/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 35.
    0
    Rez qumqi
    ···
  2. 34.
    0
    Rezzzzzz
    ···
  3. 33.
    +1
    Fhfhfhffh
    ···
  4. 32.
    +1
    Ahahah cok iyi amk
    ···
  5. 31.
    0
    Abi ben bayburtun nerde oldugunu bile bilmiyorum sen burda bayburt hikayesi anlatıyorsun
    ···
  6. 30.
    0
    gibtir Deli
    ···
  7. 29.
    0
    VAY AMINA KOYAYIM BEN DE TiLKiYiM TAVUK FALAN KESiYORUM GEL KAPIŞALIM
    ···
  8. 28.
    0
    Bayburt nere amk
    ···
  9. 27.
    +9
    bugünlük burda ara veriyorum sonra belki devam ederim.
    ···
    1. 1.
      +1
      Yaz bin
      ···
  10. 26.
    +14
    18 yaşıma gelmiştim. O zamana kadar 100’e yakın insanın kanına girdim. Kankoliklik çok zordu. 90 küsur kayıp ilanı olduğundan polis önlemlerini arttırmış, Bayburt halkı da daha az sokaklara çıkmaya başlamıştı. Polis bu kadar kayıp insanın olmasına çok şaşırıyordu ve hiçbir iz bulamamışlardı. Bu vaziyette ayda 1 insan falan öldürmeye başladım. Bu da bir kankolik olarak beni zor duruma düşürüyordu.

    Çok dikkatli olmaya başlamıştım. Öldürdüklerimin hepsini şehirden uzak yerlerde öldürmek zorundaydım.

    Gene ava çıktığım bir gece afet-ül devran bi kız gördüm. Sonunda şöyle boyu boyuma, kanlı canlı bi kadını avlama fırsatını kaçıramazdım. Dedim ben bu kızı yerim, “ıstırırım”.

    Bir kan abazası olarak gece vakti kızı gizlice takip etmeye başladım. Tam istediğim gibi şehirden uzaklaşmıştı. Bir telefon görüşmesi yaptı. Bir süre sonra sağa saptı. Sanki benden kaçıyor gibiydi. Rotasını değiştirmiş, hızlıca şehre doğru gidiyodu. 10 dk boyunca uzaktan takip ettikten sonra bir anda ortaya polis arabası çıktı. Hemen önümü kestiler ve “Bizimle karakola geliyosun” çabuk dediler. Polise itiraz edemezdim. Sonuçta benim vampir olduğumu biliyo olamazlardı, tecavüzcü zannediyolardı. Gerçi ikisi de birbirinden beter aq.

    Neyse kelepçe bile takmadan beni karakola zütürdüler. Yol boyunca komisere ne diyeceğimi düşündüm. Tecavüzcü mü olduğumu söyleseydiiiim yoksa vampir mi olduğumu?
    ···
  11. 25.
    0
    Rez okunur
    ···
  12. 24.
    0
    bizi mi emecen vampir
    ···
  13. 23.
    +13
    1 sene boyunca yaklaşık 40 kişinin kanını emerek öldürmüştüm. Zaten bomboş olan Bayburt sokaklarında birilerini takip edip ıssız olan biyerde öldürüyordum. Pederle cesetleri alıp o doktorları gömdüğüm yere zütürüyorduk her seferinde.

    Peder de benim bu durumuma alışmıştı artık. Hatta bikaç tanesini eve atıp öldürdüm. Peder “Ulan milletin oğlu eve kız atar bizimki kanını içeceği kurbanlarını atıyo gibopat bu çoçok gibopat!” Alışmış olmasına rağmen sevmiyordu durumu. Bikaç kez teslim olmamı veya hastaneye yatmamı teklif etmşti. Ama kabul etmedim. Her gün yeni insanların kanlarını tatmak varken hastanede niye acı çekeydim ki!

    Bir gece Cumhuriyet Caddesi’nin çıkışındaki bir çayevinde “Tavşankanı çaylar abi gel!” sesini duyunca “kan” sesine kanarak içeri girdim ve kana kana çay içtim. Çay içerken gözüm dışarıda bana uygun insanlar arıyordu. Gözüme bir çocuk çarptı. Canlı kanlı bi çocuktu. Parayı ödeyip hemen takibe başladım. Bir ara sokağa sapınca işte tam şimdi saldırma vakti diyordum içimden. Çocuk bi anda dönüp Chuky gibi suratıyla “Abi ben suri para ver” demesiyle korkudan “Alllllllllaaaaaaaaah” diye bağırarak hemen kaçtım. Ulan en son Suriyeli kanı içtiğimde Kızılay kan çadırına gidip kan dilendim, o zaman deşifre oluyodum amk. Taşak geçtiğimi düşünüp döve döve kovmuşlardı Allah'tan, yoksa ifşa oluyoduk amk.

