okuyan varsa ses çıkarsın lan

o günden sonra hoca dışarı çıkmayın bir süre dedi amk. tatilimizi resmen cinli bir köy evinde kapalı kalarak harcıyorduk. semihe başımızdan geçenleri anlatmıştık, semih hocanın evine geliyordu ve dördümüz takılıyorduk. neyse beyler bir gün kahvaltı edicez, ekmek almaya gidilmesi lazım. yalvar yakar hocaya gökhanla çıktık evden fırından taze köy ekmeği alıcaz. yolda giderken bi dayı durdurdu bizi. şehre mi iniyonuz yoksa dağa mı çıkıyonuz yeğenim dedi. yok abi dedik ikisi de değil fırına gidiyoz biz ekmek alcaz.

la adam ters ters bakmaya başladı, dalga mı geçiyonuz yiğenim dedi şivesi falan zaten baya sertti. dedik yok abi ne dalgası fırına gidiyoz işte hadi allaha emanet dedik geçtik yanından gittik. la köşeyi dönüp köy meydanına çıkmadan arkaya bakacağım tuttu, bi baktım adam hala orda dikilmiş, bize bakıyo aq.

tövbe tövbee dedik gökhanla koşarak fırına gittik, tırstık aq dayıyı görseniz seri katil tipi var herifte. neyse kankalar aldık taze köy ekmeğini, yine ordan geçicez. diyom bak göko o herif hala ordaysa geçmem la ben ordan. o da gibsen geçmem bende falan dedi. dedim gibtir la ordan, seni gibeceğime gider dayının yanından geçerim daha iyi aq falan güldük eğlendik bi yandan da gidiyoz.

lan dayı hala ordaymış aq. gökhanla göz göze geldik aq dip dibe girdik zütüm zütüm gidiyoruz. biri görse köye de rezil olcaz. sessizce geçtik dayının yanından, herif arkamızdan dikkat edin yeğenim, belki duymuşsunuzdur bu köye gelenlerin başına iyi şeyler gelmez demesin mi.

koşa koşa yardıra yardıra eve gittik aq. eve girdik, hocaya anlattık, nolur nolmaz dayı indir cindir falan zütü yamultur valla. amk adamı tarif ettik baya hoca da cavitde semihde yok diyo böyle birini tanımıyoz biz. allah allah diyorum nasıl tanımazsınız falan. belki köye yeni gelmiştir diyoruz e o zaman nerden bilecek köyün şöhretini, resmen köyün yerlisiymiş gibi konuşmuş. bu köye gelenlerin demiş resmen adam diyorlar. iyice mavi ekran verdik amk.

gece oldu yatıyoruz kendi kendime düşünüyorum. sonar dedim neyse, zütü yamultmadık kimse kim. hasarsız kurtulduk ya boşver göko diyorum. heee dıbına koyim dedi, adam salça olur anamızı giberse görürsün gününü in midir cin midir belli değil dıbına koduğum diyor. kahkaha attım aq, tövbe tövbe dedim. sus lan mal, cinse zütünü yamultur valla. o da güldü falan o günü de öyle bitirdik.

ağlanacak halimize gülüyoruz lan demişti, hala unutmam bu sözü.

ertesi gün semih ve cavit şehre inecekti. gökhanla hocaya yalvara yalvara öldük, hayatımda en çok yalvardığım anlardan biridir hatta. hocam diyoruz nolur bizde gidelim, bi kaç gün ailemizi arkadaşlarımızı görelim nolur. en sonunda hoca ikna oldu beyler görseniz bi sevindik bi sevindik. vardık şehre beyler, semih ve caviti de davet ettim bize, sizde kalın hep beraber döneriz falan.

dönünce olayları sinan hakan ve ahmete de anlatmıştık aq. neyse döndüğümüz süre zarfında bir şey olmadı oraları geçiyorum, tam dönücez yola çıkmaya hazırlanıyoruz ahmetle sinan geldi. meğer onlar da tuhaf şeyler yaşamaya başlamışlar. baya baya tırsmaya başlamış onlarda. sinan ve ahmet korkudan birbirinden ayrılmamaya başlamışlar biz yokken, hakan olanları hiç sallamıyormuş normal karşılıyormuş falan. hakana anlam veremedik, neyse. dedik beyler sizde gelin bizle, şakası yol valla yamulursunuz. onlarda tamam lan dedi koşa koşa evlerine çanta hazırlamaya gitti.

