Hikayenin başlangıc günü 2009-2010 öğretim yılının bir mart sabahıydı. Tabi olaylar çok daha öncesine dayanıyordu fakat benim için dönüm noktası o gündü..

edit. Ben yazar yada edebiyatçı değilim. Genelde hikaye anlatanlar gibi hareketli bi hayatımda yoktu. Ama bu hikaye sıradan bi insanın yaşadıkları. Benim yaşadıklarım. içimi kemiren pişmanlıklarım var. Sizlerinde fikirlerini almak istedim. Takan olmasada yazıcam. Burası benim günlüğüm gibi olucak. Yada geçmişim. şimdiden okucak olan yorumlarını esirgemicek olanlara teşekkürler. Hiç biri olmazsada canınız sağolsun.

Edit2. Bu hikayeyi yazmak için cesaret aldığım tsigalko reyize, y.s.kelebek reyize ve hikayeci panpama teşekkürler.

8. Sınıf yıllarıma bi fkashback atalım. Sınıfımda en başarılı sayılabilcek kişiydim. O sınıfta ne kadar başarılı sayılabilirsek. Biraz şişko biraz pısırık bi tiptim. Ufaklıktan beri gerek ailem olsun gerek arkadaşlarım olsun ezildim. Kavga etmeyide bilmem zaten. Fakat ilerleyen zamanlarda olayları kavgaya gerek duymadanda çözebilcektim. Diğer hikayelerdeki gibi yok onu dövdüm şunu dövdüm reis oldum gibi bi hikaye değil. Şimdiden söyleyim. %100de gerçektir

Ben ufakken çok salaktım aslında. Herkes gibi. Bi kız vardı ilkokulda, ta 2. Sınıftan beride onu severdim. Dedim ya salaktım işte. Gözlüklü şişman çirkin bi çocuğu kim severdi ki. gizli gizli sevdim onu. bigün cesaret edip söyledim. Yan yana oturuyoduk hep, çok yakındık. Ondan cesaret almıştım sanırım ama tahmin ettiğiniz gibi, ne yakışıklıydım nede güçlü ve söz geçirebilen birisi.. tabiki cevabı olumsuz oldu. Karamsarlık üzüntü dönemi bilirsiniz ergenlik tripleri. Sbs'ninde ilk kurbanlarındanız. Zaten çokta parlak olmayan notlara sahiptim. Son 2 hafta biraz zorlayıp idare edecek bi puan aldım.

Puanım parlak olmasada bi yeni açılan bi anadolu lisesine yetecek kadardı. yaz tatilinde bi tak olmadı. Sıkıcı bi hayatım vardı zaten, monoton. Okulun ilkgünü geldi çattı. Herkes ailesiyle gelmiş heycanlı sevinçli şaşkın. Duygusuz biri sayılırdım, kolay kolay heycanlanmaz, mutlu olmazdım. Sadece sevdiklerime zarar gelmesinden çok fazla korkardım. Dedim ya salaktım diye, daha çok görcez bu salaklıklarımı. Bilirsiniz lisenin ilk gününü işte. Sessiz bi şekilde bi banka oturup etrafı izledim, benim gibi yeniler direk belli oluyodu zaten. zil çaldı sıra olundu falan derken sınıflar açıklandı sırayla sınıflara girmeye başladık

En arka sıraya oturup sessizce olanları izlemeye başladım. Herkes gülüyodu, duydukları heyecan onları mutlu ediyodu yüzlerinden belliydi. Tahmin ettiğiniz gibi erkekler sınıfın en arkasına kızlar ön taraflara kamp kurdu. Erkekler direk bu senin bu benim puan nasıldı gibi muhabbetlere daldı. Sessizce olanları izliyodum bende. Sanırım ilk arkadaşımı o sıra edinicektim, adı oktay'dı.
-sen niye konuşmuyosun kardeşim, mutlu değil misin ? Canın mı sıkkın ?
-sadece olanları kavramaya çalışıyorum fazla konuşmayı sevmem diye cevap verdim.
Aslında sevmediğimden değil arkadaşım olmamıştıki doğru dürüst. Cesaret edemiyodum. Kendimi biraz açma konusunda sağolsun onun sayesinde biraz geliştim. Diğer erkeklerlede muhabbetim iyiydi artık. Sınıf hala 2ye ayrılmış durumda tabi. Erkekler henüz cesaret edemedi kızlarla kaynaşmaya. Kendimden bahsetmiyorum bile.

