlık. Tıpkı insan tekinin yaşadığı, imkansızı düşünürken imkanların içinde yan yatıp çamura battığında öylesine kala kalıp zihin haritalarını buruşturarak kaldırıp attığında yaşadığı duygudur yalnızlık. Artık yeni ve gıcır gıcır bir zihne sahip olma özlemi duyarak geleceğe ümitle bakmaya başlar insan.

    Diğer yandan zıtlıkların çarpışarak öpüştüğü anlarda ortaya çıkan kıvılcımlar ile ıslak dudakların bıraktığı rutubet ve tattır yalnızlık. Yalnızlık duygusu; dinsel ihtiyaçlar ve inançlar gibi insanlığın genetik kodlarına işlemiştir. Söküp atmak hele hele tamamen yok etmek imkansızdır. insanın hiç düşsüz kalmaması gibi bu duyguya sahip olmaması da aynı şekilde mümkün değildir. insanın düşleri olmasaydı meydana gelen bir çok gerçeklik ortaya çıkamayacak insanın zihni karmaşadan kargaşaya kadar bir çok karışıklığa maruz kalacaktı. Düş ve yalnızlık aslında sırf bu yüzden bir çok gerçeğin anasıdır. . .

    itilip kakılmışlığın ağırlığı ile sevginin aşkın ve hoş görünün hafifliği arasında yüreğimizi yakan ve serinleten kimi zamanda ne hissettiğimizi anlamaktan aciz kaldığımızda yaşadığımız duygudur yalnızlık. itilip kakılmışlık genellikle çoğu insanı üzer fakat nedense bunun aslında bir baş edilememe, kontrol edilmekten aciz kalınmaya bağlı olduğu düşünülmez. Peki o zaman sıradan ve zaten aciz olan insanlar neden itilip kakılmıyorlar. . . Çünkü onlar kendi ruh dünyalarından başlayıp evrenin ruhsal gizemine bir yol bulmaktan yoksundurlar. Onlar bu yoksunluklarının dışında; sorgulamak, okumak, yazmak, araştırmak, kendini ve geleceğini değiştirerek zenginleştirmenin kaygısını içlerinde hiç hissetmemişlerdir. itip kakan acizliğinden itip kakmaya çalışır. Çirkinliğini, zavallılığını diğer insana bir güç gösterisi olarak ispatlama çabasındadır.

    Güç gösterisi kimi iyi insanlarda yalnızlığı en doğal haliyle ortaya çıkarır. Onlar güç gösterisinin ardından geçici olarak ve dönüşümü çok farklı şekillerde olacak olan kibar ve nazikçe yaşadıkları yalnızlığa demir atarlar. Bazen güç gösterisi insanın iradesinden dışarıya fışkırarak bilinçli bir kölelik haline dönüşüp onun alçalmasını sağlar. Gerçekten bu durum insan onurunu son derece ayaklar altına alan ve hatta köküne kibrit suyu dökecek kadar da onu inciten bir ruh hali ortaya çıkarır. işte bu yüzden bilinçli kölelik yada isteyerek yaşanan yalnızlık bir bakıma özgürlük ve iradenin donakalarak kutuplarda sonsuza dek yaşamak arzusundan başka bir şey değildir. Daha da acıklısı özgürlük ve iradenin donup yada yanıp bir yerde kalması yada yok olması günümüzde yaşanan katipliğin egemenliği altındaki bazı memurluklardan farksızdır.

    Yalnızlık; nadiren yada kimi zaman insanın kendisini bir çok etkinlikten koparması, bir köşeye çekilerek diğer insanlardan uzaklaşması, işini bırakması, yaptığı işinden ve tüm etkinliklerinden artık zevk alamamaya başlaması halidir. Böylelikle insan bir bakıma kendi kendisini yalnızlaştırmaktadır. Bu durum hastalıklı bir yalnızlıktır. Burada yaşanan yalnızlık duygusu hasta bir insan tarafından yaşanmakta ve bu durum yalnızlık duygusuna da genel olarak zarar vermektedir. Ciddi bir karar vererek insanın kendisini sosyal ortam içine sokması, günlük verimli aktivitelere başlaması, dostluklarını pekiştirerek arkadaş sohbet ortamlarına girmesi ve yalnızlığını unutması yine kendisine bağlıdır.

