-
1.
+29 -3Orada bir kız gördüm. Önce tanımadım fakat yaklaştıkça siması tanıdık geldi. Bu Begüm'dü. Uçurumun kenarındaydı. Kollarını açmış ve uçuruma doğru ilerliyordu. Kim olduğunu anlayınca yanına koştum. Bir dala bastım ve çıt diye bir ses geldi. Begüm arkasına döndü. Gülümsedi ve eliyle dur işareti yaptı. Ben de durdum.
Be- "Her zaman yanımdaydın. Şimdi de yanımdasın." dedi ve bir adım geriye gitti.
b-"Dur. Düşeceksin." Gözleri yaşardı ve bana baktı:
Be-" Neden buradasın? "
b-"Çünkü SENi SEViYORUM!!! " diye bağırdım. O da gözyaşlarını tutamadı ve gülümsedi.
Be-"Teşekkürler" dedi ve kendini uçurumdan aşağı bıraktı. Ben ise yanına koştum ve sadece parmağımın ucu ona değdi. Ve aşağı düşüp vücudunun parçalanmasını seyrettim.
Ve uyandım. Yıllardır aynı rüyayı görüyorum. Ama sonunda hapishanedeki sürem doldu ve bugün dışarı salınacağım. Sonunda neden intihar ettiğini bulacağım.
Rez alın devam edeceğim. -
2.
+1113 sene hapiste geçirdim. Onun aşağı atlamasının suçlusu benim olduğu söylendi. Hatta bir görgü tanığı bile vardı. Köyümüzün eski bekçisi Halil Sak. Hapisten çıktığımda beni almaya gelen kimse yoktu. Zaten şaşırmamıştım. Babam en son geldiğinde yani 12 sene önce "benim senin gibi bir evladım yok" demişti. Üstelik suçum olmamasına rağmen. Beni dinlememişti bile. Köye gitmek için bileti aldım. Saolsun hapishane gardiyanlarından biriyle iyi anlaşıyordum. Giderken cebime para koydu. Otobüste giderken yapacaklarımı düşünüyordum. Yıllarca düşündüm. Ama şimdi gerçekleştirebileceğim. Sonunda köy gözüktü. 6 saatlik yolculuğun ardından otobüsten köy meydanında indim. ilk işim bekçinin kulübesine gitmekti.
-
3.
+9Günaydın...
b-"Anne. Yine de eve giremem. Sen bile benim ziyaretime gelmedin. Ben korkmuşken, hapishanedeyken, çocuk yaşımda sana ihtiyacım varken yanımda olmadın. Şimdi neden eve gireyim ki? Zaten beni öldü bildiniz. Ben de sizi öldü bildim bundan kelli. Hadi eyvallah." dedim ve bahçeden çıkıp gittim. Giderken annem kapıda "oğlum" diye ağlıyordu. Ama bu sefer mantığım basık gelse de giderken ben de ağlıyordum. Annemi yıllar önce unutmuştum ama tekrar görmek, sarılmak ve konuşmak beni 13 yıl önceye zütürmüştü. Hemen iş bulup kalacak yer ayarlamam lazımdı. Ama intikamımı da unutmadım. Bu durumların babamla bir alakası olduğunu düşünüyorum. Ama daha köydekilerle işim bitmedi. Hala görmem gereken kişiler var. Kenan. Mahkeme gününde korktuğunu görmüştüm. Ne zaman korksa rahmetli babasının yüzüğünü parmağında çevirmeye başlardı. En başta bana verilecek karardan korktuğunu sanmıştım. Ne safmışım. Mahkeme bitip 13 yıl hapis kararı verildiğinde yüzüğünü çevirmeyi bıraktı, rahatlamıştı. Yüzüme bakamadan mahkemeden çıkmıştı. Şimdiki hedefim Kenan. -
4.
+7Eve vardım ve bahçenin tahta kapısını açtım. Kapının önüne geldim. Bahçe bu kadar küçük müydü? Her adımım sanki ateşli bir yolda yürüyorum. Affedip sarılmak istiyorum ama zihnimde babamın sesi hiç çıkmıyordu. Beni çocuk yaşımda mapushanede bırakıp gitmesini unutamıyordum. Yapamıyorum. Elimi kapıya zütürdüm ama kapıyı çalamadım. Bunca zaman sonra ne diyeceğim? Ben geldim mi? Size yazıklar olsun mu? Sonunda kapıyı çalabildim. Kapıyı açan annemdi. Beni görünce ilk birkaç dakika afalladı. Daha sonra sarıldı. "Oğlumm oğlum. Mapuslardan çıktın sonunda Allah'a şükür." diyordu. Onu itmek istiyordum. Benim senin gibi bir annem yok demek istiyordum. Ama benim de elim otomatikan ona doğru sarıldı. Gözyaşlarımı tutamadım. Ağlamaya başladım. Ağzımdan nefret sözcükleri dökülmesi gerekirken "Çok korktum anne. Çok özledim seni" dedim. Neden mantığım konuşmuyordu? Neden duygularım konuşuyor?
An-"içeri geç oğlum."
b-" Geçemem anne. Burası artık evim değil. Babamla kalamam artık."
An-"Baban artık burada değil oğlum. O istanbul'da bir iş kurdu. Her ay bize 2 bin tl gönderir." Lütfen aklımdaki şey olmasın.
b-"Babam o kadar parayı nereden buldu?"
An-"Sen mapusa düştükten 3 ay sonra babana bazı adamlar para verdi. Babanın tahta oymalarını zengin biri beğenmiş yanında çalıştımak istemiş. Baban da kabul etti." Ve annem de bunu yedi. Tahta oymayla zengin mi olunur? Off Allah'ım off. işler çığırından çıkıyor.
Edit: Telin şarj %2 ben afk. Yarın görüşürüz beyler.
Edit2: Rez alın... -
5.
+7Kulübeye gittim. Orada farklı bir bekçi vardı. içeriye girdim ve selam verdim. Adamın gözleri faltaşı gibi açılmış bana bakıyordu. Bakışlarını es geçtim ve:
b-"Seldıbınaleyküm. Burada eskiden Halil Sak diye bir bekçi vardı. Hala burada bekçilik yapıyor mu?"
S-"Bekir. Sen misin? Ben Salim. Hazır ol Salim."
b-"Vayy kardeşim. Ne yapıyorsun? Asker olacağım diyordun bekçi olmuşsun."
S-"Ha ha ha... Dalganı geç sen. En azından para kazanıyorum. Kenan gibi boş gezmiyorum.
b-"Kenan hala burada mı? Neyse konuyu dağıtma. Bizim bekçi Halil abi nerede?"
S-"O yatalak oldu. Kızı tüm birikimini alıp kocaya kaçınca o da kriz geçirdi ve felç oldu. Yanında tek karısı kaldı. Her zamanki evdeler. 2 sokak ileride 14 numara."
b-"Saol Salih. Ben gidiyorum sonra konuşuruz."
S-"Evine gitmeyecek misin? Ailenin yanına?"
b-"Benim artık bir ailem yok."
S-"O zaman neden geldin ki köye?"
b-"intikam için." dedim ve kulübeden çıkıp Halil abinin evinin yolunu tuttum. -
6.
+7Dışarıdaydım geldim devam ediyorum.
Sonunda bekçinin evine vardım. Bahçesindeki tekerlekli sandalyede oturuyordu. Arkasından yaklaştım. Ayak seslerini duymuş olacak ki:
H-" Bekir. Sen mi geldin? Bekir, oğlum. Hepsi benim suçum. Ben sadece benden isteneni yaptım. isteneni yaptım diye ailem mahvoldu. Bekir. Affet beni oğlum. Affet." dedi ve ağlamaya başladı. Daha beni bile görmemişti nasıl benim olduğumu bildi? Oradan bir adam bağırdı.
Adam-" Delikanlı. O adamla uğraşma. Delidir. Herkese Bekir der özür diler." Dediklerini yaptım ve uzaklaştım. Şimdi kafamda bir soru oluştu. ilk olarak bunu kimin söylemesini istedi? ikinci olarak Begüm'ün intihar edeceğini nereden biliyorlardı? Zaten bunun bir tek Halil abi ile sınırlı kalmayacağını biliyordum. Ama ondan duymak, nedense sanki ilk kez duymuşum gibi hissettim. Evime de uğramak istiyordum. Beni bir gün bile ziyarete gelmeyen ailemin evine. Yüzlerine tükürmeye gitmek istiyordum. -
7.
+6Kulübeye girdim. Hedefim Kenan'dı fakat artık Salim'i de sorguya çekecektim. Ama daha zamanı değil. ilk Salim'i sorguya çekersem bilgi kaynağımın fişini kendim çekmiş olurum. Onun için sohbete girdiğimizde sadece ağzını arayacağım. Bu köyle işim bitince de en son Salih'i sorguya çekeceğim.
b-"Selamın Aleyküm Salim."
S-"Aleyküm Selam." Sesi biraz titrek çıkmıştı. "Çay içmeye geldiğini varsayıyorum?" Sorar gibi söylemişti.
b-"Tabiki. içmeyi çok isterim." dedim. Çayı kendine kupaya, bana ince belli bir çay bardağına koydu. "Ohooo. Kendine kupaya bana ince belli. Ayıp ediyorsun ha." Dalga geçer gibi söylemiştim.
S-" Misafirsin lan sen. Tabi ince bellide içecen." dedi ve gülmesine eşlik ettim.
b-"Kenan'ı hiç gördün mü yakın zamanda?" Rengi atmıştı.
S-"Neden sordun?"
b-"Bir arkadaşım sensen diğeri de o. Onu da ziyaret edeyim dedim. Hem belli mi olur belki o bana kupada çay verir."
S-"Sana çay bile verebileceğinden şüpheliyim. Ama onu uçurumun orada görmüştüm." Uçurumun orada mı? Midem bulandı. Begüm'ün oradan düşüşünü, bedeninin parçalanışı aklıma geldi.
b-"Teşekkürler Salim. "
S-"Önemli değil de saat gece 3 oldu farkında mısın? Dikkat et de Kenan seni de kendi gibi keş yapmasın."
b-"Tamam. Ederim." dedim ve uçurumun yolunu tuttum. -
8.
+6Uçuruma vardım. Begüm'ün düşmesi artık sadece rüyamdaki bir sahne değil sanki orada gibiydi. Gözlerimi ovaladım ve orada Kenan oturuyordu. Sigarasını yakmış içiyordu. Arkasından yaklaştım. O da sesimi duymuş olacak ki arkasına döndü. Beni gördüğüne şaşırmamıştı.
K-"Bekir. Sonunda geri gelmişsin cehenneme. Hayırdır cennete huriler mi bitti?"
b-"Ne cenneti ne hurisi ne saçmalıyorsun sen? Mapustaydım. 13 senedir. Gençliğim gitti."
K-"Şu an ben de bu köyde durmaktansa mapusa gitmeyi tercih ederdim."
b-"Beni avutmaya falan çalışıyorsan işe yaramaz. Mahkemede sende vardın. Mahkeme boyunca elindeki yüzüğü çevirdin. Mahkeme bitince de hapis cezamı öğrendiğinde rahatladın. Neden?"
K-"Bu uçurumdan kaç kere atlamak istedim biliyor musun? Sizi ne kadar kıskandım farkında mısın? Begüm ve seni. Hep birbirinizin yanındaydınız. Begüm'ün ölümünde bile yanındaydın. Sonra sen de gidebildin bu lanet köyden. Bunca zamandır bugünü bekledim ben. Sana bunu söyledikten sonra artık özgür kalabilirim."
b-"Neyi söyleyeceksin? Ne saçmalıyorsun sen?"
K-"Ali Rıfat Seyyan. Senin baban. Kadir Halis. Bunlar yüzünden Begüm intihar etti. Senin hapise düşmen onların ekmeğine yağ sürdü."
b-"Babam mı? Bu verdiğin isimlerden biri milletvekili."
K-"Şimdi işin boyutunu biliyorsun işte. Baban hızlı bir zenginliğe kavuştu. Köyü bıraktı, hatta karısını ve çocuğunu, yani senin kardeşini bile bıraktı. "
b-"Benim kardeşim yok ki?"
K-"Hayır var. Sen hapise düştükten 3 sene sonra doğdu. Şu an 10 yaşlarında olmalı." Benim bir kardeşim var?? Hem de 10 yaşında? Allah'ım nasıl bir oyun bu.
K-" Safiye Mazir. Onun yanına git. O sana yardım edecektir. Benden bu kadar. Ben de Begüm'ün yanına gidiyorum. Merak etme bu sefer seni suçlamayacaklar. intihar mektubu bıraktım bile. Kendine iyi bak." dedi ve kendini uçurumdan attı. Yanına doğru koştum ama çok geçti. Bedeninin parçalanışını seyretmekten başka bir şey yapamadım.
Edit:Ben cumaya gidiyorum. Gelince devam ederim. -
9.
+5Nefesim kesilmişti. Kenan her zaman yakın dostumdu. Ama artık o da yok. Son kıyağını yaparak gitmişti. 4 tane isim bile vermişti. Şimdiki hedefim Salim, ondan sonra da Safiye denen karıyı bulmam lazımdı. O karıyı da bulduktan sonra işin aslını oğrenebileceğim. Kulübeye doğru yürüdüm. içeri sert bir biçimde girdim. Salim yerinden sıçradı.
S-"Ne oldu? Bu halin ne?"
b-"Kenan intihar etti."
S-"Sonunda kendi vazifesini yerine getirdi demek. Benim ailem olmasa ben de çoktan atlamıştım oradan. Ama o sen gelene kadar sabretti. Ve sana söyledi değil mi?"
b-"Safiye Mazir kim? Onu nereden bulabilirim?" Kendini koltuğuna attı. Ellerini başına koydu. Saçlarını çekmeye başladı.
S-" Begüm'ün teyzesi. Bayağı zengin birisidir. Kocası ölünce holdingi kendisine kaldı. Bir kızı var. Ona ulaşman fazla kolay olmayacak. Ama seni tanırsa hemen kabul edecektir."
b-"Bana bunları neden söylüyorsun? Senin ailen tehdit edilmiyor muydu?"
S-"Zaten ailemi yaşayan ölüye çevirdiler. Her yerde takip ediyorlar, her yaptıkları hareketten haberleri var. Aile... " derken bembeyaz kesildi. "Çabuk şu masanın altına saklan."
b-"Ne oldu? "
S-"Dediğimi yap" dedi ve kafamdan tutup masanın altına sürükledi. Neden yaptığını anlamam çok da uzun sürmedi. Masanın altından birinin ayağını gördüm. Bu tehdit eden kişi olabilirdi. -
10.
+5Haa beni beklerken hikaye okumak isteyen panpalarım varsa şunları da okursunuz. (bkz: bir bine bende binem hikaye serisi)
-
11.
+5Kenan'ın yerini bilse bilse Salim bilirdi. Bekçi kulübesine doğru gittim. Salim orada bir adamla hararetli bir şekilde tartışıyordu. Salim'e de güvenemedim. Mapusta öğrendiğim bir şey varsa kimseye güvenme idi. Kapıyı gizlice dinlemeye başladım.
S-"Deli Halil'in yanındadır."
Adam-"Ya söylerse?"
S-"Söylemez. Deli adam. Aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor.
Adam-"Söylemese iyi olur. Ailenin iyiliği için." dedi ve kapıya yöneldi. Ben de kulübenin arka tarafına gittim ve adamın gidişini izledim. Ailesiyle mi tehdit etti Salim'i? Nasıl bir işe düştüm ben. Neden Begüm'e intihar etti demediler de beni hapise sokmak için bu kadar uğraştılar? Daha küçüktüm. Bu kadar büyük husumet bulunduğum birisi de olmaz bu yaşta. Düşündükçe çıldıracağım. -
12.
+4Geldim devam...
Uyandığımda farklı bir tavana bakıyordum. Burası neresi? Yataktan kalkacakken başımda bir kız vardı. Tanımadığım bir kız. Kitap okuyordu.
b-"Sen kimsin? Ben neredeyim?" Kitabını hemen kapatıp ayağa kalktı. Ve sayfasını kaybettiği kitabına acı acı baktı.
Hi-"Safiye hanımın malikanesindesiniz. Şirkette bayılınca sizi buraya getirmeyi emrettiler. Hemen size yemek hazırlayayım... "
b-"Yemeğe gerek yok. Dışarı çıkıp babamı bulmam lazım."
Hi-"Bunu diyeceğinizi tahmin etti ve eğer yemek yemezse onu kollarından bağlaman ve kendin yedirmen gerekse de yemek yemesini sağla dedi. Gerçekten böyle bir sey yapmak istemiyorum." dedi. Tamam. Safiye hanım biraz sadist galiba. Ama iyiliğim için yapıyordu.
b-"Tamam. Nerede yiyeceğim?"
Hi-"Siz kalkmayın. Ben size getiririm." dedi ve koşa koşa gitti. Kız biraz saftı -
13.
+4Masanın altından çıktım ve Salim bana sarıldı.
