1. 15.
    0
    adamdan parayı aldığı gibi aksaraya gidip çizgili mafyavari bi takım elbise aldı geldi eve
    -nası hea bulat elemdar gibim oldum yeminlen
    -olm kunduracı çocuklar giber seni bu kılıkla wallaha yapışırlar bırakmazlar
    telefonunu çıkardı iş görüşmesi tadında bi şeyler konuştu
    -tam mardinli kaçakçı oldun lan dedim
    ···
  2. 14.
    0
    ama yahya beklediğim gibi karşılamadı olayı iş aramaya başladı önce bi anketörlük işine bulaştı bir ay çalıştı parasını alamadı adam ofisi kapatmış kayıplara karışmıştı yahya tek tek bütün anketör aranıyor ilanlarını aradı adamı en sonunda açtığı yeni ofiste bulup parasını almış bi de üstüne dövmüş herifte kürt inadı vardı amk hakkımı yedirmem arkadaş dedi durdu
    ···
  3. 13.
    0
    -içerik gizlenmiştir.-
    ···
  4. 12.
    0
    (bkz: oyun kurduk beyler)
    ···
  5. 11.
    0
    (bkz: oyun kurduk beyler)
    ···
  6. 10.
    0
    keşke bi arabası olsa yahyanın o da camları kapatıp milletin anasına küfürler savururdu ezilmiş, patrondan azar işitmiş diğer insanlar gibi
    ···
  7. 9.
    0
    herneyse yahya ile o meseleyi bir daha hiç konuşmadık 3 5 hafta sonra duydum çıkma mı ne teklif etmiş, arkadaşlarının önünde alay etmiş kız bununla üstüne başına konuşmasına en müstehzi ifadesi ile bakarak, ailesinin, annesinin isminin gölgesinde kalmış her kız gibi
    ···
  8. 8.
    +1
    @5 in girişi ne o amk. rosalinda yı izliyorum sandım
    ···
  9. 7.
    0
    bi tepki verin mına koyim canım sıkıldı
    ···
  10. 6.
    0
    melis harley botlar ve burbery mont demekti en ağırından tikiydi bizim okuldakilerle takılmazdı anadoludan gelmiş bi kızı kendi arkadaş grubuyla tanıştırmış boğaza karşı bi gece klubüne gitmişler sonra da bissürü şey kızın ağzı durmadı zaten şöyleydi böyleydi o kız o geceyi tam 2 sene anlattı
    ···
  11. 5.
    0
    - bi kız var
    -ee anlat bakalım
    - abi seviyorum işte sana sorayım dedim kitap okuyup duruyosun anlarsın herhalde sen bu işlerden napıcam şimdi ben abi
    - ne biliyim oğlum bi yerde kahve falan ısmarlasan kimmiş ki bu
    -melis varya abi hani şu burnunda küpe var
    ···
  12. 4.
    0
    herneyse eve geldik o gün nerdeyse hiç konuşmadı ve ondan sonraki 2 3 ay boyunca da
    bir gün ben evdeyken anahtar sesini duydum üstünü başını çıkarıp odaya geldi abi dedi
    - bi şey soracağım ama utanıyorum
    niye utanıyosun oğlum dedim ne söyleyeceksen söyle
    ···
  13. 3.
    0
    o meşhur tanıştırma serenomisini hızlı bi şekilde geçtikten sonra hoca dersim var bahanesiyle içeri kaçmıştı fahiş fiyatla bir şey almış kandırılmış kazıklanmış gibi hissediyordum kendimi ufak bi çanta vardı elinde ee dedim naparsın nedersin kimsin necisin
    -ben yahya mardinliyim dedi
    ismi zor söylenen bir bölüm ismi de söylemişi ama o an anlayamadım bozuntuya da vermedim
    ···
  14. 2.
    0
    kütüphanenin ordan "karşıdan karşıya geçtim" sonra uzun uzun düşündüm bu cümleyi ilk kim kullandı nasıl çıktı bu; acaba hem anadolu yakasındakilere göre karşı yaka olan avrupa yakasında hem avrupa yakasındakilere göre karşı yaka olan anadolu yakasında yakın tarihlerde oturmak zorunda kalmış kimlik bunalımı geçiren hasta bi herifti bu cümleyi ilk kullanan, başkası olamazdı bu oydu.bu düşüncelerle cebelleşirken fakültenin bahçesine varmıştım. kapı önünde sigara içiyordu ömer hoca beni uzaktan görünce ikimizi de aptal bi gülümseme aldı yanında kısa boylu birisi vardı herhalde şu yahyadır diye geçirdim içimden
    ···
  15. 1.
    0
    tişörtümü sırtıma yapıştıran mına koduğum sabah güneşi, kendisine en yakışmayan yer olan aksaray meydanında tepemde bitmiş yürüyüşümü zorlaştırırken o meydanda ki gib gibi şeyin plazamsı camları gözümü alıyordu.
    laleli'nin ara sokaklarından caddeye, pavyondan çıkıp "kaç para yedik" diye düşünen pişman insanlar çıkıyordu geçtim gittim. sabahleyin ömer hoca aradıydı bi çocuk mu varmış neymiş ismi yahya dedi evi mevi yokmuş tutana kadar bizde kalıverecekmiş nerden biliyim bu sefer benim tutacağımı "ömer hoca bi cinstir uzun boylu yapısız dar omuzlu vücudu buğday tenli ingiliz çeneli bi suratı vardı. herkesin kendi iyiliğini düşündüğünü düşünen, öğrencilere ev ayarlayan olmadı misafir eden dert dinleyen kimsenin kalbini kırmak istemeyen, kumkapıda ki tek göz evinde odun sobası karşısında eski harflerle yazılmış sırlı kitapları okurken hayal edebileceğiniz fantastik bi adamdı kışın uzun palto ve bağcıksız kara lastiğe benzeyen kunduraları ve gömüldüğü 5 liralık beresiyle; yazın yakalı cepli tişört ve kumaş pantolonu ile şakirt sanacağınız bu adam 90'ların en hızlı sosyalistlerinden olduğuna dair bütün fakültede efsaneler dolaşır, o zamanlarda fakültede olan profesörlere onu sorduğumuzda ise alay, hüzün, ve bir şeyler saklıyormuş gibi gülümserler bu gibimsonik mimikleri ile bizi daha fazla meraklandırırlardı
    ···