    Bundan böyle kurbanlarımı kızlardan seçmeye karar vermiştim.
    ···
  14. 22.
    +1
    belki okurum
    ···
  15. 21.
    +3
    Kurgu süper sana kanımı helal etmiyorum nedir aq ahajhaa
    ···
  16. 20.
    +13
    iyi, güzel, hoş da bu dıbına koduklarımı burada bırakamam diye düşünüyordum. Ertesi sabah bulduklarında küçücük şehirde bi vampir olduğunu öğrenmeleri beni tehlikeye atardı. Hemen her zaman ki gibi babamı aradım. Her ne kadar bu sefer beni evlatlıktan reddetme imkânı olsa da…

    Peder adamlığını bir kez daha gösterip kendisine, anasına, yedi sülalesine(benimkilere söverken otomatikman kendininkilere de sövmüş oldu) söverek kazma kürekle beraber gelip suç ortağım olmayı kabul etti. Onun hayatında bir tek ben vardım. Benim hayatımda bir tek o…

    Pederle cesetleri alıp Kop Dağı’nda bulunan bir yaylaya zütürdük. “Peder de daha önce birini mi öldürdü ki nerden biliyo böyle yerleri aq” diye düşündüm. O kan emicileri bir güzel gömdük. Babam bana kızsa da bir nevi rahatlamıştı. Hastalığımı bilen bir tek Erzurum’daki doktorlar vardı. Onlar da tek seferlik parayla susmayı kabul etmişlerdi zaten. Babam bana “Bu tohtorlarla bu ahşam biraber oldunu bilen başka biri yok dimi?” diye sordu. “Yok, baba herkesten gizli” dedim rahatça.

    Yorgun argın döndük eve. Ama peder biliyordu bu işin burda bitmeyeceğini. Bu işler başladım mı bitmezdi.
    ···
  17. 19.
    +1
    yaz karşim okuyoz
    ···
  18. 18.
    +8
    okuyanlar kendini belli etsin de boşa yazmadığımızı bilelim beyler
    ···
  19. 17.
    +17
    Ertesi gün bizim doktora her şeyi anlattık. Durumumun iyice kötüye gittiğini bu işin sonunda insanların kanına girebileceğimi söyledi. “Cevdet Bey tedbir almak zorundayız. En iyisi oğlunuzu bi süre yatıralım, burda pgibiyatr yardımıyla ona yardımcı olalım” dedi. ilk defa doktor beni düşünüyor gibiydi. Sonra peder “Pgibiyatr ya etrafa yayarsa benim oğlumun hastalığını. “Merak etmeyin ben hallederim onu. “

    Babam durumumun iyice kötüye gittiğini düşünerek kabul etti ve beni Pgibiyatri poliniğine yatırdılar.

    1 ay boyunca bir heyet doktor bana bazı tedaviler uyguladı. Kan içme isteğimi ortadan kaldırmaya çalışıyorlardı. Her gün belirli dozlarda kanlar veriyolardı ve gün geçtikçe dozu azaltıyolardı. En son kan içme isteğimin azaldığını düşünmeye başladılar. iyileştiğimi düşünüyolardı ve sonunda bazı testler yapıldıktan sonra taburcu oldum.

    Babam yine de ilk zamanlarda bana kuşkuyla bakıyordu. Odama girdiğimde arkamdan kapıyı kitliyodu korkusundan. Gel zaman git zaman cildimdeki bazı sorunlar tekrar peyda oldu. Ve bizim doktora görünme vakti gelmişti yine. bin herif hem tedaviyi doğru düzgün yapmıyodu hem de her geçen gün pederden aldığı paraya zam yapıyodu.

    Pgibiyatri doktorları ve cildiye doktoruyla beraber bir gece alacakları parayı ve tedavimi konuşmak üzere dışarı çıktık. Cildiye doktoruyla beraber 4 kişilerdi. Onlara yemek ısmarladım. Yemekte fiyat üzerinde tam olarak anlaşamamıştık. Çıkışta doktorlara arabayla Bayburt Kalesi’ne gidelim, orada konuşuruz dedim. zütürdüler tabi. Gece vakti çok ısssızdı. Fiyatı arttırdıkça arttırıyolardı amk.

    Zaten içimde tekrardan oluşan kan içme isteğiyle bunlara bir anda saldırdım. Yerden bulduğum şişeyi birisinin kafasına vurarak hallettikten sonra birisinin diğerlerinin hızlıca boynuna birer ısırık atarak etkisiz hale getirdim. Bu ‘kan emicilerinin’ daha fazla para koparmalarına da izin veremezdim. Bizim cildiye doktoruna saldırırken “Sana kanımı helal etmiyorum” dedi. Bende “ Etmezsen etme amk” deyip keyifle kanlarını içtim. En son yerden bulduğum o şişeyi doktorların vücutlarına teker teker saplayıp kanları zebil olmasın diye şişeden lıkır lıkır içtim. Çok rahatlamıştım. Uzun zaman boyunca osbir çekmeyip sonra boşalmak gibi bişeydi bu.
    ···
  20. 16.
    0
    Rez aldim
    ···