Bu sözü arkaümden az önce uydurdum Evet içki kötülüklerin anasıdır sözünden alıntı yaptım çünkü mutsuzlukların en büyük nedeni yalnızlıktır, asosyalliktir.Şimdilik iyi gelebilir size bi fidan gibi büyüyodur o, gibik hayatlarınızı mutlu gösterir ama şimdilik.3-4 Aydır pek bilgisayar başına geçmiyorum telefona bile bakmıyorum diyebilirim eskiden keyifle girdiğim sitenin şimdiki tak halini görünce acıdım amk 2010'un kasım
ayından beri sözlüğe girip hikaye okuyup çıkıyodum üyeliği bile girip bişeyler yazayım diye aldım bu ne kalitesizlik amk sözlük bitmiş.
Evde şuanlık yapacak bişeyim yok, bende kimsenin entry falan girmesine gerek duymadan şuraya yalnızlıktan düştüğüm halleri yazayım. Sanalın abartılı olarak kullanıldığında zararlarını, yalnızlığın insanı nasıl bitirip neye çevirdiğini görün ayrıca nasıl kandırıldığınızı görün amk. Hayatımı basitçe anlatan okuması sıkıcı geçecek 2-3 entry ile başlıyorum.

Sanala nerden bulaştım? diyerek başlıyorum. 5. sınıfa gidiyodum okuduğum hikayelerde aşk, filmlerde aşk, herkesin dilinde bi aşk ne lan bu aşk çok güzel bişey heralde bende aşık olucam diyerek bi
çocuk edasıyla kendimi kandırıp sırf sarışın diye sınıftaki kızdan hoşlanmaya başladım. Kız sınıfın çalışkan kızıydı, onunla beraber ders çalışmak istediğimi ve bu dersten hiç anlamadığımı söyledim.
Kabul etti hem kızın yanında derslere çalısıyodum hemde evde tekrar yapıyodum sınav yapıldı o kız 85 alırken ben 100 almıştım. Hoca derste yatan akşama kadar sokaklarda dolaşan bu çocuğun nasıl
100 aldığını çözemedi. Komşumuz olur kendisi beni dışarda görür hep ders çalısmadığımı sabahtan aksama kadar top oynadığımı bilir. Babamla konuşmuş sonraki hafta oğlunuz arka sıraya geçip yatardı şimdi
dersi dinliyo sınavdanda tam puan aldı yanlış cevabı yok demiş. Evdekilerle tam bi aile sayılmazdık. Babam beni çağırdı o akşam yanına bu normal bi durum değil pazardan pazara çağırır harçlık verirdi
sadece. Onun için çağırırdı yani, gittim yanına sınavdan iyi bi not almışsın doğru mu? dedi. Evet kolaydı dedim.isteyince oluyomuş dimi, aferim dedi yolladı yanından. Sevgisini bile ders
vererek gösteriyo adam. Konuşma bitti dısarı çıktım gezdik biraz 11 gibi eve döndüm bu sefer abimden bi tepki geldi ooo 100 almışsın afferim lan diyip 2 tekme geçirdi. Gözlerinin içi gülüyodu amk
bana vurmaktanmı notun sevincindenmi şuan bile bilmiyorum. Bizimkiler sevinmişti kısaca biraz olanları değerlendirince güzeldi bu başarı. Başarı dediğimiz şeyde dersten tam puan almak... O yıl istikrarlı
bi şekilde devam ettim sene sonu elimde 2 adet takdir vardı. Hediye olarak bilgisayar almıştı bizimkiler zaten abim alacaktıda karne işin bahanesi oldu, ben çok memnundum bu durumdan.

