Hızlı bir şekilde koşarak önce açık araziye doğru gitti ve sonra kendini ormanlık alana attı.
Artık kendi ortamındaydı ve orman onun çöplüğüydü onları ancak burada haklayabilirdi.
Beklemeye başladı……

Grubun önden giden keşif grubundaki iki kişi geçtikten sonra arkalarından 5 kişi daha geçmişti.
Logan onları takip etmeye başladı. Onlar yapay Logan ise gerçek bir hayvan olduğu için avlanmak onun doğasında vardı.
Öylede yapacaktı.
HEPSiNi AVLAYACAKTI ONLARIN……..

Öncelikle avlanmaya arka gruptaki 5 kişi ile başlayacaktı. Grubun en arkasındaki kişi biraz daha yavaş yürüyordu.
Grup bir ağaçtan sola doğru dönünce Logan en arkadaki kişinin boğazına pençelerini geçirdi diğer eliyle de ağzını kapatmıştı.

Geriye 4 kişi kalmıştı.
Grup gene büyükçe bir odunun üstünden geçerken 4. Kişiyide tırmandığı ağaçtan aşağıya sarkarak kafasından yakaladı ve yukarı çekerken boynunu kırdı.
Sonunda geriye keşif gurubu ile beraber 5 kişi kalmıştı ve onları haklayabilirim diye düşündü.
Onlardan biraz daha hızlı davranıp yollarının üzerindeki bir yükseklikte beklemeye başladı önce iki kişilik grubu gördü.

Yüksekliğin üzerinden o iki kişinin üzerine atladı önce kendine yakın olan adamın boğazından pençelerini yerleştirdikten sonra öteki elindeki pençelerini göğsünden içeri soktu.




Bu sırada öteki adam olanları hemen farketmiş ve kendi pençelerini çıkarmış logana doğru hamle yapmıştı.
Logan kendini sakınsada pençeler göğsünden karnına doğru bir çizik oluşturmuştu.
Yaraları nomalde hemen iyileşmesine rağmen bu çizikler hemen iyileşmiyordu.
Biraz hırladı Logan canı acımıştı. Birazda korkmuştu aslında. Elindeki adam yere düşünce logan boşta kalan pençelerini karşısındaki adamın göğsüne sapladı bu arada pençeleri henüz içeri girmediği için doğrudan Loganın karnına girmişti.
Çok acımıştı gene. Bu nalet şeyler neydi hiçbir fikri yoktu Loganın sadece ellerindeki pençelerle aynı şey gibi duruyordu.

içinden demek başkaları için bu pençeler böyle bir şey diye düşündü.
Daha haklaması gereken 3 kişi daha vardı.
Adamları hakladıktan sonra etrafı kokladı garip ama bu adamların kokusu her yerdeydi sanki.
Sağ tarafından bir kişi çıktı.
Ellerinde pençeleri açık lan bir asker…..
Logan dedi asker.




Hala insan gibi düşününemiyorsun değil mi ?
Aaa evet sen zaten insan değildin. Sen derhal avlanması gereken allahın belası bir hayvansın Logan.
Bizde tam olarak bunu yapıyoruz işte. Anladın mı ?

Bu sırada Loganın etrafında ağaçların tepesinden yerden kalkan. Kayaların arkasından çıkan onlarca aynı askerden gördü Logan.
Parlak yeşil renkteki pançeleri açık bir şekilde doğrudan Logana doğru bakan bir sürü adam….




Konuşan adam biraz daha yaklaştı ve sencede çok uzun bir süredir hayatta değilmisin artık ölmenin zamanı gelmedimi sencede dedi.
Sen daha annenin adını söyleyemeden ben iki tane dünya savaşı gördüm inan bana beni öldürmek istiyorsan bunlardan daha fazlasına ihtiyacın olacak dedi Logan hırlayarak.
Pekala dedi asker bakalım savaşta yapılamayanı biz yapabilecekmiyiz ?

