warband daki adamın ibret dolu hayat hikayesi

hangi karıya gidecez ? yerini biliyormusun dedi.
bana ilahi bir boyuttan yeri hakkında bilgi geldi zaten dedim.
karaköye gidiyorduk, svadyanın kalbine !
işte orada erkek olmuştum. kızla birlikteyken "ama bakıp empati kurmaya çalışıyordum,onu hissetmeye, onu anlamaya çalışıyordum.
kız bana bakıp "sen ne yapıyorsun amk ? "dedi. "seninde böyle mi fantezin var " falan dedi.
ve kızı becerdikten sonra kılıcımı çıkardım kerhanenin penceresinin yansıması kılıcıma vuruyordu oradan adeta sonsuzluğu izliyordum.
kılıcımın yansıttığı her yer benimdi !

warbantı indiresim geldi bak ha

ruh halim çok değişmişti. ben artık erkektim kılıcımı kemere tekrar taktım.
kız o halimden etkilenmiş olacak ki. "sana aşık oldum şerafettin sen bir farklısın" dedi.
dudaklarıma yapıştı adeta tekrar onu yatağa yatırdım. iç çamışırlarını çıkarıp dıbına yapıştım hortum gibi emiyordum.
o kutsal şeyi hortum gibi ! kız havalarda uçuyordu. bende ona aşık olmuştum ismin ne senin ? diye sordum..
"amöyle" dedi .. ahjahadshsahasdh

amk biliyodum bin .d

bu abazalikla beni gibti amk

bundan sonra kadınımsın dedim. alnını öptüm.
amöyle şehvet ve sevgi karışımı gözlerle gözlerime bakıyordu.
elinden tuttum giydirdim, bundan sonra bu pis işi yapmayacaksın dedim.
onunla birden bu seviyeye gelmemizin nedeni ikimizin adeta farklı bir açıdan bir birimizi daha önceden tanıyor gibi hissetmemizdi
tıpkı mevlana şems gibi.
amöyle yi aldım dışarı çıktım. kerhane patronu "hayırdır ? nereye? "
sanki kaynak yapılmış kap katı nasırlı elimi kerhane patronunun yüzüne yapıştırdım.
kerhane patronu dünyaya farklı bir pencereden bakıyordu artık.

Hahaha amk süper .d

iki tane kerhane koruması bize kılıç çekti ani hareket yapıp kılıcımı çekemezdim aksi bir durumda.
daşşağımda karpuz çekirdeği yetiştirilerdi.
derken birden sağımızda ki kılıçlı koruma yere yığıldı. arkasından nizar belirdi.
ve aynı anda amöyle belinden küçük bir hançer çıkarıp diğer kılıçlı korumanın tam alnına yapıştırdı.
dünya kupasında trt spikerinin dediği gibi ; burada çok değişik şeyler oluyordu.

amöyleye vay be sen neymişsin dedim.
ee ne sanıyorsun kervan muhafızı bir ailede tek çocuk olarak yetişince böyle oluyor. dedi
hadi artık beni bu pis yerden çıkar. dedi. kolundan tuttum amöylenin çıkarırken birden arkasına baktı ..
son bir kez anıları gözünde canlanıyordu. anıları gözünde canlanırken arkaya dönüp bakınca çok tatlı oluyordu : )

hahaha bin neyse alınmadım devam

hep birlikte kerhaneden çıktık. köyümüze doğru yol aldık.
nizar hiç bir gib anlamamıştı. neden böyle svadyaya gittik bu kız kimdi ?
amacım neydi ?
amöyleyi öyle kolay kabul etmemin siyasi bir nedeni vardı
tabi sevimli olması da etki etmedi değil : )

Köye giderken amöyle benim arkamda bana sarılmış bir şekilde gidiyordu.
arkadan da nizar geliyordu.. harbiden nizar niye arkadan geliyordu amk ?
arkamı döndüm ve sen niye arkamdasın amk ? dedim.
nizar önümüze geçti nizar önde biz arkada gidiyorduk...

köye vardığımız da köy merkezinden özellikle eve gittim.
köyün yaşlıları yüzüme bakıp. " bu çocuk olmuş" diyorlardı
bende ne sandın yarram bakışı atıyordum. gözlerimde ki ışıltıdan o ama girdiğim belli oluyordu.
elektrik direğine girmiş pikaçu gibi geziyordum köy meydanında.

köyün kızları o anki karizmama hasta olup. "şero beni zük " bakışı atıyorlardı.
bende içimden sanki zamanında verdiniz de gibmedik diyordum.
amöyle ile evimize giriyorduk. evin beşiğindeyken nizar helal olsun kardeşim.
diyip bana sarıldı tebrik etti.
bende nizarın yüzüne baktım bu hayatta ki tek dostumdu ve ona içten bir şekilde sarıldım.
sanada helal olsun bu zor günlerimde bile basıp gitmedin dedim.

Upupupup

akşam amöyleye "bak şimdi kesin bizim ev dinleniyordur dedim. ne dediğimi anlamadı camı arala çaktırmadan bak dedim.
herkes balkonda. neden balkondalar hiç düşündün mü ? benim bu gece nasıl bir iktidar olacağımı. anlamak için balkondalar dedim.
amöyle hala anlamadı "gibişmek bu işin fıtratın da var yarraam" diye bağırmıştım artık bir fahişeye bunu ben mi öğreteyim amk.
masustan çok zevk alıyor ve çok acıyor taklidi yapmasını istedim amöyleden.
yatağa yatırdım amöyleyi soydum. yavaş yavaş nefes alış verişimiz hızlanıyordu.
ve ona hardkore yapmaya başladım amöyleyi çığırtıyordum ! delirmiş gibi bağırıyordu hadi erkeğimm
hadiiiiii. öyle bir bağırıyodu ki artık kergit hanlığında ki sancar bey bile bize beddua etmiştir.
sarranid sultanlığını amöylenin inlemesi ile yıkabilirdim bile.
bu gidişle köyün değil bütün bütün krallıkların saygısını kazanıcaktım.
buda prens bin valdym a binlik olsun kız öyle değil böyle gibilirdi.

amöyle okumayı bıraktı galiba amk :D
panpa alınmadın di mi :d kim bilir ne düşünmüştün

uykuya daldım babam yine beyazlar içinde geliyordu yüzü gözü bem beyaz.
öteki tarafta insanlara nasıl attırıyorlarsa artık. allah yardımcısı olsun bu dünyada nası bi günah işlemişse
babam elini omuzuma koydu "aferin bin ! şimdi 19 defterini okumaya hak kazandın !
tecrübene 200 points ekledim ;)
sabah amöyleyi erkenden uyandırdım hadi ava gidelim dedim.

zarda geldi, dışarı çıktık köyden ormana doğru giderken köyün bir yaşlısı geldi.
"evimizde ki vazo sayende düşüp kırıldı , deprem oluyor sandık helal olsun hehehe" dedi ve gitti.
herkes bana saygı ve imrenir şekilde bakıyordu.
avda 3 sığır avladık, ikisini amöyle avladı uzaktan tam keskinnişancıydı.
bdnde bir tane avladım nizarda elini gibti.
kamp kurduk. orman soğuk diye ateşte yaktık.
yanımda 19 ve vasiyet kitabını getirmiştim daha doğrusu nizarda kalmıştı kitaplar
nizar oku bakayım ne yazıyor dedim.
vasiyette "evladım bu güne kadar sana pek parlak bir köy bırakamadım, ama bir ordu bıraktım
köyümüzün yanında gizli bir haydut sığınağı vardı zaten gizli olmasa sığınak olmazdı mal değilsin ya.
ordumu liseli sarranid sultanı gibertmeden haydut sığınağını ele geçirdim !
ve orada hergün sayısı artan bir askeri birim yetiştirdim.
ve hergün orada yetişemeyede devam ediyorlar !
eğer şuanda bu kitabı okuyorsan gerçi sen amelesin okumazsın nizar okuyordur büyük ihtimalle
(adam ileri görüşlü amk boşuna lider olmamış) git ve orduna liderlik et. nizar bunu okuyunca çok mutlu olmuştuk .

diğer kitabıda oku dedim. nizar ne hissediyorsun ? dedi
büyük hissediyorum yarram oku işte dedim.
19 da bunlar yazıyordu. "torunum gelecekde istediğin gibi bir lider olmak için bu sözcükler sana yardım edecek
sen seçilmiş kişisin ! yalnızca sen söylediğinde bu sözcükler çalışır !
işte o sözcükler;
Savaş esnasında
ctrl + F4 : düşman öldürür
ctrl + F3 : sizi öldürür
ctrl + alt + F3 : müttefiklerinizi öldürür
ctrl + alt + F4 : tüm düşmanları öldürür
ctrl + shift + F4 : düşmanın atını öldürür
ctrl + alt + shift + F4 : tüm düşmanların atını öldürür
ctrl + shift + F3 : atınızı öldürür
ctrl + alt + shift + F3 : müttefiklerinin atlarını öldürür
ctrl + F6 : kalede muhafızları öldürür

ctrl + h : sağlığı tamamlar
ctrl + shift + h : atınızın sağlığını tamamlar
bir kaç kere söylemeye çalıştım beceremedim amk şifreli şeyler gibiydi
kurduğumuz ateşte sönmek üzereydi. giberim bu nası bişe anlamam bu işlerden deyip
defteri ateşe attım. ateş tekrardan hayat bulmuştu.