S-" Seni ölüme terk ettik. Özür dilerim. Ama burada fazla kalamazsın. Al bu Safiye hanımın adresi. Oraya git. Ben onu birkaç gün daha burada oyalarım. Bu işi çözdüğünde umarım tekrar oturup çay içebiliriz. " dedi ve beni itip dışarı çıkardı. Ben ise otobüse bindim. Otogara gittim ve istanbul'a gidiş biletimi alıp yola çıktım.
Saatler süren yolculuğumun ardından istanbul'a vardım. Son kalan paramla taksiye binip Salim'in bana verdiği adrese gittim. Bir holdingin binasıydı bu. Kocaman bir binaydı. içeri girdim ve resepsiyona doğru yaklaştım.
b-"Safiye Mazir ile görüşecektim."
R-"Randevunuz var mıydı?"
b-"Hayır. Ama kendisine Bekir döndü derseniz anlayacaktır."
R-"Tamam. ileteceğim." Telefonla numara çevirdi ve "Bekir Döndü bey sizinle görüşmek istiyormuş." "Tamam efendim." dedi ve telefonu kapattı. "Kusura bakmayın. Bekir döndü adlı birini tanımıyorlarmış." Sen ciddi misin ya? Nerenin malısın amk sen? Bekir Döndü ne lan? Soyadım olarak algıladı salak.
b-"Beni yanlış anladınız. Soyadım döndü değil. Soyadım Ayaz. Döndüyü öylesine söylemiştim. Begüm için geldiğimi söylerseniz anlayacaktır." Amk havalı olacaz diye salak durumuna düştüm boşa. O da geri aradı. Zaten hemen kabul etti. Aşırı lüks olan asansörde 15 kat çıktım ve asansörün kapısı açılınca sekreterin yanına gittim. "Sizi bekliyor" dedi ve kapıdan içeriye adımımı attım. -
14.
+4Parkta oturup telefonu beklemeye başladım. Saatler sonra telefonum çaldı. Açtığımda babamın sesini duymak her ne kadar nostaljik olsa da onunla konuşurken sesimin titremesine izin veremem.
C-"Sen gerçekten Bekir misin?"
b-"Evet. Benim. Hani evlatlıktan reddettiğin oğlun. Hani Halil abiye Begüm'e benim ittiğimi söylediğin... "
C-"Tamam tamam. Devdıbını biliyorum. Daha konuşma. Seninle refah kafede buluşalım."
b-"Ne kafesi. Liseli aşık mıyız biz? Atatürk parkında bugün saat 16 da." dedim ve telefonu kapattım. Nelerle uğraşıyorum. Normalde evine de giderdim ama evini bildiğimi bilmesin. Zaten ben de atatürk parkındaydım. Saat 15.30 du. Yarım saate gelsin muallak.
Gerçekten de yarım saate vardı. Herhalde buraya yakındı. Geldi ve selam vermeden yanıma oturdu.
C-"Ee. Benden ne istiyorsun? Neden geldin?"
b-"Babamı görmeye gelemez miyim?" Sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.
C-"Saçma salak konuşma. Ne diye geldin? Para için mi?" Boğazına yapıştım.
b-"O zaman şöyle söyleyeyim neden bana iftira attırdın? Onu söylemekle başla." dedim ve boğazını sıkmayı bıraktım. Öksürüyordu ve nefes nefese kalmıştı.
C-"Öldürecen mi sen beni?"
b-"Vereceğin cevaba bağlı."
C-"Bana öyle yapmam söylendi."
b-"Neden?"
C-"Begüm'ün intihar ettiği duyulursa holdingi zarar görecek biri." Lütfen düşündüğüm kişi olmasın.
b-"Safiye Hanım mı?"
C-"Safiye mi? Hahahaha. O salak bunu akıl edecek kadar akıllı mı? Eski ortaklarından biri. Zaten araştırsan da adını bulamazsın."
b-" Ali Rıfat Seyyan. Bilemeyeceğimi mi sandın? Devam et. Beni kaç liraya sattın?"
C-" intihar ettiği vakitte sadece sen oradaydın. Onlar da bana teklif yaptılar. Senin hapise girmen karşılığında hapis süren boyunca her ay 40 bin tl ve direk 3 tane dükkan verdiler. Marketi görmedin mi? Şimdi istersek beraber yaşayabiliriz. Ama senin susman lazım." Onu öldürmek istiyordum ama şu an duygularıma yenik düşemezdim.
b-"Peki Kadir Halis neden bu işin içinde?"
