1. 1.
    +1
    klagib bi cumartesi akşamıydı. anne,babadan parayı çözüp taksime kaçmışım. saat akşam 5 falan. arkadaşımla buluştum o koydu 25 ben koydum 25 uyuşturucu çözmek için ikimizde sarıldık telefonlara.o esrar buldu,ben eroin.20 lirayı aldı uzadı tarlabaşına ben de 30 lirayla aksaraya. neyse çözdük ettik buluştuk yine taksimde. kafayı çekicek yer bulmak için ev soruşturmaya başladık. talimhanede bi arkadaş evdeymiş çıkmamış daha gittik onun eve.bu cigarayı sardı ben de tuvalette şırıngaları hazırladım. şayet evini kullandığımız mal peynir kullanıcağımızı çakarsa bayaa laf olabilirdi. ortamda adımız peynirciye çıkmasın a.q.
    ···
  2. 2.
    +1
    ben tuvalette vurdum malı koluma çıktım. oturdum bunlarla ot içtik biraz. arkadaşın şırıngayı verdim el altından bu da gitti tuvalete. beyazla esrar karışınca kafalar oldu taşşak gibi,2 şırınga da ayriyetten hazırladım dışarıda bi barda vururuz onları da diye. çıktık malın evinden hep takıldığımız ucuz bi bara gittik. birer bira söyledik yavaş yavaş onları içerken bi yandan da kafa giben metal şarkıları dinliyoduk. saat daha 8 falan daha dışarıda doğru dürüst bi ortam yok.o bardaki tanıdıklarla falan muhabbet ettik biraz. saati zor zanaat 10 yaptık.
    ···
  3. 3.
    +1
    bardan çıktık gittik eski tüyapa şimdi trt otopark olan yerde oturup birer bira içtik. tüyapta da doğru dürüst kimse yok a.q.muhabbet edicek adam arıyoruz biz gidip bütün gece bira içecek değiliz. otoparkın tuvaletinde kalan malları vurduk başladık gezmeye. tomtom sokağa falan baktık bikaç arkadaş gördüm ben, yanımdaki de bikaç arkadaşını gördü böyle biraz ayrı takıldık. sokakta bi sürü kişi var herkes kafasına göre içip takılıyo insanlarla kaynaşmak problem değil. kezban yok yani içlerinde.
    ···
  4. 4.
    +1
    öyle etrafı keserken arkama döndüm. tanımadığım bi kız bana bakıyo aman allahım ilk görüşte aşık olmuştum.ilk defa böyle bişey başıma geliyodu. kız,esmer dolgun dudaklı, üst dudağı böyle hafif öne doğru zayıf ama kıçı memesi falan ele gelir bişeydi.bi yandan sürekli çaktırmadan kıza bakıyorum öbür yandan tanıdıklarla muhabbet ediyorum falan. kızla konuşmak istiyorum ama mal gibi de kızın yanına gidemem. yanında 2 tane erkek arkadaşı var onların ağzımı yüzümü gibme ihtimali dışında sokakta beni tanıyan bi sürü adama rezil olabilirdim. sonra yanımdaki arkadaşlar biz biraz turlayacaz gelicek misin diye sordular,yok dedim ben burdayım daha.tek başıma bi yandan içiyorum bi yandan kızı kesiyorum. kızın yanındaki iki adamdan biri yanıma geldi,tek kalma istersen gel yanımızda takıl dedi. dedim galiba bu kız benim kaderimde var. peki dedim aldım biramı gittim yanlarına.
    ···
  5. 5.
    +1 -1
    kızın adı yoncaymış, dünyadaki en güzel isim bu olsa gerek diye düşündüm. diğer iki elemanın adlarıda iri yapılı olan fırat karizmatik olan da oğuz.bu üçünde anlayamadığım bişey vardı. herhangi birileri olmadıklarını sezebiliyodum ama adını koyamıyodum. yani yolda görseniz kesin bikaç saniye bakışlarınız üstlerinde kalır. benim tek düşünebildiğim şey o an yoncaydı. benim yanıma gelen fırattı, okuyo musun, çalışıyo musun diye sordu fırat. okuyorum dedim.ne okuyosun diye sordu, pgiboloji dedim.ben sordum ne iş yaptığını. babamla çalışıyorum dedi. yonca, aa ben de pgibolojiyle çok ilgilenirim falan dedi. bikaç pgiboloji kitabı okumuş falan orda muhabbet açtı başladık konuşmaya.
