1. 51.
    0
    Gençliğin günden güne kalırken gerilerde

    Bir yavru yaratırsan alsın diye yerini,

    Dinçken can verirsen o körpe can ilerde

    Senden göçen gençliğe varıp yaşatır seni.

    Böyle sürecek akıl, güzellik ve başarı;

    Yoksa cinnet, yaşlanmak, çürümek var yer altında:

    Hiç kimse düşünmese gelecek kuşakları,

    insanlık sona erip giderdi üç batında.

    Dünya çoğalmak için doğmayanlarla dolu,

    Kaknem, kakavan, kaba: kısırlıktan bitsinler;

    Yaradan vermiş sana en iyiyi, en bolu,

    Bu cömert aramağana cömertçe karşılık ver

    Seni kendine mühür yapmış, bunu böyle bil:

    Sen de eşler yap diye, ölüp git diye değil.
    ···
  2. 52.
    0
    düşünüyorum da, dünyada büyüyen ne varsa,

    bir an tutunabiliyor yetkinlik noktasında;

    şu koca sahnede sergilenen tüm oyunlarsa,

    gizliden gizliye hep yıldızların etkisinde.

    bakıyorumda, bitkiler gibi çoğalıyor insanlar,

    aynı gökten açılıyor ya da kapanıyor yolları;

    gençlikte kabarıyor, inişe geçince sönüyorlar,

    silinmeye başlıyor akıllardan gösterişli günleri.

    o görkemli gençliğin geliyor gözlerimin önüne;

    savruk zaman belki çöküşle tartışmaya girdi bile,

    gençlik gününü, karanlık geceye döndürsek mi diye.

    AMA SEVGiN UĞRUNA ZAMAN'LA SAVAŞI SÜRDÜREN BEN,

    YENiDEN AŞILIYORUM SANA, O NE GÖTÜRÜRSE SENDEN...
    ···
  3. 53.
    0
    Yaslisin deseler de bana, inanmam aynalara,

    Genclik ve sen ayni yastasiniz ya!

    Ama zamanin yol yol izler actigini görürüm de sende,

    Anlarim, ergec bana da gelip catacak ölüm.

    Seni bastan ayaga saran su güzellik var ya,

    Yüregimin en gösterisli örtüsü de o iste benim.

    Gügsünde yasadikca yüregim, yüreginse ben de arttikca,

    Kim der ki, nasil diyebilir ki, senden yasliyim?

    Yeni dogmus yavruyu sakinir gibi ebesi,

    Tasidigim yüregin üstüne ben nasil titreyeceksem.

    Nasil sakinacaksam kendimi, kendim icin degil, senin icin;

    Öyle sakin iste sen de kendini, ey sevdigim!

    Geri gelir sanma yüregin, benim yüregim öldükten sonra;

    Bana vermistin onu, unutma, geri almamak üzere bir daha.
    ···
  4. 54.
    0
    Korkudan sahnede eli ayağına dolaşıp,

    Rolünü şaşıran kötü bir oyuncu misali;

    Ya da azdıkça içine sığmayan öfkesi taşıp

    Kendi yüreğini zayıf düşüren çılgın biri gibi,

    Unutuyorum, kendime güvenim olmadığından mutlaka,

    Tam olarak söylemeyi aşk oyununun sözlerini;

    Ve aşkımın yükü öylesine ağır geliyor ki bana,

    Kendi aşkımın gücü karşısında eziliyorum sanki.

    O halde, nedemek istediğimi bakışlarım anlatsın,

    Konuşan gönlümün sessiz sözcüsü olsun onlar;

    Aşkımı onlar açığa vursun, derdime çare arasın;

    Öyle ki, hiç kalsın yanında, durmadan konuşanlar.

    Ah, sessiz aşk neler yazmış, öğren artık okumayı,

    Aşkın sırrına ermişler bilir gözleriyle duymayı...
    ···
  5. 55.
    0
    Gözlerim ressam rolünü aldı ve kabartma çizgilerle,

    Güzelliğinin biçimini gönlümün levhasına çıkardı;

    Bedenime gelince, o da bu resmin çerçevesi oldu işte;

    Malum, resmin konumundan bilinir usta ressamın sanatı.

    Seni olduğu gibi yansıtan resim nerde diyorsan,

    Ressamın içine bakıp hünerini orda görmelisin;

    Camlarının parlaklığını senin gözlerinden alan,

    Göğsümdeki sergide asılı resme ulaşmalısın.

    işte bak, gözler gözler için neler yapıyor!

    Gözlerim senin şeklini çizdi, seninkilerse,

    Gönlüme açılan birer pencere; güneş de bayılıyor

    Onlardan içeri bakmaya, sen varsın diye içerde.

