/i/Korkunclu

Korkularımız yaşamımızı yönlendirir.
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +9 -1
    selam binler. eski hesabımı unutmuşum amk, size başımdan geçenleri anlatıcam ki ibret alın biraz.

    hikaye ilerledikçe kanıtlarla desteklenecektir. isteyen üç beş bin varsa başlıyorum, uzun sürer. 1 haftada falan bitmez.

    şu an 25 yaşındayım, 18 yaşında başladı her şey. 3-3,5 yıl kadar sürdü ve 2 yıl pgibolojik tedavi gördüm.

    inanmayan olacaksa şimdiden gibtirsin gitsin.
    ···
  1. 2.
    +1
    Gittim bile
    ···
    1. 1.
      0
      Kanıtlara 3 posta attım
      ···
  2. 3.
    +2
    dinleyip dinlemeyecegimi sana mi sorcam aslanim
    ···
    1. 1.
      0
      inanmıyorsan gelip burda saçma sapan yazar, canımı sıkarsın bro. yoksa istersen dinle amk banane
      ···
    2. 2.
      0
      kim kimi yaziyor kendi entrynin amuga koyim
      ···
    3. 3.
      0
      Burda herkes kendi entrysini giriyo kardeş senin bi sıkıntın mı var
      ···
    4. diğerleri 1
  3. 4.
    0
    Yaz pampa
    ···
  4. 5.
    0
    isimler temsilidir, gerçek isimleri ifşa etmiyorum yavrular. kendi adım olarakta nickimi kullanıcam. ayrıca yıllar geçti, tüm olaylar tamamen gerçektir, sadece bazı yerleri süsleyerek anlatıcam. sonunda her gibi hatırlayamam amk.

    -

    liseden yeni mezun olmuşum, hava cayır cayır gavur amı gibi resmen. bir akşam üstü beş bin bizim evin bahçesinde oturuyoruz, küçük bi havuzumuz var oraya girip zütümüzü serinletmeye çalışıyoruz. bizim sokakta evler müstakildi, gecekondu değil müstakil. 2 ya da 3 katlı evlerden oluşan bir sokaktı.

    bizim sokakta gencinden yaşlısına herkes birbirini tanır amk. teyzeler dedeler falan her gün kapının önünde gıybet yapar, öyle saçma salak bi ortam.

    neyse, klagib geyikler bitmiş konuşacak konu kalmamış ve herkes havuza girmekten de bıkmıştı. hakan denen dalyarak içtiği iki soda şisesinden birini alıp ortaya koydu "hadi lan şişe çevirmece oynayalım da makara olsun zaman geçsin." dedi.

    başıma ne geldiyse bu oyunla geldi, allah belasını versin.
    ···
  5. 6.
    0
    hakanı ve arkadaş grubunu tanıtayım biraz, hakanın yakışıklı denebilecek bir tipi, hafif sarı saçları vardı. izbandut gibi kaslı bi pekekentti ve çok yemek yerdi. cinlere perilere inanır, sürekli korkunç şeyler anlatırdı.
    gökhan yeşil gözleri ve bembeyaz teniyle dikkat çekerdi. grubun en uzunuydu ve cindir peridir bu tür gibkolara hem inanır hem korkardı.
    ahmet klagib bir türk genciydi, kahverengi saçlı kahverengi gözlüydü. boyu da tipi de ortalamaydı. dikkat çeken özelliği kıvırcık saçı olmasıydı. cin peri denen şeylere gözümle görmeden inanmam diyen bir tipti.
    sinan da sapsarı saçı ve mavi gözlü, yakışıklı ve yıllardır su topu oynayan birisiydi. allahı var yakışıklı çocuktu ama mütevaziydi. cin peri denen şeylere inanır ama korkmazdı.
    bende 1.90 boylarında sarı saçlı, renkli gözlü insanların yakışıklı olduğumu iddia etmesine rağmen yarak gibi olduğuma inanan biriyim. ağzım gözüm orantısız bence amk. allah kitap cin peri gibi inancım yoktu. allah kitap hala muallakta indir cindir falan her gibko şeye inanıyorum artık şerefsizim. ağzımın laf yapmasıyla, biraz da yavşaklığımla diğerlerine göre daha ön plana çıkardım.