    Yalnızlık; aynı zamanda duyguların karmaşası içinde insanın bodoslama çarpışarak diğer duyguları ile olan ayrışmasından arta kalan bir duygudur. Arta kalan bu duygu aslında artı puan kazandırarak insanı karamsarlığının içinden bilgeliğe ulaştıracaktır. Bu arada insanın belki biraz sabır göstermesi gerekecek ve geleceğin açılımı muhteşem bir metanet ile beklenecektir. Geleceğin açılımı bugünden ve şu yaşanılan andan başlayarak değiştirilme imkanına sahiptir. Bunun kısa ve kolay yollarını bilmeli ve belki de insanın bu alanda diğerlerinden ayrışmak ve farklı olmak için en sık yardım talebinde bulunması gereken ekgibliğidir.

    Kendimize yabancılaştığımızda geçmişten günümüze taşıdığımız değer yargılarımızdan, inançlarımızdan ve törelerimizden kopmaya başlarız. . . Her kopuşla yalnızlığa sürüklenirken benliğimizden ödün vermelerle süren sanallaştığını sandığımız gerçek dünyanın bazen saçma sapan bir sürü görüntü ve duygular topluluğu olduğunu anımsarız. Anımsamak hayatımızda unuttuklarımızın olduğunu bir bakıma kabullenmektir. Bu kabullerden birisi de isteyerek yada istemeyerek yaşadığımız yalnızlığımızdır. . .
    Tümünü Göster
    ···
  6. 56.
    0
    insanın içine gömüldüğünde ve kendi içinin derinliklerini toprakla özdeşleştirdiğinde, gerçek anlamın sanal olarak dayatılanlardan üstünlüklerini anlama bilgeliğine erişme sürecinde yaşadığı duygudur yalnızlık. . . Diğer yandan yalnızlık; sanal gerçeklik aracılığıyla klonlanan insanın dünyanın bir illüzyon sathı mahalli olduğunu kavramasıyla kendine dönerek yaşadığı farklı gerçekliği bir algılama saplantısı olarak kabul edip vites kolunu geriye doğru aldığında yaşadığı duygudur. Sanal olanın karmaşıklığından kurtulmuş fakat diğer taraftan almadan vermeyi beceremeyen, beceremediğinden utanan, utancından Yaratıcının Gücünden tedirginlik ve şüphe duymaya başlayan, verdikçe zengin olacağının hiç farkında olamamış insanın yüreğinin mengeneyle sıkışmaya başlamasıyla hissettiği duygudur yalnızlık. . . O aynı zamanda ruhsal dünyanın kendine ve diğer insanlara yönelik cimrisidir. Cömert olanlara akıl sır erdiremez. Tıpkı Sibirya’da yada Afrika’nın balta girmemiş ormanlarında yaşayan yaratılışın bir çok hasletinden uzak insanlar gibi. . . .

    Depresyonla olan yalnızlıkta insanın çoğu kez bilişsel değerlendirmesi bozularak etrafında gerçekleşen olayları doğru olarak yorumlama yeteneği kaybolabilir Doğru olan bir olayı yanlış, yanlış olayı ise doğru olarak değerlendirebilir. Gerçek yaşamda insan; hiç de yalnız olmayacağı bir durumda bu duyguyu kendisini etrafından soyutlayarak iç dünyasına çekilmesi ile kendi kendisine oluşturur. Çoğu insan için ruhsal gelişimde son derece önem taşımakta olan bu duygu bazı insanlar için ise yoldan çıkmalarına neden olan en kaygan viraj olmuştur. Ve belki de tüm tanımlardan daha önemli olarak yalnızlık; insanın hatalı bir yanılsamasıdır.

    insanlar olarak hepimiz sadece kendi eylemlerimizin sorumlusu değiliz. Düşüncelerimiz ve duygularımız belki de eylemlerimizden çok daha önce zihnimizden yuvarlanarak sanal sandığımız gerçekler dünyasının içine düşüverirler. . . Yaşadığımız dünyanın bir yanılsama olduğu iddiası varken yaratılışımızla birlikte ortaya çıkan ve bize sürekli acılar yaşatan yalnızlık nasıl bir yanılsama olmaz. . .

