/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +12 -1
    Kolye gibi taşıyorum boynumda

    Varlığını onun

    Bir ceylan tutuyor ağzında

    Kuşlara takılıp gidiyor aklım

    Her gün kaçıyorum

    Yoksa gülüşün...

    (Cahit Zarifoğlu)
    ···
  2. 52.
    +4 -1
    Arkadaşlar şu an dısardayım 22.30 gibi başlarım.
    ···
  3. 53.
    +3 -1
    Beyler yerlerinizi alın baslıyorum az sonra.
    ···
    1. 1.
      0
      44 pass
      ···
  4. 54.
    +10 -2
    kapının tıkırtısıyla başımı okduuğum kitaptan kaldırmadan kim olduğunu tahmin etmeye çalıştım. remzinin " bi arzunun yoksa çıkabilir miyim" cümlesi dağıttı odamın sessizliğini. saate baktım 19.00 a geliyodu. başımı yavaşça öne eğerek isteğine onay verdim. hiç istifimi bozmadan devam ettim kaldığım sayfaya. okuyacağım kısmı bitirdikten sonra kitabımı sağ tarafımda masama bitişik ceviz komodinin ikinci çekmecesindeki mavi dosyaların altına koydum. odadaki en güvenli yerlerden birisi burasıydı. kitap için bu kadar çaba göstermemin sebebi şu hayatta paylaşmayı sevmediğim bikaç şeylerden biridir bu. mutlaka kitabı görenler bitirince bende okuyayım ehe diyolardı. o kitapla ben hayal kurmuşum amk. sanane benim hayallerimden.

    neyse çekmeceyi kapatıp kilidini çevirdim. çekmecenin anahtarını kapının hemen yanında duran elbise dolabının alt çekmecesinde duran rugan ayakkabının içine savurdum.

    masanın üzerinde duran laptopun kapağına vurdum sertçe. kapanırken cıırrrrttt diye bi ses geldi ama önemsemedim nedense. tekrar açıp bakma gereği duymadım bile. bu ankara gittikçe boşvermiş bi insan yamaya başlamıştı beni. ne ankarası be olum hayat derdi şimdi mustafa başkan olsa. ceketimi giydim. ışıkları söndürmeden kapıyı çarpıp çıktım. bakalım remzi puştu sabah odayı temizlemeye girip ışıkları kapatacakmıydı. ofiste tek kalan bendim. ayda bikaç defa mesaiye kalındığı olmutşru ara sıra. ya benim kaprislerim yada ebru huursunun iş telaşından olurdu bu mesaiye kalmalar. evet evet kabul ediyorum bu şekilde egomu tatmin etmişliğim vardır. ama kabul edin deveye diken insana giben...
    ···
  5. 55.
    +16
    Guel kardesim adam gibi okuyun sunlari elli defami anlaticaz calma olmadigini baska yerde baslayip buraya aldigimi. Amina kodumun dedektif gadget lari.
    ···
    1. 1.
      0
      devam et
      ···
  6. 56.
    +15 -1
    kösele ayakkabımın topuğunun boş ofiste yankılanışını duydukça daha sert basarak asansöre yöneldim. çabucak uzaklaşma hissi gittikçe büyüyodu içimde.

    nihayet çıkış kapısına yöneldim. otoparkta arabamı sabah bıraktığım yerde bulamayınca nalan'la öğlen yemeğe çıktığımız geldi. aklıma. hiç düşünmeden arabama bindim. hala pis kodumun arabası. arabayı çalıştırmamla radyonun açılması bir oldu...

    http://www.youtube.com/watch?v=z7Bku2-IjdE
    ···
  7. 57.
    +10 -1
    kendi kendime küfürler savurmaya başladım. ulan yusuf hayaloğlu bile bana mesaj mı veriyo şu halimde?

