-
151.
0Beyler cenazem var kusura bakmayın bu gece yazıp bitiricem kusura bakmayın
-
152.
+1Ani voltaj sesi*
Kafamın üstünde seğiren sarı bir ampul. Tam seçemiyorum. Önümde kahverengi bir masa. Ve karşımda biri. Gözümü ovuşturmak için elimi kaldırdığımda kollarımı açamıyordum. Aradaki kelepçeyi o zaman fark ettim ve karşımdaki konuşmaya başladı:
X:Merhaba yüzbasi. Burasi benim cehennemim. Gördüğün gibi.
B:Ne var lan kaltak? Burası neresi nerede ? Arkadaşlarım nerede?
X:Çok soru soruyorsun yüzbasi. ilk tanişalim. Ne demisler? Tanidiğin düsman tanimadiğin dosttan iyidir. Ben Dimitri. General Dimitri Artyhovska.
B:Ben de celladın. Namı diğer Kelle avcısı. Memnun oldum p*ç kurusu.
D(artık generala D diyeceğim):Ah yüzbasi ah. Siz Türkler çok kabasiniz. Evinizde biz gibi misafirlere.. ah pardon eviniz dedim. Evimizde bize sahip gibi davranin.
B:Sizin tek sahip olduğunuz yer Antalya. Sizin analarınıza biz çakarken sayınız çoğalıyor. Oraya da zevk için sahip çıkmışsınız.
D:Yakinda bunu diyemeyeceksin. Çünkü sizi burada yaşatmayiz. Sizi hiçbir yerde yaşatmayacağiz.
Bunu dediğinde sinirim adeta tavan yaptı. Ayağa kalkmaya çalıştıkça yanımdaki askerler omzuma bastıryordu:
B:Bırakın lan beni! Oğlum beni iyi dinle! Seni o bastığın yere gömücem. Anladın mı! -bunu söylerken general biraz geri çekildi ve korktu- Seni bu toprağa gömücem. O nükleeri de kafanda parçalıyacam.
Korkak, alaycı bir tavırla:
D:Tamam yüzbasi. Gömersin. Ama önce seni misafir edelim.
B:Niye geldiniz lan buraya? Ha niye? Ne istediniz benden?
D:Hikayen geçmişin kabarik. Ama anlaticam. Sizin bundan 4 yil önce yapmiş olduğunuz bir harekat vardi. Ortadoğu hançeri (Fırat kalkanından esinlendim)
B:Evet. SDG'nin komutanı da elimden geçti. Fakat bunla ne ilgisi var?
D:Saksiyi çaliştir. Bak sana bir ipucu veriyim. Bundan 1 yil önce sana bir saldiri yapildi. Haberlere manşet oldun. Saldiriyi kim üstlendi?
B:Pkk.
D:Sandiğimdan daha salaksin. O komutani sen düzünce biz de çareyi ilk sen de aradik. Bir nevi intikam. KGB ajanlari Türkiye de kol gezdi. Bir dönem gündeme oturdu. -
153.
0D:Sonra üstü kapatildi. Biz de çareyi bunda bulduk. Tamamen Türkiye'yi kaldiricaz.
B:Sen anca s*kini kaldırırsın diyecem ama o da yoktur sende.
Ayağa hiddetle kalktı. Boğazımı sinirle sıktı:
D:Bak yüzbasi. Sabrim tasti. ilk seni öldürücem sonra arkadaşlarini ve insanlarini. Ama bunlari sirayla yapicam. zütürün bunu. Misafirimize iyi bakin.
Beni zütürmeden nükleeri sormam gerekiyordu. Yeri ülkem için önemli. Sorsam söylemez. Ama şansımı denemek zorundayım.
B:Dur! Nükleer... Nerede?
D:Sana çok yakin bir yerde. zütürün şunu.
Beni bir hücreye hapsettiler. Dört tarafı siyah duvarla çeviriliydi. Hücre kapısının önündeki duvarda üst kısımda dikdörtgen küçük bir pencere vardı.
Acaba nükleer neredeydi? "Sana yakın" dedi. Acaba şuan bulunduğumuz yerdemiydi? Yoksa taş*ak mı geçmişti?
Bu düşünceler eşliğinde uykuya daldım.
