uçurulan efsane hikaye

"karnımın üstüne oturuyorsun nefes alamıyorum kalk dedim" ama o kalkmak yerine kalçalarını aşşağa doğru kaydırarak tam benimkinin üstüne oturdu. beni hem lafa tutuyor hem de üzerimde git gel yapıyordu çaktırmadan. inanın dıbının sıcaklığını şortumdan hissediyordum. bizim salak kuzen de anasını alkışlıyordu bu arada mal.
neyse benimki ister istemez taş gibi olmuştu ve o da bunun farkındaydı.
neyse uzatmayayım. eniştem giresuna fındığa gidecekti ve ani bir kararla kuzeni de arkaürecekti. ben de onlardan sonra 3 gün daha kalıp istanbula dönecektim. işte ne olduysa o zaman oldu.
neyse bi gün otururken biraz tartıştık. sebebi de komşuları sabriyenin kızını rahatsız etmemdi. bu arad sevgi koduğumun kızını bi ayarlayamadım hala düşündükçe içim yanar. halam bana birden dedi ki oğlum seni anlıyorum. gibin girecek delik arıyor ama onun deliği kilitli. mesela ben evliyim benim delik açık. sen benim gibi deliği açık birini bulacaksın gibmek için. lan bu cümleleri söylerken üzerimden bir ton ter boşaldı. ama karıda gram utanma yoktu.
ben o konuşmalardan sonra bunun iyice azdığını anladım. ya beni terlettin duş alıcam ben dedim ve banyoya girdim. lan bunu düşünerek asıldım ve çok hoşuma gitti. adeta kafamdaki tüm tabular yıkılmıştı.
gece yatağa girdim bunun hayalyle uyuyamadım. zaten mersin sıcağında neredeyse atletle dolaşıyordu ve koca göğüs uçları hep belliydi. memelerini bi türlü aklımdan atamıyordum ve buna yanaşma planlarını gece boyunca yaptım. artık tüm gemileri yakmıştım.
ertesi gün denizden döndükten sonra duşa girince en iyisi buraya çağırayım beni yıka ayağına rahat rahat davranıp tahrik ederim diye düşündüm.
banyoda buna seslendim ve gelip sırtımı keselemesini istedim. tabi bu dünden razı hemen geldi. eline sabunu aldı life sürdü ve vücuduma sürmeye başladı. o beni liflerken benimki de korku ve heyecanla karışık bir inip bir kalkıyordu.
la biraz utanç ve ahlaksızlık vegibası bi durum ama anlatmak geldi içimde panpalar. sonraki yıllar çok acısını çektim kendimi affetmedim ve utandıysam da gelmiş geçmiş bir olay işte. ayıpsa anlatmayayım
neyse panpalar. banyoda bi ara apış arama lifi sürerken benim ki kalktı ve bu kilotün içine elini daldırdı. " bu niye kalkıyo bu yaramaz ha" deyip gülmeye başladı.
tabi ben bu hareket karşısında hiç konuşmadım ve tepki vermedim. o lifi gibime yavaş yavaş sürerek "dur ben bu ufaklığı da yıkıyayım" dedi. yaklaşık 1 dakika bunu yaparken ben daha fazla kendimi tutamadım ve boşaldım. bu kahkaha atarak banyodan kaçtı
büyük bir pişmanlıkla banyodan çıkıp yatağıma gittim. biraz uyuyup o anı unutmak istedi. uyandığımda halam çay yapmış sabriyeyle içiyorlardı. bana " gel yakışıklı yiğenim çay iç" deyip çay doldurdu. hiçbirşey yaşanmamış gibi rahat davranıyordu. ben de artık ar perdem yırtılmış gibi yanlarında hiçbirşey olmamış gibi oturdum.
gece olup da başbaşa kaldığımız da ben olanlar için özür dilemek istedim. ama o hayır bu yaşta çok normal bu dedi. senin bol bol boşalman enerjini atman lazım dedi. cinsellik vagina kadın orgazmı konularında bir çok mevzu açarak ufkumu iki katına çıkardı. istersem karşılıklı masturbasyon yapabileceğimizi söyleyerek aklımı başımdan aldı
ertesi gün o mutfakta kahvaltı hazırlarken ben de yeni uyanmış wc ye gidiyordum. birden nerden estiyse gidip arkasından kucaklayıp ensesinden boynndan öpmeye başladım. birden beni ittirerek " ne yapıyorsun se. iyice şirazen kaydı. haddini bil" diyerek beni azarladı. halana bunlara yapamazsın aklın yokmu senin deyip iyice pgibolojimi alt üst etti.
lan arkadaş neye uğradığımı şaşırdım. evden çıkıp sahile kadar koştum. denize girip açılabildiğim kadar açıldım. ölmek ölmemek arasında kalıp en son arkaüm yemeyerek tekrar sahile döndüm. kafam karmanç orman öylece orada akşama kadar oturdum. canım ne kıpırdamak ne bişey yapmak istiyordu. depresyona girmiştim. herşeyi unutmak istiyor ama aklımdan bir türlü olanları çıkaramıyordum.
