/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 1.
    +1
    Soruları cevaplıyorum panpalar. Bilenler bilir daha önceki girilerimde de benzer sohbetler ettik , bakabilirsiniz.
    ···
  1. 2.
    0
    sence yaşamda ilk önceliğimiz ne olmalı panpa,ne için yaşamalıyız,bu dünya gerçekten boş mudur?
    ···
    1. 1.
      +1
      Dünyayı boş ya da dolu yapan beklentilerindir panpa. Bu dünyada kendin için çizdiğin her yol senin için dünyanın ve yaşamın anlamıdır. Yaşamdaki önceliğimize gelince panpam , her zaman önceliğin kendin olmalı. Aksi halde büyük düş kırıklıkları ve acılar kaçınılmaz oluyor.

      Sana tek bir tavsiye vermeme izin varsa panpa şunu söylerim. Aradığın şey başarı, para,kız ... değil de mutluluk olsun. Çünkü mutlu olamamış hiçbir insan başarmış sayılmaz.
      ···
    2. 2.
      +1
      kardeşim on numara yazmışsın, yazın beni etkiledi gerçekten, klavyene sağlık.
      ···
    3. 3.
      +1
      Var ol panpam.
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 3.
    0
    insanlar niye kötü?
    ···
    1. 1.
      0
      insanoğlu kötü değil sadece büyük derecede bencildir. Yaptığımız fedakarlıklar bile aslında bencilliğin şekil değiştirmiş halidir. Şöyle ki :
      Sevdiğin bir insana silah doğrultulduğunda neden kendi canımızı vereceğimizi bile bile önüne atlarız ? Bunun cevabı oldukça basit aslında , yine kendi iyiliğimizi düşündüğümüz için. Bu cevap tuhaf gelebilir, sorun yok başta herkese öyle geliyor. Ama açıklamama izin ver :
      Senin öldüğünde çekeceğin acıya 50 birim diyelim (aslında bunu biz değil beynin diyor.) Sevdiğin biri öldüğünde ise çekeceğin acı 30 birim olsun. Ama yaşadığın sürece bu acıyı çekmek zorunda kalacaksın. Bu 30 birim acıyı 70 birim yapıyor. Hatta öyle ki onu kurtarma şansın varken yapmadığın için çekeceğin vicdan azabı bu acıyı 100 birim yapıyor. Böylece sen aslında başkasını kurtarmak için değil de daha az acı çekmek için bu fedakarlığı yapıyorsun.

      Her neyse konuyu toplayıp bu durumun iyilik ve kötülükle ne alakası olduğunu bağlayayım. insan beyni kendini korumak ve daha az acı çekmek için dizayn edilmiş bir kaledir. Ve yaşadığı her olayda bu mekanizma devreye girer. Böylece insan hep kendini düşünür, karşıdakinin acı çekip çekmemesini umursamaz. Bu nedenle kötü olarak yorumlarız.
      ···
  3. 4.
    0
    zaman ve ölüm dışında dünyada adil bir şey var mıdır
    ···
    1. 1.
      0
      Dünya doğası gereği adaletin olamayacağı bir yer dostum. Biyolojik temellere baktığımızda bile bunu görüyoruz. Şöyle ki genlerinde birçok hastalığı taşıyan biri ile genetik açıdan oldukça sağlıklı bir bireyi ele al. Hayat biri için sağlık diğeri için ise hastalık sunuyor. Adalet olması için hasta olanın hastalığı nedeniyle çekeceği acının telafisi gerekir. Bunun içinse bu dünyada bir merci yok.
      ···
    2. 2.
      0
      ne tavsiye edersin mutluluk için
      ···
    3. 3.
      0
      Ehli sünnet vel cemaat hocam
      ···
    4. 4.
      0
      Mutluluk göreceli bir kavram. Kesin bir formülü ya da tavsiyesi olduğunu sanmıyorum. Çünkü mutluluk insanın beklentileriyle alakalıdır. Örneğin , bir futbol topu beklentisi olan çocuk için mutluluğun tanımı o futbol topuna sahip olmaktır. Yine ev,iyi bir eş , araba gibi beklentileri olan birinin mutluluğu ise yine kendi isteklerindedir. Tavsiyem şudur ki , beklentilerini gerçekçi tutarsan mutluluğa bir adım daha yaklaşırsın.
      ···
    5. diğerleri 2
  4. 5.
    0
    her an ölme ihtimalimiz var ama insanlar hep sonrası için neden çalışır çalıştırılır neden şimdiki zamanı yaşayamıyoruz?
    ···
    1. 1.
      +1
      buna ben cevap vereyim kimse kısa bir süre sonra ölebilme durumunu kendine yakıştıramıyor
      ···
    2. 2.
      +1
      Çünkü insan beyni yok oluşu kabullenemez ve sürekli bundan kaçış yolu arar. Ölüm herkes tarafından bilinen ortak bir "gerçek". Var olan diğer tüm bilgilerin doğruluğu sorgulanabilse de (2x2=4 eder bile sorgulanabilir bir bilgidir) ölüm sorgulanamaz bir gerçektir. Buna rağmen insan beyni yok oluşu ve bilinmezliği (ölüm insan için en büyük bilinmezlerden biridir, örneğin nereye gideceğiz, acı çekecek miyiz? , yok olacak mıyız? vs.vs) baskılıyor.