    Ama gözlerin sanatında yine de bir ekgiblik var:

    Gördüklerini çiziyorlar yalnız, yüreği tanımıyorlar.
    ···
  6. 56.
    0
    bakışlarda küçümeyiş okuyorum

    yalnızım, bedbahtım, tesellisizim.

    gökler sağır, sesim boğuk

    ve lanet okuyorum talihime

    kıskançlıktan kuduruyorum

    kiminin ikbalini

    aczimden utanıyorum.

    hazlarım iğrendiriyor beni.

    o zaman sen geliyorsun aklıma,

    ve birden bire kanatlanıyorum, bir tarla kuşu gibi, mest

    içim aydınlıkla doluyor, yükseliyorum yükseliyorum

    neşideler söylüyorum hayata,

    göklerin eşiğinden

    bana ne toprağın çirkinliğinden

    insanların zilletinden bana ne?

    hatıran öyle sonsuz bir hazine

    ve sevgin öyle büyük mutluluk ki dostum!

    en mağrur hakanların tacını

    hor görüyorum
    ···
  7. 57.
    0
    Kölen olmuşum senin, elden başka ne gelir,

    Gece gündüz el pençe divanım buyruğuna;

    Geçirdiğim saatler baştan başa bir hiçtir

    Sen buyurmuş değilsen çabalarım boşuna.

    Senin için, sultanım, saatleri gözlerken

    Ben kimim ki küseyim sonu gelmez günlere,

    Kara kara düşünmem, acı çekmem özlerken

    Uğurlar olsun dersen kölene sen bir kere

    Ben kimim ki kıskanıp kuşkulanıp sorayım

    Kimle içli dışlısın, nedir yaptığın işler;

    Derdim günüm put gibi düşünmeden durayım,

    Mutlu kıldıklarını bilmek içime işler.

    Öyle körkütük sadık bir köledir ki sevda,

    Seni kötü göremez bin kötülük yapsan da.
    ···
  8. 58.
    0
    Ağır gözkapaklarım, yorgun gece içinde

    Hayalinle apaçık kalsın, dileğin bu mu?

    Sana benzer gölgeler, gözümle eğlensin de

    Keyfince parçalayıp geçsinler mi uykumu?

    Gönderdiğin, ruhun mu canevinden uzağa

    işlerime gözkulak olsun, düşürsün diye

    Aylak saatlerimi, utancımı tuzağa:

    Hasedine, kuşkuna yardakçılık etmeye?

    Hayır, sevgin çoksa da büyük değil o kadar

    Benim kendi aşkımdır vermeyen uyku durak,

    işte öz sevgim, dirlik düzenliğimi bozar

    Senin uğruna bana hep nöbet tutturarak.

    Ben bekçinim, sen başka yerlerde uyanıksın:

    Benden uzaksın, sana başkaları çok yakın.
    ···
  9. 59.
    0
    Hosca kal! Degerin cok yuksek, tutamam seni,

    Biliyorum kendine ne paha bictigini;

    Ozgurluge kavustun alip deger belgeni,

    Iptal ettik sendeki hakkimin senedini

    Nasil tutarim seni, saglamadan iznini,

    Neyim var hak edecek senin zenginligini,

    Bu essiz armagana kim layik gorur beni?

    Bana verilmis berat, donup buldu vereni.

    Sen vermistin kendini, bilmeden degerini

    Ya da bana vermekle hata isledigini,

    Bir yanlis anlamanin sonucu hediyeni;

    Ama, o yine buldu hatayi duzelteni

    Sen benimdin: ruyanin gorkemleriyle doldum.

    Ben uykuda sultandim, uyaninca hic oldum
    ···
  10. 60.
    0
    Gün gelip artık bana değer vermez olduğunda,

    Senin yanında yer alıp kendime karşı çıkacağım,

    Hor görüp yüz çevirdiğini gördüğüm zaman bana;

    Haksızlık etsen de, senin hakkını savunacağım.

    En zayıf yanlarımı en iyi ben bildiğime göre,

    Çekinmeden açığa vurup arka çıkabilirim sana,

    Kusurlarımdan hangisi benim için en büyük lekeyse

    Beni kaybederken büyük şan kazanırsın aynı anda.

    Üstelik bu işte benim için de kazanç var;

    Çünkü seven düşüncelerim sana yöneldikçe daima,

    ister istemez kendime vereceğim zararlar,

    Sana yarar sağlarken, kat kat yarar getirecek bana.

    Öyle bağlıyım ki ben sana, öyle ki benim sevgim,

    Sen haklı olasın diye, her haksızlığı üstlenirim...
    ···
  11. 61.
    0
    Hey ogul, guzel ogul, avucunda kiskivrak:

    Vaktin donek aynasi, bir de saatli orak.