    ···
  6. 6.
    +1 -1
    sonra benim sokağa beraber gittiğim arkadaş geldi. serkan diye bi arkadaşımız arıyomuş gel yanlarına gidelim dedi(serkanda kesin uyuşturucu vardır)biraz düşündüm gitmek hoş bi fikirdi.o an bu durum çok garip gözüktü. çünkü az önce yonca için neredeyse aşkımdan ölürdüm ama şimdi 3 4 malla beraber kafaları çekmek daha cazip geliyodu. gidicek misin diye sordu yonca sert bi ses tonu ile ya da bana öyle geldi.yok sen git dedim arkadaşa peki sonra ara ama dedi gitti. oğuz gelin biz de kaçalım sıkıldım ben dedi. oğuzla fırat önce benle yonca arkada yürüyoruz. yonca koluma girdi felsefi konulardan, politikadan,müzikten falan konuştuk.
    ···
  7. 7.
    +2
    yoncanın gördüğüm en zeki insanlardan biri olduğunu söyleyebilirdim. konuştuğumuz konular içinde benim daha önce dikkatimi çekmeyen pek çok noktayı yakalayabiliyodu. benle sohbet etmek onun da hoşuna gitmişti. muhabbet arasında o da ben de sıksık aa evet böyle düşünmemiştim gibi şeyler söylüyoduk. yoncadan ilk gördüğüm anlardaki kadar olmasada yine hoşlanıyodum. çok kafa dengi bi kızdı ve güzeldi. taksim meydana kadar yürüdük böyle. oğuz birden bire döndü yoncaya eee? diye sordu. yonca da yeterince zeki dedi. yeterince zeki mi yoksa yeterince yakışıklı mı diye sordu oğuz gülerek. ikisi de diye cevap verdi yonca.ben anlamamıştım neden bahsediyo bu mallar diye düşünüyodum. dedim lan sakın 4 lü takılmak istiyo falan olmasınlar. fırat bana sanki hayatımın en önemli anını yaşıyomuşum gibi bu geceyi bizimle geçirir misin diye sordu.hem ot da var diye ekledi
    ···
  8. 8.
    +2
    işin içinde başka bişey olduğu belliydi. ayık olsam kesinlikle arkadaşımın yanına dönmem gerektiğini söylerdim ama Maalesef ayık değildim. olur tabi dedim atladık taksiye. feriköyde bi apartmana geldik. hepiniz burda mı kalıyosunuz diye sordum. oğuzla fıratın eviymiş yonca ailesiyle kalıyomuş ama ailesinin yanından çok bunlarla kalıyo. müzik falan açtılar verdiler cigarayı bana sarmam için .ben bi yandan çalışıyorum,bi yandan müzik dinliyorum falan. fırat kahve yaptı getirdi. yaktık cigaraları başladık dönmeye.
    ···
  9. 9.
    +1
    bitti cigaralar, fıratla,oğuz biz uyumaya gidiyoruz ayağına gittiler odalarına.iş benim için hala kıllı bi haldeydi. yoncayla salonda yalnız kalmıştık.bi yandan muhabbet ediyodum yoncayla bi yandan cigara sarıyodum yine. cigaraları içerken yonca gayet ciddi bi şekilde -sen bu dünyada, bilmediğin şeylerin var olabileceğine ihtimal vericek kadar zeki birisin dedi. evet ee dedim. sana bi teklif yapıcam.iyi düşün ama bu gece cevap vermek zorundasın tamam mı dedi. dedim aha kabak şimdi patlıyo anlıycaz ne olduğunu. olur yap dedim.ben, fırat ve oğuz vampiriz dedi. kulağa şaka yapıyo gibi geliyo ama sezgilerim de böyle bi ihtimale o kadar da imkansız olarak bakmıyo. biraz düşündüm işi taşşağa vurarak hmmm beni de mi vampir yapmak istiyosunuz dedim. evet öyle dedi.
    ···
  10. 10.