    dur bakalım nalan kenarda dursun şimdlik sabah döneriz nasıl olsa kürkçü dükkanına. ama evdeki kız noldu acaba. kızı düşünerek yoluma devam ediyodum. evimin yakınındaki markete girdim. içeceklerle abur cuburla sepeti doldurdum yine. kasanın yanında duran kondom reyonuna bakındım kısa süre. bu nagihana dikkat etmek lazımdı, huur kimlerle yatıyo kimbilir. standart bi kontom aldım. kasadan aldıklarımın geçişini beklemeye başladım. kasanın o iğrenç dıt dıt sesini çirkin kasiyer kızın göğüs çatalını seyrederek perdelemeye çalışıyodum. sıra kondoma geldiğinde "sizin değil mi bu da" seslendi. göğüslerinden yüzüne doğru kaldırdım başımı. göğüsleri ne kadar güzelse kendi o kadar çirkindi bu kızın. "evet evet" dedim başımla da onaylayarak. yüzünde gülümsemeyle yan tarafa koyması gereken paketi elime tutuşturuverdi. paketin altındaki kağıdı fiş zannederek öylece dandik market poşetinin içine attım. ve hızlıca çıktım marketten artık eve gitmem gerekiyodu.
    ···
  8. 58.
    +11 -1
    arabamı park edip hızlıca eve gitmekti aklımdan tek geçen. ben ne kadar hızlı olmaya çalışıyosan hayat o kadar yavaş akıyodu nedense son günlerde. apartman kapısının iğrenç gıcırtısına söverek kapıdan girdim. asansöre görecektim ki " abi aidatı unuttun bu ay hatırlatayım dedim kusura bakma" diye seslendi apartman görevlisi. elimi cebime attım cüzdanı çıkardım. hiç bozuk param yoktu. acele etmeliydim. aradan 100 lira çıkarıp uzattım. üstünü ve makbuzu posta kutusuna atarsın diyerek asansöre binecektim ki asansörü başka kattan çağırdılar. koşarak çıktım merdivenlerden. bu sigaranın da amk. iyice nefes nefese kaldım artık. kapıya ulaştığımda soluklanırken anahtarımı çıkardım. o esnada kızı da rahatsız etmeme fikriyle zile basmak geldi. zile bastım ses seda çıkmadı başka evden. biraz daha bekledim. belki de uyuyodu. anahtarımı çıkardım sessizce içeri girdim.
    ···
  9. 59.
    +9 -1
    içerisi karanlıktı, holün ışığını yakıp dolaşmaya başladım evin içinde. salonda yok, mutfaktada, diğer odaları dolaşmaya başladım kendi evimde hırsız sessizliğinde. en son onun kaldığı odanın kapısını araladım. yatağın görünen kısmı düzenliydi. kapıyı tamamen açtım ışığı yaktım. yatak öncekinden daha düzenli biçimde toplanmıştı. mutfakta aldığım kahvaltılıklar dolaba yerleştirilmiş, kullanılan tabaklar yıkmış vaziyetteydi. belli ki minnet görevini zaten düzenli olan evimi düzenlemekle geçirdiğini balkona astığı yıkanmış çamaşırlarımdan anlamıştım. ama o yoktu. adını bile bilmediğim yağmur kız evde değildi.
    ···
  10. 60.
    +7 -1
    ulan hiç aklımdan geçmemişti sanki gitme ihtimali. belki de ara sıra özlem duyduğum düzenli hayat hayaliydi bunu bana düşündüren. salondaki deri koltuğun üzerine attım kendimi. daha oturur oturmaz çalan zille birlikte yerimden fırladım kapıya doğru.

    kesin hava almaya çıktı, anahtarı bırakmayan benim gibi bi düşüncesiz hıyarın yüzünden de kapıda kaldı. dışarıda bi yerlerde beni bekledi, geldiğimi farkedince de tekrar diyodum kendi kendime. hatta ulan hıyar herif gibindirik bi işten bu kadar geç dönersen kız kapıda kalır böyle diye hayıflanmaya başlamıştım bile daha kapıyı açmadan. zil ikinci kez çalıyodu.
    ···
  11. 61.
    +8 -1
    kapıyı açtım. karşımda köylü kurnazı gülüşüyle apartman görevlisini gördüğümde yüzümde muhtemelen hoşnutsuz bi ifade vardı.

    - abi paranın üstünü getirdim, unuturum falan kalmasın bende.

    + tamam sağol makbuzu unutma.

    - tamam abi

    + hadi iyi akşamlar

    kapıyı öylece çarparak girdim içeri. aynı koltuğa oturdum zaten bu eve bi sürü koltuk aldım ama sadece bunda oturuyorum ben niye diğerlerine o kadar para harcadım amk sırf ev dolsun diye. ev eşyayla dolmuyo işte insanla doluyo.

    öyle boş boş bakınırken televizyon sehpasının altında sarı post it parçasını farkettim. kalkıp aldım.

    "teşekkürler" yazıyodu sadece üzerinde. yapıştırmış ama aptal post it yere düşüp bana onu aratmıştı evde.

    teşekkürler sadece bu mu? kimsin sen?
    ···
  12. 62.
    +9 -1
    yerimden hiç kalkmadan sehpanın üzerindeki müzik setinin kumandasına uzandım. sadece açma tuşuna bastım...

    http://www.youtube.com/watch?v=VHtRfezgG0A

    Bir sevdayım candan içre

    Akar gider katre katre

    Gece gündüz dolup boşluktan

    Biraz susuz biraz yorgun

    Tende sıkkın düşten sıkkın

    Kuş misali boşlukta bilinmez

    Ne lokmandadır nede sende...
    ···
  13. 63.
    +8 -2
    usta çok güzel söylüyodu da benim karnım acıkmaya başlamıştı artık. sipariş vermek için telefonu çıkardım cebimden 9 cevapsız arama offf nagihanı unuttum ben. saat 21.00 olmuş bile. tam arayacaktım ki mesaj geldi "başkasını buldun da yine sallamıyomusun beni"

    ulan nagihan hiç de çekesim yok bu gece seni be. şimdi gelme desem gidip tanıdık ne kadar adam varsa yapamadı diye de anlatırsın öyle bi huursun onu da biliyorum. ulan nagihan iyi günde iyi huursun da bi de beni anla be.
    ···
  14. 64.
    +10
    hiç istemiyodum aslında ama neyse az kafam da dağılırdı son zamanlarda iyice boşverdim herşeyi. spora da gitmiyorum 2 haftadır. düşüncelerindeyken telefon çalmaya başlamıştı bile. onuncu kez zorluyodu nagihan ulan bu kadar azdın mı be kızım.

