vicdani ret

@1 dıbını gibtiğmin gerizekalısı. bir ülke askerleriyle ayaktaysa yannanı yemiş demektir. hani iş, hani istihdam, hani eğitim seviyesi, hani bilim? vicdani ret'i savunuyorum, evet zütümün yediği yere kadar karşıyım diyorum, koysunlar beni okuduğum bölümle ilgili bi işe zorunlu olarak orda çalışayım? al sana vatani görev dıbına koyayım. illa adam öldürmenin eğitimini mi almam gerekli gibim var diye?

en doğal insanlık hakkıdır.

ama nasıl oluyorsa demokratik bir ülkede vicdani redci olduğunu belirtmek hala suç teşkil edebiliyor. sadece suç teşkil etmekle kalmayıp bütün hayatınızı da karartabiliyor. demek ki demokrasi, özgürlük falan lafta kalan şeyler. hatta batıl inanış diyelim.

ölmekten ya da öldürmekten korkmak ne zaman suç oldu onu da bilmiyorum. fillerin tepiştiği bir ortamda çimen olmak istememek ne zaman suç oldu? hangi amaç uğruna öleceksin? hem öyle ölüm deyince azıcık falan ölünmüyor ya da bir kaç hak vermiyorlar sana bilgisayar oyunlarındaki gibi. tek hakkın var. ölen kazanıyor.

ben ne diye durup dururken hayattan koparılıp güvenlik gücü oluyorum? derdim ne benim? varsa çok meraklısı gitsin olsun. zaten bu konuda yeteri kadar personel var diye düşünüyorum. yoksa da elbet bulunur meraklı cengaverler.

hem neden hayatımızın belli bir döneminde de polis olmuyoruz? sivil hayatta da müdehale edilecek, düzeltilecek çok şey var. polis gücü yetersiz bence.

geçenlerde de aklıma geldi herkes hayatında 3 ay çöpçülük yapsa kamu harcamalarında acayip tasarrufa gidilir.

erkeklikten soğuyan arkadaşlar var mesela. onlara söylenecek pek birşey yok. onlara askerlikten daha öte gelenekler öneriyorum. mesela çocukları olunca bir kahramanlık göstermeden isim verip de erkeklikten soğutmasınlar insanları.

bir takım inançları gereği askeri üniformayı giymek, insanları öldürmek istememek.

kısaca kötü olan çok şeyi istememek.

@7 şukular senindir kuşum.

tak yoluna ölmeyi reddetmek

Herhangi bir devletin otoritesini güçlendirmesi, sınırlarını genişletmesi ya da ekonomisini kurtarması uğruna yapacağı katliamda yer almayacağım.
Bu katliam esnasında kaybedilen insan hayatları, birileri için kutsal sayılabilir ve bazı mertebelere yükselmiş kabul edilebilirler. Ancak benim, hiçbir kutsallık veya yüksek mertebe için verecek bir canım yok.Ben insanların; sınırları olmayan, otoritenin olmadığı, bireyin kendi üzerindeki iktidarından öte bir iktidarın olmadığı, şiddetin hiçbir koşulda araç olarak kabul edilemeyeceği, paranın kullanılmadığı, cinsiyet ayrımcılığının yapılmadığı, anarşinin olduğu bir dünyada, devletsiz, sınırsız ve bayraksız da yaşayabileceklerine inanıyorum.Bu nedenle kendimi sınırları, bayrağı ve yönetim şekli belli hiçbir devlete ait görmüyorum. Bu yüzden hiçbir devletin ordusunda, elime silah alıp insan öldürmenin eğitimini almayı ya da aynı devletin başka bir kurumunda görev alıp bu yapının bir parçası olmayı reddediyorum.HiÇ KiMSENiN ASKERi OLMAYACAĞIM!

öldürmeyi öğrenmeyi reddetmek işte ne uzatıyorsunuz

haktır bir çok milliyetçide bunu destekler desteklemeyenler biz yaptık sizde yapacanız a.q diyenlerdir embesillerdir

