yakın sigaraları vol 5

müslüm babanın şarkıda dediği duruma geliyoruz beyler. sevgisizliğine bir kalp verdim diyor. karşılıklı birisiyle sevmek , sevişmek ve bir tarafında daha fazla tutkuyla ve istekle söylediğim gibi taparcasına bağlanması ve diğer tarafın kendince "normal" olan sevgisi. sizce diğer taraf bu durumda sevmemiş mi oluyor yoksa normal olanı mı yapıyor. yarın bir gün öleceğimizi bildiğimiz halde bu dünyadaki nesneleri bu kadar sevmek gerçekten normalin dışında bir durum mu soruyorum size?

bugün yataktan uyanıp gözlerimi açtığım zaman elim nedense telefona gitti. biraz kurcaladıktan sonra tarihe baktım. yuh... 5 eylüldü. yani ondan ayrılalı 11 ay geçmişti. peki rüyalarıma neden giriyordu ki? nereden almıştı bu izni? neye dayanarak rüyamda beni seviyormuş gibi davranıyordu. ya ben? neden inanıyordum hep. uyanacaktım işte. o güneş gözüne vuracaktı yine, yepyeni ve hiç bir umutla başlamayan bir güne merhaba diyecektim istemsizce

@168 öyle klişeler var ki her zaman güncelliğini koruyor. klişe olarak görmüyorum panpa bu tamamen histir. hisseden insanlar oldukça aynı sözler aynı cümleler aynı yapıda insanlar tarafından yıllarca kurulur

bununla hikayeye devam ediyorum. http://fizy.com/#s/18v9be

bu da ona yazılan bi başka şey ;

"nasıldı biliyor musun? yerler cam kırıkları, ayakların yalınayaktır. onu sevmek cam kırıklarında yürümektir. yürüyüp geçeyim diyorsun ama o yolda cam var, yine onu sevmek var. sen yürüdükçe ayakların kesiliyor.,geri dönmek istiyorsun ama dönemiyorsun; o kadar yol gelmişsin. ileri gideyim, gerekirse koşarım diyorsun ama cam bu, koşarsan daha da acıtıyor. bir süre sonra o acıya da alışıyorsun. ve sonra o acıyı sevmeye başlıyorsun. ne zaman o aklına gelse yerlere cam kırıp ayakkabılarını çıkarıyorsun yine. ayaklarının altı alışıyor daha sonra o cam kırıklarına. sonra yıllar geçiyor, ayakların, kalbin, her yerin nasır tutmuş. o cam kırıklarının üzerinde yürümeye devam ederken bir de bakıyorsun ki birisi kırılmamış dimdik duruyor. işte bu da hiç unutulmayan anılar oluyor. kemiklerine kadar giriyor bu sefer o cam kırığı. unutmaya ne hacet"

@173 canın sağolsun panpa. hoşgeldin

ben onu kıskandıkça o yalnızca beni tiksinen gözlerle delice seviyordu. bunu hiç gördünüz mü? ben gördüm. sana doğru öylece nefretle bakan ama senin için ölecek bir beden. inat etme, kıskançlık ve aşkın bana buyurduğu iğrençlikleri yapmamın ardından alınan bir ayrılık kararı. hikaye bitmiyor panpalar. işte hikaye aslında burada başlıyor.

@175 mükemmelmiş bu.
@176 hala aynı olmasa yazar mıyım panpa...
@178 iyi geceler

siz hiç ileride onun tatlı bir anıya dönüşmesini engellemek için zihninizin ona ait bir parçasını neşterle kesip odanın bir yanına koymak istediniz mi? yapamadığınız zaman yere kapanıp ( evet yere kapanıp ) ağladınız mı? ellerinizi açtınız mı gökyüzüne, yalvardınız mı bilmiyorum ama ben bunları yaptım.

http://fizy.com/#s/1ajbpt bununla devam

@180 baştan itibaren yazdıklarımı oku panpa, bana bunu dediğin için kendine söveceksin.

yansın sigaralar saat 3

http://fizy.com/#s/1aiohu gripin - 3

http://fizy.com/#s/1aiohu gripin - 3

@188 anlat panpa...

@190 seni çok iyi anlıyorum

sonuçsuz bırakılmaz değil mi hikayeler. erkeklik var oğlum bizde. biz ne yarı yolda bırakırız ne yarım. sonucum şöyle, aşk iki kişilik yaşanacak olan en büyük bencilliktir ve daha bencil olan ölür.

@193 bunu sana armağan ediyorum http://fizy.com/#s/1ahtqs sözlerine dikkat ver. şiirdir. giber.

@196 yere kapandığımda dinlediğim şey hep buydu

@197 panpa entry nick mi yapmaya çalışıyosun anlamadım