    telefonu açtım kulağıma zütürmeye bile üşendim.

    n: nerdesin sen ya niye bakmıyosun ektin mi beni işim var deme sakın inanmam.

    b: aç mısın?

    n: ne? ne diyosun sen bana mı dedin?

    b: evet evet aç mısın eve geldim yemek söylicem kendime sana da söyliyim

    n: iyi olur ya ben zaten aşağıdayım. bunu da açmasan kapına dayancaktım

    b: oha be kızım çık hadi gel brlikte söyleriz.

    telefonu sehpanın üzerine doğru fırlattım yine düz düşmüştü...
    ···
  15. 65.
    +5
    arkadaşlar saçma sapan link paylaşımları olmazsa bu başlıkta sevinirim. öyle ferre içerikli siteye girecek olan zaten girer bunlara ihtiyacı yok.
    ···
  16. 66.
    +5
    uyudunuz mu lan?
    ···
  17. 67.
    +11
    yine zil çaldı amk nagihanı. üzerimde bi ağırlık varmışcasına doğrultum koltuğumdan. elime bi sigara aldım yürürken yaktım. kapıyı açtım.

    - bu senin kapıcı da her seferinde yiyecekmiş gibi bakıyo bana

    + bişey olmaz korkma sen seversin sana bakılmasını

    tam dönüp gidecektim ki boynuma sarıldı. dudaklarıma doğru yaklaşmaya başladı.

    başımı yana çevirip sigaramdan bi nefes çektim. ulan ne güzel bişeymiş bu sigara...
    ···
  18. 68.
    +7
    nagihan bozulmuştu belki bilmiyorum ama umursamaz şen kahkahasını attı.

    n: bu tavrına bitiyorum ben zaten.

    b: eyvallah gir hadi içeri.

    aslında zarif kızdı bu nagihan hep mi böyle bana mı böyle davranıyo bi türlü çözememiştim. ayağındaki yüksek topuklu kırmızı, kenarlarından parlak taşlarla çizgi halinde tasarlanmıl bi ayakkabıydı. gece özel bi davete gider gibi giyinmiş özenmişti. yine o iddialı, alımlı parfümü doldurmuştu bile evin içini. her ne kadar bu kokudan etkilensem de sabah kalktığımda hala evin içinde bu kokuyu duymak pek haz vermiyodu bana. ev benim ve benim kokum olacaktı sadece.

    üzerinde yüksek bel kalçasını ortaya çıkaran yan cep kısımlarında zarif kırmızı taşlarla süslenmiş dar bi pantolon vardı ve nagihanın bacaklarıyla birleşen kalçası ayırt edilmeden insanı baştan çıkarmaya yetecek bi görüntüdeydi.

    takım olduğunu düşündğüm siyah ceketinin içinde sadece kırmızı sütyeninin askıları belli oluyodu. off nagihan çok fenasın sen.
    ···
  19. 69.
    +3
    son partı yazıp bırakıyorum bu gecelik beyler. var mı kafanıza takılan
    ···
  20. 70.
    +9 -1
    nagihana elimi uzattım biraz da havada tutarak elinden tutup koltuğa birlikte geçtik.

    b: - nerden geliyosun böyle baya hoş olmuşsun sen

    n: + nerden gelicem ya senin için böyle giyindim kırmadın beni

    - hadi öyle olsun bakalım ne yicez

    + bilmiyorum ki ya sen ne söylicektin ben gelmeden

    - pizza falan heralde düşünmemiştim bile

    + tamam pizza olur ama sucuk falan olmasın ya daha o kadar özendim sucuk kokmayalım şimdi


    eve zaten yakın olan her zaman sipariş verdiğim pizzacıdan nagihanın da isteğine göre pizzayı söyleyip daha sakin hareketlerle telefonu sehpaya bıraktım. uzun uzun süzmeye başladım nagihanı.

    + ne bakıyosun öyle dikkatlice

    - bakmayayım mı

    + nasıl baktığına bağlı

    - bilmem öylesine bakıyorum heralde, ya nagihan hayırdır nerden aklına geldim

    + rüyamda gördüm diyelim

    - hadi rüyanda gördün aklına geldim, bu süslenme ne böyle her zaman böyle değildin

    + özel olsun istedim

    - bizim aramızda özel olan şeyler geride kaldı biliyosun

    + ya bozma hemen işte tamam anladık sevgili falan değiliz.

    - öyle olsun bakalım ama gerçekten hoş olmuşsun sen baya tatlı bişeymişsin

    + önceden tatlı diilmiydim yani

    - ya tamam tatlıydın da anladın sen şimdi triplere girme

    + seni çok istiyorum ya şu yemeği yeseydik daha çok işimiz var

    - çok umutlanma yorgunum o kadar da uzun olmayabilir...

    nagihanın şen ve aslında erotik kahkahası salonun içini doldurmuştu yine...
    ···