-
1.
0ananı gibeyim lady ella
-
2.
0konunun teknik yönü kadar, felsefi yönünün de çok zor ve pek çok tartışmayı tetikleyecek nitelikte olduğu herkezce kabul görmektedir. bu nedenle konuya ünlü bir kaç fizikçinin kuantum hakkındaki düşünceleriyle, bu işin ne denli çetin bir ceviz olduğunu vurgulamaya çalışarak başlamak istiyorum.Tümünü Göster
bristol üniversitesi fizik bölümünden robert gilmore'un, alis kuantum diyarında adlı yapıtının önsözüne şu sözlere yer verilmektedir.
"yirminci yüzyılın ilk yarısında evren anlayışımız tümüyle alt üst oldu. eski klagib fizik kuramlarının yerini, dünyaya bakış açımızı değiştiren, kuantum mekaniği aldı. kuantum mekaniği, yalnız eski newton'cu mekaniğin ortaya attığı düşünceleri değil, sağduyumuzla da pek çok açıdan uyuşmazlık içindedir. yine de bu kuramların en şaşırtıcı yanı, fiziksel sistemlerin gözlenen davranışını, önceden haber vermedeki olağanüstü başarısıdır. kuantum mekaniğinin bize saçma geldiği anlar olabilir. fakat doğanın izlediği yol budur. biz de buna uymak zorundayız."
kaliforniya teknoloji enstitüsünden prf. rıchard feynman; kuantum mekaniği ile ilgili öğrencilere verdiği bir konferansta, konuya şu espiri ile başlıyor.
"kuantumu anlamak gerçekten zor. ancak gerçekte bu zorluk pgibolojik. kendinize sürekli " ama bu nasıl olabilir " diye sormanızın yarattığı sıkıntıdan kaynaklanır. sorduğunuz her soru, onu anlaşılmış bir şeyler cinsinden görmek arzusunun dışa vurumudur. onu alışılmış bir şeye benzeterek açıklayacak değilim. yalnızca açıklayacağım.
bir zamanlar gazetelerde " görecelik " teorisinin sadece oniki kişi tarafından anlaşıldığı yazılmıştı. hiçbir zaman öyle bir dönem olduğunu sanmıyorum. onu yalnız tek bir kişinin anladığı bir dönem olabilir, çünkü, daha kaleme almadan önce bu teoriyi fark eden kişiydi o. ancak onun çalışmalarını okuyan birçok kişi görecelik teorisini şu veya bu şekilde anladı. buna karşın, kuantun mekaniğini kimsenin anlamadığını rahatlıkla söyleyebilirim. bu nedenle, anlatacaklarımı gerçekten anlamanız gerektiğini düşünerek dersi ciddiye almayın; gevşeyin ve bu işin keyfini çıkarın."
yine ünlü bir bilim adamı, "kuantum fiziğini anlayamazsınız, ona sadece alışabilirsiniz" diye bir yorum getirmiştir.
erdal inönü ise, "kuantum fiziğini anlamak için güçlü bir empatiye, yani olayları ve düşündüğünüz hipotezin deneyini kafanızda yapabilmelisiniz" demiştir.
ve son olarak danimarkalı ünlü fizikçi niels bohr; "kuantum fiziği kafanızı karıştırmadıysa onu tam olarak anlamamışsınız demektir."diyerek, beklide bu konuya son noktayı koymuştur. -
3.
0trypanosoma gambiensi ısırmıştır seni.
-
4.
0@lady soru sorma boşuna ne yaptığını biliyorsun sen...
-
5.
0Konunun teknik yönü kadar, felsefi yönünün de çok zor ve pek çok tartışmayı tetikleyecek nitelikte olduğu herkezce kabul görmektedir. Bu nedenle konuya ünlü bir kaç fizikçinin kuantum hakkındaki düşünceleriyle, bu işin ne denli çetin bir ceviz olduğunu vurgulamaya çalışarak başlamak istiyorum.Tümünü Göster
Bristol üniversitesi fizik bölümünden Robert Gilmore'un, Alis Kuantum Diyarında adlı yapıtının önsözüne şu sözlere yer verilmektedir.
"Yirminci yüzyılın ilk yarısında evren anlayışımız tümüyle alt üst oldu. Eski klagib fizik kuramlarının yerini, dünyaya bakış açımızı değiştiren, kuantum mekaniği aldı. Kuantum mekaniği, yalnız eski Newton'cu mekaniğin ortaya attığı düşünceleri değil, sağduyumuzla da pek çok açıdan uyuşmazlık içindedir. Yine de bu kuramların en şaşırtıcı yanı, fiziksel sistemlerin gözlenen davranışını, önceden haber vermedeki olağanüstü başarısıdır. Kuantum mekaniğinin bize saçma geldiği anlar olabilir. Fakat doğanın izlediği yol budur. Biz de buna uymak zorundayız."
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsünden Prf. Rıchard Feynman; kuantum mekaniği ile ilgili öğrencilere verdiği bir konferansta, konuya şu espiri ile başlıyor.