    0
    her akıllı insanın diyeceği gibi kanıtla vampir olduğunu dedim. beni ilk gördüğün an hissettiklerin sence normal miydi diye sordu. hasgibtir bunu nereden biliyo diye düşündüm, hayır diye cevap verdim.ama bunlar 5 saattir yanımda içki mi içmediler esrar mı çekmediler bu nasıl vampirlik diye düşündüm düşündüğümü de aynen sordum. vampirlik sandığım gibi bişey değilmiş. gün ışığında yürüyebiliyosun, yemek yiyebiliyosun, içki içebilirsin. normal insandan tek farkın yaptığın ayinler, kazandığın güçler ve içtiğin kan. diye anlattı durumu. hatta yonca ailesiyle yaşıyo ve ailesinin bu durumdan haberi bile yok a.q.
    ···
  11. 11.
    0
    bu işin hiçbir eksisi yoktu. sadece dönüşümüm için yapılan ayinde tonla canım yanıcaktı o kadar.ve teklifini kabul ettim. yonca ,fıratla oğuzu çağırmaya gitti. içimdeki korku ve heyecanı anlatamam. kafamdan geçen düşünceler eğer haklılarsa hayatımın bi daha eskisi gibi olmayacağı yönündeydi ve gece boyunca en haklı olduğum konulardan biri buydu. bunların üçü geldiler. fıratla oğuz sapık sapık gülümsüyodu.ben koltukta otururken bunlar salonun ortasındaki masayı kenara ittiler. müziği kapattılar ve yonca gidip içeriden bi çanta getirdi. halıyı kaldırdıklarında salonun ortasına çizdikleri kocaman bi daire ortaya çıktı
    ···
  12. 12.
    0
    iş artık son derece ciddileşmişti. fırat bana dairenin ortasına geçip oturmamı söyledi. aynen söylediğini yaptım. yonca çantadan bikaç tane şişe bi tane tahta kap çıkardı. taşşak gibi olan kafam yüzünden mal mal gülmeye başladım.taa ki yonca çantanın içinden ebesinin amı kadar bi şırınga çıkarıncaya kadar. oğuz sakin olmamı bu işin kolay olmadığını ama bu hayatın ne kadar güzel olduğunu falan anlatıyodu. peki ya normale dönmek istersem diye sordum. normale dönmek istemeyeceğimi ama istesem de bunun bi yolunun olmadığını söyledi. yonca kaba yağları döktü, çantadan çıkardığı bi poşetin içindeki ezilmiş bitkileri attı fırat da aldı şırıngayı geldi yanıma.
    ···
  13. 13.
    0
    uzat kolunu demeden uzattım ben. oğuz tuttu kolumu sıkmaya başladı. damarlar iyice belli oldu.ama iğrenin deliği zaten benim damar kadardı. fırat cart diye ustaca girdi damara. yavaş yavaş kanımı çekmeye başladı. şırıngayı doldurdu sonra çektiği kanı bi şişeye boşalttı. sonra tekrar soktu şırıngayı yine çekti kanımı. yine doldurdu şişeye.cam şişe tamamen dolmuştu.o kadar kanın gitmesiyle benim baş dönmeye başladı. yonca müziği kapattı, ışıkları söndürdü aldı şişeyi birazını kaba döktü kabı getirip önüme koydu. sonra bu üçü şişede kalan kanı bardaklara paylaştırdılar.
    ···
  14. 14.
    0
    bana kaptakini yavaş yavaş içmeye başla dedi yonca. artık kimse konuşmuyo diye sertçe uyardı fırat. yudum yudum içmeye başladım kaptakini. buruk bi tadı vardı. içmeye başladıktan hemen sonra ayaklarımın uyuşmaya başladığını hissettim. onlar da bi yandan bardaklarındaki kanımı yudumluyolardı. kimseden çıt çıkmıyodu. kollarım da yavaş yavaş karıncalanmaya başladı. kaptaki karışımın sonlarına gelmiştim ve vücudumdaki garipliği artık iç organlarıma kadar hissediyodum. birden mideme inanılmaz bi ağrı girdi. kasılıp gevşemeye başladı, kusmak istiyodum ama yapamıyodum. beynimin,kalbimin, midemin inanılmaz bi şekilde sancılandığını hatırlıyorum. artık oturur pozisyonda değildim yere uzanmış ellerimle karnıma bastırıyodum. Sesler duymaya başladım halüsinasyon görüyodum. sanırım 20 dakikaya yakın bu acıyı çektim. bağırmak istedim bağıramadım. birden acı kesildi.