      Sorunun felsefi boyutuna gelirsek yine insan beyni var olanın en iyisine odaklanmıştır. Bu nedenle sürekli geleceği düşünüp daha iyisini yapmaya çalışırız. Oysa elimizdekilerin kıymetini bilsek çok daha güzel bir yaşamımız olmaz mıydı?
      ···
  5. 6.
    0
    Fazlasıyla bilgi koktu medeniyet koktu panpalar merhabalar bende ufaktan katılayım size
    ···
    1. 1.
      +1
      Hoş gelişler ola panpam buyur otur , çayından alacağın yudumu takiben sigarandan derin bir duman çek, hayat devam ediyor.
      ···
  6. 7.
    0
    Bir şeyler konuşun amk , kafam dağılsın.
    ···
  7. 8.
    0
    sen sor bişiler amk hep biz mi soralım
    ···
    1. 1.
      0
      Aklıma hep şu mekanizma takılır yıllardır panpa. insanlar neden kendilerine karşı anlayışlı olup , değer veren insanları ceplerinde keklik olarak görüp terk ederler ?
      ···
    2. 2.
      0
      insanoğlu için iyişeyleri layık görüyorsun sen. insan nankör olmamalı gibi. ama ben insanın doğasında kötülük olduğunu düşünüyorum. freud un da dediği gibi birisine vazgeçilmez olduğunu hissettirirsen ilk vazgeçeceği kişi sen olursun. insandaki ego, benlik müthiş bir şeydir. her şeyin temelidir hakkaten de. kişi kendi egosunu tatmin için yapmayacağı şey yoktur. üreme başlı başına ego tatminidir. bu konuyu açmak istemiyorum ama bu anlayışlı alttan alan kişiyi değer veren kişi egosunu okşamış oluyor, kişi kendini egosunu yükselten kişiden üstün görüyor kendini başka kişilerle rekabet aramaya başlıyor bu esnada bu kişi gibtir ediliyor. dikkatini çekerim seveni giberler gibeni severler sorusunu soruyorsun ya, bu sefer kişi egosu daha yüksekte biriyle karşılaşın kendi egosunu yeterli görmüyor aşağılansa da yakınında duruyor o kişinin. sebebi o kişiye kendini kabul ettirme çabası dolaylı yoldan egosunu düzeltme derdine düşüyor.

      böyle düşünüyorum panpa
      ···
    3. 3.
      0
      Yazdıklarını büyük bir hazla okudum panpa , dediklerine katılıyorum. Yazdıklarımda da bunu belirtiyorum. Fakat kafama takılan hep şu oluyor ki sürekli bize anlatılan, hikaye vs anılardan oluşan bir olgu karşıma çıkıp beni insan pgibolojisinde bir arayışa itiyor. Hikayelerden dinlediğimiz , çevremizde gördüğümüz ego yarışı olmadan süren mutlu ve karşılıklı saygı çerçevesinde ilerleyen ilişkiler.Bu ilişkilerinde temelinde yatan pgiboloji bizim savunduğumuz ego teorisine aykırı. Çünkü bizim benimsediğimiz görüşe göre bir ilişkinin karşılıklı olarak mutlu ilerlemesi için karşılıklı ego çatışması ve denkliği olması gerek. Aksi halde egosu üstün gelen kazanacak ve sıkılıp ilişkiyi bitirecek. Bu durumda bu mutlu ve uzun süren karşılıklı anlayış içindeki ilişkilerin pgibolojik temelinde ne yatıyor ?
      ···
    4. diğerleri 1
  8. 9.
    0
    Neden yaşamalıyım ?
    ···