"Kuantumu anlamak gerçekten zor. Ancak gerçekte bu zorluk pgibolojik. Kendinize sürekli " ama bu nasıl olabilir " diye sormanızın yarattığı sıkıntıdan kaynaklanır. Sorduğunuz her soru, onu anlaşılmış bir şeyler cinsinden görmek arzusunun dışa vurumudur. Onu alışılmış bir şeye benzeterek açıklayacak değilim. Yalnızca açıklayacağım.
Bir zamanlar gazetelerde " Görecelik " teorisinin sadece oniki kişi tarafından anlaşıldığı yazılmıştı. Hiçbir zaman öyle bir dönem olduğunu sanmıyorum. Onu yalnız tek bir kişinin anladığı bir dönem olabilir, çünkü, daha kaleme almadan önce bu teoriyi fark eden kişiydi o. Ancak onun çalışmalarını okuyan birçok kişi Görecelik teorisini şu veya bu şekilde anladı. Buna karşın, kuantun mekaniğini kimsenin anlamadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu nedenle, anlatacaklarımı gerçekten anlamanız gerektiğini düşünerek dersi ciddiye almayın; Gevşeyin ve bu işin keyfini çıkarın."
Yine ünlü bir bilim adamı, "Kuantum fiziğini anlayamazsınız, ona sadece alışabilirsiniz" diye bir yorum getirmiştir.
Erdal inönü ise, "Kuantum fiziğini anlamak için güçlü bir empatiye, yani olayları ve düşündüğünüz hipotezin deneyini kafanızda yapabilmelisiniz" demiştir.
Ve son olarak Danimarkalı ünlü fizikçi Niels Bohr; "Kuantum fiziği kafanızı karıştırmadıysa onu tam olarak anlamamışsınız demektir."diyerek, beklide bu konuya son noktayı koymuştur. -
6.
0@lady sen testestesron seviyesini yükseltiyorsun
bak bir hocaya yakışmıyor kaliteni korumazsan üzülürüm... -
7.
0ay ne anlatayım canım, işte geç yattık geç kalktık oldu bu vakit, yarın p.tesi falan filan. iyilik sağlık. :=)
-
8.
0@71 zenginlik göreceli bi kavramdır
-
9.
0@3 güldüm lan bin...
-
10.
0@59 kışında güneş görmeyen odam var
-
11.
0@65 muck yavrum sanada güle güle amma atarlandın
herkese teker teker veda edememki ama
bir günde sana kıyak geçeriz -
12.
0@2 iyi iyi
-
13.
0@3 erman toroğlu
-
14.
0@58 bana gibtigim huurları mı savunuyosun amırcık
-
15.
0@lady ella ben gidiyorum konuşmuyorsun zaten benimle.
güle güle -
16.
0@20 bnde aranızda uyuyim mi la
noolcak amk bi kere versen -
17.
0@1 evet beyler haklı sözlüğe kaydolduğundan beri beraber uyuyoruz kendisiyle. ama şimdi niye açıkladın herşeyi.. hani aramızda kalıcaktı bunlar..
-
18.
0lenin'in 1924 yılındaki ölümünden sonra partinin elinde tüm yetkileri toplamaya başlamış olan stalin ile iktidar mücadelesine girişti. bu mücadelede giderek güç kaybetti ve teker teker elinde bulunan yetkileri kaybetti. önce savaş komiserliği görevinden alındı. daha sonra siyasi büro ve akabinde komünist enternasyonal yürütme kurulu merkez komitesinden alındı. taraftarlarının st. petersburg'da sokak gösterilerine kalkışmalarından sonra parti üyeliğinden de atıldı. böylece iki yıl zarfında tüm yetkileri elinden alındı.Tümünü Göster
1927‘de yapılan xv. komünist kongre’de parti üyeliğinden atıldı ve sürgün hayatı kazakistan'da almatı yakınlarındaki semyonov-tiyanşansky bölgesinde başladı. bu sürgün sırasında 9 haziran 1928’te, 26 yaşındaki nina adındaki kızını moskova’da kaybetti. nina’nın kocası da troçki’nin sürgününden önce tutuklanmıştı. 18 ocak 1929 tarihinde sovyet ceza kanunu’nun 58/10 maddesine göre karşı devrimcilik ve yasa dışı sovyet partisi kurmak suçlamasıyla sovyetlerden kovuldu. 1929-1933 yılları arasında i̇stanbul büyükada'da sürgün hayatı yaşadı.¹ kaldığı yer çok sıkı güvenlik önlemleriyle korundu. düzenli olarak balığa çıkardı, yemek seçmez, sigara içmez yanında da içilmesine izin vermezdi. sakin bir hayat sürdü, bu sırada bazı hatıra ve düşüncelerini kaleme aldı ve yayınladı. bu anlamda i̇stanbul yılları onun için verimli geçtiği gibi olaylı da oldu. 20 şubat 1932’de stalin tarafından sovyet vatandaşlığından atıldığında i̇stanbul'daydı. i̇stanbul'da yazdığı kitapları; sürekli devrim, stalin grubunun hatası, rus devrimi tarihi, çin devriminin sorunları, hayatım ve diğer bazı eserlerdir. 