0
olm salak mısınız lan siz?
3 Haziran 2013. 6 gün önce birkaç arkadaşımız gecenin bir yarısı taksim gezi parkına yıkım araçlarıyla girildiğine tesadüfen şahit oldular. O andan itibaren twitter'ın mucizesiyle küçük bir grup orada toplandı ve iş makinelerini durdurdu. Artarak çoğalan kalabalık sonraki 3 günde hiçbir şekilde kargaşa çıkarmadı, yakıp yıkmadı. Polis geldi her şekilde (silahsız tabii ki) eylem yapma hakkı olan gruba biber gazıyla saldırdı. Başbakan çıkıp olayları sakinleştireceğine "siz istediğinizi yapın, oraya o kışlayı yapacağız" dedi. Durun size adam gibi açıklayayım ne yapmak istediğimi, neden yapmak istediğimi demedi. Olayların çıkış noktası gezi parkıydı evet. Ama artık çok bambaşka bir yerde. Biz hayatımıza müdahale edilmesini protesto ediyoruz. Hiç kimse bana nerede ne içeceğimi, kaç çocuk yapacağımı, metroda ne yapmayacağımı söyleyemez. Bana bunları söylerken, bu ufacık şeyleri memleket meselesi haline getirirken, ülkesinde 50 kişinin ölümüne sebep olan faciadan sonra olay yerine uğramadan günlerce geziye çıkmasını hiç kimse açıklayamaz. Hiçbir devlet başkanı ben %50'den oy aldım başkasına fikir soracak değilim diyemez. Sen %50'den oy alarak başbakan olmuş olabilirsin ama bütün halkın başbakanısın. Bizi dinlemek zorundasın. Buraya bu konuyla ilgili yazılacak binlerce örnek var ama derdimiz bu değil.
Başta belirttiğim gibi 3 günü olaysız geçen direnişte, nereden geldikleri belli olmayan eli sopalı, vandalist gruplar tarafından, tamamen spontane ve masumca başlatılmış direnişimiz farklı amaçlar tarafından sahiplenilmeye ve zarar verilmeye başlandı. Polisin gösterdiği acımasız ve orantısız müdahaleyle birlikte biz bu vandalist insanlarla da savaş veriyoruz. Yaktıkları ağaçları söndürmeye çalışıyoruz. Attıkları taşı engellemeye çalışıyoruz. Provokatörlerin dükkanlara, kulübelere zarar verilmesini engellemeye çalışırken dayak yiyen arkadaşlarım var. Bunları görmüyorsunuz. Anlamıyorsunuz.
Direnişimizde hiçbir partinin isminin geçmesini istemiyoruz, asker karışsın istemiyoruz, polisle çatışmak istemiyoruz, yakıp yıkmak hiç istemiyoruz. Bırakın direnişimizi sessiz sakin yürütelim. O parka oturup kitap okuyup, gitar çalıyorduk biz 4 gün önce. Sabaha karşı 5'te hiçbir uyarı yapılmaksızın çadırlar yıkılıp, biber gazları atılmaya başlanıncaya kadar.
40 yıl uğraşsan bir araya gelmeyecek bütün gruplar omuz omuza meydanlarda. Gözlerdeki perde açıldı. Yıllarca mümkün olan her noktadan bölünmeye çalışmışlar bizi meğer. Türk, kürt, ermeni, müslüman, baş örtülü, fenerli, gsli, bjkli, karşıyakalı, göztepeli, eşcinsel, yaşlı, genç, çocuk, kadın, sağcı, solcu, hepimiz biriz. Farkımız yok. Ve tek istediğimiz fikirlerimizin sorulduğu, yaşam alanımızın kısıtlanmadığı, sonuna kadar demokratik ve hoş görülü bir ülkede güzel günler yaşamak. Bunu anlamak bu kadar zor olmasa gerek.
siz gerçi bunu da anlamazsınız aq. aynı george orwell'ın 1984 kitabında bahsettiği halk gibisiniz. Tayyip erdoğan diyorki cemaat dostumuzdur nolursun gel hocaefendi. Siz diyorsunuz of be cemaat süper her yere okul açıyor hizmet. 2 gün sonra rtte diyor cemaat kötü. siz diyorsunuz cemaat kötü be lanet olsun haşaşi bunlar.
olm siz ne dönek ne düşüncesiz adamlarsınız lan tvde her gördüğünüzü yiyorsunuz. az bi kendi başınıza düşünün lan
Tümünü Göster