-
1.
+1 -3fenerbahçeli taraftar grubudur. küfüre karşıdırlar.
-
2.
0ccc vamos bien ccc
-
3.
+3ck ile kardeşler. alayını seviyorum.
-
4.
0ccc vamos bien ccc
küfredeni giberiz -
5.
0ben polat alemdar
benimle uzlaşmaya geldiniz tehditle santajla devam ettiniz
ailemden birine silah sıktınız kan akıttınız bu kasedi davut tataraogluna zütüreceksin
ona diyeceksin ki o benim canımı acıttı bende onun canını acıtacam davut tataroglunun ömründe canı acımamıştır canının acımamasının nedeni beni tanımamıs olmasıdır.
ailemden aktıttıgınız her damla kan için canınız yanacak halo ölürse adamnızın ölüsünü teslim ederim halo kurtulana kadar fuatta hergün ölüp ölüp dirilecek -
6.
0ccc vamos bien ccc
ccc ck ccc
ccc unifeb ccc
üçüde durdudular faaliyetlerini aziz sultasından dolayı...
gfb aziz yıldıvımın yannanını yalamaya devam ediyor her zamanki gibi -
7.
+2bu oyunun içinde yokuz …Tümünü Göster
uzun yıllardır fenerbahçe tribününde renktaş olarak yan yana duran vamos bien üyeleri olarak beş yıl önce "hasretinden yandı gönlüm" pankartıyla grup olarak davranmaya başlamaya karar verdiğimizde, tek amacımız, fenerbahçe sevgisine ve tribün kültürünün zenginliğine katkıda bulunmaktı.
o günden beri, beş yıl boyunca, hedefleri doğrultusunda yoğun emek harcayan grubumuz, geçtiğimiz yıl ebedi dostlarımız grup ck ve ünifeb'le omuz omuza vermek amacıyla maraton tribününden okul tarafı kale arkası tribününe geçti.
okul tarafı kale arkasında üç grubumuzun üyeleri arasında kurulan samimi ilişki sonucunda, "endüstriyel futbol" tarafından unutturulmaya çalışılan dostluk, paylaşım, fedakarlık ve dayanışma gibi temel değerler hayata geçirildi ve sezon boyunca bütün fenerbahçelilerin haklı olarak gurur duyduğu önemli işlere imza atıldı. bütün rakiplerimizi kıskandıran bir tribün zenginliği yaratıldı.
bunca yıldır yaratılan onlarca güzelliğe rağmen, üzülerek de olsa, vamos bien grubu olarak bugünden itibaren tribün faaliyetlerimizi süresiz olarak askıya aldığımızı bütün renktaşlarımız, kardeşlerimiz ve dostlarımız ile paylaşmak istiyoruz.
öncelikle,
geçtiğimiz sezondaki kayserispor maçı sonrasında çıkan ve aslında yasa uygulayıcılarının gereksiz ve anlamsız müdahalesi sonrasında büyüyen olaylar sonucunda içlerinde grup üyelerimizin de bulunduğu, her üç gruptan, 14 renktaşımız altı ay spor müsabakalarından men ve toplam 24 bin 38 tl para cezası aldılar. bu cezalar grup üyelerimizin bugüne kadar aldığı ilk ceza değil. daha öncede bu tür cezalar her üç grubun üyelerine de farklı zamanlarda uygulandı. kayserispor maçı sonrasında verilen cezaların da tek maçlık bir yanlış anlama ve emniyetin hatalı müdahalesi sonucu gelen cezalar olarak görseydik, daha önceki haksız cezalarla hukuk yoluyla nasıl mücadele ettiysek bu cezalarla da aynı şekilde mücadele eder, gerektiğinde bütün maddi-manevi ağırlığına rağmen cezaları yüklenmekten gocunmazdık. ancak sezon sonunda yasa uygulayıcılarının yaklaşımlarını ve kulüp yönetimimizin söz konusu yaklaşımlara karşı duyarsızlığını gördüğümüzde bunun artık bir maçlık hata değil tribünlere yönelik genel bir stratejinin parçası olduğunu açık olarak gördük.
