(Ölmüş bir arkadaşımın hikayesidir / Bir çok kısım hayal ürünü bir çok kısım gerçektir. )
Hikayeye katkısı bulunanlar
- Abisi
- Kardeşi
- Babası
- Dedesi
- Amcası
- Dayısı
- Fatma

Evet Arkadaşlar bu hikaye gerçek bir yaşanmışlık hikayesidir, kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür
Rezarvasyonları alın, hayatta olan hayata başlayacak olan hayatına yön vermek isteyenlere ders niteliğinde aynı zamanda bir dramadır.

Çocukluğunu, küçük bir ilçede geçiren şakir mahallede top oynayan camdan annesinin yemek hazır seslenişleri ile büyüyen ve eski düzen aile düzeni arasında yaşayan ve o çağı yakalamış bir gencimiz, arkadaşları arasında hep aktif olma çabalarını gösteren fakat her zaman arkadaşları tarafından kullanılmaya müsait bir gencimiz.
gencimizin çocukluluğu mahalle aralarında, top oynayarak, leblebi tozu yiyerek marketlerden sakız çalarak kasetler dinleyip kayıt yaparak video kasetleri izleyerek yerden yüksek akşam saatlerinnde boyu boyu saklambaç oynayarak susam sokağı izleyerek geçmiş bir delikanlı.

Ortaokul ikinci sınıftayken sınıf tekrarı yapmasına sebebiyet veren bir babaya sahiptir şakir'in devamsızlık oranı çok yüksektir çünkü arkadaş ortamı onu hep kötüye sevk ederek onlara uyarak kendi kişiliğinden çıkmaya daha o dönemlerde başlamıştır.
karneler yaklaştığı zaman öğretmeni şakir'e Ş.Ö.K Belgesi verir bunu evde babana imzalatırsan sınıfı geçersin diyerek şakir sevinir sınıfı geçeceği için çünkü kimin babası imzalamaz ki diyerek düşünür ve eve gider sevincini ailesi ile paylaşmak için eve girdiğin de babasına seslenir

Şakir : Baba Sınıfı Geçtim Biliyor musun
Baba: Afferim oğluma nasıl dersler iyi mi
Şakir: Yok baba bir kaç zayıfım var devamsızlığım çoktu kalacağım diye korkuyordum öğretmen bu kağıdı baban imzalarsa geçeceksin dedi

diyerek kağıdı babasına uzatır

Baba: Okula hiç gitmeseymişssin daha iyimiş bu kadar zaman giderek ne öğrendin ki bir de gelip benden kağıdı imzalamamı istiyorsun bir sene daha aynı sınıfı oku aklın başına gelsin bir şey öğrenememişsindir.

Diyerek kalsını işaretler ve şakir aynı sınıfı tekrar okuyarak hayatının ilk darbesini babasından yemiştir kendi gözünde çünkü aklı henüz küçük bir dünya ve yorumlama kıyaslama yeteneği henüz oluşmamıştır bir de üzerine kardeşi ile arasında 1 yaş farkı olmasından mütevellit aynı sınıfa düşmüşlerdir ki bu şakir için çok büyük bir hezimettir çünkü abilik hissi ile büyümek varken kardeşi ile yüzeysel olarak akran olmuştur egosuna yenilmemek için biraz daha sert olması gerektiğini kendine benimsetmiştir.

Şakir bunun hırsı ile Lise döneminde derslerine çalışmamakta ama gel gelelim ki şakir'in kafası sayısal da çok iyi, onun için hiç bir zaman ders çalışma gereksinimi duymaz meslek lisesi döneminde sayısal not ortalaması 97 gelince okul müdürü ve yetkilileri öğretmenleri teknik lise bölümüne geçmesi için ailesine telkinde bulunur ama şakir itiraz eder kendi içerisinde bir ego savaşı vermektedir çünkü babasının dediklerini hiç bir zaman unutmamış ve ondan nefret etmektedir çünkü hayatından 1 sene çaldığını düşünmektedir.

( benim düşüncem şakir'in yalan potansiyeli bu noktada gelişti )

lise döneminde başarılı bir öğrencilik geçiren şakir artık üniversite sınavına girecektir babası hala aynı tavır ile

Baba: Senden bir tak olmaz okuyup ne olacaksın fabrika da işçi olacaksın okuma gibtir git fabrika da çalış daha faydalı olursun aileye senin içinde okuyup bir şekilde hayatı tutma potansiyeli yok

Şakir: okumak istiyorum baba..

