Hz. Nuh'un oğlu Yafes, şafak söktüğünde, göz kapaklarını her sabah açtığından daha farklı bir amaç için araladığını biliyordu. Korun içine attığı çeliği çıkardığında, saçlarının arasında gezinen esintinin durduğunu, ölüm sessizliğinin çöktüğünü hissetti.
Çekicini havaya kaldırdığında, tüm alem nefesini tuttu...
Çekiç darbesi indiğinde gök patladı ve Yafes, elindeki kılıcı havaya kaldırdı, adaletin ordularına yol gösterecek olan mirası, tüm âleme ilan etti...

edit: gece tutmadı bir daha açtım beyler rez alın devamı geliyor

Eski Dünya'da, on binlerce yıl önce yeryüzüne inen Tamu'nun dokuz büyük iblisinden Azazel, insanlığın sonunu getirmek ve tüm acuna karanlığı yaymak için ant içti. Öküz Başlılar ve Kızıl Başlı Devlerle lanetini tüm diyara yaymaya başlayan Azazel, çok daha hızlı bir türe daha kanıyla güç verdi. Seçtiği yedi ölümlü; Ravnos, Ventrue, Lamia, Jack, Riksos, Sarah ve Sonya, Kan Emen ulusunun komutanları olup, acımasız savaşçılarıyla gecenin en büyük avcıları oldular.

Uzun yazı yutar rez

devami gelicek rez

Kaçıncı defa acıyorsen

Dört kadından oluşan Cehennem Kızları ise Öküz Başlılar'ın komutanlığını yapıyorlardı. insanlık, bu Karanlık Ordu'nun karşısında çok fazla kayıplar veriyordu. En namlı savaşcılar bile Tamu'nun alevlerinden fırlayan bu yaratıklar karşısında duramıyorlardı. Rüzgârların bile kan koktuğu günlerde, güneş eskisi kadar parlak değildi. insanoğlunun içinde umuda dair tek bir zerre yoktu. Ölümü bekleyen ve olacaklara çoktan razı olmuş kalabalıkların, zaferle alakalı tek bir hayali bile yoktu.

Krallıklar, şeytanın ordularını durdurabilmek için birleşme kararı aldılar. Altın Kralı olarak tanınan Kral Faragus'un çatısı altında birleştiler, ordularını ve halklarını bir araya topladılar.
Azazel'in Kan Emen orduları, geceleri ne kadar hızlı ve güçlüyse, gündüzleri de bir o kadar zayıftı. Kızıl Başlı Devler, insanlığın yaptığı yeni pusatlarla, özellikle de koca çelik kazıklardan oluşan yaylı silahlarla artık durdurabiliyorlardı. Öküz Başlılar ise büyük ateş toplarından oluşan ölüm yağmuruyla ağır darbeler alıyorlardı fakat Kan Emenler öldürülseler de, güç için kendi saflarına katılan çok sayıda insanı, birer Kan Emen'e dönüştürüyorlardı. insanoğlunun içindeki hainler, düşmanın zayıflamasına engel oluyorlardı.