    Yaşam coşkusunu tüketen dört maddeden birisidir yalnızlık. Diğerleri ise; sahte dostlar arasında dostsuzluk, varlık içinde yokluk, ben ne olacağım kaygısıdır. Yaşamın coşkusu bittiğinde yapılacak bir şeylerin artık kalmadığı hissi kuvvet bulur. Bu his amansız bir şekilde yaşamın kararmasını sağlar. Enerji bitmiş ve her şey anlamsızlaşmıştır. Richard Sennett yalnızlık ve bir aradalık arasında doğrudan ilişkiler olduğunu ve eğer bir insan yalnız olmayı pek iyi beceremiyorsa, başkalarıyla bir arada olmayı da beceremeyeceğini söylüyor. Mauppausant’ın öyküsü de dünyada hiç kimsenin yalnızlığını paylaşamayacağını anlatıyor alıntıdır sonra inanmayın beyler çalıntı demeyin giberün.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 57.
    0
    dibine kadar yaşayan biriyim. işe gidiyorum şimdi akşam gelince okurum
    ···
  8. 58.
    0
    gelen ossuruğu tutmamaktır
    ···
  9. 59.
    0
    elimden geldigi kadar seriyim panpa

    arkadasimi ilk kez o kadar dusunceli gormustum beni salona cagirdi senle dertlesmem lazim kardesim dedi anlat dedim dinliyorum bu sirada camel'imdan yaktim bir tane ( suanda yaktim ). kendimi yalniz hissediyorum dedi neden oglum dedim mal misin amk ev ne guzel dolu iste aksamlari muhabbetin dibine vuruyoz kahkahalar atiyoruz dedim o anlamda degil lan amcik dedi annemgil aklimda hep dedi annemgil yakin dedim 2 saatlik yol git gel haftasonu izin al dedim felan cozduk o sorunu neyse dedim ben yatmaya gidiyorum derken sen agib oldun demi lan amcik dedi nerden cikardin amina koyim gece gece dedi daha once seni hic bir kiza bu kadar derin bakarken gormemistim dedi. bak kardesim dedim bu kizda cok garip birseyler hissediyorum nedenini bilmiyorum ama o kiz beni cekiyor anliyormusun ? anlarim kardesim merak etme o kizda sana agib bakislarindan anladim dedi. iste o anda dunyalar benim olmustu cunku arkadasim ne zaman boyle bir laf soyle dogru cikiyordu genelde bu kadar sevinmezdim ama bu sefer oyle olmadi.
    ···
  10. 60.
    0
    sen kendı hıkayene dön amk
    ···
  11. 61.
    0
    yalnızlıktan korkma amk hele şu devirde kötü bir şey değil yok insan sosyal yaratık vs. hepsi dayatma aq insanların faydasız ortamlarında çürüyeceğime kendi yalnızlığımla benliğime erişirim amk böyle bak bence
    ···
  12. 62.
    0
    @47 48 anliyorum panpa bendensin sende

    neyse birgun sonra kimse gitmeyecekti uniye takilacaktik gezecektik biraz. iste o gun ne olduysa oldu. sabah guzel bir kahvalti yapip o buyuk parka gittik hava sanki bizim icin oyle olmus gibiydi. gunluk guneslik hersey gozume yesil gozukuyordu cimenler gur cikmis gibiydi noluyor amina koyim diyordum kisin ortasinda boyle bir hava ? aslinda hilal yanimda oldugu icin o hava bana o kadar guzel geliyordu. neyse o gun birsey oldu. hic beklenmedik anda cok sacma bir konu uzerinde tartisirken ( tavuk mu yumurtadan cikar yumurta mi tavuktan gibi bir konuydu ) bir anda hilal'e sana asigim dedi. herkes bende dahil 5 dk konusmadi herkes sok olmustu ben bile nerden cikmisti simdi bu laf neden soylemistim hersey berbat olacak diye endiseleniyordum. hilal bana bak dedi kafami hafif cevirdim ve dudaklarim onun dudaklarini hissettim nasil birseydi lan bu sanki kis ayinda karsiniza cikan cok guzel bir meyveyi tatmak gibiydi aslin o meyve hic tatli degil baskalarina gore sadece sizin icin ozel oldugu icin tatliydi arkadasim ve sevgilisi siritmaya baslamisti. ben kizarmistim hilal kafasini yere egmisti.