Etrafındaki askerlerin oluşturduğu çember biraz daha daralıyordu ki tepelerinden savaş uçağını sesini andıran bir gürültü geçti.
Sonrada tam Loganın karşısına tamamen siyah metalden yapılmış robotumsu bir yapı indi.




Yapının tam sol omuzunu üstünde bir makineli tüfek taşıyordu. Göğsünün ortasında yuvarlak kırmızı bir ışık yanıyordu. Aynı kırmızı ışık robotun gözlerindede vardı. Robot hareket ederken sürekli ses çıkartıyordu.
Logan has.ktir dedi içinden tam saldıracağı zaman robotun surat kısmı açıldı ve içinden bir insan yüzü göründü.

içindeki adam “Logan sen olmalısın ben Deniz kuvvetlerinden Albay James Ruppet Rhodes beni buraya Tony Stark gönderdi kendi gelecekti fakat bazı işleri çıktı. Sanırım Charles Xavier ile aralarında bir konuşma geçmiş hayatının tehlikede olduğunu söyledi. Görünen o ki pekte haksız sayılmaz. Hadi şunları haklayalım sonra devam ederiz.” Dedi.



ikisi sırt sırta verecek şekilde durdular ve gözlerini bu sefer diğer askerlere yönelttiler.
Robot omzunun üstündeki makinalı tüfek ile karşılarındakine yağmur gibi mermi yağdırmaya başladı.




Aynı esnada Logan pençeleri sonuna kadar açık bir şekilde askerlere doğru koşmaya başlamıştı. hakladıkları adamların yerine sanki yenileri ekleniyor sayıları bir türlü azalmıyordu.
Bi yolunu bulup pençelerini robota saplamaya çalışan askerler pençelerin robota zarar vermediklerini gördükleri zaman çok geç olmuş oluyordu.




Mücadelenin bu şekilde sonlanmayacağını anladığı zaman Albay , Logana eğil diye bağırdı.
Logan eğildiği zaman robotun kollarından çıkan lazer ile kendi etrafında tek tur attı.

Logan ayağa kalktığı zaman etrafındaki tüm askerlerin bir uzvunun kesilerek öldüğünü gördü ölülerin aralarında yaralı olan bir tanesi acı içinde bağırıyordu.
Logan robota dönüp bunu neden önceden yapmadın diye sordu. Vücudunda derin kegibler vardı ve sinirli olduğu her halinden belliydi.
Bu tek atımlık bir şey zaten en sona saklamak istedim.
Yaralı askerin yanına geldiklerinde Logan askerin o haline biraz olsun bile üzülmedi.
War machine dedi yaralı asker robota doğru bakıp seni burada görmeyi hiç düşünmüyorduk aslında dedi.
Logan o robotun adının war machine olduğunu anladı.




War machine ayağıyla yaralı askerin üzerine basmadan sadece ayağıyla bastı.
Logan pençelerini çıkartıp KONUŞ dedi. SiZ KiMSiNiZ ?
Cehenneme git Wolverine dedi yaralı asker.
Ben zaten her gün oradayım dedi ve yaralı askerin bacağına pençelerini sapladı.
Konuş yoksa seni konuşuncaya kadar parça parça edicem.
Asker acı içinde bağırdı ve tamam dedi konuşucam sadece o lanet şeyi bacağımdan çek.
KiNGPiN



diye söze başladı asker Kingpin,Norman Osborn ile beraber çalışarak ViBRANYUM çıkarmak için afr……..

Bu sırada asker nereden geldiğini bilmedikleri bir mermi ile vurularak öldürüldü dahası vurulduktan sonra merminin girdiği yerden başlarayarak yanmaya başladı geriye sadece kemikleri kalmıştı ve bu iş sadece 5-6 saniye sürmüştü.
O sırada arka taraflarındaki çalılıktan bir çıtırtı geldi. Logan hemen sesin olduğu yere doğru koşmaya başladı araziye geldiklerinde önünde bir adam olduğunu gördü.
Tanrım ne kadarda hızlı koşuyor diye düşündü. Biraz daha ilerlediği zaman adamı havalanmaya hazır askeri bir helikopterin beklediğini gördü.
Askeri peşinden koşarken birden tepesinde war machine belirdi. Fakat geç kalmışlardı helikopter havalanmış ve uzaklaşmaya başlamıştı.
Logan vur şu lanet helikopteri diye bağırdı.

