vampir hikayesi anlatıyorum

inilti çıkıyor ağzından . bir daha ve bir daha vuruyorum. karşı koymaya çalışıyor ama diğer elimde bunu engelliyor. sonunda onu tutup ileriye havaya doğru firlatiyorum ve ileriye doğru koşarak onu tam yere düşeceği sırada boynundan tutup yere carpiyorum.

çok sert bir darbe yedim ve kalkabilecegimden emin değilim. yerdeyim ve yan dönmüş şekilde yatıyorum. laurentin hiç ses cikarmadan bayan jenniferin yanında oturdugunu görüyorum. bayan jennifer ise ne olacağını çok merak eden gözlerle izliyor maçı. gözüm maçın heyecanıyla dolmuş caylaklar arasındaki aldys i görüyor . haydi diyor ağzını oynatarak . yanında emma ve ronald da var haydi kalk diye bağırıyorlar.

yerden destek alarak kalkıyorum ve rakibim kalkmami izledikten sonra tekrar atağa geçiyor. bay laurent in söyledikleri geliyor aklıma. "bir vampire açıkça saldırma ve ne yapacağını tahmin etmemesini sagla " . rakibim bunu yapıyor ve koşup yumruk atıyor geriye doğru eğilip yumruğunu tutuyorum ve kolunu çevirip karnına bi tekme atıyorum

Yediğim yumruğun etkisiyle yere düşüyorum. maç beş dakikadır başkadır ama bu maçtaki ilk kayda değer hareket. burnumun acisi yavaş yavaş geçerken ayağa kalkıyorum. bana doğru kosuyor bende ona doğru koşmaya başlıyorum. yumruk atmaya hazırlanıyor ama ben kayıp bacaklarının altından geçiyorum. hemen kalkıp. ensesine dirseğimle sert bir şekilde vuruyorum ve o da dirsegiyle karşılık verip tokezlememe neden oluyor. zıplayarak tekmeler atıyor ve bu maçı ne kadar çok istediği yüzünden belli. oluyor.

karşılıklı yumruklar atiyoruz birbirimize ama ikimizde manevra yaparak kutluyoruz darbelerden. çok hızlanmaya başladı ve deli gibi dovusuyor. darbelerden kurtuldukca sınırı giderek artıyor ve attığı ama kurtulduğum iki yumruktan sonra hiç beklemediğim bir anda uçan kafa olarak tabir ettiğimiz hareketle beni yere yigiyor.

Mikrofonu bay nolan a verip yerine geçiyor. günün ilk maçı diyor öğrencileri neşelendirmek isteyen bir sesle. Caylaklar sahaya buyrun. alkışlar eşliğinde sahaya çıkıyoruz. bu elemelerin caylaklarin moralini biraz da olsa duzelttigini görmek beni mutlu ediyor. ikinci defa rakibimle birbirimize selam veriyoruz ve baslayin sesini duymak için birbirimizden bir kaç adım uzaklaşıyoruz.

yine okulun çoğu öğrencisi savunma derslerinin verildiği binada toplaniyor elemeler için. bugün izlemeye gelenler arasında bayan jennifer da var. hemen yanında müdüre hanım bayan victoria var ama sanki kavga etmişler gibi birbirlerinin tarafina bakmiyorlar. bayan jenniferin hemen yanında laurent duruyor. ona baktığımı görünce bana göz kırpıyor.

ilk maç benim macim. profesör nolan ın maçı başlatmasını bekliyor herkes ama mikrofonu eline alan bayan jennifer oluyor.

sevgili caylaklar diyor. dün yaşanan acı olaydan eminim hepinizin haberi vardır. sevgili bayan nina goldert in ölümü beni derinden etkiledi. bugün ailesi de burda bizim konuklarımız". annesiyle babasının perisan hallerine bakmak acı verici geliyor. bayan jennifer devam ediyor : sizi temin ederimki sevgili caylaklar ve sayın profesörler bir daha böyle bir şey yaşanmayacak. ben, caylaklardan sorumlu konsey üyesi olarak okuldaki güvenliği hat safaya çıkardım. güven içinde egitiminize devam edebilirsiniz ve gerçek bir vampir olmak için geçirdiğiniz bu süreçte size başarılar diliyorum

