Hepsi birtakım planlardan bahsediyordu kimi istanbula yerşeceğini kimi evler alıp kiraya verip çalışmadan para kazancağını kimi dükkanlar açacağından bahsediyordu dede kapıyı açarmısın diyerek bozdum o muhabbeti hepsi bir an bana baktıktan sonra dedem kapıyı açtı ellerini öptüm ordaki insanların hepsi yaşlı +60 yaş üstü insanlardı hoşbeş muhabbetten sonra ne konusuyordunuz diyerek açtım merakla o edilen sohbeti hepsi birden afallayıp lafı değiştirmek istedi ilk defa bu kadar mutlu görmüştüm köyü biraz yatıp uyumak istediğimi belirttim cennet yatakları meşurdur Malatyanın zaten aşırı derecede rahattır kuş tüylerinden yapılır ve oldukça geniştir herneyse dedem yatağı gösterip gitti annemi hatırlamıyordum fotoğraflarından biliyordum bi fotoğrafı çok hoşuma giderdi siyah beyaz fotoğrafın çeikildiği odadaydım rüyamda o fotografın çekindiği ana gittim

500 km gittikten sonra malatya tabelasını gördükçe içime sıkıntı çöküyor annem o köyde vefaat ettiği için içime daraltılar geliyordu öyle bunalmıştımki nefes almakta bile güçlük çekiyordum arabayı babama verdikten sonra uyumaya devam ettim gözlerimi açtığımda gün ışımış kapının kapanma sesiyle uyanmıştım kasvetli lanet havasıyla kızık köyüne (köyüme) gelmiştik bile akrabalarım babamla ayak üstü muhabbet ederken kimsenin beni umursamadığını kaale bile alınmadığımı farkettim umrumdada değildi zaten bende zoraki selam verdikten sonra dedemin evine direk girdim köy halkının kapısı herzaman açıktır hırsızlık arsızlık olmaz kapının kitli olduğunu farkedip cama doğru yürüdüm içerde kısık sesle konuşan 7 8 kişi gördüm

babam bana kalk biraz da sen kullan dese sevincten ve heyecandan gtadaki gibi kaldirima cikip 10 kisiyi ezdikten sonra benzin istasyonuna carpar patlariz amk kiskandim çugu

2002 yazı Malatya Arguvan Kızık Köyü (“Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler!”

A’raf 27)

2 ağustos 19:50 babamın oğlum kalk birazda sen kullan arabayı demesiyle uyandım zaten çokta rahat edemediğim huzursuz uykumdan bir benzin istasyonunda durmuştu babam daha ankaradan çıkmamıştık bile markete uğrayıp su almaya gittiğimde yanıma para almayı unuttuğumu içeri girmeden farkettim kapıyı açtığımda babamın o pis kahkasını suratımda hisettim biraz para alıp su ve kek tarzı bişeyler alıp arabayı hareket ettirdim .