    beşimiz de çocukluktan beri arkadaştık ama hakan denen dalyarak dördümüze, özellikle bana yıllarca içten içte kin beslemiş pekekent.
    ···
  6. 7.
    0
    neyse yavrular, içimde bi sıkıntı vardı amk. o gibim oyunu oynamak istemiyordum ama mecburdum. yoksa on yıl taşak konusu olurdum şerefsizim. zaten işsiz binler olduğumuz için yapacak başka birşey yoktu, herkes kabul etti ve daire oluşturuldu.

    bizim şişe çevirmecelerimiz hep rezil geçer beyler, bi keresinde sahilde donla koşturmak zorunda kalan olmuştu amk.

    içimden bana gelmesin diye hatim indirdim amk, ama gibtiğim şişesi eninde sonunda beni gösterdi. soran hakandı. cesaretlilik demiştim, olacakları bilsem cesaretlilik demeyi bırak oyunun baş harfini geçirtmezdim amk.

    bizim mahallede bi ev var, bildim bileli ev boş. dışarıdan aman aman eski bir görüntüsü de yok, oturulacak gibi görünüyordu amk evi. bizim bahçeden görülüyordu ev. hakan denen dalyarak oraya girmemi istedi. kafamı çevirip eve bakar bakmaz içimdeki sıkıntı büyüdü amk.

    "hayır lan, başka bişey iste pekekent." dedim ve saniyesinde taşak geçmeye başladılar, korktun mu soruları havada uçuyordu amk.
    ···
  7. 8.
    +2
    "tamam" dedim lan, "tamam allah belanızı versin giricem". bahçeden çıktım, bi yandan da içimden kendi kendime ulan altı üstü bir ev, zaten kilitlidir, en fazla bahçesine girer sonra kapı kilitli olduğu için geri dönerim. ne olabilir ki lan diyorum.

    bahçe kapısına gelince bizim binlere baktım, hepsi bahçenin dışına çıkmış bana bakarak sırıtıyordu. sabır çekerek döndüm önüme, paslı bahçe kapısını açtım. herşey normal görünüyordu, sadece otlar bakımsızlıktan fazla uzundu.

    evin kapısına kadar gittiğimde tedirgin olmuştum. içimden yine kendi kendime konuşuyordum, ulan dedim ne adamsın nikbar. kazık kadar herif oldun kıçı kırık bi evden mi korkuyorsun. zaten bu kapı kilitlidir, geri dönersin şimdi.

    elimi evin çürümeye yüz tutmuş tahta kapısına atmam ile şok olmam bir oldu beyler. kapı açıktı. kapının açık olmasına ihtimal dahi yoktu, çünkü %10000 fark edilirdi. mahallenin veletleri her bulduğu eski eve girerdi, mutlaka buraya da girilirdi.

    neyse, o şaşkınlıkla kapıyı açtım biraz. içerisi zifiri karanlık görünüyordu, nasıl oluyorsa dışarıdaki güneş ışığından etkilenmiyor gibiydi. o an bu gibim ayrıntıyı da sorgulamadım amk. sadece arkamı döndüm, bizim binler de şaşırmış görünüyordu. onlar da kilitli olacağını düşünüyordu sanırım.