Okulun ilk günü öyle bitti. ilk hafta da bu şekilde geçerken sınıf yavaş yavaş ısınmıştı birbirine. kafa dengi olanlar yavaş yavaş ayrılmıştı. Dedim ya sıkıcı biriyim diye. ilk başlarda iyidi herşey fakat insanların taleplerini karşılamadığım için yavaş yavaş uzaklaşmaya başladılar benden. Nasıl oldu tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım ilk arkadaşımla tanışmıştım. Yanıma gelip,
-Merhaba. Yanına oturabilir miyim ?
Anlam veremedim ilk başta. Durduk yere niye benimle oturmak istmişti ki. Kafamda böyle düşünüp dururken cevap vermediğim akşıma geldi ve,
+afedersin dalmışım bian. Tabi buyur.
-neden yalnız başına oturuyosun kaynaşmıyosun sınıfla ?
+bilmem. Alışamadım sanırım tam olarak. Bu arada adım Burak.
-memnun oldum benimde aslı.
Derken ilk arkadaşımı bulmuştum sanırım ve bi kızdı. Gün boyu onunla muhabbet ettik birbirimizi tanıdıkça aramız git gide iyileşmeye başladı. Yakın 2 dosttuk artık. Hayatımın değişmesinin en büyük nedenide oydu sanırım, onun sayesinde hayatım değişicelti ilerleyen zamanlarda.

Okulda vaktim onla geçiyodu artık, bi süre sonra aramıza biri daha katıldı. Adı gizem. Adı gibi gizemli bi kızdı. Oldukça güzel ama etrafına hiç bi erkek sokulamıyodu adeta. Aslında çok eğlenceli bi kızmış. Sadece önyargılıymışız tanıdıkça anladım. Onunla tanışmamızda aslı sayesinde oldu zaten. Sınıf iyice kaynaşmaya başlamıştı. Hala yalnız oturduğunu görünce
-hadi yanına gidelim, bütün gün tek başına eminim sıkılmıştır. Dedi Aslı.
Bu sayede gittik yanına ve tanıştık. Artık tenefüslerde 3ümüz beraber takılıyoduk. Tabi bu durum sınıftaki erkeklerin gözünden kaçmamıştı. Daha okulun 2. haftasında 2 kızla geçiriyodum tenefüslerdeki vaktimi. Eski çekingen tavrım uoktu artık. Onlarla muhabbet ederken çok rahattım, eskisi gibi çekingen değildim. Tabi onlara karşıydı bu durum sadece.

Günler günleri kovalarken aslı'nında okulda olmadığı bi gün tenefüste bahçede yalnız başıma otururken 12. Sınıflardan olduğunu tahmin ettiğim, daha sonra reis dediğimiz kişi olduğunu öğrendiğim şahin abi yanıma geldi.
-merhaba yiğenim
+merhaba abi bi problem mi var buyur? (3.5 atıyorum tabi aq)
-problem olup olmucağı sana bağlı. Hani hep beraber gezdiğiniz bi kız var.
+hangisinden bahsediyosun abi?
-uzun boylu olan işte.
+ha aslı'dan bahsediyosun.
-heh işte o.
+ee nolmuş abi ona ?
-onla durumunuz ne ? yani neyin oluyo çok yakınsınız hayırdır ?
+sınıftaki en yakın ve ilk arkadaşım abi hayırdır gönül işi mi ?
-sayılır yiğenim sayılır. 05xxx bu numaram kaydet. Ona yanlış yapan birini gördün mü direk bana bildiriyosun tamam mı ? Adım şahin bu arada 12-D sınıfındayım. Bi problem oldu mu dediğim gibi direk mesaj atıyosun. Bi yamuğunu yakalarsam senide yamulturum.
+bende burak abi. Memnun oldum. Merak etme o iş bende.
Dedim ve kalktı sınıfına doğru yola koyulmuştu. Bu iş benim faydama olabilirdi. okulun reisi en yakın arkadaşımı seviyodu. Bu fırsatı iyi değerlendirmeliydim.

