1. 1.
    -2
    her zaman birileri bana yakında öleceğimi ya da en azından ölme ihtimalimin olduğunu söylediğinde; önce üzülüp göz yaşlarına boğulacağımı, sonra sinirlenip isyan edeceğimi, her şeye karşı çıkacağımı düşündüm.

    ama ilginç bir şekilde öyle olmadı.

    bana yakında ölebileceğimi; ama eğer müdahale edilirse yaşamaya devam edeceğimi söylediler.

    ben ise onlar bana kötü haberi verip, bin bir türlü saçma açıklamalar yapıp beni rahatlatmaya çalışırken boş boş bakmakla yetindim. öylece karşımdaki duvara bakıp, bir şey hissetmeyerek, beni sözleriyle rahatlatmaya çalışırken seslerinde samimiyetten eser olmadığını ve her zamanki gibi işlerini yaptıklarını düşündüm. kendimle ilgili bir şey değildi bu, ne olacağını düşünmedim, ne hissettiğimi de. sanki her şeyi dışardan izliyordum, hani bir film izlermiş gibi.

    bittiğinde boş boş bakmaya devam ettim. bir şeyler hissetmeyi bekledim. önce şok duygusu ve ağlama, sonra kızgınlık ve isyan. hiçbiri gelmedi. her şeyin boş olduğunu düşündüm. ve başımın beni öldürecek kadar ağrıdığını. ironik değil mi? öldürecek kadar ağrıması... eh her zaman başım ağrıdı; ama bunun gerçekten ciddi bir şey olduğuna hiçbir zaman inanmak istemedim. arkama yaslanıp gözlerimi kapadım; çünkü başım dönüyor ve midem bulanıyordu. bir süre karanlığın içine doğru kaydığımı hissettim.

    tekrar bir şeyler hissetmeye başladığımda, kokuyu aldım. nefret ettiğim mide bulandırıcı temizlik maddesi kokusu. sonra nerede olduğumu hatırlayıp, bir an önce orayı terk etmek istediğimi düşündüm. orada olduğum sürece beni öldüreceklerini biliyordum; çünkü doktorlar bunu sağlama konusunda başarılılar. sonra kendime saçmalamadığımı ve bu çocukça düşünceleri sadece dikkatimi başka bir yere yönlendirerek kaçtığımı düşündüm ve durup, gözlerimi açtım.

    yanımda gözleri ıslak ve kırmızı annem, onun arkasında suratı sinirden ve üzüntüden beyazlamış babamı görmek hiç iyi hissettiremedi. onlara acı çektirdiğimi bilmek benim de canımı yakıyor; ama en azından bir şeyler hissetmeye başlamıştım. aklıma kedim geldi, acaba burada olsa çok hasta olduğumda yaptığı gibi kucağıma ya da göğsüme kıvrılıp yatar mıydı, diye düşündüm.

    anneme ve babama onlara iyi hissettirecek bir şeyler söylemeyi düşündüm; ama ne söyleyebilirdim ki, her şey anlamsız geldi. onlara güçlü olmalarını ve her şeyin yoluna girceğini mi söyleyecektim. bu yaşta? onlar benden daha olgun ve daha deneyimliler. ve ben bilge olmak için ne yazık ki fazlasıyla genç kalıyorum onların yanında. üstüne bir de çocukları olduğumu düşünürsek hep küçük kalacağım. anneme bensiz de her şeyin iyi gideceğini ya da benden sonra da hayatını kendi kararlarıyla yaşaması gerektiğini söylemem, aptalca ve ben onun annesi değilim bu yüzden anlamsız. ben onların tek çocuklarıyım ve bu olayı kolayca atlatamazlar; çünkü doğa gereği önce onların aileleri sonra onlar ve en sonda benim ölmem gerekiyor.

    keşke annemin güçlü olduğunu ve gülümsediğini görsem, onunla gelecekte ne yapmak istediğim üstüne tartışabilsem. babamın neşeli olduğunu beni sinirlendirmeye çalıştığını, her zamanki oyunlarımızı oynadığımızı ve bana sevgisini göstermesini görebilsem. ama o anda yapılabilecek tek şey başımda onların ne kadar üzgün olduğunu görmekti. gerçekten gülümsemeyi başardığımdan şüpheleyim; ama gülümseyip, acıktığımı ve güzel bir şeyler yemek istediğimi söyledim, daha iyi olduğumu...

    kendimi düşünmeye başlamam gerektiğini biliyorum; ama bir şeyler hissetmekten ve düşünmekten o kadar korkuyordum ki bunu yapmamak için elimden geleni yapıyordum. her zaman yaptığım gibi kaçıyorum.

    insanlar bana korkularımı sorduklarında genellikle cevabım karanlık olur. eğer onlara kendimi yakın hissediyorsam ya da ortam uygunsa en büyük korkumun ölüm olduğunu söylerim. ölmekten gerçekten çok korkuyorum, ölecek kadar... -komik- küçükken yattığımda nefesimi dinlerdim ve uykuya daldığımda birden nefes almayı bırakıp ölmekten korktuğum için saatlerce tavanı izleyip, nefesimi dinlemeye devam ederdim. ilkokulda istemsiz kasları öğrendiğimde bu korkum azaldı; ama nedense tam olarak yok edemedim. ortaokulun sonunda bazen hayat çok kötü gittiğinde ki; o yaşlarda bir çocuk için çok saçma şeyler bile hayatının kötüye gittiğini düşünmesini sağlar; ölmeyi istediğimi düşündüğümde korkardım. her seferinde kendimi ya gerçekten ölürsem diye korktuğumu ve aslında ölmek istemediğimi hatırlıyorum. sonraları bu saçma sapan ölmek istiyorum, lafını söylediğimde, her seferinde asla ölmek istemediğimden emindim. sadece saçmalamayı seviyordum.