Baba: sen bilirsin göreceğiz bakalım ne tak olacaksan.

şakir sınava girer ve çıkar yakın sürede sınav sonuçları açıklanır Şakir celal bayar üniversitesi 2 yıllık elektrik elektronik teknikerliğini kazanmıştır.

annesi çok sevinmiş fakat babası yine yorumlamaya başlamıştır

Baba: iki yıllık üniversite mi olur iki yıllık okuyanlar çengelköyde hıyar satıyor okula gidip boşuna zaman kaybetme fabrikaya gir oğlum.

Şakir: hayır üniversiteye gideceğim.

Şakir artık bir üniversiteli 2 yıllık elektrik bölümü okumaktadır ailesi onu ilk gittiğinde devlet yurdunda 8 kişinin kaldığı bir odaya yerleştirmektedir.

Şakir saçları uzun kulağında aile baskısı yüzünden küpe takamadığı için mıknatıslı bir küpe takan genç kardeşimiz olmuştur.

Kısa sürede müziğe merak sararak , gitar çalmaya başlamış ve bir müzik grubu kurmuştur müzik grubu ile bulunduğu lokasyon da cafe bar tarzı yerlerde küçük bir ücret karşılığı canlı müzik yapmaktadır parasını çıkartmak için ailesinden destek yok denilebilecek kadar azdır çünkü babası bir işçi ve aynı zamanda şakir ile okuyan iki kardeşi daha vardır üniversite.

gel zaman git zaman şakir okulda başarıılı bir öğrenci olarak dgs sınavında ege üniversitesi mühendislik fakültesini kazanarak elektrik elektronik mühendisliği bölümüne dikey geçiş yapmıış ve bu belgeyi babasına postalayıp üzerine benden adam olmaz yazısını yazıp göndermiştir.

Şakir üniversite yıllarında tanıştığı bir kız vardır adı fatma şakirden yaşca büyük ve ingilizce öğretmenidir ama çok iyi anlaşırlar

( tanışmaları bir barda içerken ikisi de ayrı masalarda şakirin arkadaş ortamı ile kızın masası birleşmiş ve sonuç eve gidilmiştir ama şakir bu ingilizce öğretmenine aşık olmuş gördüğü anda onu evde arkadaş ortamından soyutlayıp kimse bir şey yapmasın diye kendi odasına zütürüp kitlemiş kızı kendi yatağına yatırmış ve kendisi sabaha kadar koltukta başında beklemiştir ) sabah olduğunda herkes evden gittiğinde şakir odadan çıkıp kapının altından anahtarı atıp evden çıkmıştır.

Fatma uyandığında çok mutlu olmuştur ve küçük bir not yazmıştır benim numaram kaydedersen sevinirim dünyada senin gibi insanların var olduğunu bilmek çok güzel.

ve araşmalar telefonlar görüşmeler her akşam birlikte barlara gitmeler başlamıştır ama kız şakir'i bir kardeş bir arkadaş olarak görüp o klik te çok sevmektedir. ama aşk kesinlikle yoktur ama her görüşmede her birlikte takılmada şakir gün ve gün daha da aşık olmakta önüne geçilmez bir sevgi beslemektedir.

kız her gün görüştüğün de barlarda başka masalarda yakışıklı olan kkişilere sahnede çıkan grup müzisyenlerine iş atmakta ve şakir sevgisini gözleri önünde izlemektedir.

şakir eğitim hayatına devam edemez olmuştur kız ile takılmaktan öyle bir aşk besliyordur ki herşey den vazgeçmiş tüm zamanını kıza ayırmıştır.

ama kız hi bir şekilde şakiri o bezde görmemiş sürekli şakirin omzunda ayrılıp erkek arkadaşları ile aralarında geçenleri anlatıp aynı zaman da şakir'i sürekli arkadaşım kankam diyerek hitap edip şakire bir bıçak darbesi gün ve gün saplamaktadır.

ama şakir hiç bir zaman önüne geçemez bu sevginin ve en sonunda şakirin abisi kıza telefon eder fatma şakir senin yüzünden okuluna gitmiyor biraz onu telkin eder misin sürekli senle takıldığı için dersleri kötüleşmiş bu kadar zaman okumuşken son senesi yardımcı ol okulunu bitirsin der.

ve fatma telefon eder şakire.