Ertesi gün aslı okula geldiğinde durumu ona anlattım. ilk başta biraz şaşırsada daha sonra heycanlandığı her halinden belliydi.
+durum bu aslı. iyi birisine benziyo. Heycanlanmışta gibisin.
-daha okulun ilk zamanlarından ne bileyim çok ani oldu sanki.
G: ne anisi. 12. Sınıflardan birini etkilemişsin. Şeytan tüyü var sende. Bu ne şans. Lise hayatı senin için güzel geçicek gibi.
+erkenden şanslı demek ne kadar doğru bilmiyorum. Anladığım kadarıyla okul reisi gibi birşey. Yani olmazsa biraz sıkıntı yaşayabilir.
-ne sıkıntısı yaşıcam, ona ne. Olmazsa olmaz. Hem daha ortada fol yok yumurta yok ne saçmalıyonuz erkenden ya kapatalım konuyu.
Nitekim öylede oldu. Dersler aynı sıkıcılıkta geçerken şahin abiye mesaj attım.
+abi burak ben. Dün konuşmuştuk hani aslı'yla ilgili hatırladın mı ?
-hatırladım yiğenim buyur. Bi problem yok dimi?
+yok abi, bi problem yok. Bugün aslıya dün ki olaydan bahsettim biraz. Duyduğunda heycanlandı baya. Tenefüste dışarı çıkmaya ikna edicem. Dışarı çıkabilir misin ?
-lan ben sana karış demedim ki. Kendi başına buyruk ne hareket ediyosun.
+abi benim sınıfta en değer verdiğim kişi o. Mutlu olmasını istiyodum o yüzden yardımcı olmak istedim. Ne diyosun dışarda olabilir misin ?
-tamam.
Kendi başıma buyruk hareket etmem her ne kadar beni riske atmış olsada yaptığımın doğru bi hareket olduğunu ilerde anlayacaktım. Tenrfüste dışarı çıkmaya ikna etmiştim. Planladığım gibi şahin abide dışarıdaydı. Aslı'ya gösterdiğimde heycanlandığı çok belliydi. Bunda şahin abinin bakışlarıda etkiliydi sanırım. Gözlerini ayırmamıştı Aslı'dan. Ders başladığında şahin abiye bi mesaj daha attım.
+seni gördüğünde baya heycanlandı abi. Oluru var gibi görünüyo.
-ilk başta kızdım biraz ama sağolasın yeğenim.
+rica ederim abi. Ama tek ricam var bu iş olursa onu üzme.
Derken aslı dürttü.
-kimle mesajlaşıyosun sen ?
+ilkokuldan arkadaşım mrsaj atmış onla konuştuk 2 dk hadi dersi dinle.
Bi şekilde olası bi tehlikeyide atlattım. iş birliği yaptığımı bilseydi eminim bana kızardı ve onu kızdırıp üzmek istemşyodum. En yakın arkadaşımdı sonuçta.

Tenefüslerde aslı benden önce dışarı çıkmayı teklif eder olmuştu. Sanırım olumlu gidiyodu herşey. Aslı da etkilenmişti ondan, belliydi. Günler böyle geçerken şahin abiye bi mesaj daha attım.
+abi ne dersin vakti geldi mi sence ?
-neyin?
+konuşmanın abi. Sürekli bakışıp durcak mısınız ?
-sen ne karışıyon lan sanane.
+kızma abi senin için dedim.
-tamam sonraki tenefüs şurda olucam oralarda olun yanınıza gelicem dedi.
Dediği gibi yaptık. Aslı ve gizemide alıp dediği yerde bi banka oturduk. Biraz sonra şahin abide göründü.
+aslı sanırım bu tarafa geliyo.
G:evet evet bu tarafa geliyo.
-sakın yalnız bırakmayın bak sakın !
Sinsi gülüşmeler eşliğinde
G+: tamammm..
Pek tamam gibi olmayan bi tamamdı bu. Şahin abi geldi. Selamlaşmadan sonra ufak bi muhabbet döndü. Gizemi dürtüp kantinden su alalım çok susadım. Aslı, abi siz bişey istiyo musunuz diye sordum.
Ş:yok yeğenim sağol.
-bende geleyim.
G+:yok yok gerek yok alıp geliriz biz oturun siz.
Aslıdan gelen sonra görüşücez bakışı sinsi sinsi gülmemize sebep oldu. Heycandan zor konuşuyodu çok belliydi.
G: ahahahaha çok kötüsün ya. Bana böyle bişey yapsrsanız 2nizide vururum..
+herşey mutluluğunuz için :p siz benim en yakın arkadaşlarımsınız.
G:pislik.
Doğal olarak gitmedik yanlarına. Sınıfın kapısında beklerken aalıyla şahin abiyi birlikte gülüşerek gelirken gördük. Bize iyş dersler diledikten sonra döndü ve sınıfına gitti.
-çok kötüsünüz yaa .s.s.s.d
+halinden memnun görünüyodun
G: aynen aynen ahahaha
-iyi ibirine benziyo
G+: olumlu gitmiş anlaşılan ahahha
-tamam be utandırmayın.
Artık tenefüslerde şahin abi bizim yanımıza geliyodu muhabbet ediyoduk. Sanırım iyiye işaretti bu.