Yer: Rus Askeri Üssü (Bolu Yakınları)
Saat: 07.18
Rus asker(R) Ben(B)
R: соответствующий
B:-uyku sersemliğiyle- Ne?
R: соответствующий
B:Ne diyon amk anlamıyorum.
Arkasına bakmadan çekip gitti. Yine siyah duvarlar arasında düşüncelere dalmıştım. Acaba şuan Hayal ne yapıyordur? Ne düşünüyordur? Nerededir?
Bu düşünceler eşliğinde iken Rus bana yemek getiriyordu. Ben "anahtarı nasıl alabilirim?" Düşünceleri içindeydim.
Aklıma bir fikir geldi. -
154.
+1Rezervasyon
-
155.
+1
-
156.
+1B:Bu tuvalet bozuk.
R: не понимаю
B:Tuvalet diyorum. Toilet is not working.
R:Okay. Wait. i'll look that -ingilzcem için sorry-
içses
Bak huur çocuğu. Sizin dilinizde cyka blyat.
Rus askeri eğildiği sırada ağzından tutup kafasını 90° çevirdim. Belki 100°.
Yerden bunun cesedini yatağın sol tarafına yerleştirdim. Kapı açıktı fakat anahtarı almada fayda vardı. Adamın belinde bir baretta vardı. Onu aldıktan sonra parmak ucunda dışarı çıktım. Ses çıkarmamak için elimden geleni yapıyordum ve o kadar işe yarıyordu ki sanki uçuyordum.
Bu cehennemde benden başkalarıda olmalıydı fakat ilk bizimkilere haber yetiştirmeliydim. Sığınaktakiler beni çıkarabilirdi. ilk görevim haber yetiştirmekti.
Koridoru geçtikten sonra istihbarat ve iletişim bölümüne geçmem gerekiyordu fakat nerede olduğuna ait en ufak fikrim yoktu.
Tam o sırada arkamdan bir ses:
X:pşştt. Buraya gel.
Meraklı ama temkinli bir şekilde sesin olduğu yere giderken lisanı kafamda sürekli tekrarladım. Bu Türk'tü.
X:Yüzbaşı solundayız.
Parmaklık arkasında 5 asker.
B:Siz hangi birliktensiniz?
X:Bolu 2.Komando Tugayı. Başçavuş Bora Keskin. Emredin komutanım
B:ilk sizi çıkaralım sonra yaparız sohbeti.
Anahtarları tek tek denerken etrafa da sürekli bakınıyordum. En sonunda 7. denememde anahtarı buldum. Tüm komandoları çıkartıp köşeye saklandık.
Bora(BR) Ben(B)
BR:Komutanım bizi 2 gün önce esir düşürdü bu hainler. Ankara'ya saldırı haberini alır almaz harekete geçtik. Yolda bizi sıkıştırdılar. Timimdeki 7 askeri orada şehit ettiler. Her gün gözümün önüne geliyolar. Fakat onların ismini yaşatmak için herşeye hazırım.
B:Olanlar için üzgünüm. Gerçekten. Ama içinde olduğumuz durumdan ötürü-bu sırada köşenin diğer ucunu gözlüyorum-yas tutamayız.
BR:Biliyorum komutanım. Bunlar komutanım-sırayla gösterip-uzman çavuş. Semih,Can, Turgut,Ömer.
4 ü birden:
-Emredin komutanım!
B:Fazla vaktimiz yok. Destek çağırmalıyız. Benim ekibim ohal meclis sığınağında. -
157.
0BR:Komutanım telsizler -karşı binayı göstererek- şurada.
B:Hadi gidelim.
Binaya girdiğimizde içeride 3 adam vardı ikisi telsiz başında biri kapı girişinde.
Kapı girişindekini ben indirdikten sonra diğer ikisini bizimkilere bıraktım. Elemanlar sağlam. Bora ikisinin başını masaya vurarak indirdi.
B:Sağlam çocuksun.
BR:Sağolun komutanım.
Telsizden bizim telsiz frekansına geçtim. Ve:
Erdem(E) Ben(B)
B:Hey. Beni duyan var mı?
E:Kimsin? Kendini tanıt.
B:Benim lan zibidi. Yüzbaşı Emir.