War machine kolunu uzatıp helikoptere bir şey fırlattı ama attığı şey ne helikoperi düşürdü ne de herhangi bir zarar verdi.
Uzaklaştığını izlediler.
Logan Albaya yaklaşıp pençelerini çıkardı ve lanet helikopteri neden vurmadın teneke kafa dedi.
Daha iyisini yaptım dedi Albay ve bir ekran kolundaki bir ekranı gösterdi.
Helikoptere izleyici yerleştirmişti…….

- Tony nasılsın dostum
- Aaaa evet evet logan şu an yanımda
- Evet………evet doğru
- Bizi alması için bir araç gönderebilirmisin.
- Pekala bekliyoruz.
Konuşmalarının 5. Dakikasında tepelerinde STARK HOLDiNG yazılı bir helikopter belirdi.




Albay bu bizim aracımız hadi binelim dedi ve üstündeki zırh aniden değişime uğrayıp göğüs kol ve bacak kısımları açıldı. Albay zırhının içinden indi kolundaki ekrana bir şeyler yazıktan sonra tamam dedi artık gidebiliriz. Zırh yeniden kapandı ve uçarak uzaklaştı.

Uçakta Albay ile hiç konuşmadılar.
Bi ara albay elindeki dokunmatik tablet benzeri bir şeye bakarak işte küçük kaçağımız burada dedi.
Logan sana iyi haberlerim var.
Tableti ona doğru çevirip bir şeyler gösterdi fakat Loganın teknoloij ile arası hiç iyi değildi.
Tablete baktıktan sonra gözlerini albaya dikti. Albay durumu anlamıştı vericinin verdiği bilgilere göre kaçan asker doğruca Oscorpa doğru ilerliyor.




Bu işin iyi kısmı daha iyi kısmına gelince STARK binasıda aynı şehirde.




Yani yolumuz bizi doğruca manhattan adasına zütürüyor.

Yaklaşık 3 saat süren bir yolculuktan sonra new york’un ışıklarını gördüler.
Helikopter stark kulesine iniş yaptığı sırada helikopterin etrafında aynı albayın zırhına benzer bir robot uçmaya başladı.
Bu nasıl bi şehir lan dedi logan içinden. heryerde değişik şeyler var.
Helikopter inişe geçerken aracın içinden bir ses yükseldi.
- roddy erken geldiniz seni bu kadar erken beklemiyordum.
- Kestirmeden geldik mola vermedik (hafiften gülümsüyor)
- O yanındamı ?
- Evet beraberiz
- Pekala aşağıda görüşürüz.
Helikopter STARK kulesine doğru inişe geçmişti.
10 dakika sonra helikopter inmiş ,albay ve Logan helikopterden çıkmışlardı. Aynı esnada helikopterin etrafında uçan robotta kendine özel olan bir iniş pistine doğru dikey olarak inmişti.

Yürüdüğü sırada etrafındaki robotik kollar robotun parçalarını çıkartmaya başladı. Logan gibi teknolojiden hiç anlamayan birisi için bütün bu olanların ne ifade ettiğini bir tek kendi bilebilirdi.
Robotun içindeki adam Logan’a yaklaşırken, Logan bu yüzü daha önce bi yerde daha görmüştüm diye düşündü.
Tony stark elini uzattı ve :
Sizinle tanışmak benim için bir onurdur Bay Logan babam sizden hep bahsederdi dedi.
O sırada albay ve Logan birbirlerine baktılar.
“ babam sizi ilk defa gördüğünde bunun bir rüya olduğunu zannetmiş sanırım ilk karşılaşmanız gene burada new yorkta olmuş. Babamı 1943 yılında Hydranın adamlarından kurtarmışsınız o zamanlar çok önemli bir projenin parçalarını yanında taşırken Hydranın adamları yolunu kesmiş ve babamı ortadan kaldırmak ve projeyi ellerine geçirmek üzerelerken siz gelmişsiniz ve babamı
kurtarmışsınız. Sonra omaha sahilindeki çıkartma için gittiğiniz zaman sizi bir daha bulamamış.




