züt gibiş

zamanında ateistlerin toplandığı bir konferansa hazırlanan erwin mclaren(kendisi dawkins'ten sonraki en iyi ateist bilimadamıdır),gece-gündüz hazırlık yaptığı konuşmasında,her şeyi en ince detayına kadar araştıran erwin. konferansta aksakallı bir müslümanın sorusuna cevap veremez. başta erwin olmak üzere tüm konferans bu adamın nasıl aralarına girdiğine şaşırmış,ama onları en çok şaşırtan ise sorulan soru olmuştur. zira erwin bu soruya cevap veremez. günlerce hatta aylarca girdiği pgibolojik bunalımdan kurtulamayınca intihar eder.o gün konferansta bulunan diğer ateist üyeler,bu gizemli adamın sorusunu düşünmeye başlarlar.ki erwinin soruya cevap verememesi onları derinden sarsmıştır. erwin'e güvenler kalmadığı gibi ateizme de güvenleri kalmamış ve onlar da hayatının geri kalanını bu soruyu düşünerek geçirmişlerdir. yıllar sonra ölüm döşeğine giren aksakallı müslüman dede, başucunda torunları ve yeğenlerini görünce bu olayı anlatır ve,ortamdaki herkes duygulanır. peki o soruyu merak mı ediyorsunuz. işte o soru:
-seni benden başka kimse gibti mi?