C-"Onu da mı biliyorsun?"
b-"Evet. Anlat." -
15.
+4Her ne kadar geri dönmek istesem de bana şunu söyledi:
S-"Uçurumda görüşürüz." dedi ve gözlerini kapadı. Ağlayarak koşmaya devam ettim. Arkamızdan silah sıkmaya devam ediyorlardı ama hiçbiri isabet etmemişti. Sonunda izimizi kaybettirdik. ilk önce bir ptt ye gidip Kadir beye zarf gönderdim. Otogara gittim ve köye gitmek için bilet aldım. Köy yolunda kardeşim uyandı ve
Ali-"Abi. Sen misin?"
Bekir-"Evet. Benim. Sen uyumaya devam et."
Ali-"Abi. Sen ölmemiş miydin?" Beni öldü diye söylemişlerdi demek.
b-"Evet Ali. Ben öldüm. Şu an senin rüyandayım. Sana bunları söylemek için geldim. Seni seviyorum. Seni korumak için gerekirse tekrar dirilir, yanına gelir ve seni kurtarırım."
Ali-"Abi. Sen mi beni o adamlardan kurtardın?"
b-"Evet abim. Ben seni kurtardım. Şimdi seni evine bırakacağım ve geri cennete döneceğim."
Ali-"Abi gitme." dedi ve ağlayarak sarıldı. "Bana sataşan çocuklar var abi. Benim annem yanımda değil diye dalga geçenler var abi. Şimdi anneme gidiyorum ama sende bizimle kal."
b-"Sen kocaman adamsın. Artık annemi sen koruyacaksın. Kendini de. Hadi bakalım şimdi uyu. Uyandığında yanında olacağım merak etme."
Ali-"Söz mü?"
b-"Söz." dedim ve bana yaslanıp gözlerini kapattı. Ben de gözyaşlarımı tutamadım. -
16.
+4Kadir bey söz verdiği gibi kardeşimi en iyi okullarda okuttu ve kardeşim beyin cerrahı oldu. Annemim vefatından yaklaşık 2 ay sonra evlendi ve 3 erkek 2 kız çocukları oldu Ölürken bile torunları yanında huzur içinde öldü...
Bazen sevdiklerinize mutlu ve huzurlu bir hayat yaşatmak için büyük fedakarlıklar yapmanız gerekir. Size fedakarlık yapan ailelerinizi üzmeyin...
SON
EDiT:BEYLER YORUMLARINIZI EKgib ETMEYiN BU TÜRDE YAZDIĞIM iLK HiKAYEYDi. UMARIM BEĞENMiŞSiNiZDiR. BiR SONRAKi HiKAYELERDE GÖRÜŞMEK ÜZERE. -
17.
+3içeri girdiğimde karşımda Safiye hanım koltuğunda oturuyordu.
Sa-"Hapishaneden çıkmak sana yaramamış. En son ne zaman yemek yedin? Ne zaman uyudun? Seni dilenci diye dışarı atmadıklarına şaşırdım."
b-"Benim yemem veya uyumam önemli değil. Sadece sorularıma cevap arıyorum. Ve cevabı da sizden bulacağım söylendi."
Sa-"Cevabı bende bulmayacaksın. Benimle beraber bulacaksın. Benim de bilmediğim cevaplar var. "
b-"O zaman bildiklerinizden başlayın. Ali Rıfat Seyyan kim?"
Sa-" Bu holdingin eski ortağı. Kocam ölünce ondan hisselerini satın aldım. O da kendi şirketini kurdu. 2 çocuğu var. Seninle neden bu kadar ilgileniyor bilmiyorum."
b-"Peki Kadir Halis gibi bir milletvekili neden benimle ilgileniyor?"
Sa-" Seninle ilgilenmiyordu. En azından Begüm gidene kadar. Begüm gittikten sonra ilgisi sana kaydı. Onun oğlu Begüm'e aşıktı. Begüm de onu reddetti. Hem de kaç kere. En son teklifinden 1 ay sonra da intihar etti." Ona sevdiğimi erken itiraf etseydim intihar eder miydi ki? Kendimi suçlu hissetmiştim.
b-"Peki babamın bu olaylarla ne alakası var?"
Sa-"Asıl sorun da o. Babanın bi işte olması çok saçma. Neden babanı aralarına aldığı konusunda hiçbir fikrim yok ama Halil denen nöbetçiye seni gördüğünü söylemesini baban istedi." Bunu duyunca ayakta duramadım. Ve bayıldım. -
18.