Reserved

gece okuluna vardığımda okulun etrafında bir çok adam görüyorum. silahlari bire var ve bıçak da taşıyorlar. onların dikkatli bakışları arasında okula giriyorum ve ilk ışim emmayi bulmak oluyor. o adamlar da kim ; okulun etrafındakiler ? diye soruyorum. onlar genel koruyucular diyor emma. yani insanlardaki polisler gibi diye ekliyor ronald. Emma ya bakiyorum gözlerimi kısarak. telefonda söylemeyi unuttuğum için özür dilerim diyor

devam panpa gogogogogog

Arabaya binip eve varıyorm ; sabah olmak üzere. bu arada annem daha babama benimle ilgili olayı anlatmadan ikisi boşanmaya karar verdiler ve tek celsede ayrıldilar. sorun iyi anlaşamamaları mi bilmiyorum ama annemin babama hiç evde degilsin hep şehir dışında işlerinle meşgulsn. biraz ailene de vakit ayır yoksa onları kaybedecegini göze almış olursun , dediğini duymuştum. Babamla aram bugüne kadar çok iyi olmadı zaten bu yüzden annemle kalıyorum ve onunla da pek vakit geçirdiğim söylenemez

arabaya binmediniz mi hala ? bayan victorianin kalabalık arasında ( konsey üyeleri, koruyucuları, bazı öğretmenler , konsey memurlari ve bazı okul görevlileri ) olmadığını o an farkediyorum. sesi arka tarafimizdan geliyor. görmeye alışık olduğumuz gibi saclari çok iyi taranmış ve dalgali haliyle değil ; dağınk. ayrıca makyajı da akmış ve zümrüt yeşili gözleri uzun süre uyumayan bir insanınki gibi yorgunluktan şişmiş görünüyor.

ronald in sözlerine katiliyorum. gerçekten tehlikedeyiz ve onlarla bir daha karsilasirsam şansımın yine yaver gidip girmeyecegi belli değil.

okulun önüne siyah bir araba yanaşıyor. bir kadın ve bir adam iniyor arabadan ve kadın olan hemen olay yerine kosuyor. kızım , kızım hayirrr diyor kızın etrafındaki kalabalığı yarmaya calisarak. adam da arkasından gidiyor. babası. olduğunu düşünüyorum çünkü o da ağlıyor . kalabalıktan pek bir şey göremesek de dördümz de oraya bakıyoruz ve annesinin çığlıkları geceyi deliyor.

öldürülen kız diyor aldys ; ağlamaklı çıkıyor sesi onun da. benim arkadaşımdı ve onu Tarakatalar öldürmüş.

Bir anda hepimiz susuyoruz. şaşıran gözlerle aldys e bakiyorum ve gözlerinden yaşlar suzuldugunu görüyorum. emma konuşuyor sonunda : ama, ama bu imkansız. onlar, onlar ibir gece okuluna bu kadar yaklaşmış olamazlar. kekeleyerk söylüyor bunu. bilmiyorum diyor aldys . "profesörler konusrlarken duydum. " size yapılan saldiridan sonra guvenligin artirildigini dusunuyordum diyor ronald konuşmaya girerek. " ya güvenlik yeterince iyi değil. ya da onlar okula ulasmanin bir yolunu bulmuş. bilmiyorum. ama emin olduğum tek şey var ; hepimiz tehlikedeyz.

olay yerine kimseyi yaklastirmiyorlar. konsey üyelerinden bir kaç kişi koruyucularıyla beraber gelmiş. konseyde görevli olduğunu dusundugum memurlar olay yerini inceliyorlar. pansiyona giden öğrencilerin çoğu merak içinde pencereden olay yerine bakıyor. biz de ( ben ronald ve emma ) servise binmek için harekete geçiyoruz. tam bineceğim sırada ' steve ' diye bagiran bir ses duyuyorum. duymaktan en çok haz aldığım ses bu ; aldys in sesi. nefes nefese kaldığını görüyorum yanıma vardiginda. arabaya binmediğimi gören emma ve ronald da iniyorlar arabadan. ne oldu neden binmiyorsun diye soruyor emma ve aldys i farkediyor. Benim de gözlerim aldys e bunu soruyormuş gibi bakıyor. kaslariyla emma ve ronald i işaret ediyor . onların yanında söyleyebilirsn diyorum ; onlardan hiçbir şey saklamam.

geldim beyler. başlıyorum

Kusura bakmayın beyler. recep ivedik 4 e gittim bugün geç geldim. saat 1 gibi gelecem . uyku yok bu gece amk.

hadi bakalım bin bekliyoz sırf hikaye için uyumucam bak

Kusura bakmayın beyler. recep ivedik 4 e gittim bugün geç geldim. saat 1 gibi gelecem . uyku yok bu gece amk.

rezerved

nerdesin bin devam et

Hıkaye guzel zaten ona bısı dıyen yok devam et