    son yıllarımda ise babamı taklit ederek 50-55 yaşımda ölmek istediğimi söyledim. çünkü hastalıklarla ve yaşlılıkla boğuşmak istemiyordum. gerçekten çocukça bir yaklaşım. babannemin ölümünden sonra ise ölüm korkusu bilinç dışımdan bilincime yaklaşmış olmalı ki, sevdiklerimden önce ölmek istediğimi söylemeye başladım. onların yokluğunun acısını yaşamak istemiyordum. o zaman onlardan önce ölmeliydim. çok mantıklı değil mi? hayır, sadece sorunlarıyla ve sevdiklerinin yokluğuyla baş edemeyecek kadar zayıf birinin sözleri...

    yoksa dualarım kabul mu oluyor?

    saçmalık.

    hayallerimdeki gibi ölmeyeceğim. portakal ve lavanta kokusu yok, ılık bir yaz günü yok, büyük ışık alan pencereler beyaz ince perdeler yok, keten çarşaflar yok. ve ben gerçekten aşık olduğum kişinin gözlerine bakarak ve onun kollarının sıcaklığını hissederek gitmeyeceğim. ben hayalimdeki gibi yaşlı bile değilim!

    belki kesin değil; ama bu ihtimalin yüksek olmadığı anldıbına gelmiyor. bu da iyi hissetmiyor.

    bazıları korkularla yüzleşmenin iyi olduğunu söyler; ama insanlar korkularıyla yüzleşirken genelde korkuları ölüm olmadığı için bunu yaparken ölmek zorunda kalmazlar.

    herkesten uzak olmanın işe yaradığından emin değilim; ama kimseyle konuşacak durumda olduğumu da sanmıyorum. ailem yanımda ve huzur vermeye çalışıyor. ben ise artık hissettiklerimin çaresizlik ve korku olduğunu biliyorum. ve bunları anlatma konusunda hiç iyi değilim.

    ama benim hayallerim vardı ve daha çok gencim diye sızlanmanın bir işe yaramayacağını biliyorum. bunu yapmayacağım. ne yapacağımı da bilmiyorum...

    son sözlerimin ne olmasını istediğimi düşündüm de "görüşürüz" olmasını isterdim, kendimden emin bir şekilde ve eğer yapabilirsem hafif bir gülümsemeyle. gerçekten sonrasının olduğunu bilmeye ihtiyacım var. hepsinin yalan olmasını ve boş olmasını istemiyorum.

    her şeyi özleyeceğimi bilmek gerçekten canımı yakıyor. çaresizlik sonunda beni çıldırtacak. ve umudum yeterli değil. belki her şey geçer...

    bunu öğrenmek gerçekten insan için her şeyin anldıbını değiştiriyor.
    (candyline, 20.08.2010 21:15)
    ···
  1. 2.
    0
    @1 ekşici bin
    ···
  2. 3.
    0
    @4 sen söyle ne diyor ?
    ···
  3. 4.
    0
    tamam kib. by.
    ···
  4. 5.
    0
    Özet geç amk ya
    ···
  5. 6.
    0
    am züt meme arattım tarayıcıya bulamadım.
    ···
  6. 7.
    0
    @1 yanlış yere yazmışsın dostum.
    not:okudum
    ···
  7. 8.
    0
    nedir bu beyler? bir açıklama bekliyorum, buna hakkım var!
    ···
  8. 9.
    +1
    okumadım amk çok uzun, ama bağlığa göre yazarsam, bence süper lan, ölüyon işte, ohhh missss amk, kredi kartı borcu yok elektrik yok su yok yakıt yok
    ···
  9. 10.
    0
    @1 sana burda ekmek çıkmaz ponpiş dıbına koduğum huur çocuğu
    ···
  10. 11.
    0
    bunu insan okuyacak insan amk sığırı... özet geç bin...
    ···
  11. 12.
    0
    bunu okuyan onun bunun çocuğudur.
    ···
  12. 13.
    0
    dalga geçmeyin aq ya bi dalga geçmeyin
    ···
  13. 14.
    0
    adam romanını burada yazmaya başlamış
    ···
  14. 15.
    0
    okudum. Bunu buraya neden yazdın bir anlam veremedim. Bizden ne bekliyorsun ki.
    ···
  15. 16.
    0
    abi okumadım ama geçmiş olsun iyi birşeydir sanırım
    ···
  16. 17.
    0
    @15 bir şey beklediği için yazdığını sanmıyorum paylaşmaya değer bulcak kadar kıymet vermiş bize anlatmış bunun başka bi anlamı olduğunu sanmıyorum
    ···
  17. 18.
    0
    @1 çalıntı mal
    ···
  18. 19.
    0
    @18 harbi çalıntıysa da canı cehenneme böyle konularında geyiği döncekse hiç bir şey demiyorum ben cidden
    ···
  19. 20.
    0
    salak mısınız lan ? olm görmüyor musunuz yazının altındakini ?

    (candyline, 20.08.2010 21:15)

    büyük bir ihtimalle ekşiden birinin ölüm mektubu falan.
    ···