vampir hikayesi anlatıyorum

- uyan steve . gozlerimi açmaya çalışiyorm ama pencereden sızan güneş yüzünden başaramıyorm. kısık gözlerle zar zor görebiliyorum annemi. ne oldu diyorum kabus gördün diyor . o anda gördüğüm kabus doluyor zihnime. hafif bir inilti çıkarıp kalkıyorum yataktan. saate bakiyorum öğle vakti. okula gitmeyip dinlenmenin iyi fikir olduğunu düşündüm diyor . tam da istediğim şey olmuş diye düşünüyorum. kahvalti için masaya oturuyorum ama sürekli gece olanlar var aklımda. ve yakında annem de öğrenecek. aslında gün boyu tek yaptığım şey bunu düşünmek diyebilirim. basket maçını kazandığımızi ve yerime oynayan takım arkadasimin maçın yıldızı olmasına sevinsem mi üzülsem mi kara veremiyorum. akşam erkenden giriyorum yatağa. bu gece beni louisin yanındaki kız alacak. bunu düşünerek uyumaya çalışıyorum ve ancak bir saat sonra başarıyorum.

özet geç bin

pencereye vuruyor biri hafifçe. uyanıyorum. o kız olduğunu bilmeme rağmen korkara aciyorum pencereyi kız içeri giriyor merhaba gibisinden şeyler mırıldanıyor ve cd arşivime bakıyor. ben de o sırada üzerime bir şeyler giyiyorum. gitme vakti diyor ve beni sirtina alıp pencereden çıkıyor. öyle hızlı gidiyor ki lousin hızının o kadar da fazla olmadığını hissediyorum. orman a geliyoruz. rahatsız olmadın umarım diyor . hayır diyorum yalan söyleyerek. hız özelliğim var diyor. kendi özelliğim geliyor aklıma anlatsam mi diye dusunurken servis ormanın cikisinda biraz ilerde diyor . ve servise kadar bana eşlik ediyor.

Reserved

reserved. ravenloft okumuş liseli bir picsin ama ok.
edit:ok prezervatifleri... eczacıbaşı sunar.

Okula varıyorum. daha az ürpertici geliyor bu sefer. koridorlar bayağı kalabalık. üst sınıfların gözlerinin üzerimde olduğunu hissedebiliyorum. asansöre binip üst kata çikiyorum. bugünkü derslerim vampir fizyolojisi- vampir sosyolojisi ve karanlık yaratıklar. sınıfa girip oturuyorum. brain kızıl saçlı çocuk dişlek kız ve 3-4 kişi daha var sınıfta. kızıl saçlı çocuğun adı ronald. hey diyor gerçekten yüksek rejenerasyon özelliğin mi var. sıcakkanlı geliyor konuşması. bilmiyorum diyorum . tahlilden sonra kesinleşecek. bence gayet kesin diyor. dün hepimizin gözleri önünde derin yaran 10 saniyede iyileşti. harika bi şey. gozlerini kaçırıyor ve devam ediyor. virüsü sana bulaştıranin langoss olduğunu düşünecekler. sen nerden biliyorsn diyorum sorumn saçma olduğunu farkederek. tam ağzını açıp konuşacakken dişlek kız giriyor araya ve ; langoss yanlışlıkla bir meleze virüs bulaştırdığıni yakalandigi zaman söyledi. ve tıpkı benim gibi biri olacak dedi. bunu herkes bilir.

@87 ravenloft ne onu bile bilmiyorum. ayrıca 24 yaşında üniversite son sınıf mimarlık okuyorum panpa.

bir melez nasıl diğer melezlerden nefret eder ki diye soruyorum. eder diyor ronald . hatta kendisinden bile nefret eder. bi sessizlik oluşuyor ve hoca giriyor içeri. vampir fizyolojisi dersi hocası. beni farkediyor ve tanışıyoruz. çaylakliktan gerçek vampirlige geciste vücutta yaşanan değişimleri anlatıyor. o sırada kapı çalınıyor ve müdüre hanım giriyor içeri. vücut hatlarini gösteren çok sexy bir elbise giymiş. beni çağırıyor hocadan rica ederek . odasına gidiyoruz ve tahmin ettiğim gibi tahlil sonuçlarını söylüyor bana. tam da dusundugümüz gibi diyor kanındaki virüs langoss a ait ve onun yüksek rejenerasyon özelliğini taşıyorsn

up up up up up

biraz daha up up up

korku bastiriyor bir anda beyler. onun gibi mi olacam diye düşünüyorum. müdüreden izin alıp dışarı cikiyorum teneffus olmuş . koridor boyunca yürüyorum ve kafeterya çıkıyor karsima. aldysi görüyorum bakar bakmaz. bir süre bakışlarım onda sabitleniyor. omzuna vuruyor yanındaki arkadaşı ve beni gösteriyor. önce gülüyor sonra kalkıp yanıma geliyor. tahlil sonuçları olumlu diyorum. o da korkmuş gibi oluyor. merak etme diyor korkusunu yansitmayan bir sesle. virüs ondan sana bulasmis olabilir ama bu onun gibi olacagin anldıbına gelmez. ve bizi farklı kılan secimlerimizdr unutma. sen iyiyi seçeceksn buna inanıyorum diyor. korku gidiyor beyler ve karşımdaki kızın ne kadar mükemmel olduğunu bir daha farkediyorum.

yemek arası görüşecegimizi planlayıp ayriliyoruz birbirimizden. sınıfa gidiyorum tekrar ronaldla dişlek kız olan emma ya da anlatıyorum olanları . şaşırıyorlar ve korktuklarini hissediyorum. aldys in söylediği söz geliyor aklıma ve onlara söylüyorum. biraz daha iyi hissediyorlar. sosyolojisi öğretmenini dünden tanıyorum. arada bir bana bakıyor şaşkınlıkla ama bi şey söylemiyor. herhalde durumu biliyordur diyorum içimden. ders bitiyor aldysi görebilmek için fırlıyorm hemen . beni bekliyor yemekhane girisinde. beraber giriyoruz içeri. zaten gözler üzerimde bi de yanımda 4. sınıf ve karanlık çaylak olan bir kız görülünce daha fazla dikkat çektiğimi farkedip utanıyorm. aldysle yemek alıp boş bir masaya oturuyoruz. birbirimizden bahsetmeye devam ediyoruz ama ben konusmakta zorlaniyorum. kız açık bir şekilde etkiliyor beni ve o da bunun farkında. hafta sonu ne yapıyorsnz diye soruyorum. vampirlern takildigi barlara eğlence mekanlarına gidiyoruz bazen insanların arasına karişıyoruz. hatta geçen hafta bowling bile oynadik insanlarla. duruyor biraz bi şey düşünüyor ve konuşuyor sonunda ; bu cumartesi bizimle gelsene harika bir bara gidiyoruz.

ananı gelip gibtim

ses verin binler ne alemdesniz .

çok iyi olur lan diye düşünüyorum. ama kötü hiçbir niyetim yok kıza karşı beyler. hani kendimi tanimasam aşık olmaya başlıyorum diyecem. iyi olur diyorum ellerini çrpıyor çocuk gibi . yemeklerimizi yiyoruz ve derse gitmek üzere ayriliyoruz. karanlık yaratıklar dersi. erkek bir öğretmen var yine. " tarakata" diye bir varlığı anlatıyor. vampirlerden daha az güçlü olan ama sayıca çok fazla olan yaratıklar diyor. bir tanesini tek başınıza öldürebilirsnz ama iki tanesi üç vampir gücü eşdeğerinde olabilir. çünkü birbirinden güç alan yaratıklar. ve bizim gibi tıpkı şu an aramızda koşullu barış olan kurtadamlarn da düşmanı diyor. kitaplarimi almadm daha ama ronald ın kitabından resimlerine bakiyorum. iki kolunda da bilekten dirseğe kadar uzanan keskin bir uzuv var bıçak gibi. korkutucu gorunuyorlar.

Devam panpa okuyoruz

evet burdayız panpa yaz sen

cumartesiye 3 gün var beyler ama çok çabuk geçiyor . gündüz okula gidiyorum ama insan okulundaki derslerimi pek fazla önemsemiyorum. pek arkadaşım yok zaten olanlarla da pek takılmiyorum zaten. gece okuluna ise iyice alışıyorum. savunma dersini en çok seviyorum. dövüşmeyi öğreniyoruz. ve vampir formuna geçmem gerektiği için kendimi kontrol etmeyi de öğreniyorum. cumartesi gecesi gelip çatıyor.

Kız pansiyonunun kapısında bekliyorum. aldys mesaj atıyorum o da gelmek uzereyiz diye mesaj atıyor. 10 dakika sonra o ve iki tane daha kız çıkıyolar pansiyondan tam bar havasına uygun giyinmişler kendi giyimimden utanıyorum. selamlaşıyorz ve arkadaşlarndan birinin arabasına binip bara doğru gidiyoruz.

içeride onlarca kişi var dans edip eğleniyorlar. havalı bir mekan . içerdekilerin çoğu vampir diyor aldys kulagima. kafamı saklıyorum. içkilerimizi alıp eğleniyoruz ve zaman çabuk geçiyor gitme vakti geliyor. arabaya binip gidiyoruz. okula varmaya az kala gosterisli bir dağ görüyorum daha önce farketmediğm. üzerinde değişik şekiller var. orası neresi diye soruyorum. okula ait bir yer diyor aldys ve ekliyor. istersen gidip yakından bakabiliriz.

ikimiz tek iniyoruz arabadan ve daha doğru yuruyoruz. yaklaştıkça daha güzel görünüyor gözüme dağ. en tepesine tırmanıyoruz ve yorulmuş bir halde oturup manzarayı seyrediyoruz. harika diyor harika diye karşılık veriyorum gece okulu görünüyor burdan ama çok uzakta. ışıklı tabelası göze çarpıyor. aldy s e bakiyorum . onu bana bakarken buluyorum. ne düşünüyorum biliyor musun diye soruyorum ne düşünüyorsn. diyor. daha önce bi kızın yanındayken hiç böyle hissetmemiştm diyorum. gülüyor ama gülmesi kesiliyor bir anda yüz şekli değişiyor. olamaz diyor arkamı işaret ederek.