bugün yürürlükte olan ve çeşitli maddeleri daha da ağırlaştırılmaya çalışılan 5149 sayılı “sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesi yasası” futbol dünyasının gerçeklerinden uzak, tribün kültürünü ortadan kaldırmak isteyen, tek taraflı hazırlanmış bir yasadır. öznel kriterlerle, canın istediğinin suçlandığı, suçlanan kişinin savunma bile yapamadan cezalandırılmasının zeminini oluşturan bu yasa, en basit hukuk ilkelerini bile ayaklar altına alarak taraftarlara yönelik bir tehdit unsuru olarak rahatlıkla kullanılmaktadır.
ne gariptir ki, çıkış manifestosunda sporun her tür şiddete alet edilmesine karşı çıkan ve bu konudaki hassasiyetini defalarca ispatlamış olan grubumuzun üyeleri, aleyhlerinde hiçbir delil olmadığı halde, bütün kamera görüntülerinde ve binlerce seyircinin gözünün önünde onlarca emniyet görevlisi tarafından şiddete maruz bırakıldıkları görüldükleri halde bir spor müsabakasında “şiddet uyguladıkları” iddiasıyla ceza alabilmektedir.
buna karşılık,
üç grubun yaptığı her güzel işi sahiplenip, kulübün resmi organlarında övünerek paylaşan, stadımızın duvarlarına yapılan güzel işlerin resimlerini asan fenerbahçe yönetimi ise, ne yazık ki, temel hukuk kurallarına ve ilkelerine aykırı biçimde, savunma hakkı bile tanınmayan renktaşlarımızın yanında olmak yerine, sessizliğini koruma hatta haksızlığı yapanlara "teşekkür etme" yolunu seçmiştir.
yönetimimize çok iyi bildikleri bir gerçeği tekrar hatırlatmak isteriz: futbolun gerçek ruhunu oluşturan sayısı arttırılmış seyirci kalabalığı ya da "bindirilmiş kıtalar" değil, coşkulu tribünlerdir. tribünler taraftarın sadece maç seyretmek için oturduğu alanlar değildir. taraftar için tribünler, coşkunun, şenliğin, şamatanın, mizahın, yaratıcılığın, hüznün, hayal kırıklarının beraberce yaşandığı toplumsal alanlardır. taraftarın duygusallığa dayalı bu sevgisi bugün “endüstriyel futbol” sisteminin sözcüleri tarafından “fanatizm” adı altında “suç biliminin” kavramlarıyla değerlendirilmekte, cezalandırılması gereken bir suç gibi gösterilmektedir. parayla ölçülemeyen bu değerler, hakim piyasa sistemi tarafından "suçlanarak" dışlanmak istenmektedir. gündelik yaşantımızın başka alanlarında da gözlemlediğimiz bir yöntemle, futbolun tümüyle bir piyasa, paranın konuştuğu alana dönüştürülmesi projesi ile sert polisiye güvenlik önlemleri beraberce geliştirilmektedir.
fenerbahçe tribünleri bugün endüstriyel futbolun savunucuları ve sporda şiddeti önleme yasasının uygulayıcıları tarafından bir laboratuar olarak kullanılmaktadır. “fanatizm” damgası altında, “karşılıksız sevgi”sini yaşayanlara yönelik açık bir savaş yürütülmektedir. bu savaş ister farkında olsun ister olmasın, tribünlerimizdeki bütün taraftar gruplarını hedef almıştır. bu tek taraflı savaşın temel amacı tribünlerin çok sesliliğini, çok renkliliğini ortadan kaldırıp; “endüstriyel futbol”ca makbul görülen, tüketmekten başka bir özelliği olmayan, piyasa kurallarına göre hareket eden, tek tip, sevgisiz, "sadece harcadığı paranın hesabını soran", bir seyirci profilini oluşturmaktır. taraftar grupları ise anti-demokratik, hukukun en temel ilkelerine bile aykırı olan yasayla pasifize edilip, "havuç-sopa" yöntemleriyle, yönetim ve yasa uygulayıcıların sözlerinin dışına çıkmayan "uslu çocuklara" dönüştürülmek istenmektedir.
fenerbahçe tribünlerinde başlatılan bu deneyim başarılı olursa dalga dalga diğer tribünlere de yayılacaktır. bugünden hangi renge sevdalı olursa olsun bütün tribün emekçilerine söyleyecek tek lafımız var: " anlatılan senin gelecekteki hikayendir!"
