varsa benim gibi sorunlu arkadaşlar

aklıma bi fikir gelmişti evlerine gidecektim. zaten annesi babası beni tanıyordu bi sorun olmazdı. ertesi gün oldu evlerine gittim burcu daha okuldan gelmemişti. bekledim gelmesini. 1,2,3,4,5 saat oldu hava karardı burcu hala gelmedi. ahmet amca ( feyk isim) burcunun babası çıldırmıştı arıyordu sürekli ama açmıyordu burcu. bence çaresiz eve gitmiştim. ama ogün burcunun nerde olduğunu gerçekten çok merak etmiştim.

bi gün burcu dan bi mesaj geldi ben ayrılmak istiyorum. inan ki aşk değildi ona duyduğum şey. ölürcesine bi sadakat ve güvendi. ama başınıza bu geldiğinde kaçışınız yoktur. neden diye cevap verdim. cevap vermedi. aradım açmadı. hayatımda ilk kez bir kız için ağlamıştım karılar gibi. canımı acıtmak istiyordum ama başaramıyorum. duvarları yumrukluyor kendi kendime neden neden neden neden ben diye sorular soruyordum.

reserved

devam et panpa

aylar ayları, yıllar yılları kovaladı ve lise 2 ye geldik. burcuyla artık eski gibi değildik bir şeyler farklıydı sanki. bana eski gibi davranmıyor, ilgilenmiyordu. bende sıkılmış olmasına ihtimal vererek pek üstüne gitmiyordum. bir gün telefonuma mesaj geldi. sevgiline güveniyor musun? cevap vermemiştim. sonra tekrar bi mesaj sevgilin seni aldatıyor sen kimsin diye cevap verdim. ne önemi var şu anda dedi. ve attığım onlarca mesaja cevap vermedi. içime bi kurt düşmüştü. ama burcuya da soramazdım sen beni aldatıyor musun diye.. ne yapmalıydım, cidden bilmiyordum.

bende okuyorum panpa

@59 sağol panpa verdim şukunu nick altını

sabah burcu dan bi mesaj gelmişti. sadece günaydın yazan bi mesaj . dedim günaydın aşkıma n'oldu? cevap vermedi. anlatıcak mısın dedim. ve anlatmaya başladı. arkadaşlarım senin tipini beğenmemiş, serseri gibi kollarında kegibler varmış, bana yakışmıyormuşsun bi şeyler saçmaladılar ona canım sıkıldı demiş. e doğal olarak benim de canım sıkıldı bu duruma. arkadaşları tarafından gaza getirilen burcu benden ayrılmayı bile düşünmüş ama vazgeçmişti bunu da sonradan öğrenmiştim.

önemli not: insanları asla dış görünüşleri ve geçmişleri ile yargılamayın

@57 senin için yazıyorum lan yoksa uykum gelmişti.

babamın gözünde dinsiz konumuna düşmüştüm ama hiç bir şey gibimde değildi. çünkü burcu yanımdaydı. burcu bana hep kollarımı saklamam gerektiğini her insanın başına böyle şeylere gelebileceğini söylerdi. bi gün onu dinlemeye karar verdim. hava güzeldi ve t-shirt giymiştim. burcuyla buluştuk bi cafeye gittik. oturduk konuşuyoruz falan. sonra burcunun 2 tane kız arkadaşı geldi beni onlarla tanıştı ama kollarıma bakışlarını farketmemiş değildim. pek çaktırmadım ama burcunun da morali bozulmuştu. neyse akşama doğru burcuyu evine bıraktım. bende eve yürüdüm. akşam bana hiç mesaj atmadı. iyi geceler aşkım yazdım cevap vermedi. anlamıştım bi terslik olduğunu ama nedenini çözememiştim.

dinliyorum ben panpaa

neyse kendi kendime konuşmaya devam edeyim bari

dinleyen var mı gececi tayfa bi sigara molası.

2006 senesinde ki olayı liseliler bilmez ama şöyle bi olay vardı. 666 yani satanizm'in simgesi olan rakam. 6 haziran 2006 da takvime düşecekti. satanistler bugünü kutsal kabul etmişti. ve okulda da satanist olduğumu düşünenlerin sayısı hayli fazlaydı ve okulda ki öğrencilerden biri beni rehber hocaya söylemiş oda aileme söylemiş. zaten geçmişten mimli olan ben bide babamın karşısında dinsiz konumuna düşmüştüm ( tabi ilerki yıllarda koyu bi komunist ve alevi olduğumda benimle gurur duyacak o ayrı )