    Sen ay gibi buyurken, serpilip gelisirken

    Hepten cokmus gorunur kim varsa seni seven.

    Yikimlara egemen olan Doga tanrica

    Seni geri cekiyor sen hizla yol aldikca:

    Amaci, hunerini sende kanitlayarak

    Zamani rezil etmek, sefil anlara kiymak.

    Simdi gozbebegisin, ama kork ondan, cunki

    Tuttugu hazinesi sonsuz onun olmaz ki.

    Ertelese de ergec hesabi kapanacak:

    Yapacagi odeme sen olacaksin ancak.
    ···
  12. 62.
    0
    Hepsini al, sevgilim, ne sevgi varsa bende,
    Çoktan senin olmayan ne sevgi sağlarsın ki?
    Gerçek der misin ona eline geçirsen de
    Sevdiklerimin hepsi sende değil mi sanki?
    Sevgilimi alırsan gerçek sevgi uğruna
    Ses çıkarmam onunla keyif sürdüğün için;
    Sevgilime sırt çevirip el uzatırsan ona,
    Kendini aldatırsan suçun büyüğü senin.
    Tatlı hırsız, yine de bağışlarım suçunu
    Sen varımı yoğumu aşırsan bile benden;
    Oysa daha acıdır, sevenler bilir bunu,
    Güzel sürtük, kötülük iyi görünür sende;
    Biz düşman olmayalım canevini söksen de...
    ···
  13. 63.
    0
    @68 eyvallah panpa seninde öyle .
    ···
  14. 64.
    0
    Ah, sen kalbimi ezdin geçtin gaddarlığınla;
    Şimdi üstüme atma tüm kötülüklerini!
    Beni gözünle değil, şu dilinle yarala,
    Hileyle değil, gerçek gücünle öldür beni.
    Gözüme baka baka, "Sevdiğim başkası," de;
    Canım, başka bir yana çevirme o bakışı;
    Türlü aldatmalarla yaralamak da niye,
    Zaten savunma gücü nedir ki sana karşı?
    Seni bağışlasam mı? Ah, sevgilim bilir ki
    Güzelim bakışları olmuştur bana düşman.
    Düşmanları hep benden öteye çevirir ki
    Başkaları devrilsin o amansız oklardan.
    Vazgeç, işte ben artık yarı ölüyüm ama,
    Bak da büsbütün öldür beni, son ver acıma...
    ···
  15. 65.
    0
    MACBETH – Yapmakla olup bitseydi bu iş,
    Hemen yapardım, olup biterdi.
    Döktüğüm kanla akıp gitse her şey,
    Bir vuruşta sonuna varılsa işin,
    Bir anda bu dünyayı olsun kazanıversen,
    Zaman denizinin bir kumsalı olan bu dünyayı
    Öbür dünyayı gözden çıkarır insan.
    Ama bu işlerin daha burada görülüyor hesabı.
    Verdiğimiz kanlı dersi alan
    Gelip bize veriyor aldığı dersi.
    Doğruluğun şaşmaz eli bize sunuyor
    içine zehir döktüğümüz kupayı.
    Adam burada, iki katlı güvenlikte:
    Bir kere akrabası ve adamıyım:
    Ona kötülük etmemem için iki zorlu sebep.
    Sonra misafirim; Değil kendim bıçaklamak,
    El bıçağına karşı korumam gerek onu.
    Üstelik bu Duncan, ne iyi yürekli bir insan,
    Ve ne bulunmaz bir kral.
    Her değeri ayrı bir israfil borusu olur
    Lanet okumak için onu öldürene!
    Acımak yeni doğmuş bir çocuk olur, çırılçıplak,
    Kasırganın yelesine sarılmış,
    Ya da bir melek, görülmez atlarına binmiş göklerin,
    Ve gider dört bir yana haber verir
    Bu yürekler acısı cinayeti,
    Göz yaşı savrulur esen yellerde.
    Sebep yok onu öldürmem için,
    Beni mahmuzlayan tek şey, kendi yükselme hırsım;
    O da bir atlayış atlıyor ki atın üstüne
    Öbür tarafa düşüyor, eğerde duracak yerde.
    ···
  16. 66.
    0
    @72 hoşgeldin panpa emeğine sağlık düşüncen yeter. şuku.
    ···
  17. 67.
    0
    @74 türkçesini de eklersen bakan arkadaşlar hiç yoktan sanattan biraz nasiplenebilir. şuku bu arada.
    ···
  18. 68.
    0
    @77 eyvallah panpa ozaman .
    ···
  19. 69.
    0
    ROMEO ve JULIET