+3Tekrar aynı rüyayı gördüm ve uyandım. Rüya değil bu. Kabus. Hem de fena bir kabus. Yataktan kalktım ve tam evden çıkacakken Hizmetçi yemeği getirdi. Hemen yedim ve kendimi dışarı attım. Resmen dünya renklendi. Kaç gündür adam aklıllı yemek yiyip dinlenmiyorsam artık. Param kalmamıstı ki. O zaman saatler de sürse yürüyerek gideceğim. Elimi cebime attım ve bir deste para çıktı. Oha lan. Banka mı soydum. Üzerindeki notu görünce olayı anladım.
Not-"Sen küçükken de böyle aceleciydin. Hep bir şeyleri unutur giderdin. Bu parayı katilleri bulman için yardım amaçlı sana veriyorum. Dikkatli kullan." dedi. Saydım. 12.200 tl vardı. Oha lan. Bu çok fazla.
Taksiye atladım ve babamın dükkanına gittim. içeriye girdim. Dükkan dediysem market. Hatta biraz süpermarket gibi. Büyük bir yer. Birkaç tane kasa var. Kasalardan birine gittim.
b-"Cemil Ayaz ile görüsecektim."
Kas-"Cemil bey şu an burada değil."
b-"Kendisine ulaşabileceğim bir numara var mı?"
Kas-"Malesef. Numarasını size veremem. isterseniz mesajınızı iletebilirim."
b-"Mesajımı mı ileteceksiniz? O zaman söyleyin. Bekir dönd... " giberim amk. Bu da yanlış anlar şimdi. "Bekir Ayaz geri döndü. Seninle konuşacakları var." Telefon numaramı verdim ve marketinden çıktım.
Edit: Kusura bakmayın yazamıyorum işlerim var. Bir de internet çekmiyor zaten bağdayım. Geç gelirse partlar kızmayın :D -
19.
+3Uçurumun oradaydım. Bir kız duruyordu orada. Yanında da bir oğlan. Yaklaştıkça simaları tanıdık geldi. Bunlar Kenan ve Begüm'dü. Yan yana durmuşlar ve ilerliyorlardı.
b-"DURUN! " diye bağırdım. ikisi de arkasına döndü. Bana doğru baktılar.
K-"Sen hala burada mısın? Hadi git."
b-"Durun düşeceksiniz."
Be-"Artık önemli değil. Yaklaşıyorsun. Gerçeklere."
b-"Gerçekler ne ki? Neden intihar ettiniz ki? Bu kadar mı korktunuz?" Kenan gülmeye başladı.
K-"Bunu duymamazlıktan geleceğim. Benim ne zaman korktuğumu gördün? Sadece yapılması gereken zamanda yapmam gerekeni yaptım."
b-" O zaman beni de alın yanınıza. Bu kadar ağırlığa dayanamıyorum artık."
Be-"Merak etme. Elbet geleceksin. Ama daha zamanı değil. Cevapları bulmadan gelirsen kimseyi kurtaramazsın."
b-"Kurtarmak mı? Kimi?"
Be-"Kardeşini... " dedi ve uyandım.
Edit:Biraz ara vereceğim devam ederim. -
20.
+3Rıfat-"Sen ne saçmalıyorsun. Cemil. Vur oğlunu." 2 el silah sesi geldi. Rıfat ve babam yere düştü. Salim geldi ve kollarımı çözdü.
Salim-"Hala hatırladığına şaşırdım. Hatırlamasan ayvayı yerdik." Neyi mi hatırladığıma sevinmişti? Küçükken oynadığımız oyunlarda eğer düşman tarafta olup beni desteklemek isterse "Bekir. Seni bu oyunda ezeceğim" derdi. Eğer bunu dememiş olsaydı babamın üzerine sandaleyle atlayacaktım. Salih de beni vuracaktı. Veya babama atladığın sırada babamın elindeki silah yanlışlıkla patlayıp kardeşimi vurabilirdi.
Salim-"Kardeşini de al kaç. Bu son şansın. "
b-"Peki ya sen?"
S-"Siz önden koşarsanız ben de koşarım. Hadi hadi acele edin " Kardeşimi kucağıma aldım. Baygındı. Dışarı koştuk. Bir el silah sesi geldi. Arkamı döndüğümde Salih vurulmuştu