    panpa uyaninca devam ederim asiri yoruldum iyi uykular sizlere
    ···
  13. 63.
    0
    @53 ben yalnizigimla kendime eriseli cok oldu kendine eristikten sonra insana aci vermeye baslar yalnizlik

    iyi uykular
    ···
  14. 64.
    0
    @54 vay amk uyanınca bakarım bende
    ···
  15. 65.
    0
    devam etsene panpa ben dinliyorum
    ···
  16. 66.
    0
    hilalle yaklagib 10 dakika birsey demeden oyle oturmustu. sonra ben kendime gelmeye baslayip yavas yavas siritmaya baslamistim bunu farketmis olacakti ki oda siritmaya baslamisti. ayni anda ikimizde seni cok seviyorum lafini soyledik. cok mutluyduk. o gun ve sonraki gunler cok hizli gecmeye basladi. hersey cok guzeldi. sabah kalktigimda ilk duydugum sey gunaydin askim oluyordu. hergun dahada gucleniyordum sanki. her neyse bu boyle 3 yil devam etti. o 3 yil icinde aramizdaki kavgalar cok azdi ve sonunda ikimizde gulmeye basliyorduk. sonra noldugunu anlamadan hilal degismeye basladi. her yaptigim sey gozune battamaya baslamisti sigara icerken gorunce cok fazla sigara iciyorsun diye bagiriyordu eskiden boyle iciyordum arttirmadim ki diyordum. beni geceleri bilgisayar basinda gordugunde bilgisayardan kalkip benimle ilgilen diye bagiriyordu. herseyi cok takmaya ve kavgalari arttirmaya baslamisti en azindan 1 gunde 3 kez kavga eder olmustuk.
    ···
  17. 67.
    0
    @5 bendensin panpa 24 yaşındayım bal da 2 yıldır madridin kaptanıyım yıllık 29.871.000 dolar alıyorum 2 yıldır ispanya gol kralıyım :D
    ···
  18. 68.
    0
    kavga iyice arttigi bir donem o aksam salonun ortasinda tekrar tartismaya baslamistik ben butun kavgalarda alttan aliyordum ama o gitgide usteliyordu. en sonunda bende dayanamayip amacin ne sesin diye bagirdim her yaptigim gozune batar hale geldi bunlari bahane olarak kullanma ne soyleceksen soyle artik dedim hilal 2 dakika durdu ve artik seni sevmiyorum dedi odasina gitti. napacagimi bilemedim beyler bir anda soka girmistim ben bunu diyecegini hic dusunmemistim sinirden elim ayagim titriyordu bende dogrudan oda girdim sigara mi yakmaya calistim kibritimle elim titredigi ve gozlerim yasardi icin 3 denemede de yakamadim kibriti sola firlatip cekmecemde duran cakmakla yaktim sigarami biran icimden cok buyuk bir sinir geldi ve dogrudan dolabimin cam kapagina yumruk attim. kapak yerle bir olustu kolumda dirsegime kadar kaniyordu. bu kapiyi bir siddetle acti arkadasim naptin lan sen got diye bagirmisti. hic birsey yapmadim diyordum tam o sirada hilal'i odadan cikarken gordum.
    ···
  19. 69.
    0
    panpa ben de aynı sen gibiyim. ama benim ne sevgilim oldu ne de düzgün arkadaşım amk. hayat çok kötü be amk. çok yalnızım çok. anlat ayrıca dinliyorum.
    ···
  20. 70.
    0
    gibsen okumam
    ···