@3 anancılığınla defol burdan. Entry girmenizi istemiyorum gibimdede değil zaten canım sıkkın eski günleri hatırlayıp nasıl kurtulmuşum amk demekte işime geliyor zaten. O amk bilgisayarı alındı, internet bağlandı. Başta ne güzel
arka fonda müzik açıp counter oynardım. Dersi falan unuttum evde film, dizi, futbol izlemezdim ben eve uyumak için gelirdim uyuyamayınca defter kitaba bakardım o vakitlerde bilgisayara harcanmaya başladı
Daha iyi notlar almam için alınan bilgisayar notlarımı düşürdü ucu ucuyla geçmeye başladım. Okula gitmiyodum artık sağlık ocağından bi rapor alıp eve geçiyodum. 10 gibi kahvaltımı yapıp kendimi dışarda
futbol oynuyoken buluyodum akşam ezanıyla beraber maç'ı bırakıp gezmeye çıkıyoduk.Çok mutluydum amk futbol oynamaktan, gezmekten, hatta karşılıklı bi sohbetten bile zevk alıyodum. Para harcamayı
bilmiyodum diyebilirim.8. sınıfın sonunda yapılan sbs'yi bi online oyuna dalıp uyuya kaldığımdan kaçırmıştım umudumda yoktu zaten amk.En yakın meslek lisesine kayıt olduk o yaz , okula kayıt olmamın
nedeni bi ortam kurup takılmaktı okuldanda umudum yoktu yani. Şimdi 4 yılımı lise yer bende 2 yıl oyalanır askere gittiğimde geri dönmem diyodum. Lisenin ilk yılı sınıfta yatmalarla azart işitmekle geçti
yine rapor alıp maçımı oynuyodum aksamlarıda biraz gezdikten sonra eve geçiyodum. Evdede 10'dan sabahın 6'sına kadar online oyunlara emek harcıyodum.9.sınıfı kopyayla sorumlu olarak geçtim, o senenin yaz
tatilinde taşındık bu taşınma mevzusu ilerki dönemde başımı ağrıtacaktı bilmiyodum. Bilsemde ne yapabilirdim ki?

@7 tamam. @8 Ara sıra bakıyorum bende amk. Taşındıktan sonra herşeyi kaybettim özelliklede arkadaslarımı ve mutluluğumu. futbol oynamayı, dışarda gezmeyi tozmayı unuttum hatta konuşmayı bile unuttum bi kaç arkadaş edindimde uyuşamadık
bi taka yaramadı yani şansımıda zorlamadım pek.10.sınıfa başladığımda en yakın arkadaşım bilgisayar olmuştu bile günde 14 saati aşıyodum çoğu zaman sadece uyumak için kalkıyodum o koltuktan 2 ay
geçmeden sıkmaya başladı bu durum zevk vermiyodu eskisi gibi. Okuldada yatıyodum hep yine uyuyodum arka sırada hocanın bağırmasıyla uyandım niye bağırıyo bu huur çocuğu dediğim anda cevap gibi
yapıştırdı içimden söylediklerimide duyuyomuş. Şu soruyu çözemiyosanız niye okula geliyosunuz diyodu bana değil sınıfa bağırıyomuş kappe. Pür dikkat dinliyodum amk çocuğunu konuyu tekrar anlattı
soruyuda yapıştırdı arkasından çok kolaydı amk cevabı bulmak 1 dakikayı bulmadı. Ertesi gün bu dersin sınavı vardı birde arkadaşın defterinden fotokopi çektirdim akşam üstü 6 saat aralıksız çalıştım
sınavda takır takır çözdüm amk sorularını 95 almıştım sınavdan.5.sınıftaki o başarı hissi geri gelmişti sanki başarıya bak amk 1 ayda anlatanı 6 saatte tekrar edip herkezden iyi bi not almak...
Bu sırada oyunları bırakmıştım evdeki kitapları okuyodum evdeki kitaplar bitince pgibolojik makalelere yöneldim

Pgibolojik üstünlük konusu ve peygamber efendimizin hayatını anlatan kitapta geçen bi yazı çok hoşuma gitmişti.O yazı aynen şuydu Onun yaptığı savaşlarda dusmanı etkisiz hale getirerek baskı ve tuzaklara
yer verdiği gibi gerektiğinde dusman kuvvetlerinin arasını acıcak bir takım hilelere başvuruyordu özellikle soğuk savaşla düşmanı yıpratma, pgibolojik baskı altına alarak moral olarak mağlup etme ve
böylece direnme gücünü kırma usulu peygamber efendimiz tarafından kullanılmıştır şu cümleyi kafamda 20 kez tekrarladığımı hatırlıyorum pgibolojik baskı altına aldıktan sonra moral olarak yenip direnme gücünü
kırma