zütüm yese de retçi olduğumu açıklasam mahkemede... belasını gibem devletin

bundan haberi olup da, karşı olan er kişilerin büyük çoğunluğu, 'büyük bir zıtlıkla', askerliğin hayatlarından geçen en kötü şey olduğnu söylerler de, bunun için pek bişey yapmazlar.,zaten vakitte çoktan geçmiştir, artık, ben yandım-herkez yansındadır olay(örneğini suratınıza vurmak gerekirse, defalarca karşılaştığınız bi replik olaraktan, -doğuyamı düştün amet, -he ya, van, -olsun olsun, sayılı gün be olum (içinden; yarrraağı yemişsin be amet.,) tabi bu durum da, ta ki, er kişiden olma erkekimsi şey askerlik çağına gelesiye devam eder, sonra göz yaşı dökülür, üzülünür falan.,ayrıca, olabilmesinin şart olduğunu düşünenler de,tabi be abi, istemeyen yapmaz diye düşünenler de, yani bi yerde, sözde, mantığıyla hareket edenler de pek bişey yapmaz(dahilim-dahilsin-dahil.,)yaniii, sıkıldım, sonuca bağlarsak; kendi içinde, garip bişeydir işte ve peşinde olanların, uğurunda mahkemelerde ve ceza evlerinde zaman geçirenlerin, ellerinin bu bölümleriyle alakalı olan yerlerinin öpülmesi gerekir, şarttır.,

kurşun askerlerin asla anlamak istemediği bir insan hakkı.
hayır güzel kardeşim * ben sana gel, benim ideallerim uğruna savaş, öl desem olur mu he canım benim. he türklüğün yılmaz savunucusu, olmaz dimi.
e sen bana diyorsun ki, gel benim için değerli olan vatan, bayrak uğruna öl. niye? yeryüzünün bir bölümüne çizilmiş iki sınır bir de üstünde dalgalanan bir bayrak ~~ için.
aslında sen de vatan millet için falan ölmüyorsun. fena kekliyorlar seni. ulan vatan millet için savaşan adamın ne işi var afganistan'da, ne işi var somali'de, ne işi vardı kore'de ırak'ta?
sen sadece birilerinin çıkarlarının bekçiliğini yapıyorsun. ölüp gitsen, boşu boşuna ölmüş otuz bin gariban gibi gideceksin. nefes filminde dediği gibi 45 saniyelik bir haber, birkaç yürüyüş, sonra yok... olan ailene olacak.
sakat kalsan, gibimsonik bir madalya, üç beş kuruş maaş, birkaç yürüyüş, sonra... herkes seni unutacak. sen iki tane sakat bacağınla işsiz güçsüz kalacaksın.
neden? iki tane oç komutan yüzünden.
ölen her insanın seni bu militarizmden koparması gerekirken daha çok bağlıyor. çok trajikomik bir durum.
ha bu arada şu "erkeklik" argümanını da bir yana bırak! seni yıllarca bununla uyuttular ama ben uyumam güzel kardeşim he mi?
şimdi, kafanı kollarının arasına al ve şu değerlerini biraz sorgulamaya başla...

o değil de küfretmeden entry yazdım uzun zaman sonra vay amk! tüh yine olmadı lan.

sabah sabah koptum habere:
http://gundem.milliyet.co....2011/1475816/default.htm

bütün modern ülkelerde bulunan fakat modern olduğunu iddaa eden ülkemizde bulunmayan hak. neden bulunsun ki? askerde kahramanca çöp toplamak, büyük bir cesaret örneği gösterek komutanların getir-zütür işlerini yapmak, sonrada çok iyi çöp topladığın ve ayak işlerine mükemmel bir şekild ebaktığın için kahraman gibi karşılanmak herkesin en büyük hayalidir zaten.

şuna karşı çıkanların hepsi ya gizli pgibopat katildir ya da maldır. net...
bu ülkede askere gidip adam öldürmek isteyecek sürüyle insan var, onlar gider başvurur tsk'ya. adam gibi eğitim alır, çakı gibi asker olur, karşılığında da para alırlar. (i.e. profesyonel askerlik)
eline silah alıp insan öldürmek istemeyenler de 1 senelik kamu hizmetine verilir.

profesyonel askerliğe geçelim diyince bişe yok, vicdani ret diyince hemen auuuuuv...

çıksada gitmesek şu saçma askerliğe

benim bu amk

gelsin, hoş gelsin sefa getirsin.

kamu hizmeti diye, devlet dairelerinde çaycılık bile yaparım ama birkaç komutanın ego aracı olamam.

hoş gelsin.

çıkacam mahkemeye gitmek istemiyom oçlar diyecem

@79 cahil türk

bu ülkenin en önünde gelenlerinden insanların akrabaları bilmem kaç kilo uyuşturucuyla yakalanıp ceza almıyorsa, sırf önde gelen kişinin oğlu olduğu için askerlik yapmıyorsa, sadece parası olana bedelli askerlik varsa. Kendi beyni değil de başka hükümetlerin, ülkelerin beyni ile yönetiliyorsa ve bazı planların içine sürükleniyorsa, nerdeyse her ay bilmem kaç tane şehit veriliyorsa, buna rağmen hiç bir şey yapılmıyorsa boş yere askere gidemem ve bahanem de hazır "ben insani değerlere değer verdiğim için insan öldüremem, vicdanım el vermiyor."