ve son olarak,
fenerbahçe tribünleri olarak dayanışmadan yoksun ve grup çıkarlarını genel tribün çıkarlarının önüne koyan bir yaklaşımla hikayenin sonunu getirmek mümkün görünmemektedir. her geçen gün kendi içini yiyerek parça parça bir yok oluşa doğru gidilmektedir. geçmiş deneyimlerin ışığında yaşananlar sanki tarihin tekerrürü gibidir. birlikte davranabilme yeteneğinin gelişmesi gereken yerde ve anda tam tersi refleksler devreye girmektedir. bu gidişin sonu bizim gideceğimiz yol değildir.
aldığımız karar mücadeleden kaçma anldıbına gelmemektedir. sadece taşların yerlerinin sürekli değiştiği böyle bir oyunda yer almayacağımızı ifade ediyoruz. biz böyle bir oyunda kimsenin oynayacağı bir piyon değiliz. karşılıksız sevenler için, eğer birlik ve dayanışma yoksa, böyle bir oyunda galip gelmenin imkanı olmadığını biliyoruz.
bu kararı alırken geride bıraktığımız süre içinde fenerbahçe tribünleri adına olumlu, güzel ve önemli işlere imza atmanın vicdan rahatlığını yaşıyoruz.
evlatlarına en büyük miras olarak fenerbahçe sevgisini bırakacak olan grup üyelerimiz, bağlayıcı karar olmaksızın bundan sonra da, bireysel olarak fenerbahçe’mizin yanında olacaklardır.
faaliyet gösterdiğimiz sürece her zaman yanımızda olan bütün tribün gruplarımıza ve taraftarlarımıza teşekkür ederiz.
saygılarımızla,
vamos bien -
8.
0
-
9.
0vamos bien ne gibim bir isim amk
ccc gecekondu ccc -
10.
+2gecekondu ne gibim bir isim amk
ccc vamos bien ccc -
11.
+3vamos bien! vamos ultras!
-
12.
0ÇÜNKÜ FENERBAHÇELiYiZ !!!Tümünü Göster
Bütün Fenerbahçe’lilerin ortak noktası bir oyun olarak futbolu ve diğer spor dallarını sevmeleri ile sarı-lacivert renklere duydukları aşktır.
Peki ama neden Vamos Bien’liyiz ? Neden ayrı bir platform içindeyiz?
Çünkü:
Vamos Bien’li eşitlikten yanadır, hayatın her alanında olduğu gibi tribünlerde de hiyerarşiye karşıdır. Vamos Bien’li sarı-lacivert renk aşkıyla örgütlenmiş bütün taraftar gruplarını kardeş olarak görür.
Vamos Bien’li adaletten yanadır, haksızlığa boyun eğmeyendir. isyancıdır... Haram zaferler yerine helal üzüntüleri tercih edendir.
Vamos Bien’li paraya değil emeğe ve yeteneğe itibar eder. Bu nedenle en pahalı olanı değil en iyi performans sergileyeni sahada terini son damlasına kadar akıtanı tercih eder.
Vamos Bien’li yalan haberle, yaygarayla, kavga, gürültüyle prim yapmaya çalışan, çıkar odaklarıyla işbirliği halinde kulüplerin içini karıştıran ya da onları yönetmeye çalışan medyaya ve medya mensuplarına karşıdır.
Vamos Bien’li tribünde şiddete karşıdır. Futbolun dostça rekabet olduğunu bilen Vamos Bien’li, toplumun liselerden başlayıp her alanına yayılan şiddetin gerçek nedenlerine eğilmeyip her konuda “bir terör” başlığı yaratma meraklılarına karşı olduğu gibi gündelik hayatın şiddetini tribünlere taşımak isteyenlere de karşıdır.
Vamos Bien’li cinsiyetçiliğe karşıdır. Kadınların da en az erkekler kadar takımını destekleme hakkını kabul eder. Kadınları tribünden uzaklaştıran her tür eylemin ve söylemin karşısındadır. Bu nedenle kadınları ve eşcinselleri aşağılayan her tür küfürün edilmesine karşıdır.