    ···
  15. 15.
    0
    sonra göğüs kafesimin içinden bişeyin yükseldiğini hissettim. bikaç saniye öyle dona kaldıktan sonra tekrar göğüs kafesimden içeri girdi ama aynı şey değildi. kulak patlatan bi uğultu başladı, kulaklarımı tıkayacak halim kalmamıştı. galiba biraz bayıldım. kendime geldiğimde fırat ağzıma kan dökmeye başladı. tamam bitti işte dedi. yonca bi hayli stresliydi. oğuz da bi yandan sırtımı sıvazlıyodu. bişeylerin artık farklı olduğunu hissedebiliyodum
    ···
  16. 16.
    0
    kan tadının bu kadar hoşuma gitmesi ve beni aldığım her yudumda biraz daha iyi hissettirmesi de buna delaletti zaten. yonca kalkabilecek misin diye sordu. evet dedim.gel biz odaya geçelim dedi. koluma girip beni odaya zütürdü. kanı kendim içicek kadar toparlamıştım. bana benden çok etkilendiğini, benim yanımda kendini iyi hissettiğini, birini dönüştürme hakkını benim üstümde kullanmasının zaten benden ne kadar hoşlandığının belirtisi olduğunu falan söylüyodu.ama ben bekaretini kaybetmiş 15 yaşındaki kız gibi hissediyodum. canımın artık kan istemediğini söyledim. beraber uzandık. sürekli beni okşuyodu,ben artık eski ben olmadığım gerçeğini düşünüyodum.
    ···
  17. 17.
    0
    uyumuşum, uyandığımda kendimi hiç hissetmediğim kadar iyi hissediyodum. yonca hiç uyumamış. öyle beni seyretmiş bütün gece. ailemi aramamı bikaç gün gelemeyeceğimi söylememi istedi. dediğini yaptım.ilk bikaç gün onların yanında kalmam iyi olurmuş. bana öğreticek şeyleri varmış dahası artık bedensiz varlıklara karşı daha duyarlı olacağım için alışma sürecinde yanımda tecrübelilerin olması gerekiyomuş.
    ···
  18. 18.
    0
    yonca konuştukça sesi sanki kulağımı yalıyodu. dışarıdaki köpekler, kediler,yolda yürüyen insanlar hepsini net bi şekilde duyabiliyodum. yoncanın suratı hareket ettikçe renkleri sanki etrafa saçılıyodu. ışığın vurduğu yer, gölgede kalan kısımlar burnunu hafifçe oynatması. hareket eden bişeyi saatlerce izleyebilirdim.gel kahvaltı yapalım dedi mutfağa gittik. hole çıktığımızda salonda havada asılı duran bi yüz olduğunu gördüm.bu yüz 2 boyutluydu yani fotoğraf gibi. anlamsız bi ışık oyunu olmadığını hemen anladım.
    ···
  19. 19.
    0
    ben sormadan yonca onun düşük seviyeli bi bedensiz varlık olduğunu söyledi. yaşadığım her yeni şey bu işi sevmeme neden oluyodu.ben sandalyeye oturdum yonca kahvaltılık bişeyler çıkarttı. benden fıratla oğuzu çağırmamı istedi. gittim kapılarına vura vura uyandırdım ikisini. geçtim mutfağa kahvaltıyı bekledim.
    ···
  20. 20.
    0
    fıratla oğuz da geldi kahvaltıyı bitirdik. yemek yeme işi biraz can sıkıcıydı. yumurtanın kokusu ciğerlerimi yakmıştı. yeme alışkanlıklarımı toptan değiştirmem gerekicekti. sonra bana işlerin nasıl çalışacağını anlatmaya başladılar.en az 3 günde 1 kan içmem gerekiyodu. gücümü korumam için gerekliydi aksi taktirde dönüşüm sırasında geçirdiğim acılar tekrar başlayacaktı. kanı hayvanlardan alabilirdim.ama beni tanıştıracakları bi adam vardı. kızılaydan kan veriyodu vampirlere. kendisi de vampirmiş zaten. güçler ayinlerle birlikte geliyormuş. yani aşk ortamı yaratılan bi ayinden sonra kendimi birilerine nasıl çekici gösterebileceğimi öğrenicekmişim.ama ayinlerin yapılması için ayın doğru günlerinde olması gibi şartlar var.
    ···