1933 ocak ayında diğer kızı zina, hitler rejiminin altında berlin’de intihar etmeye zorlandı. bu olay onun ruh dünyasını sarsmış olmasına karşın, mücadele disiplininden hiç kopmadı. (daha sonra oğlu lev sedov da öldürülecektir.) 17 temmuz 1933’te aldığı vizeyle i̇stanbul'dan ayrılarak fransa'ya giden troçki burada 2 yıl kaldı ve sınırdışı edildi. akabinde norveç'e gittiyse de burada da 2 yıl kaldıktan sonra terk etmek zorunda kaldı. 9 ocak 1937'de mekgiba'ya sığındı ve mexico'ya yerleşti. dördüncü enternasyonal'in inşasına başladı. “ekim devriminin kazanımları halka, o ancak daha önce çarcı bürokrasi ve burjuvaziye karşı harekete geçtiği gibi stalinist bürokrasiye karşı da harekete geçecek yetenekte olduğunu göstermesi şartıyla hizmet edecektir. (…) bu ancak tek bir yolla olabilir: işçilerin, köylülerin ve kızıl ordu askerlerinin, baskıcıların ve parazitlerin yeni kastının karşısına dikilmesiyle. bu kitle kalkışmasını hazırlamak için, yeni bir parti gerekir, o da 4. enternasyonal’dir. mayıs 1940” (aynı yerde, s.302-303.) troçki bu yazıyı kaleme aldığında, alman saldırısı başlamak üzeredir. sovyetler birliği içinde bulunan nazi ajanları ve provokatörleri tarafından da dillendirildi. ancak ne var ki sovyetler birliği alman faşizmi karşısında savaşı kazandığında, dünya çapında bulunan troçki yanlıları güç olarak eridiler. troçki'nin dünyanın en büyük gücü olan alman nazi ordusu sovyetlere saldırmak üzereyken gerçekleştirdiği dördüncü enternasyonal ve ayaklanma fikri, daha sonra sovyetler birliğinde troçki'nin nazilerle işbirliği yaptığı şeklinde yorumlandı.
1940 yılında nkvd ajanı olan ramón mercader adlı stalinist bir i̇spanyalı, gazeteci kılığında, röportaj yapmak bahanesiyle kaldığı evine gitti. fırsat bulunca başına kazmayla vurmak suretiyle ağır şekilde yaraladı. troçki saldırganla boğuştuğu sırada odaya giren troçki'nin korumaları mercader'e saldırdı. troçki korumalarına "onu öldürmeyin, bu adamın anlatacak bir hikâyesi var." diye seslendi. aldığı yaranın etkisiyle troçki ertesi gün öldü. ölümünden önce iki kez bilinci yerine geldi, ilkinde eşine "burjuva basına (basınına?) iyi malzeme olduk" diyerek ölümle yüz yüze geldiği bir anda cesaretini yitirmediğini gösterdi. bir sonraki bilincin geri gelişi ise son sözlerini sarf etmesini sağladı. bu sözler: "dördüncü enternasyonal'in zaferinden eminim, ileri!" olmuştur[1]. [kaynak belirtilmeli] pek çok kesim tarafından cinayetin stalin tarafından işletildiği düşüncesi savunulur. stalinistler ise bunun asılsız bir iddia olduğu görüşündedir -
19.
0uyusun da büyüsün liseli
-
20.
0rasim abi iyi günler.
-
kadının ne hakkı olabilir
-
cihangir solcusu kamyoncukamil
-
560binlik yazarın başlıklarını gizleyen eklenti
-
herkes buraya hayat felsefesini yazıyor
-
karıların internette özgürce fikirlerini yazması
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 03 01 2025
-
kadın hakları savunan erkek
-
ferdi baba ölmüş
-
bu karı 55 yaşındaymış lan
-
yillar sonra yemiden giris yaptim
-
mümtaz reis
-
sevgilisini bavula koyup nefessiz bırakarak öldren
-
video tmp name yok
-
ne ilksin nede son olacaksın
-
yangın söndürme uçaklarını satçaklarmış
-
regaip kandilinız mubarek olsun
-
gibi denilen diziyi izleyen en hafif tabirle
-
gwynplaine adlı yazarı ifşalııyorum
-
bahceli dem buluşmasi ümit özdağ yorumu
-
sanatsal bir şiir
-
yıllık izin ve rapor yenilendi
-
beyler bu cerrahi ameliyatın ismi ney
-
ben canım çekmesin diye karılara bakmıyorum
-
am flm var mi la
-
şimdi mutluyum sabah kötüydüm
-
olay ne memati ne 560tlsi olan adam
-
inci sözlük bile yapayalnız
-
fatihler devri bitti
-
video tmp name yokk
-
eppek çıktı bugün
- / 2