varsa benim gibi sorunlu arkadaşlar

napıyorsun aşkım yazıyordu. cevap verdim çaktırmamak için ne yapayım evde annemlerle oturuyorum vs. bişeyler zırvaladım. biraz erken uyuyacağım diyip kapattım konuyu. sabah indim hataya, hüseyin beni bekliyormuş garda. hüseyin dedim? güldü. hoş geldin bacanak dedi. açsındır gel kahvaltı yapalım dedi. ve sahil kenarında bi kafeye gittik kahvaltı yaptık. o işlerinden ben ankaradan bahsediyordum. güldük eğlendik. sıra dilana sürpriz yapmaya gelmişti.

rezerved

ulan sürpriz yapacaktık ama hatayı bilmiyordum ki nasıl bulacaktım evi derken tak bi mesaj geldi telefonuma o da kim?

hayır yanlış tahmin dilan değil.
dilanın kuzenin sevgilisi hüseyin.
selam bacanak naber gelmiyor musun hatay vs yazıyordu.
kimseye söyleme ama dilana sürpriz yapıcam geliyorum ama bi sıkıntı var hatayı bilmiyorum dedim.
oo sevindim orasını dert etme ben seni gardan alırım dedi.
bu işide halletmiştik.

akşam oldu has'ın tek koltuklu otobüslerinden 40 liraya express bilet aldım. 22:00 daydı otobüs gittim aştiye bekledim otobüs saatinin gelmesini. bu arada dilan mesaj attı.

ertesi gün dershaneden sonra arkadaşlarla hediye bakmaya gittik. 1 saatlik araştırmanın ardından spastik küçük ayılardan almaya karar verdim (şu an kendimden utanıyorum) üzerinde thanks for your love yazıyordu. ayıda tatlı bir şeydi hakkını yemeyelim şimdi ama sonuçta ayı yani.. gün geldi 30 aralık...

önce abimi karşıma alıp konuştum, abi böyle böyle ben sanırım hayatımda ilk kez aşık oldum. ve onu görmeye gidicem. bana para verir misin dedim. çıkardı 250lira verdi üstümde bu kadar var dedi. koydum cebime 250 lirayı sıra babamdan izin almaya gelmişti. akşam oldu babamın karşısına geçti. hayatımda ilk kez babamla öyle duygu yüklü bir konuşma yapmıştım. zayıf noktasını biliyordum babamın. 'sen hiç' ile başlayan cümleler babamın zayıf karnıymış meğer. babam önce yok mok yollamam desede. sen hiç aşık olmadın mı baba? sen hiç sevmedin mi? bu yaşıma kadar hiç bir şey istemedim senden baba tek bir şey istemedim. bunu çok görme baba dedim. izni kopardım babamdan 250 lira da ondan aldım. sıra sürpriz yapmaya gelmişti...

yıl başına 1 hafta vardı dilanın kuzenin sevgilisi varmış onlar şehirden şehre sevgililermiş. (bu dünyadaki tek mal değilmişim). dilan bana kuzeninin sevgilisinin yılbaşı için hataya geleceğini söyledi, biraz canı sıkkın bir şekilde.
neden canın sıkkın dedim ufak bir hiç ile geçiştirdi. anlamıştım. benim de gelmemi istiyordu. ama nasıl gidebilirdim ki. cepte 5 kuruş para yok. hem bu yaşıma kadar tek başıma şehirler arası yolculuk yapmamış. peder ağzıma kürekle vurur. ama gitmek içinde can atıyordum. bir yol bulmalıydım... bir yol...

arasıra saçma şeyleri sorun edip kavga etmedik mi?
ettik..
arasıra küsmedik mi birbirimize?
küstük..
arasıra konuşmayı kesmedik mi birbirimizle?
kestik..
ama her seferinde barışmayı bildik ve yıldıramadı bizi bu ufak sorunlar. dilan artık eskisi gibi değil bana aşkım diyor seni seviyorum diyor cicim ayları oldukça güzel geçiyordu.. ve yıl başı yaklaşıyordu..

demiş ya üstad:

en uzak mesafe ne afrika'dır ne çin ne hindistan ne seyyareler ne de yıldızlar geceleri ışıldayan
en uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir; birbirini anlamayan.