    Elveda! Tanrı bilir ne zaman görüşürüz bir daha.
    Hayat sıcaklığını hemen hemen donduran
    Hafif, soğuk bir korku ürpertiyor damarlarımı,
    Beni yatıştırsınlar, geri çağırayım da onları:
    Dadı! Ama onun ne işi var burada?
    Tek başıma oynamalıyım bu acıklı sahneyi.
    Gel şişe! Ya bu karışımın olmazsa hiçbir etkisi?
    O zaman evlenecek miyim yarın sabah?
    Hayır, hayır! Bu önler onu. Sen dur şurada.
    ( Hançeri koyar.)
    Ya bu zehirse! Olur a, rahip beni daha önce
    Evlendirdi diye Romeo'yla
    Bu evlenme işinde rezil olmaktan korkuyorsa!
    Kurnazca hazırladıysa bunu, beni öldürmek için!
    Korkarım öyle; ama yinede olamaz herhalde,
    Çünkü yıllar yılı herkesçe kutsallığı bilinen bir kişidir o.
    Atmalıyım kafamdan böyle kötü bir düşünceyi.
    Ya beni mezara koyduklarında, olur a,
    Uyanırsam, Romeo beni kurtarmaya gelmeden?
    Ne korkunç bir olasılık! içine temiz hava girmeyen
    Ölüler mahzeninde tıkanıp kalmaz mıyım,
    Boğulup ölmez miyim Romeo gelmeden?
    Sağ kalsam bile, ölümün ve gecenin korkunç hayalleri görünmez mi?
    Ya bütün atalarımın yüzyıllar boyunca
    Yığın yığın kemiklerini saklayan o mahzenin dehşeti?
    Ya mezarına yeni konmuş, kefeninde çürüyen
    Tybalt'ın kanlı cesedi? Derler ki,
    Gecenin belli saatlerinde ruhlar gezinirmiş orada
    Olamaz mı, bütün bunlar olamaz mı?
    Vaktinden önce uyanırsam, iğrenç kokuları ne yapmalı?
    Ya duyarsam topraktan sökülen adamotlarının çığlıklarını?
    Çıldırmış bu çığlıkları duyan ölümlüler
    Bütün bu korkularla çevrilince çepeçevre
    Aklımı oynatmaz mıyım ben uyandığımda?
    Atalarımın kemikleriyle deliler gibi oynayıp
    Kanlar içinde ki Tybalt'ı kefeninden çıkarmaz mıyım?
    Ya bu ciddiyet durumunda,
    Akrabamdan birinin kemiğini sopa gibi kullanıp
    Dağıtmaz mıyım umutsuz beynimi?
    Ah işte! Kuzenimin hayali görünüyor,
    Kılıcının ucuyla vücudunu şişleyen Romeo'yu arıyor.
    Dur Tybalt, dur! Geliyorum!
    Bunu şerefine içiyorum!
    ···
  20. 70.
    0
    OPHELIA :

    Nasıl ayırdederim bir bakışta
    Seveni sevmeyenden?
    Külahından, tozlu çarıklarından,
    Elindeki değnekten.
    Öldü, güzel sultanım çoktan öldü.
    Öldü, gömüldü bile.
    Başında yemyeşil otlar büyüdü,
    Taşı dikildi bile.
    Ne olur dinleyin!
    Ak kefenler giyindi kardan beyaz,
    Sarıldı çiçeklere.
    Arar arar sevdiğini bulamaz,
    Ağlayanlar içinde.
    Fırıncının kızı baykuş olmuş diyorlar. Allah korusun. insan ne olduğunu bilir, ama ne olacağını bilemez. Tanrı bereketini ekgib etmesin sofranızdan. Kendiniz hiçbir söz söylemeyin sakın bunun üstüne, ama ne demek olduğunu soran olursa şöyle dersiniz:
    Yarın bayram, Saint Valentine bayramı,
    Erken uyanır herkes.
    Ben bir kızım, gelirim pencerene,
    Eşim ol derim sana.
    Delikanlı kalktı, hemen giyindi,
    Açtı kıza kapısını.
    Kız girdi içeri, kız girdi ama,
    Kız çıkmadı dışarı.
    Ayıp, ne ayıp şey bu!
    Fırsat bulan her genç yapıyor bunu
    Yüzü kızarmaksızın.
    Kız dedi: Bu işi yapmazdan önce
    Evleniriz demiştin?
    Delikanlı şöyle karşılık verdi:
    Evlenirdim sabah sabah gelip de
    Koynuma girmeseydin.
    Elbet bir gün düzelir her şey. insan sabırlı olmalı; evet ama ağlamamak elimde değil düşündükçe soğuk topraklara gömüldüğünü. Geceniz hayrolsun, bayanlar, iyi geceler, güzel bayanlar, iyi geceler, iyi geceler!

    Hamlet
    ···