Bana çok mantıklı gelmişti amk hayatım sıkıcı geçtiği için şu söz olarak kalmasında bi deniyeyim ne olucak amk dedim arkadasım yoktu kimin üstünde deniyecektim? sadece okul var okulda endüstri meslek
lisesi ismine kurban. okulda ya dersi ekip topluca sohbet ediyoruz yada kavga ediyoruz. Kavga üstüne düşündüm biraz elimi yormadan sadece konuşarak pgibolojik olarak nasıl dövücektim birini? O gün kafamda
bi senaryo kurguladım. söylediklerime herkezin inanması için önce benim inanmam gerekiyordu öylede oldu 3-4 ay öncesine kadar kendimi taksör sanıp o ozgüvenle dayak attığım kişiler geldi şimdi aklıma

1 Hafta boyunca herkeze ince göndermelerde bulunup lisanslı taksör olduğumu vurgulayacaktım haftanın son günündede en gıcık olduğumu dövecektim. Buna gerek kalmadı daha önce 2-3 kez tartıstıgım
çocukla tekrar bi derste tartıstım kavgaya gitmeden ayrılıp hocadan azar yedik tenefuste bos bi sınıfa gittik ne olduysa kavga etmekten vazgeçtim biri bana vurmadan kimseye vurmazdım ben
öyleydi biri bana vurmadan kavga etmezdim yada dayağı hak etmeden. Birine ilk olarak ben vurunca nedensiz bi üzülme, vicdan azabı hissediyodum onun bana vurması beni tahrik etmesi gerekiyodu tabii onun
bana vurması içinde benim onu tahrik etmem lazımdı yaptımda.

Derste hoca varken herkez beni tutmuşken vurmak kolay teke tekkende aynı cesareti göstersene diyip bastım küfürü ve kafayı yedim. istediğimi aldım kafayı yedikten sonra sadece saydırdığım yumrukları hatırlıyorum
başkada vuramadı zaten korkutmayı bilirdi bunlar kavga edemezlerdi. kotu dayak yemisti cocuk beyaz teninden dolayı domates gibi cıkmıştı kapıdan dısarı. Bende hicbisey olmamıs gibi elimi yüzümü yıkayıp
sınıfa girdim o çekinerek bakan gözler istediğimi aldığımı gösteriyodu devamındada taksörlük ünvanını devam ettirdim.2 yıl boyunca herkesi sözlerimle dövdüm çekiniyolardı artık gücü yetene dalan
erkekler huurlarının üstüne gittim bağırdım çağırdım öğretmenin biri bağırır çağırırda cevap vermez ya öğrenci aynen onun gibiydi tepkileri

Hiç karsılık veremediler cünkü ben onların bilinç altına taksör olduğumu yerleştirmiştim bu yerleştirdiğim fidanıda her gün büyüttüm. pgibolojik üstünlük cok hosuma gitti düsün iste sadece konusarak
adamı yerden yere vuruyosun karsılık bile veremiyor. tek yapman söylediğin yalanın beyninde gerçek olduğunu düşünmek... Bana göre bu düşünceyle kendimi şizofrenliğe itmiştim ben.

Bu olayların ardı arkası kesilmedi artık birşey istediğimde onun bilinç altına fidanı ekip büyütüyodum yada zaaflarını kullanıyodum böylece istediğim sonuca ulaşıyodum. fidan ekleme konusunda taksör olduğum
için bana karsılık veremediklerini örnek olarak verebiliriz çünkü onun bilinç altı o'na kavga ettiğinde dayak yiyeceğini söylüyo ister istemez kavga edemiyo. Güzel bi kız gördüünüzde bu kız çok taş amk
bana bakmaz demeniz gibi birşey bu algıyı size başkaları yükledi siz farkında olmadan ezdiler sizi. Zaaflarını kullanma olayıda bi insanı tanıyosanız zaaflarını zayıf noktalarını bilirsiniz eğer
tanımıyosanız genelleme yapmalısınız ki türk insanı 9321828121 yıldır bilmiyorum kelimesini kullanmaz ben fazla tanımadığım bi kıza kilosunu sorucak olursam %90 ihtimalle cevap vermiyecektir ama şu sıralar
çok kilo kaybettim ne yesem kilo alabilirim acaba desen bilmese bile duyduğu yiyeceklerden birini sallıyacak. eminmisin diye sorduğunda tabii ki diye cevap verecek. işte o zaman o kıza kilosunu sorduğunda
direk cevabı alıcam bu cevabı o değil bilinç altı verecek.