@50 okuyorum ben sen yaz

onsuzluğa tahammül edemeyeceğim sıradan bir haziran akşamı. yarına yapacak hiçbir işim yoktu ve can sıkıntısından intiharı düşündüm. ne olursa olsun bir tanrının varlığıma ihtiyaç duymasını diledim bencilce. bir tanrının kahkahasından sakınamazsınız. o sizi bulur. tanrının kahkahası kulaklarımda çınlıyordu. düşündüklerimden dolayı kendimi aşağılıyordum. masa lambamın aydınlattığı kısımda bir karınca sürüsü farkettim. ekmek kırıntılarını taşıyan karıncaların yanında franz schubertin müziğiyle can cekişen bir sinek kendi etrafında dönüyordu. yapacak daha iyi bir şey bulamamıştı belli ki ya da ölmeden önce etrafında dönmesi gerekliydi. bu kesindi. sigara içmek için camdan dışarı kafamı uzattım. sadece ıhlamur kokusu vardı ve uzaklardan geçen bir uçak. rahatsız edici güzellikte bir sessizlik vardı. o an sadece düşmek istedim. yükseklerden, bulunduğum yere...

gece burcu'yu düşünmekten uyuyamamıştım ve gecenin 5. inde ona bi mesaj attım. e tabi liseli ergen hali duygu dolu bi şiir yazdım amk. sabah bana attığı mesaj tüyleri ürperten cinstendi.
günaydın aşkım
bu ara da okula devam ediyorum ama okulda kollarımı gören binler satanist diye adımı çıkardı. metal dinlediğim için..

o gece mesaj atmadı bende hayal kırıklığıyla uyumuşum sabah olduğunda bi mesaj telefonda. bugün buluşalım mı? elim ayağım titredi amk ama istifimi bozmayan bi şekilde olur diye mesaj attım okul çıkışı bizim burdaki bi parkta buluştuk. ilk hava sıcaktı o gün ama ben kolumdaki kegibler yüzünden siyah uzun kollu bi polar giymiştim. neyse oturduk bununla yanyana bi banka hiç konuşmuyoruz ama. sora döndü baktı bana. neden bu havada uzun kollu giyindin sen dedi. bende hastayım biraz ondan dedim. tamam dedi . sonra yanlışlıkla yarama dokundu ben yüzümü ekşittim ama ses çıkarmadım. anlamış olsa gerek ki poların kollarını yukarı çıkardı ve kolumda ki izleri gördü. ilk önce şaşırdı bi 30 saniye sessizlik kapladı ortalığı ve ardından şu cümleler döküldü ağzından..

-geçmişte neler yaşadın bilmiyorum. ama hep yanında olmak isterim. ne olarak olursa olsun. ister sevgilin ister arkadaşın ister kankan ama seni bu halde yalnız bırakmayacağım.

dedi ve elimi tuttu, başını göğsüme koydu. söyledikleri karşısında züt gibi kalan ben tepki bile veremedim. ama mutluydum çünkü ilk defa bi kız yanımda olmak istiyordu.

misafirliğe gittiğimiz kişiler bizim uzaktan akrabamız gibi birşey miş kızları burcu'da ( feyk isim) benim çocukluk arkadaşımmış. ama hiç çocukken öyle birini hatırlamıyorum. neyse oturuyoruz. kız çıktı odadan. o kadar güzel bi kız değil ama uzun saçları beyaz teni ve minyon tipiyle etkilemişti beni e tabi liseliyiz bide elimiz gibimizde geziyoruz. konu açıldı falan küçükken bu kızla yere uzanıp boy ölçüşürmüşüz. ben yok canım daha neler dedim. kız içeri gitti bi fotoğraf getirdi. junior (bkz: isinizebakinpicler) ve burcu yerde uzanmış boy ölçüşüyorlar cidden. ortamı bi kahkaha aldı tabi haliyle benim şaşkınlığım yüzünden. geceye yaklaşırken bi şekilde salonda yalnız kaldık burcuyla telefon numaramı istedi eskilerden konuşuruz dedi bende olur dedim verdim numaramı. gece sonunda eve gelmiştim ama elim telefonda...

evet başımızdan geçen talihsiz olaylara rağmen dandik mandik bi anadolu lisesine kapağı atmıştık. okulda ilk öğrenciler bizdik ve kontenjan 300 kişiydi ilk sene. yani 10 tane 9. sınıf olarak başladık okula. okulda pek arkadaş edeninemiştim asosyal bi bin olduğum için. bi gün okul çıkışı eve yorgun argın gittim annem yemek hazırlamış onu yedim. akşam misafirliğe gidiceğimizi söylemişti. ben de pek sevmem misafirmiş düğünmüş dernekmiş ama nerden dediysem bi kere olur demiş oldum. neyse akşam oldu misafirliğe gittik. ama ne misafirlik...