E:Komutanım. Allaha şükürler olsun. iyimisin? Senin için çok endişelendik.
B:iyiyim yanımda 4 asker var. Bizim komandolar. Şuan biz-Bora'ya dönerek-
Neredeyiz Bora?
BR:Bolu-Ankara yolunun 500 metre doğusu.
B:Duydun Erdem. Şuan askeri üsteyiz. Ruslar burayı ele geçirmiş. Burası ful Rus kaynıyor. -kısık bir ses tonuyla- eee Hayal.. nasıl?
E:Yıkıldı komutanım. Siz gidince toparlayamadı. Yıkıldı kızcağız. Hep sizi sayıklıyor ağlıyor.
B:Durumumdan haberdar et. Bizi buradan çıkarın. Ama hazırlıklı ve çabuk gelin. Kapatmak zorundayım biz kaçmanın yolunu bulucaz. Bu frekansı sıfırla. Seni başka bir frekansla arıyacam. Elinden geldiğince çabuk ol.
E:Emredersiniz.
Saat: 9.03
Yer: Rus Askeri üssü
B:Evet beyler plan şu. Hızlı ve sessiz. Bu herifler bizi her an enseleyebilir. Silah alın. Ben size zaman kazanıcam. Sizde bu sırada Bora'nın yönetiminde çıkıcaksınız. Kuzey batıda buradan 100 metre ötede bir tepe var. Dikkati o tarafa çekiceksiniz. Ardından ben güney çıkışından çıkıcam. Telsizle size "çıkın" dedikten sonra Ankara yoluna doğru koşmaya başlıcaz. Çıktıktan sonra nükleerin icabına bakıcaz. Tabi nerede olduğunu bilirsek.
Bora kendinden emin bir şekilde:
BR:Ben biliyorum komutanım. Hem de adım gibi biliyorum. -
158.
0https://youtu.be/FGpcnJJM9Sg
Bi çayı tazeliyim geliyorum. Şuku atın da azıcık motive oluyim.
http://c12.incisozluk.com...11505/2/2269422_o1a40.jpg -
159.
0Ben meraklı bir ifadeyle:
B:Nereden biliyosun? S*ksen alamazsın o bilgiyi?
BR:Komutanım bizde de var bişeyler.
B:Nerede peki?
BR:işte orası sıkıntı. Generalle askerler konuşurken dinledim. Ankara Etimesgut
Zırhlı birliklerde.
B:Ne işi var ki orada?
BR:Uzaktan fünyeli komutanım. Askerleri "biz savaşı kaybettik" diye çıkarıcaklar tam biz sevinirken bum.
B:Alçak herifler. Unutmuyolar askerlerini. Sen nereden anladın lan?
Semih: komutanım o yazını Antalya'da geçiriyor.
B:Ailen mi var?
BR:Yok komutanım bizimki daha çok iş.
B:Ulan askersin zaten alsan topu topu 15 gün izin. Napıyosun sen 15 güne? Simit mi satıyorsun?
BR:Hayır komutanım simit geçiriyorum.
Orada bizimkiler kikir kikir gülüyordu. Ben de Bora'nın omzuna vurarak:
B:Hadi çıkalım. Silahları alın.
Bizimkiler sağdan ilerlerken ben de bunları kendime nasıl çekerim diye düşünüyordum. Aklıma aldığım bomba geldi. Bombayı sol tarafa doğru attım. Bizimkiler telsizden:
-ilerlemeye devam. Komutanım biz size hazırız diyince çıkarsınız.
B:Anlaşıldı.
Patlama olunca oraya doğru hareketlenme başladı. Ben çatıda kafamı aşağıda tutuyordum. Tam o sırada merdivenden ayak sesi.
Hemen teras kapısının yanına mevzilendim. Hain ilk silahı sonra kafayı gösterince direk boynuna atladım.
Onu halledince merdiveni kolaçan ettim.
Temizdi. Rus'un elinden m4 ü alınca içimden "ulan Amerika'yla düşmansınız. En yakınınıza saldırdınız. Sizden bi b*k olmaz"diye geçirdim.
Bizimkilerden "hazırız" işareti bekliyordum. Ben tam kafayı çıkartırken:
BR: Hazırız. Çıkın.
Ben aşağıya doğru merdivenden koşarken bizimkiler atışa başladı. Ruslar sağ tarafa benim bulunduğum yere gelirken ben "nasıl sıyrılırım?" Düşüncesindeydim.
Kapıya tam varmıştım ki... -
160.
0Rus askeri: остановить-silahı doğrultarak-
B:-silahı yere indirirken- Tamam tamam. Ateş etme!
Tam bu andavallar yanıma gelirken yerde sağa doğru yuvarlandım. Nişan alıp birini göğüsünden birini karnından indirdim.
Arkamdan " остановить" diye bağırıyorlardı. Ayağıma ateş ediyolardı. Tabi ben son hız kaçıyordum. Telsizden"güney doğuya koşun" diyordum.
Saat: 13.17
Artık Ankara yoluna varmıştık. Biz hala koşarken bir yandan ateş ediyorduk. Nefes nefese kalmıştık. Peşimizden SUV lerle geliyorlardı. Taki o ana kadar...
Önümüzde 5 adet askeri araç durdu.
Erdem:Komutanım aracın arkasına geçin. Siper alın.
B:Helal olsun lan sana. Tam vaktinde.
Hayal:Emir gel. Koş!
BR:-Nefes nefese koşarken- bizi takan yok mu?
Aracın arkasına siper alınca ateş etmeye başladı bizimkiler.
O kadar iyi nişan alıyorlardı ki 1 atışla indiriyorlardı. ilk sürücüleri indirdiler. Ardından araçtan inenleri vurdular.
Dimitri: Yüzbasi benim olacaksin. Kaçişin yok. Arkadaşlarini de seni de burada yakicam.
B:Çok beklersin Dimitri. Benim toprağım kafirler için cehennem milletim için cennet.
Artık son adamları indiriyorduk. Neredeyse hepsi tükenmişti. Yaklaşık 40 kişiyi buraya gömüyorduk. Sayısını bilmediğim kadar adam vurdum. Hiçbiri buradakiler kadar tat vermedi.
General kaçmaya çalışırken:
Erdem:Komutanım. General kaçıyor.
B:Ben yakalarım.
E:Komutanım hala ateşi kesmediler. Siz beni koruyun. Ben hızlı koşarım bilirisiniz.
B:Erdem bu tehlikeli. Eminmisin? Hem sana bir şey söylemem gerek.
E:Nedir komu... -tam bu sırada araçtan mermi sekti- ahh yanımdan geçti.
B:Erdem aileni... aileni öldürten bu herif.
E:Ne?! -
161.
0Rezerve bin
-
162.
0Erdem sadece "Beni koruyun" diyerek koşmaya başladı. Ben de "Koruma ateşi!" Diyebildim. Herkez Erdem' i koruyordu. Ben kademeli olarak yaklaşmaya başladım. Yolun sağ altından yavaş yavaş vura vura ilerliyordum. Hayal "Emir Erdem!" Dediğinde Erdem'e odaklandım. Generali öyle bir dövüyordu ki canım acımıştı. Üstüne çullanmış yumrukları savuşturuyordu. En sonunda ayağa kalktı.
Arkasını döndü. Bir anda silahını çıkarıp ateşledi. General oracıkta öldü. Erdem cesedine tükürüp tekrar bizim tarafa koşarken...
B:Hayır! Siper al!
Erdem vurulup yola yığıldı. Ben onun yakınında olan 3 adamı indirdikten sonra ateş kesildi. Şerefsizler öldü fakat Erdem'de kanlar içindeydi.
B:Erdem kardeşim. Erdem bana bak kardeşim bana bak bana. ERDEM!
E:-Kan tükürerek- A... abi. Komutanım.
B:Yorma kendini Erdemim. Lan sıhhiye nerde 50 adamın içinde sıhhiye yok mu?
Sıhhiye bize doğru koşarken ben Erdem'le konuşuyordum:
E:Onu... onu hakladım komutanım.
B:-ağlayarak-evet aslanım. Hakladın. Sen hakladın.
2 yerinden vurulmuştu. ikiside göğsünden.
Sıhhiye bana "maalesef" anlamında işaret çaktı. Ben Erdem'e döndüm.
E:Komuta... komutanım. Beni iyi dinleyin. O... o hainlere ..bu... bu dünya..yı zehir edin... başlarına yıkın.. oyunla..rın..ı
B:Söz veriyorum aslanım. Söz veriyorum.
Erdem şehadetini orada içti ve uykuya dalar gibi dizimde şehit düştü.
Bağrıma basarak ağlıyordum."kardeşim. Kardeşim öldü lan! Kardeşim" kokusunu içime çeke çeke ağlıyordum. Benim küçüklük arkadaşımdı o.
5 yaşında onla sokakta maçlar yapardık. 7 yaşımda aynı okula başladık. 14 yaşımda liseye geçtik. Beraber maç yaparken camı indirdik. Disiplinlik olduk. Aynı anda kulağımız çekildi. Ağladık. Güldük. Beraber subaylık sınavına girdik. Özel kuvvetlere beraber seçildik. Ama ... ama artık o yok.
Bir anda ayağa kalktım şehidimi bırakıp.
Bağırarak
"Biz burada film çekmiyoruz. Tarih yazmıyoruz. Biz burada avanak avanak duruyoruz. Ben burada kardeşimi kaybettim. Çocukluk arkadaşımı. Kaybettim!" -
163.
0"Şimdi o hainler durmayacak. Biz koştukça onlar uçacak. Ama onları uçarken vurucaz. Ben verdiğim sözü yerine getiricem. Buna kimsenin durdurmaya gücü yetmez! Biz yaşarsak insanlık da yaşayacak. Siz sanıyorsunuzki bu bizle sınırlı. Hayır değil. Bunlar baş belası. Tüm zayıf ülkelere saldırıcaklar. Hepsini kullanacaklar. ilk ağır lokmadan başladılar sonu güzel gelsin diye. Ama ben.. ben izin vermiyeceğim. Anlaşıldı mı?"
"Emredersiniz komutanım"
Saat: 17.54
Yer: Ohal meclis sığınağı.
Şehidimizi defnettikten sonra artık bizim için geri sayıma geçildi. Yanıma yanlızken Hayal geldi.
H:-sarılarak-Üzgünüm. Herşey için.
B:Bir olayı bir insanı nasıl unutabilirsin? Ben unutamayacağım gibi görünüyor.
H:Zamanla.
B:Off. Neyse. Bu kadarmış onun için demek.
Konuyu değiştirmek istediği belli. Çünkü daha da üzüleceğimi biliyor.
H:O gün beni çok mutlu ettin. Kardeşimi bana verdin. Çok teşekkür ederim.
Aramızda bir aşk yaşanmasını istemiyordum. Çünkü bu yaptığım işten göründüğü gibi. Ruslar benim yüzümden ülkeye saldırdı. Gerçi planlarını bozduğum için. O ayrı mesela. Ama ona zarar gelmesinden korktuğum için böyle bir aşka izin veremezdim.
B:Bak Hayal. O gün bana "seni seviyorum" dedin.
H:Evet hala öyle. Aşığım sana.-utanarak- ama hala teklifime yanıt vermedin.
B:Hayal... olamaz. Maalesef.
Şaşkın ve yıkılmış bir şekilde:
H:Neden?
B:Çok iyi ve güzel bir kızsın. Kalbin gibi. Fakat olmaz. Yapamam.
H:-gözleri dolarak-Ben de bana aşıksın sandım.
Terk ederek gitti. Ağlıyarak koşuyordu. Tam o sırada Bora geldi.
BR:Yanlış zamanda mı komutanım?
B:Hayır hayır. Hadi planı yapalım. Bitsin şu oyun.
BR:Hay hay komutanım -
164.
0Okur um
-
165.
0Tüm tim etrafımda toplandı. Rıfat, Arda,Semih, Cengiz,Bora, Turgut ve Akif. içimden "keşke Erdem'de burada olsa konuşsa"dedim.
B:Beyler iyi dinleyin. Bu ekiple gidicez. Nükleer Etimesgut zırhlı birliğin içinde. Uzaktan fünyeli. Yani Rusya'dan. Aranızda bu nükleeri durdurabilecek biri var mı? Yani sabote edebilecek.
Rıfat:Komutanım. Burada bir teknisyen var. Belki bilebilir.
B:Çağır bakalım.