Vamos Bien’li ırkçılığa ve şovenizme karşıdır. Bu nedenle Türkiye'deki siyahi futbolcuların “Türkiye'de tribünlerde ırkçılık yok” yanılsamalarına, Diyarbakırspor ile yapılan her maçın Kürtleri, Trabzon ya da Karadeniz takımları ile yapılan maçların Lazları, Eskişehirspor ile yapılanların Tatarları, Fransız takımları ile yapılanların Ermenileri, Yunan takımları ile yapılanların Rumları aşağılama ve hakaret vesilesi olmasına karşıdır.
Vamos Bien’li yoksulların dışlanmasına, yıllarını tribünden Fenerbahçe’sini ya da kendi kulübünü izlemeye ayırmış on binlerin pahalı bilet politikalarıyla tribünlerin dışında bırakılmasına karşıdır. Aynı zamanda stada gelme olanağı bulamayan onbinlerin kendi sevdikleri takımı paralı kanallar aracılığıyla seyretmek zorunda bırakılmasına da karşıdır. Vamos Bien’li bütün spor karşılaşmalarının kamuya açık kanallarda gösterilmesini savunur.
Vamos Bien’li “izleyici”, “seyirci” ya da “müşteri” olmaya karşıdır. Vamos Bien’li taraftardır ve taraftar kültürünü yaşatmak isteyen herkesin yanındadır. Bu nedenle Vamos Bien’li en önemli değer olarak gördüğü takım formasının üzerinde özel şirketlerin rekldıbının alınmasına karşıdır.
Vamos Bien’li sponsorluk adı altında takımının isminin başına, sonuna, ortasına özel şirket isimlerinin konulmasına karşıdır. Sponsorluktan elde edilecek gelirin kulüp yönetimi, taraftar işbirliği içinde farklı kaynaklar yaratılarak çözümlenmesi gerektiğini savunur.
Vamos Bien’li taraftarların stadı bayram yerine çevirdikleri, sevdikleri renkleri destekledikleri, kendilerini ifade ettikleri pankart ve bayrakların asılmasına engel olan ve bu alanları reklam panolarıyla dolduran mülki amirliklere, özel şirketlere ve yönetimlere karşıdır.
Vamos Bien’li stada bayrak sopası sokulmamasına, deplasman seyircisi olmanın eziyet olmasına, stada deplasman seyircisinin alınmamasına, deplasman seyircisine uygulanan fahiş bilet fiyatlarına, karşıdır.
Vamos Bien’li tribüne güvenlik gerekçesiyle giren ama daha büyük bir güvensizlik ortamı yaratan polisin copuna, kalkanına, biber gazına, gaz bombasına, silahına, kelepçesine, saldırgan tutumuna karşıdır.
Vamos Bien’li merkezi hükümetin, mülki amirliklerin, yerel yönetimlerin, özel sermayenin çeşitli şirket gruplarının kendi çıkarları doğrultusunda başta futbol olmak üzere sporu kullanmalarına karşıdır.
Vamos Bien’li hangi kulüp olursa olsun karaborsayı teşvik ve organize edenlere ya da kulüp yönetimleri içinde bu yolla iktidar arayanlara, bu nedenle tribünlerde desteklenen şovenist mafyatik örgütlenmelere karşıdır.
ÇÜNKÜ;
Vamos Bien enternasyonalisttir, sarı-lacivert renge gönül veren herkestir. Lefter Küçükandonyanis’dir, Can Bartu’dur, Karnik Aslanyan'dır, Didi’dir, Dadcu’dur, Rapaiç’dir, Revivo’dur, Rıdvan’dır, Aykut’tur, Pierre Van Hooijdonk’dur, Alex de Souza’dır, Tuncay’dır, Anelka’dır, Appiah’dır ve adlarını sayamadığımız onlarca kişidir. Bu futbolcular milliyetleriyle değil futbol ülkesinin insanları olmasıyla kalbimizde taht kurmuştur. Bu nedenle FENERBAHÇE Türktür, Lazdır, Kürttür, Çerkezdir, Ermenidir, Rumdur, Yahudidir, Brezilyalıdır, Sırptır, Bosnalıdır, isveçlidir kısaca halkların kardeşliğidir!...
Vamos Bien’li özgürdür, kimseye itaat ve biat etmez! Özgür düşüncesiyle kararını verir. Bu nedenle Vamos Bien’li katılımcı demokrasiyi destekler. Her Fenerbahçe taraftarının kongre üyesi olmasının ve yönetime aday olmasının koşullarının yaratılmasını destekler.
