/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 5.
    +1
    HiKAYE TAMAMLANAMAMIŞTIR!!!
    ···
  2. 4.
    0
    O kadar yazmışsın takmamışlar
    ···
    1. 1.
      +1
      Güzel mi sence
      ···
      1. 1.
        +1
        Bence güzel de bu saatte tutmaz
        ···
  3. 3.
    +2
    Karargaha ilerlerken sancak timi (Mert'in timi) hazırdı. Fuat'a "noluyo?" Anlamında kaş göz yaptım. O da kafasını sallayarak "bilmem" dedi. Bizimkiler arkasında da komando timi hazırlanıyordu. Teğmenleri brifingini veriyordu. Albayın odasına tıklatarak girdim. Albayın telefonu çalıyor fakat açmıyordu.
    Albay (A) Ben (B)

    B:komutanım telefon...
    A:önemli değil yüzbaşım fazla uzatmıyacağım. Göreviniz komandolarla beraber xxx hava üssüne gitmek. O hava üssünden de skorsky ile Dargeçit' e gideceksiniz. Komandolar sadece size eskortluk edecek çünkü Çakal vadisinde pusu tehlikesi var. Adı gibi "çakal". Sorun var mı yüzbaşım?
    B:komutanım görevi anlatma..
    A:Fuat sana yolda verir brifingi.
    B:Emredersiniz!
    A:Ha bu arada Mert. Dikkat edin! Sana daha ihtiyacım var.

    Kafamı hafifçe yukarı aşağı salladım ve odadan ayrıldım. Dışarı çıkıp Fuat' a gel işareti yaparak cephaneliğe gittik. Opscore kaskımı aldım. Plakaları göğsüme ve sırtıma yerleştirdim. El bombası mühimmat alındı. Mpt-76 mın şarjörüne bakıldı ve brifingi aldım. Görevimiz Dargeçite yaklaşık 12 km uzaklıktaki köye hainler saldırmış ve köyü sivillerden arındırmış. Halk merkeze dönmüş fakat teröristlere lojistik destek yapılıyormuş. Görevimiz onları engellemek, köyü temizlemek ve desteği kesmek. Tüm herkeze "araç bin" emri verildi ve yola koyulduk.

    (Evet beyler 2. Part bitti uplarsanız bir çok kişi görür hadi bakem up up)
    ···
  4. 2.
    +1
    Okunmaya değer mi
    ···
    1. 1.
      0
      Emin olki değer
      ···
  5. 1.
    +1
    (ben her türlü eleştiriye ve görüşe yazarım bu hikayemi sizler sayesinde uzatıcam 1 kişi olsa bile anlatıcam)

    Bu kurumda tam 13 yılımı verdim. iyi, kötü tam 13 yıl... Nice Nihat'ları, Fuat'ları, Emre'leri toprağa verdim. Ve bunun yanında nice insanları kurtardım. Ama bunlar beni yıpratıyor, bu düşünceler beni yıpratıyordu. Belki, belki artık sonu gelmeli bunun. Aklımda bu düşünceler kol gezerken yanıma Gizem geldi. Elinde sefer tası vardı. Ben ise nizamiyede oturmuş, elimi kafama dayamış bir vaziyette masa başındaydım. Geldiğini bile fark etmemiştim. Gizem (G) Ben (B)

    G:Mert nasılsın?
    B:...

    anlamış olacakki halimi dürterek tekrar etti.

    G:Mert iyimisin bitanem? Neyin var?

    fazla direnmeden istediği cevabı verdim.

    B:Gizem ben artık yapamıyorum. Korkuyorum.(gizem bu sırada karşısına oturur ve masaya yemekleri dizer)
    G:Neyden korkuyorsun? Anlamadım.
    B:Ben bu zamana kadar çok fazla kişi kaybettim. Çok fazla. Akif, Serdar,Ahmet, Kerim istersen daha da sayabilirim. Bak Gizem. Ben burada tam 13 yılımı verdim. Gençliğim dağlarda geçti benim. Tamam şuan her askerin istediği yerdeyim. Bu kapıdaki "Özel Kuvvetler" yazısını görmek her yiğidin harcı değil. Fakat her birini kaybedişimde sanki ömrüm kısalıyor. O ailelere şehit haberini verirken dilim adete kopuyor. Konuşamıyorum.
    G: Mert. Bana bak. (yüzüne gözleri dolu bakar)
    O insanlar sen ağlayasın diye biri bizim arkamızdan ağıt yaksın diye şehit olmuyor. O insanlar sen yaşat diye şehit oluyor. Canını bu toprağa akıtıyor şimdi toparlan. Hadi yemeğimizi yiyelim.

    Fazla uzatmadan yemeğimizi yedik. Yemek sırasında aramızdaki sohbet durgundu. Yemeği yerken tam o sırada bir çavuş yanımıza koşuyordu.
    Çavuş (Ç) Ben (B)

    Ç:Komutanım. Albay sizi çağrıyor. Acilmiş
    B:Tamam geliyorum.

    Gizem'le kapının önünde sımsıkı sarıldık. Sanki son kez sarılırcasına aramıza dağlar girecekmiş gibi sımsıkı sarıldık.

    (Beyler ilk part bitti yaklaşık bu şekilde 13-14 part gider eğer devam etmemi isterseniz belirtin 3-4 kişi olsun devam edicem yine de haa unutmadan aksiyonu dramı aşkı bol hikaye tamamiyle bana ait)
    ···