Aslı okula gelmemişti. Öğle arasıydı, şahin abi yanına çağırdı. Sınıflarına gitmiştik, tanıdığım en eğlenceli en renkli insanları tanıdım orda. ilk başlarda taşak geçtiler ezdiler ama sonra şahin abi aslıyla takılırken ben onlarla beraber vakit geçirir olmuştum. Tenefüslerde beraberdik, öğle yemeklerinde beraberdik, bazen kendi derslerime girmez onlarla derse girerdim. Sınıflarındaki kızlar koluma girip okul bahçesinde gezerdik. Sanırım bu sayede popülaritem artmaya başlamıştı. Hiç unutmam bigün omuzlarına alıp havaya ata ata sınıfıma getirmişlerdi. Koridordaki şaşkın bakışlar. Mutluydum. Okuldaki etkinliklere katılmaya başlamıştım. Yeni insanlar tanıyodum. Her ne kadar yakışıklı ve güçlü bi çocuk olmasamda popülaritem artmaya başladığı için çevrem oluşmaya başlamıştı. Genelde kızlardı ama cahil ve tecrübesizdim. Hiç sevgilim olmamıştı. O yüzden hepsiyle kankaydım. Her tenefüs farklı kızla gezer olmuştum okulun 3. Aylarından sonra. Günler böyle geçip gidiyodu. Aslıyla şahin abide çıkmaya başlamışlardı. Günler sıradan geçmeye başlamıştı. ilk dönemin sonlarına doğru yaklaşırken kardeşim diceğim adamı tanımıştım. Adı salih.

Salih Manisa'nın bi köyünden okumak için şehrimize gelmişti. Abisinin yanında kalıyodu. Babasını ufak yaşta kaybetmiş ailesine o bakıyodu. O burdaydı ama aklı hep ailesinde. Zaman geçtikçe bunu anlamaya başlamıştım. Kızlarla eskisi kadar takılmak istemiyodum. Kardeşim diceğim adamı tanımaya başlıyodum. Günlerimiz onla geçer olmuştu artık beraber vakit geçiriyoduk. Nihayet okul bitmiş tatil gelmişti.

Nihayet dediysemde yine sıradan sıkıcı bi tatildi. Evde sabahlara kadar pc oynayarak vakit geçirmiştim. Onun dışında yaptığım pek bişey yoktu. Okullar açıldı. 15. 14 şubatımıda yalnız geçirmiştim. Şubatta bitip giderken ben hala sevgili anlamında beceriksizdim ve yalnız. Salihle iyice yakın arkadaş olmuştuk. Şahin abiyle aslı aynı devamdı. Arif'in tek arkadaşı ben değildim doğal olarak bazen yalnız kalıyodum, ihtiyacımda vardı. Yağmurlu bir mart sabahıydı..

Yemek yiyim ufak ufak yazmaya devam ederim panpa. Okuyan oldığunu bilmek güzel

Geldim panpa . Mobilim onsan biraz yavaş. Bide 6 sene öncesi. Hatırlamaya çalışırken zorlanıyorum

Yağmurlu bir mart sabahıydı. Giriş kapısının hemen önündeki büstün orda müdürün konuşma yaptığı yerde duvar kenarında mermerin üstüne oturmuş dalgın dalgın hayatımı düşünüyorum. Kapşonumu kafama geçirmiştim. Rahatsız edilmek istemiyodum, ama bu kadar güzel rahatsız edebilebilceğimi bilmiyodum. Yere bakarken karşımda bi hareketlilik sezdim. Önce önemsemedim ama hareketlilik gitti tekrar hareketlendi derken kafamı kaldırdım, ufaktan bi baktım. 2 tane kız. Aralarında fısıldaşıp geri döndü birisi, diğeri tuttu tekrar geldi derken dayanamadım ve seslendim,
-rahatsız etmiyorumdur umarım. Bi problem mi var?
K1:yo yo bi problem yok.
K2:evet evet problem yok.
-peki madem
K1:yağmurda neden yalnız başına burda oturuyosun. Islanıyosun.
-bilmem. Yalnız kalmak istedim biraz. Yağmur rahatlatıyo, daha rahat düşünebiliyorum.
K1:yalnız kalmak istiyosun anladım. Rahatsız ettik özür dilerim.
-problem değil. Rahatsız olsam kalkar giderim zaten.
K2:oturabilir miyiz peki ?
-tabi buyrun. ismim burak bu arada.
K1:merve.(önemli olan kişi bu)
K2:ayça.
-memnun oldum.
M.A.: bizde.
Derken konu konuyu açtı. O yağmurlu mart gününde orda öğle tenefüsü bitene kadar konuştuk. Zil çaldığında vedalaşıp yeniden görüşürüz dileklerimizi ilettik. O gün lise hayatımın dönüm noktasaydı.

Chidoshi panpam. Hayatımın değişimlerinin ilk sinyaliydi.

Merve. O kapalı yağmurlu mart gününde adeta güneş gibi parlamıştı. O günden sonra dersler boştu artık. Dinleyemiyodum. Tekrar birini sevmiştim. Ve tesadüf ki onunda adı merve. Kaderin bi cilvesi gibiydi. ilk merveme kavuşamamıştım. Acaba 2.siyle olucak mıydı ? Korkuyodum, acemiydim, hiç bişey bilmiyodum, ne yapcağım hakkında fikrim yoktu. Olanları salihe anlattım.
+kardeşim sen aşık olmuşsun.
-ne aşkı be kanka, alt tarafı 1 kere muhabbet ettik ne aşkı hemen.
+gibtir lan. Anlatırken gözlerinin içi parlıyodu. Apaçık aşık olmuşsun işte aq.hem anlattığından çıkardıklarıma göre oda senden hoşlanmış gibi.
-ciddi misin lan. Hoşlanmış mıdır ? Gerçekten mi aq ?
+ahahahha hemen nasılda atlıyo :D sakin ol lan. Ama anladığım kadarıyla hoşlanmış gibi gerçekten.
-oğlum lan çok mutlu oldum şuan
+aşıksın lan işte. Yavşak değilim diyo bide.
-tamam lan uzatma aq
O gün böyle geçti. Gece yatağıma yattığımdaysa hava hala aydınlıktı sanki. Bi an olsun gözümden gitmiyodu o anlar. Devamlı tekrarladı durdu. Sonra fark ettim ki hayal kurar olmuşum. Sonra uyuyakalmışım zaten.
Ertesi gün okula gittiğimde öğle tatili olması için saniyeleri sayıyordum adeta. Vakitte inatla geçmiyodu. Durmuştu adeta. Onu tekrar görme hayali bile mutlu ediyodu beni. Hayaller dünyasında yaşar olmuştum bile. Hatta o kadar ki hoca seslenmiş duymamışım bile. Aşık mısın oğlum niye duymuyosun dediğinde kızarmıştım. Şimdi anlaşıldı dediğindw tüm sonıf gülmeye başlamıştı.

Nihayet öğle tatili gelmişti. Bilerek yavaş davranıp dışarı geç gittim. Maksat merveleri gördüğümde onların yanına gitmek. Tekrar onların gelmesini bekleyemezdim. En azından denicektim. Dışarı çıktığımda bankta oturuyolardı. Gördüler beni gülümsedim gülümsediler. Yanlarına doğru hareket ettim.
-oturabilir miyim ?
M.a.: tabi buyur.
-dün muhabbetimiz yarıda kaldı devam ederiz diye düşünmüştüm. Yemek yediniz mi ? Alalım mı bişeyler ?
M.a.: olur tabi yiyeli .
-ne istiyosunuz ?
M.: beraber gidelim kantine orda karar veririz.
-ta.ta.tabi olur.
Direk bana hitap etmişti. Heycandan kıpkırmızıydım. Oda kıpkırmızıydı. Sanırım ayça fark etmiş olcak ki 2mize çaktırmadan gülüyodu. Muhabbet ede ede kantine vardık.
-ne istiyosunuz?
M: beraber alırız.
-ka.ka.kalablık ama hep birlikte girip sıkışmayalım boşa. Siz söyleyin ben alırım.
M.a.:tamam o zaman deyip para uzattılar.
-saçmalamayın benden olsun dedim.
M.a: hayır olmaz. Yemeyiz o zaman dediler
Al işte abi. Başka kız olsa ısmarlatcam diye 40 takla atardı. Bu hareketiyle beni bir kez daha etkilemişti. Yemeklerimizi aldık, bi yandan yiyip bi yandan muhabbet ediyoduk. Zamanın ne çabuk geçtiğini anlamadım. Zaman geçmiyor diye söverken şimdi koşup giden yelkovanla akrebe sövüyordum.😨😨

Haftasonunu iple çeken ben gelmesin diye dualar ediyordum. 365 günün 365 günüde okula gitsem şikayet etmezdim. Aslıyı gizemi arifi adeta unutmuştum. Gözüm kimseyi görmez olmuştu. Dünyam bi anda merve olmaya başlıyodu. Napıyordum lan ben, kendime gelmeliydim. Daha 2 gündür tanıyodum kızı ve adeta tüm dünyam oluvermişti. Kendi kendime gelin güvey olup kendimi üzmekten korkuyodum yine. Arkadaştık yakındık herşey iyidi ama aradan 1 ay geçmesine rağmen sevgililik olayında bi arpa boyu bile ilerleyememiştim. Havadan sudan konuşuyoduk hergün. Sıkıp kaçırmaktanda korkuyodum. Nisan sonlarına doğru artık hareket geçmem gerektiğini fark ettim. Aldım elime telefonu. Merveyle mesajlaşmaya başladık..
-merve?
+efendimm
-napıyosun ?
+hoca hadi bi çılgınlık yapalım dedi ve dans ediyoruz ahahahah burak ya napabiliriz
-ne bileyim o an aklıma o geldi işte
+sen napıyosun
-beden dersindeyiz. Tribünde oturdum düşünüyodum.
+neyiiiii ?
-bilmem öyle ne olursa
+hıı anladımm
-ya aslında bişeyi daha düşünüyorum biliyo musun?
+hadi yaa neyi kii
-biz. 2miz yani. Ne bileyim çok yakınız ya hani
+eeee nolmuş
-bilmiyorum ya. Sanki sana karşı boş değilim gibi.
+sanki, gibi?
Mutluluktan uçuyodum adeta. Kararsız olmama kızmış gibiydi. Herşey olumlu duruyodu.
-yani hoşlanıyorum senden. Kesin eminim.
+anladım
-bu mu sadece
+bişey sormadın ki. Sadece anladığımı söyledim
-peki benimle çıkar mısın ?
Lan şimdi düşünüyorumda, benimle çıkar mısın ne lan. Ergenken çok aptalmışım gerçekten. Sanki merdivenlerden çıkıyoruz. Komikti ama saftı temizdi.
Mesajı atalı 5 dk olmuştu ama sanki yıllar geçmişti. Korkmaya başlamıştım. Onu kaybetmekten çok korkuyordum. Soğuk terliyordum adeta. O 5 dk 5 yıldan uzun geldi bana. Kalbim atmayı unutmuş, ciğerlerim oksijen almayı durdurmultu adeta. Tüm fonksiyonlarım kapanmıştı hayata cevabı beklerken. Ve cevap gelmişti. Açmakla açmamak arasında o kadar kaldım ki, merakıma yenik düşüp o 2 dakikalık kararsızlık anından sonra mesajı açtım.