yıkılmış mahvolmuş depresyonda insanlar

özellikle bazı insanlar çok ciddi oranda testlere tabi tutar diğerlerini.
aslında güce sahip olanların
başka bir deyişle
kendine üst değer atama konusunda kendi hakimiyetleri daha fazla olanların
bu lüksü daha fazladır.

özellikle omega erkekleri gerçek anlamda çok zorlanırlar böyle insanlarla
daha ilerde göreceğimiz üzere kadınlarla olan iletişimlerinde de
"testçi" olarak tabir ettiğimiz kız tiplerinde çok daha başarısızdırlar
testler lideri ve sürüyü ayırır.
ve aslında testler taşak boyunuzu ölçer genelde.
test konusunu şimdi biraz daha açacağım.

test konusunu açtığım zaman
bilinçaltınızda şöyle birşey uyanmasın
"tüm insanlar huur çocuğudur ve dünya bir savaş alanıdır, ben en taşaklısı olacağım ve analarını gibeceğim"
bu düşünce yapısıyla anca kendinizi gibersiniz.
abimin bir lafı var. der ki:
"hayat bir savaş oyunudur"
hem oyundur hem savaştır.
oyun keyif için oynanır.
savaş ise kazanılması gereken bir mücadeledir.
keyif alarak kazanmayı öğrenmeniz lazım, nefret ederek değil.

insanlar arasında huur çocuğunun çok olduğu doğrudur
ama onlar da aslında bu yapıya kolay kavuşmuyorlar.
bir sürü abuk sabuk loop var beyinlerinde
kimilerinin limbik sistemleri adam gibi çalışmıyor.
onları siz tedavi edemezsiniz, birçoğu sağlıksız olduklarının ve kaybettiklerinin farkında bile değiller.
siz şu kısa ömrünüzü mutlu geçirmenin yoluna bakacaksınız
bu diğer insanlarla olan iletişiminize de çok bağlıdır.
iletişiminiz testleri geçmenize bağlıdır.

bu testleri geçmenin yolu

1-ne istediğini bilmek
2-istediğin yönde kararla ilerlemek
3-milleti tatmin etmek için bir tarafı yırtmamak
4-testlere değil eğlenmeye odaklanmak
5-kendini aşırı önemsememek

kendini aşırı önemsememek, kendine üst değer atamakla asla çelişmez.
kendine üst değer atamak, başkalarının kendinden üstün görmemeye yol açar çünkü.
ama biri size sataştığında (ki bu olacak)
yapabileceğiniz en büyük mallık egonuza sarılmak ve savunmaya geçmektir.
savunmaya geçmek sizi savunulacak birşeyi varmış konumuna sokar.
ve testten çakarsınız.

bu yüzden ofansif düşüneceksiniz.
siz, kendinizle taşak geçeceksiniz yer yer
öyle bir geçeceksiniz ki sataşan pişman olacak yaklaştığına
unutmayın!
söylenen sözler değil nasıl söylendiği önemlidir.

@lesciny

merhaba dostum,
ben de aynen senin gibi eski bir omegaydım. bu prensipleri sistematik olarak uyguladığımda ki sen de bunu yapmışsın bir yere kadar, ciddi derecede doğal bir evrimleşme süreci yaşanıyor.
bir anda, bir gecede değil, yavaş yavaş.

omegalar iç dünyalarını çok iyi gözlemlerler ama bazen yanlış yorumlarlar ya da kötüye yorarlar. bu yüzden çoğu omega kalır ömrü boyunca. senin böyle olmaman büyük bir başarı.

testlerden çakmamak için gereken şeylerden bir tanesi de
her taka özür dilememektir.
gerçekten hatalı olduğunuza inandığınız konuda özür dilemelisiniz.
bana bu başlıkta bir sürü yazı yazıyorsunuz mesajla soru soruyorsunuz
başlığı takip ediyorsunuz
ben size yazamadığım için "kusura bakmayın" dedim çünkü değişmeye yönelik bu çabanızı biliyorum
ve bu açıklamaya değdiğini düşünerek bir açıklama yapıyorum, neden yazamadığıma dair.
buna değdiğinizi düşünüyorum
ama herkese yapar mıyım bunu kendi hayatımda?
hayır...
gerçekten de kimi umursayacağınızı bilmek önemlidir.
ve gerçekten hatalı olduğunuz durumda özür dilemek.

yerli yersiz özür dileme halinde olmak
hem testten çaktırır hem de alt değer atamanıza yol açar kendinize.
bu konuda çok dikkatli olunması
ve gerekirse, eğer böyle bir alışkanlığınız varsa
buna dair bir loop break telkini yazmanızı öneriyorum.

konuya dair loop break telkini şöyle birşey olabilir

"ben sadece hata yaptığımda özür dilerim
çünkü doğru bildiğimi yaparım
çünkü kontrol bende
diğer insanları tatmin etmeye çalışmam
sadece doğru olanı yaparım
beynimin kontrolü elimde
ve doğru olan hata yaptığımda özür dilememdir
ne zaman özür dileyeceğime
sadece ben karar veririm"

bir hikaye var bu konuya dair bir kaynaktan anlatayım size:

"Bir keresinde bir barda adamın biriyle tanıştım. kız kardeşiyle muhabbet ediyordum.
adam bana tuvalete gideceğini ve bu sürede birasını tutmamı söyledi.
ne kadar süre tutmam lazım diye sordum. 5 dakikadan fazla olmaz dedi.
20 dakika geçmişti ve kız kardeşiyle dans etmem lazımdı, adam ortada yoktu.
birasını çöpe attım ve kız kardeşiyle dans pistine atladım."