Ama daha önemli bi konu var ki bunu ben yapmıyodum, ben kilosunu öğrenmek istediğimde bilinç altım böyle bi yol çiziyodu ben sadece bu yolun üstünden geçiyodum yapmak istediklerini yapıyodum yani. 10. ve
11.sınıfı böyle bitirdim hangi sorunla karsılasırsam karsılasayım bu yolla çözdüm ne istiyosam bu yollarla ikna ettim hatta 12'ye baslarken staj konusu cok kafama takılmıstı onuda bu yolla ikna edip staj zamanı
evde yattım.

@17 aşk'a geliyorum amk. istediğimi elde ediyodum mutlu olmam gerekirdi ama mutlu değildim elde ettiğim şeyler ya üstünlük yada nesnelerdi. Yine mutsuz olmuştum mutsuz olduğumu çok sık hissettiğim zamanlarda bi kızla tanıştım
bi erkek bi kızı annesi ve ablası yerine koyar , evleniceği kadının yerine koyar, gibmek istediği kızın yerine koyar yada işi düşer bu nedenlerden dolayı iletişim kurarlar.Ben adı elif olan bu kızı
ilk saniyeden itibaren sadece evlenmek istediğim kızın yerine koydum. En sevdiğim kız ismine , en sevdiğim göz rengi olan yeşile ve mukemmel bi tatlılığa sahipti hayal etsem hayalime ancak bu kadar yakınlaşabilirdi

@19 umrumda değil ki can sıkıntısından yazıyorum amk -Ayak üstü konusmaya basladık konuya nasıl girdiğimi hatırlamıyorum yada sohbete nasıl başladığımı kahve içmeyi teklif ettiğimi ve kabul ettiğini hatırlıyorum. Tanısmamızın 2.haftasında hızlı bi giriş yaparak çıkma
teklifini ettim cevabımı almıştım kabul etmişti benden mutlusu yoktu o sıralar.Bu günler çok güzeldi amk hayatımın en mutlu en güzel günleriydi. okul konusunda rahattım, maddi açıdan rahattım, hayal edemiyeceğim kadar
tatlı bi kızla beraberdim kısacası mükemmeldi.

O sıralar kendimi çok yükseklerde görüyodum herşeyi bi sisteme bağlayıp kendimi ona inandırıyodum. örnek olarak aşk kavrdıbını filmlerde şarkılarda ve kitaplarda anlatarak mükemmel bi duygu olarak bilinç altımıza kazıdıklarını
ve bu işten iyi kazanç sağladıklarını düşünüyodum fikrim pek değişmedi, şuanlık. Hayatı mutlu gecmeyen arkadaslarıyla arası kötü olan ınsanlar kendilerini herhangi birine asık ettirmeye calıstılar ve
yüzüne gülen bi erkek veya kız gördüklerinde dinledikleri şarkılar geldi akıllarına bir içten gülüşüne delice vurulmuşum diyip bağlandı. Hoşlandığını sevdiğini sandı yakınlaşmak için iyi bir dostu oldu
ama bi türlü açılamadı. burda iş platoniğe sardı ve erkeklerle yatıp kalkan karektersiz merveyi kendi kafasında erkeklerle alakası olmayan terbiyeli edepli bi kız sanıp evleniceği kızın yerine koydu.

Gerçek yüzünü görene kadar yani gözünü açıncaya kadar sevmeye devam edicek o dışardan gelen sözleri giblemeyecek. Karekter olarak duyguları dışa vurabilen biri olarak hoslandığınızı söylediniz ve sevgili oldunuz
erkeğimiz sırf aşık olmak istediği için o kızı seçmişti. Nedeni bu olunca sonucundada anlaşamayıp ayrıldılar çünkü kafa yapıları birbirinden farklıydı düsünemediler ve ask acısı evresine girdiler en zevkli kısım
ayrıldıktan sonra erkek kendini arabesk'e verip dağıldı şarkılar rahatlattı onu sen yoksan muslum baba var kafasını yasıyodu o sıra. Sonuc olarak mutsuzluktan buraya gelen arkadaş yine eli boş dönüyodu.

@24 edebiyatına gurban -
Ask için illa 2 insana gerek yok çevredeki parti tutan salakları izleyin nasıl bağlanıp benimsediklerini görün bu parti her yeni karar aldığında düsünmeden sorgulamadan nasıl inandıklarını...
kararın yanlış veya doğru olmadan köpekler gibi inandığını ve savunduğunu görün, fikir ayrılıkları olunca 2 tarafın birbirine girip siyaset değil edebiyat yaptıklarını görün.bi taraf biz asarız biz keseriz derken
diğer taraf karsı verince bu partileri tutan zeki arkadaşların birbirini nasıl gibtiğini izleyin çünkü asarız keseriz diyenlerde rakı sofrasında tv'yi açıp bu şenliği izlediler.

Futbolda volkanla melonun yaptıklarında fenerbahçelilerin sorgulamadan volkanı galatasaraylıların sorgulamadan meloyu tutması sonra taraftarların birbirini gibmesinden bahsediyorum.

Konuyu dağıttım önceden entry'leri yazanları şimdi anlıyorum. Dediğim gibi mukemmel zaman geçiriyodum çok mutluydum dısarıda çok güzel bi yağmur yağıyodu asosyal olduğuma bakmayın sonbahar, kış benim mevsimim
yazda ilkbaharda çıkmam dısarı. Yağmuru görünce dısarı cıktım elif her zaman görüştüğümüz parktaydı elifle bulusmak için konusmazdık yanımda olmasını istediğimde parka giderdim oda bi bank'ı bizim için tutmuş hatta ısıtmış olurdu
Evlilik hayalleri kuruyoduk düsüncelerimiz hep aynıydı zevklerimiz aynıydı hatta gelecek planlamamız bile aynıydı amk. Başlangıç filminde rüya içinde rüya görüyolardı bende mutluluğun içinde mutluluğu yaşıyodum ki bu oyuna bi nokta koydular.

Elife çok güldüğüm capsleri gösteriyodum benim beğendiklerimi oda beğeniyodu şiddetli bi yağmur yağıyodu o gün dışarda pek kimse yoktu. sırıl sıklam olmuştum yağmuru içimde hissediyodum bi teyze pencereden
kafasını çıkarıp oğlum dışarıda fırtına var sen deli gibi telefonunu bi sağa bi sola çekip gülüyosun evine git acıyorum haline diye bi tepki verdi. Elifin elini tutuyodum, yok biz üşümüyoruz be teyze o kadarda soğuk değil senin için geçmiş dedim
ben o kadınla dalga geçtiğimi sanıyodum bi tepki vericekti ama o söylediklerimi umursamadaki sadece cümlenin başındaki biz kelimesine takıldı '' ne biz'i oğlum sen 2-3 günde bir bu parka gelip telefona bakıp gülüyosun birileriyle konusuyosun galiba bilemem
amaaaan banane camda olduğum halde üsüdüm bak sende evine git hastalanmadan hadi'' dedi. Elifin elini sıkmaya başladım tam pencereyi kapatırken elifin elini havaya kaldırıp bak iste burda diyecektim ki olmadı amk elimi havaya kaldırıp arkama baktığımda
hic kimseyi göremedim. Sozcukler dilimden dökülmedi bak işte burada diyemedim kadında çoktan kapatmıstı pencereyi tuylerim diken diken oldu beni, beynimi, kalbimi bi soğukluk sardı elimi kaldırmaya calıstım
kaldıramadım bi adım atıp yurumeye calıstım yürüyemedim 2 dk boyunca hicbirsey hissedemedim hicbirsey düsünemedim sadece üşüdüm çok üşüdüm amk 5 metre kar yağsa 1.80 boyumla cıplak vaziyette karların içinden
istanbul boğazında karşıdan karşıya geçmeye çalışsam belki buz tutsam yinede böyle üşümezdim. yağmurun suyun soğukluğu değil yalnızlığın soğukluğuydu bu.

Bu soğuklaşmış bedenime sıcak gözyasları değince az biraz kendimi toparladım koşarak eve gittim, 10 dakika kadar koştum kafama gelen her yağmur damlası bi yumruk gibiydi çok kötü dayak yemiştim ben o gün.
Hicbisey düsünmek istemiyodum sadece eve gidip uyuyacaktım öylede oldu gittiğim gibi üstümü değistirip yatağa attım kendimi o yorgunlukla yatmışım hemen saat uyuduğumda 8'di galiba. Gecenin 2'sinde uyandım elifi görmüştüm rüyamda
gözlerimi açtığımda yine o geldi aklıma sonra tekrar rüyamda görmek için yattım yatağıma her 10 dakikada bir uyanıp tekrar uyuyodum rüyaya kaldığım yerden devam etmek için.