umrumda değildi o 900km. her sabah onun günaydın mesajıyla uyanıyor, akşama hatta uyuyana kadar onunla konuşuyordum. ve sabah tekrar o. günümün her saatindeydi sadece kamerada görebildiğim güzel gözleri...

dershaneye devam ediyordum. hafta sonları broşür dağıtıp harçlık yapıyordum. dilanla her şey iyi gidiyordu. ama bir sorunumuz vardı mesafe...

günlerce ağzından bi aşkım kelimesi duymamıştım, halâ arkadaş gibi konuşuyordu benimle, içten canım sıkılsa da belli etmiyordum bunu ona. bizi tanıştıran dicle dershaneden ek tercih yapıp üniversiteye gitmişti, bizde 3 kafadar o dershaneyi beğenmeyip başka bir dershaneye kayıt olmuştuk. kadere bakın ki sanki dicle beni dilanla tanıştırmak için ankaraya gelmiş ve görevi bitince tekrar gitmişti yalnızlığın başkentinden..

reserved

artık dilanla sevgiliydik ama aramızda 900km vardı daha hiç elini tutmamış, arkadaşça bile olsa öpememiştim onu. ahh bu yalnızlık.. insanı görmediği birine bile aşık edermiş... kim bilir?

geldim beyler başlıyorum.

var panpa anca geldim sonuna

bugünlük bu kadar yeter zaten okuyan yok.

ertesi gün oldu, hiç bir şey konuşmamış gibi rutin davranıyorduk ikimizde. havadan sudan konuşarak akşam ettik ve aradım dilanı ama kafama koymuştum, kararlıydık sevgilim olması gerekiyordu onun ve ona ettiğim çıkma teklifini nasıl kelimeleri topladım da telefonda yüzüne söyleyebildim hala hayret ediyorum.
havadan sudan konuştuk telefonda ve
dilan sana bir şey sorucam ve sözümü kesmeden sonuna kadar dinleyip öyle cevap vereceksin.
tamam.
bak dilan, sen hayatıma girdiğinden beri hayatım eskisi gibi değil, içimde bi huzur var sanki yıllardır aradığım birini bulmuş gibi sevinçli uyanıyorum her güne. biliyorum daha tanışalı 1 ay anca oluyor ama, günümün her saatindesin.
sabah günaydın mesajında uyanıyorum dershanede elimde telefon seninle mesajlaşıyorum. annem babamdan çok seninle konuşur oldum. biliyorum ikimizde geçmişte yaşadığı şeyler var ve güvenmek o kadar zor ki yeni birine.
ama ben denemeye kadar verdim ve bunun için seni seçtim. ben sana güvenebilirim dilan bunu başarabilirim.
hadi izin ver bana. sana ait olayım, bedenen yanında olamasamda ruhum hep seninle olacak. bırak sana ait olayım, bırak sanadece senin olayım, bırak sevgilin olayım dilan!!
bir kaç dakikalık sessizliğin ardından tek bir kelime çıktı ağzından.
olur...

enrty girerken elektirik mi kesilir amk, cenabet şansımı gibiyim.

sabah uyandığımda içim kıpır kıpırdı, yerimde duramıyordum o an aylar lie ı getirsen tek başıma threesome yaparım yani o derece. son konuşmamız hiç olmamış gibi mesajlaşıyorduk konuşuyorduk yine akşam oldu ve aradım onu.
ama kafaya koymuştum hoşlanıyordum abi ben bu kızdan, 900km falan dinlemem sevgilim olması lazımdı. hayatım olmadığım kadar kararlıydım. ve akşam oldu aradım dilanı.

o da tüm geçmişini mesajda yazmıştı 160 karakter lik mesaj liminiti 9 kere nasıl doldurmuştu hala anlayamamıştım.
onun hayatını özet geçecek olursak, oda benden pek farklı değildi. sevmişti, aldatılmıştı, babası ailesinden uzaktaydı. evde 3 kız kardeş ve anneleri kalıyordu babasını çok özlüyordu, ablası üniversite için baskı yapıyordu. ve mesaj şöyle bitiyordu.
bana hayatı seyirci gibi değilde oyuncu gibi yaşamayı öğrettiğin için
gülüşüm olduğum için, beni yıllar sonra tekrar güldürdüğün için
hayatıma aniden girip herşeyim olduğun için teşekkür ederim.
işte bu yüzden seni seviyorum. galiba artık susmalıyım. iyi geceler tosbiş..

rezerved