Bana hep sizden bahsetti Charles Xavier sizi bulmamı istediği zaman şaka yapıyor sandım fakat burdasınız.
Aman tanrım bu şaka gibi babam aramızdan ayrılalı neredeyse 10 yıl oluyor fakat siz halen 40 lı yaşlarınızda gibisiniz. Ellerinizden kemik şeklinde pençeler çıktığını söylemişti



bu bana hep muhteşem gelmiştir söylermisiniz bay Logan pençeler halen sizdemi acaba”
Logan metal formundaki pençeleri çıkarttığı zaman Tony Stark şaşkınlığını gizleyemerek “OHAAAAAA” diyebildi sadece.

Albay, Logan ve Stark bir süre konuştular.
Albay, Logan’ın peşinde bir süredir bazı adamların olduğunu sürekli onu yok etmeye çalıştıklarını anlattı.
Stark Bay Logan ne kadar süredir durum böyle dedi. Loganda başından geçen hikayeyi anlattı Deadpool ile ilk karşılaşması X-men’i ve dahada öncesini…
Ölmeden önce askerler hep aynı şeyden bahsediyorlardı.
Osborn….
Kingpin….
Ve Albay Stryker….

Albay Stark’a dönüp OSCORP’taki çocuğun adı neydi hani şu lisede burs verdiğin ?
Hatırlayamadım ama Jarvis halleder dedi.
Jarvis lisede Burs verdiğimiz ve sonradan OSCORP’ta staj gören çocuğun adı neydi hani şu ÖRÜMCEK ADAM’ın resimlerini çeken çocuk ?
Çocuğun adı PETER PARKER bay stark aramamı istermisiniz ?

Yarım saat sonra Peter Parker ile Stark Kulesinde buluştular.
Beni neden buraya çağırdınız Bay Stark sizin için ne yapabilirim diye sordu peter parker.
Tony stark Loganı gösterip Peter bu Bay Logan,OSCORP ile ilgili bazı bilgilere ihtiyacımız var dedi.
Bay stark ben OSCORP ta sadece staj görüyorum maalesef her departmana giriş iznim yok.
Belki senin değil ama şu örümcek dostun girebilir dedi Albay.
“örümcek adam mı ?” peter biraz rahatsız olmuş gibiydi. Bizim onunla bir arkadaşlığımız yok sadece resimlerini DAILY BUGLE’a satıyorum hepsi o kadar.



Logan Peter ile göz göze geldi.
Sadece resimler mi ? diye sordu Logan.
Evet bay Logan sadece resimlerini çekiyorum. Bu yüzden size yardım edemeyeceğim çünkü örümcek adamla hiç konuşacak kadar yakınlaşmadık sadece şehirde bir olay olduğu zaman bende oraya gidiyorum ve eğer oda gelirse resimlerini çekip gazeteye satıyorum iyi fotoğraf çekmemin mantığı ise uzun mesafe lenslerini tercih etmem hepsi bu.
Örümcek adam ile aramda hiçbir bağ yok... şimdi müsaadenizle yarına yetiştirmem gereken bir projem var
Dedi ve ortamdan ayrıldı. Fakat Logan bu çocukta farklı bir koku farketmişti.
ENDiŞE…..
ENDiŞE VE HEYECAN….

Görüşmeden birkaç saat sonrası….
OSCRP binasının yakınları….
Acaba o ihtiyarlar neyden bahsediyodu diye düşündü örümcek adam.bunu öğrenmenin tek yolu var oda OSCORP’a gidip neler döndüğünü kendi gözlerimle görmek.