Fatma: Şakir sen okula gitmiyor musun

Şakir: yok gitmiyorum ders yok olana da girmiyorum sınavlar da veririm

Fatma: Şakir yanlış yapıyorsun neden gitmiyorsun okula

Şakir ( Tüm cesaretini toplar ) Senin yüzünden ben hayatımda yapmamam gereken bir şey yaptım suç mu günah mı bilmiyorum ama seni çok sevdim seninle zaman geçirirken sanki dünyalar benim oluyor ama kendimi hiç bir zaman tutamıyorum bunu sana hiç bir zaman söylemeye cesaret edemedim beni kötü insanlardan bileceksin diye ama bu sefer söyledim belki arkadaşlığımız bitecek ben arkadaşlığımız bitmesin yanımda olda benim olma diye söyleyemedim diyerek konuşur

ve fatma telefonu kapatarak ağlamaya başlar..

Şakir mahvolmuştur çünkü fatma bir kelime bile etmemiştir. şakir artık mesaj atmaya aramaya da korkar olmuş ve kendini her defasında daha da çok dibe çekmektedir.

gel zaman git zaman fatma ile şakirin yolları kesişir ve otururlar akşam yine bar yine arkadaş gibi şakir özür diler ve tekrar arkadaş olurlar şakir kendi içerisin de sevgilisi olan fatma mutlu olsun diye ona her defasında arkadaş gibi davranarak onu dinlemektedir ve fatma artık bir erkekten hoşlanmış ve nişanlanmıştır.

Şakir sevgilisinin gözlerine batan bir geminin arkasından bakıldığı gibi bakıyor ve hayatının ellerinden kayışını izlemektedir.

Fatma evlenmiştir şakiri arar
Fatma : Kanka düğüne geleceksin değil mi bak seni sağdıç yaptık unutma güzel ce takım elbiseni giy gel

Şakir : Ben şehir dışındayım kanka dedem ölmüş

Fatma: aaa ciddi misin iptal edelim düğünü o zaman erteleyelim olur mu senin de gelmeni çok istiyordum

Şakir: hayır kanka en mutlu günün olur mu öyle şey ben evinize gelirim hayırlı olsuna .
fatma: tamam üzme kendini vs.vs.vs.

Şakirin aslında dede si ölmemiş düğünün salonunun karşısında şarap içerek sevdiğini gözleri önünde kendi içerisinde ki mezarlığa gömmektedir.

ve şu satırlar çıkar şakir'den.

" bir gece vaktiydi ellerimden kayıp gidişin
Söyleyemedim kimseye sevgimi
inanmadı gökyüzü ağaçlar gece..
Yitik bir limandım artık kendi içimde
Ellerim ile gömdüm sevgimi kalbime
Gidiyorsun şimdi beyazlar içinde tüm sevgim ile
Bense su döküyorum mezarımda ki çiçeklerime..
Göz yaşı akıtıyorum sek içkimin boş kalan kısmına
Eriyor bedenim yokluğunda..
Mutlu Ol Güzel Kadın elveda.."

Şakirin satırları kaleme alıp kendi cüzdanına koyuyor oracıkta bu düğünü izlerken içerken uzunca bir süre tamamen bir asosyal olarak evinden çıkmıyor ve hiç bir şekilde çok kişi ile görüşmeden müzik dinleyerek ve içerek geçiriyor günlerini.

Aradan gel zaman git zaman şakir okulda derslerini veremediği ve gitmediği için tutunamamış o emelkeri ile kazandığı üniversiteyi bırakmıştır ve ailesine okulu bitirdim diyerek yalan atarak ayrı bir şehirde yaşamaya karar vermiştir çalışıyorum diyerek.

bir gün babası hiç bir şekilde yanına gitmesini istemediği için ve memleketine gitmediği için şakirin bulunduğu şehre gelir arar tarar ve bir şekilde bulur .

çalıştığı firmanın güvenliğine şakir ile görüşmek istediğini söyler ve şakiri güvenlik çağırır şakir aşağı iner güneş gözlüklerini takmış babası karşısında şaşırır.

baba : evin nerde beni zütür işine geri dön akşam da bi yere gitmeden gel de bir konuşalım.

şakir: tamam

ve şakir babasını evine bırakır işine geri döner akşam olur şakir evine döner babası tekli koltukta oturmuş sigarasını yakıp bacak bacak üstüne atmış şakiri beklemektedir.

baba: senin hayatın bu mu biz seni böyle yaşa diye mi yetiştirdik
( şakirin evi içki şişesi dolu ve pistir çünkü işten çıktığı gibi eve gelip içer ve sabah işine gider )

şakir: beni yetiştirdiniz derken? nasıl bir destek verdiniz ya da bana ne olmak istiyorsunuz benim ne düşündüğümü ne acı çektiğimi ya da bir derdin var mı diye sordunuz mu bugüne kadar.

baba: herşey sormak değildir biz seni uzaktan izliyoruz acını biliyoruz deşmemek için de sana bulaşmadık ama artık yeter

baba: işi gücü bırak gel dön evine askerliğini yap sana araba alacağım askerliğin bittikten sonra da sana iş kuracağım.

şakir: burada düzenim var zor kurdum çok uğraştım bozamam

baba: bu mu düzen düşün taşın ben bu gece gidiyorum kararını ver seni yarın evde görmek istiyorum

diye cevap verir ve babası memleketine doğru yol alır.

şakir düşünür taşınır ve işinden ayrılarak memleketine geri döner, çünkü yalnızlık ve bulunduğu şehir de çalışma şartları geçim sıkıntısı vs. şakiri çok zorlamaktadır herşey üst üste geldiği için piskolojisi yalnızlığa el vermemektedir.

babası şakire geldiği günün ertesi günü gider bir araba alır 2012 model bir ford connect ve şakir araba ile gezer dolaşır bir kaç eski arkadaşı ile takılır vesaire gel zaman git zaman şakir tecilini bozdurup askere gitmeye karar verir üniversite eğitimini tamamlamadığı için 15 ay bir askerlik kendisini beklemektedir.

Askerliği izmir Gaziemir ulaştırma ve personel okuluna çıkar. şakir 87'lidir. 89 tertip askerler ile askere gitmektedir. 89/4 tertip olarak askere gider..

Şakir acemi birliği eğitimini tam tamamlamadan 30 gün sonra seçilmiş subay orduevine geçiş yaptırmışlardır orada müzisyen olarak devam edecektir askerliğine ve gel zaman git zaman askerliğinin bitmesine 45 gün kalmıştır.

Şakir o gün rahatsız ve koğuş yat izni vardır şakir koğuşunda yatarken koğuşa telefon gelir bir şekilde telefonun ucunda ki ordu evi müdürüdür. albay.

komutan : şakir nabıyorsun evlat

şakir: iyim komutanım rahatsızım izinim vardı koğuştayım

komutan: seni şimdi aldıracağım az burada işimiz var hazırlan ona göre dışarı çıkacaksın sivil giyin
şakir: emredersiniz komutanım

Şakir hazırlanır ve koğuşa bir araç ile birlikte iki er ve bir uzman çavuş gelir.
Şakiri arabaya bindirip ordu evi müdürünün yanına zütürürler.

Albay Şakire seslenir:
Albay: Şakir oğlum baba sanki biraz rahatsızmış

şakir: Yok komutanım son konuştuğumda gayet iyiydi.

Albay: tamam biraz hasta olmuş herhalde izin vereyim sana da git bir babanı gör istersen

şakir : 45 gün var komutanım askerliğimin bitmesine gerek yok zaten tezkereyi alınca göreceğim.

Albay: bir dakika sana bir telefon var abin aradı ben şimdi abini arayıp sana vereceğim telefonu

Şakir : emredersiniz komutanım

Telefon çalar ve komutan telefonu şakire verir.

Abisi: Şakir abicim bir şey söyleyeceğim ama sakın panik yapma

Şakir: buyur abi
( arkadan hıçkırıklı bir ağlama sesi ile şakirin halası baban öldü oğlum diyerek kıyamet koparcasına bir gürültü kopar )

Şakirin elinden telefon düşer ve yanında bulunan cama yumruğunu sertçe vurur eli kesilir komutan bu acısından ötürü kendsiine birşey demez ama şakire izini verir ve memleketine babasının cenazesine gönderirler.

Şakire komutanı bir şey demiştir, sakın ola cenazede ağlama burada ağla ağlayabildiğin kadar acını burada çıkar çıkartabildiğin kadar ailen telef olmuş durumda ağlarsan aileni ayakta tutamazsın gibi telkinlerde bulunmuştur şakiri gönderirken memleketine ve cebine bir miktar para koymuştur şakirin.

şakir kendisini cenazede olabildiğin ce tutmaya çalışıyor amcası annesi abisi kardeşi tüm hısım akrabaları ağlamaktan gözleri kan çanağına dönüşmüş durumdadır.

çünkü şakirin babası 42 yaşında vefat etmiştir.

Defin işlemleri gerçekleştikden sonra şakirin babasından kalan mallar bulunmaktadır bunlar 3 adet ev ve şakire aldığı araba bu mallar üçe bölünmesi gerekmektedir ama kardeşler aralarında malları pay etmek istemezler ve herşeyi annelerinin üzerine yapma kararı alırlar şakir ailesi ile birlikte yaşamaya devam etmek zorundadır.

iş arayışına girer baba vefatının üzerinden zaman geçtikçe ve kendisine bir fabrika da çok alt bir kademe de iş bulur maaşı çok düşük olan çünkü para kazanması gerektiğini düşünmektedir.
ve abisi evlenecektir.

şakir çalıştığı esnada bir kız arkadaş edinir anlaşırlar ve gerçekten iyi bir partner olurlar çok iyi anlaşmaktadırlar şakirin gözünde ki gülümseme tekrar yerini almıştır ama aklının bir köşesi hala fatmadadır.

Şakir işten çıktığı vakitleri kız arkadaşı ile geçirmekte birbirlerini yakından tanıyıp sürekli gezip eğlenmektedirler. bir gün evde yalnız kaldıkları esnada şakir ile kız arasında bir öpüşme oluşuverir ve sevişmeye başlarlar, şakir uzun bir yılın verdiği açlık ile birlikte kızı gibmek için hareket ederken bir anda kendisini geri çeker kızlığını bozarım diyerek. ve araların da şu diyalog gerçekleşir. Kızın adı pınardır.

Pınar: noldu aşkım ?

şakir: kızsındır ondan biraz ürktüm açıkcası

pınar : sen devam et.

ve o esnada bir hışımla şakir pınar'ın kızlığından içeri girer ve sexi sonuna kadar her şekilde yaşarlar.

şakir işini bitirdikten sonra kafasında pınar ile alakalı bir milyon tane soru işareti oluşmaya başlamıştır artık..

evden çıktıktan sonra pınar ile konuşmaya başlar şakir

şakir : hayatım bir şey soracağım ama bana doğru cevap vereceksin kızmayacağım.

pınar : buyur askim.

şakir: bana devam etmemi söyledin ve kan gelmedi daha önce bir birliktelik yaşadın mı ?

pınar: utanıyorum hayatım ama hiç bir şekil de istemedim istemeden oldu

Şakir aslında istediğini ve bunu bile isteye yaptığını anlayacak kadar akıllı çocuktu ve pınar ile ciddiyetini tamamen ciddiyetsizliğe bırakmış ve sadece pınarı gibmek için arıyor ve görüşmeye başlamıştı her görüştüklerin de sex yapıyor ve kesinlikle dışarı da bir çay bile içmiyordu çünkü şakir pınar ın sölerinde bir güvensizlik sezmişti.

Kız üniversite de öğrenim görüyor ve erasmus alacağı için yurt dışı hayalleri ile yanıp tutuşurken şakir tamamen bir sex kölesi olmuş gibi bir durumda olmuştu her gün kızı arıyor görüşmek istiyor ve kızı her gün yatağa atıyordu hiç bir şekilde doymak nedir bilmiyordu
aradan gel zaman git zaman kız şakir ile görüşmek istemişti bu sefer şakir araba ile kızı almaya gittiğinde kız iki dakka sessiz bir yerde konuşabilir miyiz aşkım diyerek sessiz bir yere gitmişlerdir.

pınar : aslında ben bu konuşmayı uzun süre önce yapma kararı aldım ama kısmet bugüneymiş ben senin ile ciddi bir ilişki düşündüm geçmişte yaptığım şeylerden çok utandım ama farkında mısın son zamanlar da ki tüm eylememiz sadece sex bunun dışında ne konuşuyoruz ne geziyoruz ne bir şeyler paylaşıyoruz.

şakir: ben seni seviyorum bu yetmez mi
( aslında şakir sex'i seviyordu kız artık bahaneydi çünkü tadını almıştı doymak bilmiyordu )

pınar : hayır ve ben bu ilişkiyi bitiriyorum lütfen beni artık arama senden rica ediyorum telefonumu değiştirtmek zorunda bırakma beni.

aralarında çekişmeli bir dialog sonucu şakir kızı evine bırakmış ve tekrar içkiye abanmaya başlamıştır

işe gitmiyor doğru düzgün yemek yemiyor eline geçen iki üç kuruş para ile sex'e alıştığı için escort kadınlara gider bir duruma gelmiş durumdaydı.