o gün döndük işte akşam ezanından önce köye varmıştık hep birlikte.

koskoca bir ormanda tek başımayım, kulağıma uğultular vs geliyor. koşş diye bi haykırış duyuyorum ve koşmaya başlıyorum. kapkaranlık hiçbir şey göremiyorum düşe kalka koşuyorum bir yandan da ağlıyorum ve ne istiyorsunuz bizden diye bağırıyorum. ve birileri adımı bağırıyor nikbaar nikbaaaar diye. ulan akşam yemeğinden önce kestirecektim, kabus görüyormuşum.

yattığım yerden bi fırladım korkuyla, hoca su verdi falan dedi tamam kabustu vs vs klagib kabus tesellileri. gördüğüm kabusu anlattım hocayla cavitin yüzü şekilden şekile girdi aq, meğer kabus görürken aynı zamanda muskayı ve yüzüğü çıkarmaya çalışarak arapça küfürler ediyormuşum bağıra bağıra.

5 part attım beyler, yarın devam ederiz. 5-6 part atarım demiştim sözümü tuttum.

okuyan ses çıkarsın lan kendi kendime yazıyorsam ne anlamı var.

yazarken birşey yazmıyonuz ama part atmayınca hemen atar yapıyonuz vefasızlar

bugün yazıcam bir kaç part, madem okuyan yok bir an önce bitiriyim

biz yemeği bıraktık korkudan tabi kimsenin aklına gelmedi. hoca ve cavit koştura koştura birşeyler alıp geldiler amk yine daire şeklinde oturduk. ortamızda da malzemeler var. hoca yine kağıda anlamadığımız birşeyler yazıp hepimize verdi, eğer ben hızlı hızlı okumaya başlarsam sizde başlayın onun haricinde dua okumayı bırakın, ses bile çıkarmayın bir şey bile düşünmeyin içinizden dedi. anasını avradını beyler biz yusuf yusuf x10

neyse sonra hoca kendisi hariç etrafımıza ... bitkisinin kurutulup dövülmüş tozlarından karışım gibi bir gibko dökerek etrafımızı çevirdi. ortaya düz birşey koydu ve etrafına daire şeklinde 5 mum yerleştirdi. mumların ortasına bir yüzük ve bir muska koydu.

perdeler falan kapalı bu arada, oda çok karanlık değil ama aydınlıkta değil. mumları yaktı hoca ve birşeyler okumaya başladı. ulan bizimkilere bakıyorum herkes gözleri korkudan sımsıkı kapamış sıçış modunda. ulan semihte bizim yüzümüzden tak çukuruna giriyor resmen ama onun yüz ifadesi korku dolu değildi. rahat duruyordu ama tetikteydi. cavitin yüzünden birşey anlayamıyordum.

hoca okudu okudu okudu... en sonunda dua etmeyi bırakıp arapça konuşmaya başladı. beyler o mum alevleri öyle değişik oldu ki resmen odanın içinde 5 tane gölge hızla dönüyordu, uğultu duymaya başladım rüzgar eser gibi olmuştu odanın içinde ama mumlar sönmüyor aksine daha da hiddetle yanıyordu, harlıyordu resmen ateşi

beyler altıma sıçıyordum resmen. bende kafamı eğip gözlerimi sımsıkı kapamıştım korkudan. bir ara hocanın konuşması duaya dönmeye başladı ve sesi yükselmeye başladı. noluyor diye tek gözümü hafifçe açtım içeri kesmek için.

beyler o mum öyle hiddetle yanıyordu ki odadaki eşyaları ve bizi saniyede tutuştururdu bize deyse o alev. uğultu artmıştı odada 5 gölge dönüyordu deli gibi. bir gölge tam benim önümden geçti beyler kanım dondu resmen korkudan. o soğukluğu hissettim resmen.

hoca iyice bağırmaya başlamıştı, bir baktım cavitte başladı sesli sesli okumaya. dayanamadım elimdeki kağıdı yardıra yardıra okuyorum kısık sesle, bağırmaya cesaret edemedim. beni gören diğerleri de okumaya başladı beyler galiba 10-15 dakika okuduk ama alevin hiddeti azalmamıştı. bayılacaktım neredeyse korkudan.

gözlerimi sımsıkı kapayıp kafamı eğdim öyle okuyorum, bir ara uğultunun ve hocanın bağırışlarının azaldığını hissettim, tek gözümü açtım yine hafifçe. anasını avradını, mumların alevi azalmaya başlamış bi sevindim bi sevindim. sevinç zütümde patladı aq. sinana birşeyler oldu amk, dağ gibi çocuk oturduğu yerden devrildi resmen yana doğru, elindeki kağıdı sıkmaya ve arapça anlamadığımız birşeyler bağırarak titremeye başladı. allahım öyle görünce öyle bi korktuk ki aq ben gökhan ve ahmet bağırarak geriye kaçtık, semih bize göre biraz daha sakindi sadece geriledi ama bağırmadı. onunda başından böyle olaylar geçmiş sonradan öğrendik.

hoca ve cavit sinanın başına geçti bir yandan tutmaya çalışıyorlar bir yandan bağırarak bir şeyler okuyorlar, cavit bir yandan bağırarak okurken bir yandan kaş göz yaptı tutun anlamında aq çocuğa yaklaşmaya korkuyoruz ama zütüm zütüm yanaştık sinanı tutuyoruz, hoca ve cavit okudukça sinan iyice çıldırdı beyler resmen yarım saat öyle cebelleştik en sonunda sakinleşmeye başladı ağzından bildiğiniz bembeyaz köpükler aktı ama o yarım saatte, gözleri kaydı beyazını falan gördük korkudan öldüm ölücem artık orda. imansızdım beyler ama resmen dine imana gelmiştim bu olayların başladığı günden beri

neyse beyler sakinleşti sinan artık baygın bir şekilde yatıyor olduğu yerde, hepimiz odanın bir köşesine geçtik oturuyoruz yerde ama kimseden çıt çıkmıyor hoca ve cavit dahil. yüzlerini kesiyorum herkesin, hoca ve cavit hariç herkesin yüzünde yorgun ve korkmuş bir ifade vardı bir yandan herkes sinanı kesiyor çaktırmadan falan tetikteyiz resmen. amk adam bildiğiniz saldırdı bize, tutmasak parçalıcak yani birimizi neyse.

neyse dizlerimi kendime doğru çektim kollarımı koydum kafamı da dayadım kollarıma biraz gözlerimi kapadım, o sıralar saçlarım uzamıştı kestirememiştim amk saçlarım aşağı sallanınca dizlerimi kaşındırdı sinir oldum geri kaldırdım kafamı. iyice gerilmiştim.

neyse beyler gergin gergin oturuyorum, sinan da uyanmadı hala kıpırdamıyor bile. kıpırdasa zaten korkudan herkes altına yapacak. meğer bu mal içinden dua etmeye başlamış hocanın uyarısını dinlememiş gerizekalı. hoca bizi o tuhaf ritüelle koruma altına almış davet ettiğimiz cinler bizi göremiyormuş. ama o mal dua etmeye başlayınca onu görmüşler ve ona saldırmışlar. biz de duaya başlayınca hep birlikte açığa çıkmışız ama anlayacağınız piyango sinana çıkmış yani. bu kadar kalabalık olmasak sinanın canını alabilirlermiş orada.

davet ettiğimiz cinler de bana musallat olan cinler beyler. iyi ki sinan açığa çıkmış demiyorum keşke kimse açığa çıkmasaydı sağlam atlatsaydık ama es kaza ben açığa çıkmış olsam kimse beni kurtaramazmış beyler, %10000 de 1 ihtimal falan belki kurtulurmuşum direkt canımı alırlarmış orda.

allah korudu resmen orada yani.

7 part attım kankiler bugünlük bu kadar herkese hayırlı geceler

yazıcam lan söz verdiysem bitiricem. bu tarz şeylerle ilgili yine bir hocaya gitmek durumunda kaldık, keyfimizden ara vermedik hikayeye.