/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +1
    Geldiğimiz gri renkteki kayalıklı tepenin yukarısına çıkıp arkamıza baktığımızda kocaman orduyu görebiliyorduk hemen ağaçların arasından koşup Bhulaban köyüne gidip atlarımızı aldık. Oradaki herkesin yarına sağ kalmayacağını anlattık. Yatalak Hebul dışında herkes bir at bulup bizimle geldi. Hamaq'ın öldüğü yoldan ormana girdik. Sungetche kalesine bugün ulaşamazsak hem kuzeydeki hükmümüzü kaybedecek hemde ölüp unutulup gidecektik...
    ···
  2. 52.
    +1
    güzel ben dünleyecem
    ···
  3. 53.
    +1
    Sabaha doğru Sungetche kalesine vardık. Biraz dinlendik ve Baha ile ben Brula Noyan'a yemekte konuk olduk ve başımızdan geçenleri anlattık. Brula Noyan ağarmış sakallarını sıvazlayarak:

    -En geç 3 gün sonra buraya gelecekler... Tagan Bey , bugün burada konakla yarın erken vakitlerde birliğini ikiye ayırıp Ichamur ve Başkent Tulga'ya gideceksiniz. Adam gelmezse ana vatanımıza giden yol olan kuzeyden kalan son parçayı da kaybederiz...

    +Dediğiniz mantıklı beyim ancak bilirsiniz yollar haydut dolu ve dediğinizi yaparsak 12-13 olarak ayrılıcaz kusura bakmayın ama ben adamlarımı bu riske at...

    -Burada noyan olan benim Tagan Beğ! Ben ne diyorsam o!

    Kaşlarım çatık bi şekilde odadan çıktım ve döşeğime gittim. Yarın Ayasu'yu göreceğim için mutluydum görevim bitince Halmar'a gidip ailemi 5 yıl aradan so ra görmeyi planlıyordum. Belki de Ayasu'yu Halmar'a kadınım olarak zütürürdüm kim bilir? Bunları düşünüp Ayasumdan aldığım kartal kemiğini ovalayarak uykuya daldım...
    ···
  4. 54.
    +1
    Sabaha karşı Ichamuqa beni uyandırdı ve yol hazırlıklarını tamamladık Brula Noyan'a Ichamur'da ayrılacağımızı söyleyerek kale kapılarından çıktık... ikiye ayrılmadığımızdan olsa gerek , yolda hep bi izlenme hissi vardı üstümüzde ancak hiç bir tehlikeyle karşılaşmadan akşam vakti Ichamura vardık. Şehir kapılarından içeri girdik nöbetçiler tarafından iyi karşılandık. Bir fıçıda duş aldım ve bey konağına giriş için izin istedim. Tonju Noyan, oğlu Hugu Noyan, karısı Leydi Mahraz ve Ayasu ile yemek yiyormuş. içeri girdiğimde Tonju Noyan çakırkeyf bi şekilde:

    -Hoşgeldin genç adam! Doğrusu bu kadar erken geleceğini beklemiyordum. Buyur gel benle iç!

    Hugu bileğimi sertçe kavrayıp sarıldıktan sonra:

    -Hoşgeldin , eski dostum!

    Yer masasına, Ayasu'nun yanına oturdum. Leydi Mahraz'ın bana hoşgeldin demesinden sonra Ayasu o kibar sesiyle:

    -Hoşgeldin , Tagan . dedi ve masadaki herkes bize doğru döndü uzun süren bi sessizlikten sonra Hugu Ayasu'ya döndü:

    -Tagan?
    ···
  5. 55.
    +1
    Güzel başlık şuku +
    ···
  6. 56.
    +1
    Rez alayım
    ···
  7. 57.
    +1
    güzel hikaye aq
    ···
  8. 58.
    +1
    Yaz panpa güzel gidiyor
    ···
  9. 59.
    +1
    Okuyorum lan çok güzel devam et
    ···
  10. 60.
    +1
    Ve Harlaus Pravenin derinliklerinden çıkardığı tereyağ savaşçıları ile kalradyanın tek hakimi olur
    ···
  11. 61.
    +1
    Rezzerso yaz panpam
    ···
  12. 62.
    +1
    anlat panpa dinliyom
    ···
  13. 63.
    0
    pnp sen naaptin
    ···
  14. 64.
    0
    Rezzerso panpa seri yaz
    ···
  15. 65.
    0
    Kanka devam et
    ···
  16. 66.
    0
    E sen koşu atına beyaz at dersen tabi okumazlar amk
    ···
  17. 67.
    0
    rez
    ···
  18. 68.
    0
    Eee sonra
    ···
  19. 69.
    +1 -1
    Biz bunun cevabını 15 temmuzda verdik
    ···
  20. 70.
    +1 -1
    7 GÜN SONRA

    Sarılı kulağımdan gelen zonklama beni acıdan deli ediyordu. Tek düşündüğüm Ayasu'nun beni böyle sevip sevmiyeceği ve annem, kız kardeşim Gökçe ve katledilen abim Hagan ile atam Keramula idi.

    Karda bata bata yürürken tepenin aşağısında 30 kişilik yaya bir devriye gördük. Bizi daha farketmemişlerdi , bize biraz daha yaklaşmalarını bekledik. Ve Vaegir askerleri benim şu seslerimle irkildiler "KOY!!! ÇEK!!! BIRAK!!!" Vaegir askerleri bir anda erimeye ve şaşırmaya başladılar. Karın altından yürekli Kergit çerileri çıkarak Vaegirlilerle çarpıştılar. Daha baltalarını, kılıçlarını çekmeden yok ettik onları... Devriyenin komutanı gibi görünen kürk miğferliyi döverek konuşturmaya çalıştık...

    +Sahibinin ordusu nerde lan it!

    Ağzı burnu kanamış bir şekilde gülerek:
    -Hah! Bunu gerçekten öğrenmek mi istiyorsun? Hemen 4 km ardımızdan geliyorlar. Sen ve askerlerin yok olup gideceksiniz!

    Fazla uzatmadan kafasını kestim ve hemen köye doğru geri yola çıktık...
    ···