" 10 dakika kadar sonra herif geldi ve birasının nerede olduğunu sordu.
çöp tenekesini gösterdim. Bana bir tane daha bira alıp almayacağımı sordu.
ona ingilizcedeki en basit kelimeyle cevap verdim (her ne kadar insanlar bunu söylemekte çok zorlansa da):
no...
bir hafta sonra herifle ve kız kardeşiyle 1 hafta sonra bir partide karşılaştım.
ona yaklaştım ve partiyle hoşgeldin bağlamında ona bir bira ısmarladım. O günden beri iyi arkadaş olduk onunla.
O gün anladı ki: ben kimsenin huursu değilim ama ona dostça bir bira ısmarlayabilirim.
çöpe attığım bira budweiserdı ama adama ısmarladığım heinekendi (hikayeyi anlatana göre heineken daha iyiymiş bence ikisi de tak)
sonra anladım ki bu adam kız kardeşinin sadece kendine hakim olabilen sağlam ve taşaklı adamlarla beraber olmasını onaylıyormuş.
bu bir testti, ve testi geçmiştim.
nitekim bu testi geçmenin ödülü olarak kız kardeşiyle çok güzel saatler geçirdik. yatakta tam bir akrobat gibiydi."

işin özeti şu:
sosyal hayata karıştığınızda karşınıza farklı tipler çıkacak.
bazıları size ters gidecek
bazıları diğerlerine göre daha ağır testler yapacak.
testler kaçınılmazdır
bununla yaşamaya alışacaksınız
önemli olan taşağınıza ve gücünüze sahip çıkmaktır.
bu hakimiyetinizi test edecekler, hazır olun.

bölüm 4ün sonuna kadar temeli kurmuştuk artık buradan itibaren
bu durumlara karşı ilk 4 bölümde öğrendiklerimizle beraber
nasıl bir bakış açısına sahip olmamız gerektiğini anlatıyorum.

5. bölümde anlatacağım son önemli kavram "gerçeklik" kavramıdır.
bu mesele nörolinguistik programlamanın (nlp) temeli olan bir kavramdır.
burada denen şey şudur:

herkesin gerçekliği farklıdır beyler.
herkes aynı ortamda olsa da bambaşka bir gerçeklik alanında yaşar.
bunun sebebi o güne kadar yapılan nöral programlamanızdır.
nöral programlama, beynin nöroelastisitesinin bir sonucudur.
yani nöral ağlarınızı o güne kadar nasıl şekillendirdiğinizin.

bu şekillendirme sizin dünyaya baktığınız bir çerçevedir.
farklı çerçevelerden bakanlar
farklı detayları görürler.
farklı olayları önce algılarlar.
çünkü herkesin o güne kadar yaşadığı hayat ve sonucunda ürettiği ağlar farklıdır.

peki gerçek tek değilse yani herkesin gerçeği farklıysa
bunu bilmek ne işimize yarar?
birincisi manipülasyona açık olduğunuzu farketmenize yarar.
birilerinin çerçevesi daha sağlamsa
onlar kendi çerçeveleriyle
kendi gerçeklikleriyle
sizin gerçekliğinizi eğip bükebilirler.

evet beyler, gerçek eğilip bükülebilir. (yanlış bir cümle bu)
daha doğrusu şudur: bireylerin gerçekliği eğilip bükülebilir.

hayatınızın aşkı olan kızı
3 tane zencinin çatır çatır
gibtiği videoyu izlerken 31 çekebilir misiniz?
bu gibinizi kaldırır mı?
bu imkansız birşey, tahammül edemezsiniz izlemeye.
peki ya o kızı tanımasaydınız hiç?
işte yaşadığınız gerçeklik ona baktığınız çerçeveyle ilgilidir.

liderler kendi çerçevelerini içinde bulunduğu toplumun çerçevesi yapabilen insanlardır
gerçek alfa erkekleri çerçevesi çok sağlam erkeklere denir.
çerçevenizin sağlam olması için
alfa çekirdek inançlarınızın sağlam ve pozitif olması lazım
bu inançlara "kazanan adamın çekirdek inançları" der abim.

bu inançların oluşması için de buna yönelik loopların sağlam kurulması lazım
bu loopları kurmak için
bu amacın tersi yönünde çalışan
yıkıcı loopların loop break ile kırılması lazım.
bu yüzden size 1000 tane nlp pattern anlatmak yerine loop break anlattım.