Teknisyen gelince direk soruyu yapıştırdım.
B:Nükleer bombayı nasıl durdurabilirsin?
T:Nötron tetikleyiciyi parçalayarak.
B:Bu çocukta iş var. Peki yapabilirmisin?
T:Elbette komutanım.
B:Güzel alet edavatını hazırla.
Beyler plam basit. içeri sız. Nükleeri bul. imha edilene kadar koru ve çık. Ardından genelkurmaylıktan rahatça destek ister başkenti temizleriz.
"Emredersiniz komutanım"
B:Hadi hazırlanın. Akif araçları hazırla. 30 dk içinde çıkıyoruz.
Saat: 18.27
B:Beyler hazırsak çıkalım.
"Hazırız komutanım."
"Araç bin"
O sırada...
Hayal: Bende hazırım.
B:Sana ne oluyor?
H:Ben de geliyorum. O silahı senden daha iyi kullanabilirim.
B:iddaaya girmek istemezsin.
H:Kapışmaya gelmedim. Vatanım için geldim. Artık o defter kapandı. Ben de varım.
B:Peki ama arkanı kollamam.
H:ihtiyacım yok.
Tüm tim araca binip yola koyulduk. Artık son göreve gidiyorduk: SABOTAJ -
166.
0Saat: 19.34
Yer: Etimesgut Zırhlı Birlikler
Zırhlı birlikler 150 metre ötedeydi aracı 200 metre geride bırakmıştık.
Kapı önünde 6 asker vardı.
Sessiz sızmamız gerekiyor. Fısıldayarak "Susturucu tak".
Tüm tim susturucuyu takınca herkeze 1 adam belirledik.
"işaretimle. 3..2..1.. ateş"
Susturucu o kadar sessizdi ki bir an şarjöre baktım ateş ettim mi diye. Ee son teknoloji ne de olsa.
Kapıdaki cesetleri kenara çektikten sonra:
B:Bora, Rıfat çatıdakileri indirin.
Çatıdakiler de mermiyi yiyince teknisyene "arkamda kal sakın bir yere ayrılma" diye tembihledim.
Çift sıra vura vura ilerledikten sonra nükleere vardık. Teknisyen nötron tetikleyiciyi parçaladıktan sonra "tamam çıkabiliriz" ile ayrıldık.
Tam çıkıcakken pusuya düştük. Hainler aracın sağ tarafından pusu kurmuştu. Tam siper alırken bir acı ve sıcaklık geldi karnımdan. Ardından ikinci bir acı. Yere yığıldım oracıkta.
Rıfat:Komutanım.-beni sipere doğru çekti- iyisiniz komutanım. iyisiniz. Bişeyiniz yok.
Hayal:-çıldırırcasına ağlayarak- emir. Emir bana bunu yapma. Emir! Seni seviyorum. Emir!
B:-kan tükürerek- Ha.. Hayal. Ben... ben sana aşığım. Artık ... artık bir ön..emi kal... madı. -öksürerek- Seni seviyorum.
H:Neden? Neden söylemedin?
B:Sana zarar gel.. mesinden korktum. Ben.. sana aile veremedim. Seni sevdim. Ama buraya ..kadar...
H:Emir. Benimle kal.
Bu anda ne olucağını hepiniz tahmin etmişsinizdir. Hayır o değil. Sarıldık. Ben onu yanağından öptüm o beni ve
"Hayal bundan sonra ... komuta sen de. Bo.. Bora. Hayal'e sahip çık."
BR:Komutanım yapmayın.
Cengiz:Komutanım bırakmayın bizi.
Teknisyen, Arda,Semih:Komutanım bırakmayın bizi. Liderimiz sizsiniz.
"Arkadaşlar unutmayın. Ya biz ya insanlık NE MUTLU TÜRKÜM DiYENE"
FiNAL -
167.
+1https://youtu.be/_aVuv-XLlVI
Bu zamana kadar takip eden okuyan herkeze teşekkürler reklam serbest
http://c12.incisozluk.com...11508/8/2270048_o0e05.jpg -
168.
0Buna da rez alıyım
-
169.
0Sonra noldu amk ülke ne halde gibicem senin tazcagin hikayeyi
başlık yok! burası bom boş!