akşama doğru endişelenen halam sabriyeyle birlikte sahile beni aramaya gelmişti. oldukça telaşlanmıştı. bu arada da olan biteni orrospu sabriyeye anlatmış ve ondan yardım istemişti. eve dönmemiz gerektiğini söylediler ama ben kabul etmemiştim. niyeyse o eve ir daha girmek istemiyordum. o an sabriye o zaman gel bende kal bu gece dedi. aklına kızım geldiği için tabi fazla naz etmeden kabul ettim
sabriyeye geldiğimizde evde kimse yoktu. kızı ve babası adanadaki evlerine gitmişlerdi. hay şansımı gibeyim deyip ikinci kez hüzünlere gark oldum. neyse sabriyeyle o gece olanlar hakkında epeyce konuştuk. ben devamlı inkar etsem de o beni suçlayıp durdu. insan pgibolojisinden de anlamıyordu kevaşe. üstüme geldiği anlardan birinde "giberim ya" deyip evden çıkmak için ayağa kalktım. tam o sırada "birini gibmeden rahatlamayacaksın sen o zaman beni gib" dedi. lan itin arkaünden nasip çıkmıştı iyi mi.
babalr bu sabriye aldı benim aleti yalamaya başladı. sonra üzerini soydu. parmağıyla dıbını işaret etti. o da yalamamı istiyordu. kafayı gömdüm amcığa ama güneşte kalmış hamsi gibi kokuyordu. fazzla dayanamayıp aleti içine soktum. lan arkadaş hiç bir şey hissetmiyordum. torba gibi amcığı vardı. leğen gib daha iyi amk..
neyse git gel git gel amında volta atıyordum resmen. çok geçmeden içine boşalmamı istedi. bende yaptım. - ha sonraki günler acaba hamile kalır mı diye kafayı sıyıracaktım o da ayrı bir konu-- üzerinden kalktığımda rahatladın mı diye sordu. artık kızımdan ve halandan uzak durursun heralde dedi. canın istediğinde ben sana veririm dedi. ama ben o gün cikse tövbe etmiştim onun yüzünden. cinsellikten soğutmuştu beni.- gerçi 2 gün sonra yine hormonlarıma teslim olmuş ggünah ve rezilliğin dibine vurmuştum.
o gece sabriyede kaldım. sabah olduğunda halamla beni kahvaltı hazırlamış uyandırmışlardı. kahvaltı yerken birbirlerine bakıp bakıp gülüyorlardı. ben de sessiz sedasız kahvaltımı bitirip plaja gitmek için evden çıktım.
sitenin bebeleriyle akşama kadar plajda takıldım. akşam olup tilki misali tekrar halamın evine döndüm. o hasta olduğunu söyleyip erkenden uyudu. ben de kitap okuyup geç saate kadar tv izledim. kafamda deli sorular ve bir hayali yaşıyormşçasına hissederek uyuyakaldım.. sabaha doğru çığlık atarak uyandım sebebi de halam pikeyi üstümden hızla çekip üstüme uzanmıştı.
uyku sersemlii ile çığlık atmıştım ama o ağzıyla ağzımı kapatarak "hişşşttt benim" dedi. onun olduğunu anlayınca kaskatı kesilip olanları izlemeye başladım. önce bana su içirdi ve ulan az daha erkekliğin gidecekti korkudan neden bu kadar korktun ki dedi.ben de bunu yapmak istemediğimi pgibolojimin alt üst olduğunu ve çok korktuğumu söyledim.
o bir kaç sefer benimkini avuçlayıp avuçlayıp durdu. sonra birden kalkıp bir sigara yakıp anlatmaya başladı. onun benim gerçek halam olmadığını babam tek kalmasın diye çocuk esirgeme kurumundan alındığını. bunu yıllar sonra öğrendiğini. eşinin ona olan ilgisizliğini anlattı.
bu anlatılanlar ve yaşadıklarımız beni dumurdan dumura sokuyordu. ama ne yalan söyleyeyim biraz da rahatlamıştım. sonuçta biyolojik bir bağımız yoktu. içimden devamlı " artık serbest ver odunu ver ver" sloganı dilime pelesenk olmuştu
onu teselli etmek için ayağa kalkıp yanına gittim. sigarasından bir kaç nefes çektim. sonra dudaklarına yapışıp emmeye başladım. o çok düşündüğüm göğüslerini avuçlayıp kalkan aletimi sürmeye başladım. bu sefer de onda bir hareket kalmamıştı. böylesi pasif bir döngü içinde finale çok yaklaşmıştım ki...
dur dedi sabriyeyi de çağıralım beraber yaparız. ben hayır onu beğenmedim desem de üvey halam sabrieyi çağırdı.
sonradan anladım ki kendi günahına başkasını da ortak ederek bir nevi ruhsal rahatlama sağlıyordu.
sabriye üvey halam ve ben başladık sevişmeye. biri öperken diğeri üstüme oturuyor. biri yalarken biri parmak atıyor. öyle öyle zevkin ve şehvetin doruklarında geziyorduk.