ister sevin ister sevmeyin, bu konuya girmiyorum hiç
(konumuz politika değil bunu unutmayın, örnek veriyorum)
ama atatürk çerçevesi çok sağlam bir liderdi.
ülke birinci dünya savaşının kazananları tarafından paylaşılmıştı
tüm ülkede inanç sıfırdı.
düşman gemileri istanbul'a demir atmıştı
o gemilere bakıp "geldikleri gibi giderler" dedi.
tüm gerçekliğini türkiye cumhuriyetinin kurulacağı ve bu işgalin sona ereceği üzerine kurdu.
öyle bir çerçevesi vardı ki
komunistinden dincisine, yalakasından, osmanlı yanlısına, turancısına, kürdüne kadar
hepsini bir ordu altında topladı
hepsi tek yürek oldu bu savaş için
atatürk'ün gerçekliği türkiye'nin gerçekliğine dönüştü
öyle taşaklı bir alfaydı bu adam.

kendi hayatınızda olmasını istediğiniz şeyin
içinde yaşamaya başlamanız onu gerçek yapacak şeydir.
buna yönelik adımlar atmanızı
ve bu adımları tek tek gerçekleştirmenizi sağlar.
gerçekliğin açısından o an içinde bulunduğun şartlara değil,
hedefine ulaştığında başarılı olduğunda yaşayacağın şartlarda olmalısın.

toplumla karşı karşıya geldiğinizde
sizden daha güçlü biriyle karşı karşıya geldiğinizde
göreceksiniz ki gerçekliğinizi bükmeye başlıyor
bu başlıkta da ben
yıkılmış, mahvolmuş ve depresyondaki insanların
bu felaket senaryosu gibi olan gerçekliklerini bükmeye çalışıyorum
çünkü onlar bu kadar kötü bir duruma
birileri onları böylesine büktüğü için inanıyor.
çoğu 1. bölümde anlattığım sosyal şartlanmaya teslim olmuş insanlar.

temeli bilimsel gerçeklere
ve gerçek deneyimlerime dayandırıyorum
belki bu açıdan, bu başlıktaki büyük güç benim
ama buradan öğrendiklerinizle gerçek hayatta gücünüzü geri kazanabilirsiniz.
çünkü gerçek hayat incide değil dışarda...
isterim ki bu güç lehinize çalışsın.

şu ana kadar size toplumla birey arasındaki iletişimin dayandığı 3 tane temel kavramı anlattım

1-Değer Kavramı
2-Testler
3-Gerçeklik

bu kavramlar olayın teorisiydi...
bu kavramların tamamı temelini güçten alır. güçlüyseniz, gücünüzü sağa sola dağıtmıyorsanız, bu üç kavrama dair konularda da gerekeni zaten yapıyorsunuz demektir.
ama ne yapacağınızı bilmiyorsanız
farklı sosyal durumlarda gücünüzü korumanız için size 3 tane teknik anlatacağım. bunlar da pratik olacak...

bu teknikler şöyle:

1- Değer takası

değer meselesine yönelik teknik
2- Müdahale (ben sosyal loop break diyorum buna)

testlere dair bir teknik
3- Algısal Esneklik === gerçeklik algısına yönelik bir teknik

şimdi daha fazla vaktim kalmadı. çalışmaya devam etmem lazım.
biraz sorulara cevap vereceğim.
çok fazla sayıda mesaj geliyor, size dönüşümde gecikmeler olacaktır.
aşırı gecikme varsa hatırlatma pm i atabilirsiniz. herkese ulaşmak amacındayım ama bazen zor oluyor.

5. bölüme bu üç teknik ve bunlara dair örneklerle devam edeceğiz.
görüşmek üzere.

@abbe faria
emeğin için teşekkürler. derleyip toplamışsın herşeyi

pmde biriken soruları cevaplıyorum şu an beyler.
gözümden kaçan soru olursa tekrar mesaj atıp hatırlatmaktan çekinmeyin.
ne zaman vaktim olsa birşeyler yazmak için girmeye inci çöküyor.
dün girmeye çalıştım paso kapalıydı bir ara.

çerçeve meselesine ilerde pandorada da değineceğim.
kadınlarla iletişimde çerçeve herşeydir.
kadınları elde etmek için aynı çerçeveden bakarmış yapabilirsiniz kadınlarla belki
ya da ikinizi de aynı çerçeve içine alan şekilde (biz çerçevesi) uygulamalar yapabilirsiniz.

ama bir kadınla ciddi bir ilişki yaşayacaksanız,
zaten aynı çerçeveden baktığınız biri olduğunu anlamanız lazım.
bu iş zorlayarak olmaz.

bir kadınla ciddi bir ilişki yaşamaya
hayatınıza daha önce hiçbir kadın girmeden karar verirseniz
muhtemelen yaptığınız şey olaya kefal gibi atlamaktan ve gaza gelmekten başka birşey değildir
birşeyleri yaşayıp görüp doymak lazım önce
ve eğer böyle yaptıysanız muhtemelen elde olanı tutmak için yapmışsınız ve bunun sevgi olduğuna inanmak istemişsinizdir.
muhtemelen diyorum çünkü çok nadir istisnalar olabilir
ama hemen kendinizi istisna ilan etmeyin.