-
26.
+1havadan
-
27.
0Seyrüsefer :Tümünü Göster
ilk uçakların pilotlarının yolarını bulabilmek için haritalardan ve bir
pusuladan başka kullanacak pek fazla bir şey yoktu. Rotalarını yeryüzü şekillerine
bakarak hesaplarlardı. Buna kör uçuş denirdi. Kör uçuş günümüzde nadiren
kullanılıyor. Pilotlar daha çok telsiz ve radarlı seyrüseferlere harita
bilgisayarlarına ve uçağın yüksekliğini hızını ve istikametini gösteren
aletlere güveniyorlar.
Hava Koridorları:
Hava trafiği çok yoğun olduğu için, uçakların çarpışmasını önlemek amacıyla
bazı kurallar konmuş, hava koridoru adı ver, ilen hava otoyolu sistemleri
yaratılmıştır. Her uçak diğer uçakların hava koridorlarından belli bir uzaklıkta
olan bir hava koridoruna uçar.
Hava Trafik Kontrolü:
Bir otomobil sürücüsünün karayollarındaki trafik kurallarına uyması gibi,
bir pilotta uçuş sırasında hava trafiği kurallarına uymak zorundadır. Hava
trafik kotrolörleri hava trafiğini idare eder , rota değişikliklerinde ve
acil durumlarda pilotlara yardımcı olurlar. Kontrolörler pilotlarla telsizle
konuşarak haberleşirler. Uçağın konumunu öğrenmek için de iki ayrı radar
sistemi kullanırlar. Birinci radar kontrolörün taradığı alandaki bütün uçakları
bulur. ikincisi ise her uçaktan , kontrolöre uçağın kimliğini , yüksekliğini
ve planlanmış rotasını bildiren otomatik bir sinyal alır. Uçak bir alanın
dışına çıktığı zaman bir kontrolörün idaresinden diğere bir kontrolörün
idaresine geçer.
Düşmandan Gizlenme :
Düşman tarafından görülmemenin hayalet uçak kullanmaktan başka yolları da
vardır. eskiden beri savaş uçakları gökyüzüne veya yeryüzüne uyum sağlayan
renk ve desenlerde boyanmaktadır. Bu işleme kamuflaj denir. Çok hızlı bazı
jet uçakları da görülmemek için sadece hızlı oluşlarından faydalanır.SR71Blackbird
gibi uçaklar ise çok yüksekte uçarlar.
Uçuş Similatörleri:
Uçuş simülatörleri insan gerçekten uçtuğu hissini veren son derece karmaşık
makinelerdir. Uçuş similatörleri bu hissi vermeyi bir dizi görüntü gerçeğe
çok yakın hareketler ve gerçek bir uçağın pilot kabininin kopyası kullanılarak
başarılır. Uçuş similatörleri sadece öğrenci pilotlar tarafından kullanılmaz.
Bu similatörleri tecrübeli pilotlarda yeni bir uçağı kumanda etmeyi öğrenirken
yada gerçek uçak içinde yapılması zor ve tehlikeli olabilecek acil durum
tatbikatlarını yaparken kullanılır. -
28.
0Tıpkı denizde yol alan gemilerin arkalarından oluşturdukları girdaplar gibi uçakların da geçtikleri yerde meydana getirdikleri türbülanslar yüzünden bugüne kadar 51 uçak kazası meydana geldi.Tümünü Göster
Uçakların, arkalarında oluşan kuyruk rüzgarı ( vorteksler ) yüzünden arkadan gelen ve çok yaklaşan uçaklar kontrolden çıkıyor. Yere çakılan bile oluyor. Havacılığın ilk yıllarında pervanenin neden olduğu sanılan bu durumun günümüzde, kanat ucundan geriye doğru yayılan ve aksi yönde dönen, düzensiz çalkantılardan başka bir şey olmadığı artık iyi biliniyor.
Özellikle büyük uçakların arkasında oluşan düzensiz hava kütleleri, arkadan gelecek olanlar için çok büyük tehlikelere yol açıyor. Arkadan gelen uçağın dönüş kumandalarını etkiliyor ve pilotun isteği dışında uçağın kendi ekseninde dönüşler yapmasına neden oluyor. Büyük uçakların ardına takılan hafif uçakların, vorteksin gücüyle kanadı kırılıyor ve facialar meydana gelebiliyor.