Aynı esnada Stark Kulesi :
Logan tek başına dışarıya çıkmak istediğini söyledi ve ayrıldı.
En son Starkın babasının hayatını kurtardığı olayı hiçmi hiç hatırlamıyordu. O kadar çok şey yaşamıştı ki bahsettiği olay tamamen hafızasından çıkmıştı.
Şehir ne kadarda çok değişmiş diye düşündü içinden.önceden sadece bazı yerlerde araba görülebilirken şimdi her yerde arabalar ve ışıklar görülebiliyordu.
Dışarıya çıkmayı aslında tek bir amaç için istemişti.Osborn yada Kingpin denen adamı bulmak için.
Bir ara sokaktan bir kadının yardım çığlıklarını duydu Logan.
Sesin geldiği yere doğru ilerlediği zaman bir kadının etrafında en az 10 kişi gördü.
10 kişi bir kadını neden rahatsız eder ki diye sordu. aralarından şapkasını ters takmış olan zibidi işine git ihtiyar yoksa bu kadından sonra sıra sana gelicek dedi.
Ben sıranın bende olduğunu sanmıştım ama dedi
SNiKTTT……..




Logan pençelerini sonuna kadar çıkarmıştı.
Hadi dedi….
Bana ne kadar erkek olduğunuzu gösterin……

Önce şapkasını ters takan zibidi Logan’a doğru bi hamle yaptı ve elindeki kelebeği doğrudan göğsüne sapladı. Logan bir adım geriye gitti ve “bu yapmaman gereken hatalardan biriydi dostum” dedi bıçağı göğsünden çıkardı ve yere attı.
Bıçağı çıkarıp yere attığını gören adamın göz bebekleri sonuna kadar büyüdü. Gözlerinin en son gördüğü şey suratına doğru savrulan 3 tane pençeydi.
Hırlayarak öteki adamların üzerine doğru gidecekti ki tepesinden bir ses işitti
TViiiiiiiiiiiiiPPPPPPPPP………
“Biz new yorkta genelde kötü adamları çok fena pataklarız ihtiyar onları öldürmeyiz.”
Konuşan şey olsa olsa bi çocuktu….


Göğüs, ön kol ve diz bölgesinden aşağısı kırmızı ve geri kalan yerleri mavi olan bir kostümü vardı. Göğsünde ve sırt bölgesinde örümcek işaretine benzer bi işaret vardı.
Pratik ve esnek hareketlerle geriye kalan serserileri yere serişi iki dakikasını almamıştı.

guzel kardes devam et boyle

Serserileri yere serdikten sonra Örümcek adam Logana bakıp Buralarda yenisin galiba diyerek Loganı tanımaya çalıştı.
Logan yerdeki adamlara sonra arkasına baktı ve ben buraya en son geldiğimde sen portakalda vitamin bile değildin çocuk dedi.
Eeee dedi örümcek adam ne arıyorsun buralarda peki ?
Kingpin adındaki bir pisliğin peşindeyim.




Kingpin dedi örümcek adam şaşırmış bir şekilde Stark Kulesinde OSCORP ile ilgili konuşmuşlardı.
Evet önce Kingpini bulmalıyım sonra o beni OSCORP’a zütürecek.
Bildiğim kadarıyla Kingpin etrafta gezip akşamları mehtaba karşı dondurma yalayan bi tip değil bulman biraz zaman alıcaktır.
Benim yeterince zamanım var dedi logan arkasını dönerek.
O sırada köşeden büyükçe bir araç döndü 1969 model Pointiac GTO marka bir arabaydı bu bir süre farlarını bu ikilinin üstünde tuttuktan sonra falarını söndürdü ve içinde irice bir adam indi.
Logan’a adamın kokusu yabancı gelmedi.
“Zaten düz ayak bir adam olmadığını seni ilk gördüğümde anlamıştım.” dedi arabadan inen kişi.

Reźzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz