Geçen hafta kıyafet almaya Waikiki'ye gittim. Pantolonlara bakiyorum. Bi tane buldum deneme kabinine girdim. Kucuk geldi, daha buyugunu buldum ve tekrar kabine girdim.

Sabah agir bir kahvalti etmistim beyler, karnim gurulduyordu, ancak tehlikeyi sezemedim. Pantolon rahat mi diye comelirken "TAAK" diye sıçtım beyler. Bir kaç teyzenin "canlı bonba, canlı bonbaa" diye kaçıştığını duydum.

Neyse beyler benim sıçtığımı bilmiyolardı. Kabinden çıkıp pantolon üstümdeyken ödeme yapacaktım. Tam cıkacakken pacamda bir ıslaklık hissettim. Paçaları iyice indirdim gözükmesin diye, ve çıktım.

Kasada sıraya geldigimde herkes yuzunu burusturdu. Anlamis olacaklardi ki bir tane dayi"hadi evlat sen isini hallet de git" diyip sirasini bana verdi. Kıpkırmızı oldum. Kasiyer huursu odeme icin pantolonu cikarmam gerektigini soyledi, biraz direttikten sonra ikna ettim. Kıyamet o sırada koptu.

Etiket barkod okuyucuya yetismiyo diye kasiyer pantolonumu yukari cekti ve pacamdaki taklar gozuktu. Üç dört tane teyze bayıldı. Mağazanın güvenlik kameralari yuzume ve pacama zoomlamisti kasiyerin arkasindaki dev ekrandan herkes beni izliyodu. En son hademe geldi pacamı viledayla silmeye yeltendi,"10 yildir tuvalet siliyorum boyle tak gormedim" dedi. Yerin dibine girdim beyler. Pantolonun parasini odeyip aglayarak ciktim.