    -

    okuyan varsa ses etsin binler, yeni partı yazarım birazdan. sıkıcı oldu ilk partlar, bir ekşın yok çünkü. ve ilerleyen zamanlarda bu evin capsini paylaşıcam sizlerle yavrular.
    ···
  8. 9.
    0
    Rezzzzzz
    ···
  9. 10.
    +2
    devam ediyorum yavrular.

    iphone 3 vardı o zaman bende, ekranı açtım ışık olsun diye içeri tutuyorum. çok aydınlanmamıştı ama yine de az da olsa görüyordum. merak ettim beyler, içeriye girdim. içerisi çok tuhaf birşey kokuyordu amk iğrenç bi kokuydu. meğer o kokan şeyler cin tırnağı ve soğan - sarımsak kabuğuymuş, bir de cin elması varmış evde. çok sonradan öğrendik.

    bilmeyenler için cin tırnağı bir büyü malzemesidir beyler. ve rezalet kokan birşeydi. kahır büyüsü yapılmış cin tırnağı ile. soğan - sarımsak kabuğu ile cin çağırma büyüsü, cin elması ile de cin çarpılması büyüsü yapılır. inanmayanlar araştırabilir.

    bu ara bilgiden sonra devam ediyorum. içeriye girdim, iğrenç kokuyordu. içerisi görebildiğim kadarıyla çürümüş tahtalar, çürümüş eşyalar ile doluydu. birkaç adım attım, bir yandan da tedirgin oldum, hava hala aydınlıkken bu gibko yer nasıl bu kadar karanlıktı amk.

    çürümüş tahtalardan birine basmışım beyler, ayağım içine göçtü. orada bi kalp krizi geçirdim zaten amk. düşer gibi olunca bir anda geri çekilmiştim, sonra kendi kendime dedim. ulan neden ben merak ettim bu kadar, gibtir ol git başına bela alma. arkama döndüm beyler, elimi kapıya attım ve ikinci şoku yaşadım.

    az önce kendiliğinden açık olan kapı kapalıydı ve kapanmasına dair bir ses bile duymamıştım.
    ···
  10. 11.
    0
    Allah kitaba inanmıyormusun o zaman neden yazıyorsun dıbını gibtigimin. Gavur gavati keske cinler seni öldürseydi
    ···
    1. 1.
      0
      sanane dıbına çaktığım, sana mı kaldı inancım. okuyorsan adam gibi oku, okumuyorsan yaylan.
      ···
  11. 12.
    -1
    Ee ozaman burada inancını belli etmiceksin gavat yaz bakalım ne yalan uydurmussun okuyalım
    ···
    1. 1.
      0
      gibtir git lan sen okuma pekekent, ileride attığım kanıtlar tek tek zütünden kanırtır. allahın olup olmaması ile pek ilgilenmiyorum ama cinlere falan inanıyorum şimdi şiktir git.
      ···
  12. 13.
    +4
    burda kendi kendime 5 uzun part attım amk, okuyan varsa ses versin. yarın devam ederim
    ···
  13. 14.
    0
    R allahin kuluna inanıyorsun yarattıcisina mi inanmiyon
    ···
    1. 1.
      0
      olup olmaması umrumda değil birader, seni ne gerdi bu kadar. din hocası falan mısın
      ···
  14. 15.
    0
    Her ne gibimsen yaz okuyorum
    ···
  15. 16.
    0
    yaz haydi 1 saat oldu
    ···
  16. 17.
    0
    Rezervasyon
    ···
  17. 18.
    0
    Rezerve
    ···
  18. 19.
    +1
    son bir-iki part daha atıp gidiyorum o zaman beyler, yarın şehir dışına çıkıcam hazırlık yapmam lazım.

    -

    kapıyı tüm gücümle çektiğim halde açılmıyordu amk. telefonu cebime soktum, iki elimle çekmeye başladım yine tık yok. birkaç tekme attım, sanki o çürük kapı dünyanın en sağlam kapısına dönüştü amk. bir yandan da bağırıyorum, dışarıdan kapıyı tutuyorsanız komik değil belanızı giberim falan.

    yok beyler, kapı açılmadı rahat 5 dk uğraşmıştım. kapıyı zorlarken arkamdan ayak sesine benzer birşey duyduk. elim kapıda, ayağım havada kalakaldım. ayak sesi olması imkansızdı amk. burada benden başka kimse yoktu %10000.