Nasıl Oluşur? : Uçakların havada tutunabilmesi, kaldırma kuvvetinin kanadın altına ve üstüne uyguladığı farklı basınçlar sayesinde gerçekleşir. Basınç farklılığı nedeniyle, kanat üzerinden akıp giden havanın, kanat ucunu terk ederken meydana getirdiği anaforlar kıvrılarak birbirine aksi istikamette dönen iki silindirik girdap oluşur. Vorteksin şiddeti uçağın ağırlığı, hızı ve kanat yapısına göre değişebiliyor. Eğer uçak ağırsa, kanatlarının altında hava akımını bozacak herhangi bir harici yük ( yakıt tankı, açık olan iniş takımları vb. ) yoksa ve düşük süratte uçuyorsa çok şiddetli girdaplar oluşturabiliyor. Amerika'da yapılan ölçümlerde vortekslerin hızlarının saniyede 100 metreye kadar çıktığı görülmüştür.
Uçağın yerden kesilmesiyle başlayıp, iniş için tekerlek koymasıyla sona eren vorteksleri önlemek için bilim adamları, kanatların uçlarına ilave edilen ve winglet adı verilen yukarı kavisli parçalar üzerinde çalışıyorlar.
Kuyruk rüzgar türbülansı nedeniyle oluşacak kazaları önlemek için, sivil havacılık otoritelerince çeşitli düzenlemeler yapılıyor. Kazalar daha çok iniş sırasında olduğu için öndeki uçakla aradaki takip mesafesinin ayarlanması görevi, pilotla hava trafik kontrolörlerine düşüyor. Ağır uçakların ardından oluşan vortekslerin etkisi en az 2 dakika sürüyor. Bu süre bitmeden küçük uçakların yapacağı inişlerde kaza riski çok fazla. Arka arkaya iniş, yapacak uçakların aralarındaki mesafe kule tarafından yaklaşık dört mil olarak ayarlanıyor. Eğer ağır uçaklar iniyorsa bu mesafe 5 veya 6 mile çıkartılıyor.
Helikopterlerde ana rotorun ( helikopterin üzerindeki büyük pervane ) aşağı ve yanlara doğru yüksek hızla meydana getirdiği türbülansın etki alanı, üç kat daha fazla oluyor. Rotorun meydana getirdiği hava fileleri yere çarparak yukarı doğru oluşturduğu girdap, uçaklardakine benzer yapıda oluyor. Havalimanlarına inmek için bölge üzerinde manevra yapan helikopterler özellikle uçakların piste çıkmak için kullandıkları yollar ( taksi route ) üzerinden uçarken, küçük uçaklar için tehlike yaratıyor. -
29.
0Pnömatik sistemden gelen hava pack’larda şartlandırıldıktan sonra soğuk olarak mix manifolda gelir. Mix manifolda ayrıca kompartımanlarda kullanılmış havanın tekrardan filtre edilmesiyle recirculation fanların emiği havada gelmektedir. Recirculation fanların görevi kompartımanlarda kullanılan havayı tekrardan kullanılmak üzere mix manifolda göndererek pack’ların yükünü azaltmak ve yakıttan tasarruf etmektir.Tümünü Göster
Mix manifold havası yolcu kompartımanına gönderilmiştir. Mix manifolda sağ pack havasının tamamı sol pack havasının %81’i gider. Sol pack havasının %19’u kokpite gider.
Yolcu ve uçuş kompartıman havasının sıcaklık kontrolünü baş üstü panelindeki KNOB’ lar ile verilen kumandalarla sağlanır. Knob’lar ile verilen kumanda kompartımana ait olan trim valflerin pozisyonuyla sağlanır. Baş üstü panelindeki KNOB’ ların Auto/off pozisyonları vardır. OFF pozisyonunda iken valfler kapalı, auto pozisyonunda iken valfler pack/zone kontrollerdan aldığı kumandaya göre çalışırlar.
Kompartıman supply duct’lar üzerindeki sıcaklık sensör’leri bulundukları yerin sıcaklığını kendi sistemini kontrol eden valf’lerin pozisyonu için ilgili pack/zone kontroller’a bildirirler. Bulb’lar ise bulundukları yerin sıcaklığını baş üstü panelindeki indikatör’lere bildirirler. Aşırı sıcaklık düğmeleri bulundukları yerin sıcaklıklarını ikaz amacıyla baş üstü panelindeki lambalara ve ilgili valfleri kapatmak için görev yaparlar.
Soğutma Pack’inin Çalışması :
Pnömatik sistemden gelen basınçlı hava akış kontrol ve shutoff valf’te debisi ayarlandıktan sonra iki yolu takip eder. 1. yoldan primary heat exchanger’a giderek ram air sisteminden gelen soğuk hava ile soğutulur. Primary heat exchanger’da bir miktar soğumuş hava air cycle machine’nin kompresör kademesinde sıkıştırılır. Sıkışan havanın basıncı ve sıcaklığı artar.