Vamos Bien’li emekten yanadır. Türkiye’de futbolcuların sadece üç büyüklerde oynayanlardan ibaret olmadığını, çeşitli liglerde binlerce futbolcunun bu meslekten ekmek yediğini bilir. Bu nedenle bu futbolcuların menajerler ve kulüp yönetimlerinin elinde bir köle gibi kullanılmasına karşıdır. Vamos Bien’li bütün futbol emekçilerinin örgütleneceği bir sendikal yapıyı destekler. Profesyonel Futbolcular Derneği’nin aktif hale getirilip, gerçek anlamda futbolcuları temsil etmesi gerektiğini savunur.
Vamos Bien’li demokrattır. Spor aleminin taraftar, sporcu, teknik yönetim, idari yönetim olarak bir bütün olduğunu bilir. Bu nedenle başta milyonlarca liralık bir bütçeye sahip olan Futbol Federasyonu olmak üzere spor federasyonlarının siyaset, mafya ve çıkar gruplarının rant alanı olmasına karşıdır. Vamos Bien’li milyonlarca insanı ilgilendiren sporları yöneten federasyonların genel kurulunun spor dünyasının bileşenlerinin en demokratik biçimde temsiline imkan verilecek tarzda değişmesinden yanadır.
Vamos Bien’li çevreye duyarlıdır. Spor kompleksi ve kulüp yardımı adı altında şehrin halk ve kent sağlığı açısından en güzel yerlerinin (Seyrantepe, Riva vs.) spekülasyona açılmasına buraların birer rant alanı olmasına karşıdır. Vamos Bien’li doğa ile uyumlu yapılan spor mekanlarını destekler.
Vamos Bien’li sadece futbolun değil tüm diğer amatör sporların da desteklenmesinden yanadır.
Vamos Bien’li tüm toplumun spor yarışmalarını izleyebileceği olanakların yaratılmasının yanı sıra tüm toplumun spor yapabileceği ortam ve olanaklarının yaratılmasından yanadır.
Vamos Bien’li sporun milliyetçiliğin besleneceği bir ortam değil uluslararası kardeşliğin pekiştirileceği bir ortam olmasını savunur. -
13.
0ya allah bismillah vamos amin binler !
-
14.
0tüm renkler kardeşimizdir bizim
-
15.
+1okul açık kale arkasında 'cefakar kanaryalar' ve unifeb ile omuz omuza vermiş, futbol endüstrisine karşı olan, sosyal bilince sahip, koreografilerin hazırlanmasında yardımcı olan, takım kaybettiğinde daha çok bağrına basan, çoğunluğunu komünist panpalarımın oluşturduğu... ve bir gün değil hergün fenerbahçe diyen taraftar grubu... anlamı ise 'iyi gidiyoruz' bir de marşları vardır ki dillere destan;
kuşandık sarı laciyi, saraçoğlu yokuşlarında
siyah çoraplılardan doğan bu sevda
büyüyor omuzlarımızda, büyüyor
siyah çoraplılardan doğan bu sevda
büyüyor omuzlarımızda
destanlar yazan tarihinde, yarattığın değerlerinle
onurumuzsun sen bizim kanarya
25 milyon taraftarın omuzomuza
onurumuzsun sen bizim kanarya
taraftarın omuz omuza
zaptettiğimiz stadlara adını kazıyacağız
fenerbahçe söyleyecek son sözü
haklıyız kazanacağız, haklıyız
fenerbahçe söyleyecek son sözü
haklıyız kazancağız
efsane 100 yaşında
taraftarıyla, şanıyla
dünya döndükçe sürecek
kalpleri hep titretecek
dillerden hiç düşmeyecek
fe ner bah çee
bir gün girsek biz mezara
gözümüz kalmaz arkada
evladıma miras bu sevda...
özet, vamos bien giber, dağılın - 16.
-
17.
0haklıyız kazanacağız
-
18.
0sizsiz okul açığın hiç bir anlamı yok geri dönün
-
19.
0gibiyim genç fenerlileri siz iyisiniz iyi.
edit:ağır galatasaraylıyım -
20.
0istek üzerine updullah