    put gibi durmaya başladım beyler, fena sıçışlarda gelmiştim. arkaya dönecek cesaretim yoktu. besmele çeke çeke, bildiğim 2-3 duayı yarım yamalak okuya okuya cebimden telefonu çıkardım, ekranı açtım ışık olsun diye ve yavaşça arkaya dönmeye başladım. dinsiz olan ben bildiğim ve yarım yamalak olan 2-3 dua ile hatim indirdim o an amk.

    arkamı döndüğümde görünürde birşey yoktu, içeride rüzgar var gibiydi sanki çünkü yerdeki toz tabakası uçuşmaya başlamıştı hafif hafif. sanki iki göz beni izliyor gibi hissettim. ve beyler o an kafamda dannkkk diye bir ses duydum.

    evin içinde pencere yoktu amk. sıçışlara geliyordum, evin dışında pencere olduğuna emindim. yıllardır gördüğüm evdi, yanılacak halim yoktu. üst kattaki yüksek olmayan balkondan atlamaktan başka birşey aklıma gelmiyordu. koşarak merdivenlere gittim, bir yandan da dua ediyorum ama görmeniz lazım amk.

    tam üst kata çıktım ki amk merdiveni çürükmüş, bir basamak çöktü ve takla atarak aşağı yuvarlandım. bayılmışım beyler.

    ilerleyen zamanlarda bu merdivenlerin de capsini atıcam.
    ···
  19. 20.
    0
    gözümü açtığımda salonumda, evimdeydim amk. gözlerimi açtığımda bin arkadaşlarımı başımda gördüm.

    hakan ve diğerleri "ulan bi eve girdin bi ölmediğin kaldı yarak" gibisinden laflar ediyordu. ilk önce neyden bahsettiğini anlamadım, sonra kafamda şimşekler çaktı amk. neler olduğunu hatırladım.

    doğruldum beyler koltukta. noldu lan bana diye sordum. evin kapısını ittin, birkaç dk kapıda dikildin, kendi kendine konuştun sonra da içeri girdin kapıyı kapadın. 10 saniye sonra kapıyı açtın ve açar açmaz bayıldın dediler amk.

    ulan dalga geçmeyin giberim belanızı bak dedim. 5-10 dk böyle beni inandırmakla cebelleştiler, yeminler ettiler.

    ulan diyorum nasıl olur. ben o eve girdim, kapı kendiliğinden kapandı. ayak sesleri vardı, merdivenlerden düştüm falan. bana uzaylıymışım gibi baktılar amk.

    o bakışlardan sonra inandım doğru söylediklerine.

    ee dedik telefonum nerde, aldınız mı? abi ne telefonu diyorlar yine. dıbına koyim merdivenden yuvarlanınca düştü, o gibim evde mi bıraktınız telefonumu diyorum. abi sen o eve giderken telefonun bahçedeydi, hatta sen bayılınca orda unuttuk amk dediler ve ahmet telefonumu bahçeden almaya gitti.

    2 dakika sonra elinde telefonla döndü. ulan diyorum nasıl olur amk, bu telefonun burda olmasına imkan yok. o gün onları postaladım, kendi kendimi telkinliyorum, gündüz gündüz içtin biraları hayal gördün amk falan diyorum.

    ama gidip kendi odamda kalmaya cesaret edemedim o gün, çünkü odamın camından o dıbına koyduğumun evi görünüyordu.

    salonun ışıklarını açtım, televizyonu açtım yukarıdan yastık battaniye bile almaya çıkmadım korkudan, annem getirdi. o gün sabaha kadar gözüme uyku girmedi, salonda tetikte televizyon izledim ve düşündüm. o evin penceresi nasıl olmazdı, kapı nasıl açılmazdı, o sesler nereden geldi diye düşünmekten sıyırdım.

    böyle paranormal gibimsonik şeylere alışık değildim amk, baya baya korktum.
    ···