Kompresörden çıkan hava secondary heat exchanger’a giderek tekrardan ram air’den gelen hava ile soğutulur. Secondary heat exchanger’dan çıkan havanın nemi water extarctör tarafından alınır. Havanın bir miktar nemi alındıktan sonra reheater ve condenser’den geçerek tekrardan water extractör tarafından nemi tamamen alınarak ACM’nin türbin kademesine sokulur. ACM’nin türbin kademesinde havanın hızı artar ve basıncı düşer. Hava dar alandan geniş alana çıkış yaparak çok soğuk olarak condenser’den geçer.
Çok soğuk olan hava sistemde buzlanma meydana getirir. Pack/zone kontroller, pack sıcaklık sensör’den almış olduğu ısı değerine göre sıcaklık kontrol valfin pozisyonu ayarlar ve türbin çıkışına sıcak havayı gönderir. Böylece türbin çıkışında çok soğuk olan hava ile karışarak mix manifolda gider. Türbin çıkışındaki havanın ısısının artmasıyla sistemde oluşabilecek buzlanmayı önler. -
30.
0APU'lar ana motorlar gibi Mekanik özelliklere sahip otomatik çalışan gas türbinleridir.Tümünü Göster
ana motorlardan elde edilen güçle (jet tepkisi) uçağın hareketi ve uçması için gerekli güç elde edilirken, ana motorlara benzeyen APU larda ise APU'nun içerisinden elde edilen güç şaft gücüne çevrildiğinden APU'larda jet tepkisi yok denecek kadar azdır.
Jet tepkisi çok az olan bu APU'lar uçak sistemlerine elektrik ve hava temin etme görevlerini yerine getirirler.
APU'LARIN GÖREVLERi
Uçaklarda kullanılan APU'lar genel olarak motor çalıştırma, Air Condition için gerekli havayı ve uçak elektrik sistemi için gerekli elektriği temin eden gas türbin motorlardır.
APU'lar değişik uçak tiplerine göre farklı özellikler göstermektedirler.
Örneğin bir APU uçak yerde iken; motor çalıştırma ve Air Condition için gerekli havayı veya uçakta kullanılan elektriği temin etmek için, havada ise; sadece yedek elektrik kaynağı olarak kullanılabilir.
Başka bir APU yine uçak yerde iken; ana motor start'ı ve Air Condition için gerekli havayı sağlayıp, ayrıca; elektrik kaynağı olarak kullanılabilir. Havada ise kullanılamaz.
Diğer bir APU ise; uçak yerde iken; ana motor startı, Air Condition ve Anti-Ice için gerekli havayı veya elektrik sistemleri için gerekli olan elektriki gücü, havada ise; belli bir yüksekliğe kadar ana motor startı ve aırcondition için gerekli havayı veya belirli yüksekliklere kadar elektriki gücü temin edebilmektedir.
APU'LARIN UÇAKTAKi YERLERi (APU LOCATION)
APU'lar uçak tiplerine göre değişik yerlere monte edilmişlerdir.
Uçağın basınçsız bölmesine ve boylam eksenine dik olarak yerleştirilen APU'lar vardır.
APU'NUN ana KISIMLARI
APU'lar genel olarak dört kısımdan meydana gelmişlerdir. Fakat bazı uçaklarda bunlara ilaveten ayrıca bir de yük kompresörü bulunmaktadır.
a) Kompresör
b) Türbin
c) Yanma odası
d) Dişli kutusu
KOMPRESÖR
Amacı mekanik enerjiyi pneumatik enerjiye çevirmektir. Uçak tiplerine göre değişik miktarda kademelerden meydana gelmişlerdir. Her kademede impeller ve diffuser bulunur.
Birinci kademe impellerinden çıkan hava diffuserden geçerken, hızı düşer, basıncı artarak II. kademe impellerine ve oradan diffusere geçerek gerekli hava akışı sağlanır.
Kompresörler yatak ve seallere sahiptirler. Bu seallerde olabilecek kaçaklar kabinde yağ kokusunun meydana gelmesine sebep olur.
TÜRBiN
Amacı pnömatik enerjiyi mekanik enerjiye dönüştürmektir. Yanma odasından çıkan gazlar, stator Nozzle'lerden geçerken hızı artar, basıncı düşer. Hızı artan gazlar türbin kanatçıklarına hızla çarparak, türbin çarkını yüksek devirle döndürerek, şaft gücünün elde edilmesini sağlayarak, eksoztan dışarı atılırlar.
Türbin elemanları yüksek sıcaklığa maruz kaldığından, özel metallerden yapılmışlardır. Bu nedenle pahalıdırlar.
YANMA ODASI
Yanma olayının oluştuğu kısımdır, ikinci kademeden gelen basınçlı hava yanma odasına gelir. Sprey halinde yakıt püskürtülür. Oluşan yakıt hava karışımı, buji vasıtasıyla ateşlenerek, yanmanın oluşması sağlanır. Yakıt kesilmediği sürece yanma olayı devam eder. Yanan gazlar, türbini çevirdikten sonra eksoztan dışarı atılır.
Yanma odasındaki hava yakıtla birleşerek, türbine gaz şeklinde yönlendirildiği gibi, ayrıca alevi ortada tutma ve soğutma görevini de yerine getirir.
YÜK KOMPRESÖRÜ
Filomuzda bulunan bazı uçaklarda bulunan yük kompresörü, yanma odasından çıkan gazlar, türbini çevirip şaft gücü elde edildiğinde, aynı şafta bağlı olan yük kompresörü de dönmeğe başlar. Kompresör kendisi için gerekli olan havayı APU'nun giriş kısmından temin eder. Yük kompresör girişinde bulunan vaneler sayesinde hava giriş miktarını değiştirerek uçağın ihtiyacı olan hava istenilen miktarda elde edilmiş olur.
DiŞLi KUTUSU
APU'dan güç alabilmemiz için çok yüksek devirle dönmesi gerekir. Türbinin döndürülmesiyle elde edilen şaft hareketi ile dişli kutusu gerekli kompanentlerin düşük devirle dönmelerini sağlayan bir dişli düzenidir.
Üzerine bağlı olan kompanentler şunlardır:
1- Starter
2- Generator
3- Yağ pompası (oil pump)
4- Yakıt control ünitesi (Fuel Control Unit)
5- Soğutma fanı (Cooling fan)
6- Centrifugal switch (85 serisi APU'larda bulunur.)
YAKIT KONTROL ÜNiTESi (Fuel Control Unit)
Dişli kutusu üzerinde bulunan unit, uçak tankından Booster'le gelen yakıtı filitreden geçirdikten sonra APU'nun ihtiyacına ve çalışma koşullarına göre ölçülü olarak yanma odasına gönderen yakıt pompasıdır.
Üzerinde sistemin düzenli ve ayarlı bir şekilde çalışmasını temin eden elemanlar mevcuttur. içinde dolaşan yakıt aynı zamanda yağlama görevini de yapar.
SOĞUTMA FANI (COOLING FAN)
Hareketini dişli kutusundan alarak API) Generator, APU yağının ve APU Kompartmanının soğutulması temin eden bir APU kompanent'idir.
CENTRIFUGAL SWITCH
85 serisi APU'larda bulunan, dişli kutusuna bağlı olan bu Switch APU devrine göre otomatik olarak çalışan bir kompanent'tir.
Devrin artması ile dışarı doğru açılan uçan ağırlıklar bir Shaft üzerinde dışarı doğru açılarak shaftı ileri doğru hareket ettirir.
Shaft'in ileri doğru hareketi ile altında bulunan 3 adet mikro Switch' lere basarak, APU'da bazı olayların meydana gelmesini temin ederler. - 31.
-
32.
0selam ben çok kroyum.
-
33.
0babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi
-
34.
0milyonlarca muminin dualariyla
-
35.
0bak kardeşim,
ben 7 yıldır makinaya bağlı yaşayan yatalak bir hastayım. bakıcılarım sağolsun hiç bir şeyimi ekgib etmez,bez bağlamadan tut da istem dışı akan salyalarımı bile silerler. ellerimden başka bir organımı kullanamıyorum, konuşamıyorum bile. türkiye nin en iyi hastanelerinden birinde yatıyorum ve sen de takdir edersin ki maddi durumum gayet yerinde. amerikadan getirttiğim bi sistem sayesinde rahatlıkla bilgisayar kullanabiliyor, nette saatlerce sörf yapabiliyorum. sıkıldığım zamanlarda ise inci ye girip hayatımdaki sıkıntıları unutup eğlenmeye çalışıyorum. yaşadığım bütün zorluklara rağmen hayata sımsıkı tutunmuştum, yaşam enerjim, isteğim çevremdekilere örnek oluyordu.du dedim dikkat ettiysen. çünkü önümüzdeki hafta hollandaya gidip ötenazi yaptırmaya karar verdim. neden mi huur çocugu? çünkü senin açtığın skimsonik başlıklar beni hayata küstürdü.ama ben öldükten sonra benden kurtulabileceğini sanıyorsan, yanılıyorsun. çünkü yardımcılarıma hazırlattığım bi düzenek sayesinde hayatın gibilecek. senin anlayacağın ağrılı ve yavaş bi ölüm seni bekliyo..let the game begin.. -
36.
0yıllardı bilim adamlarının cevap veremediği soru lan, biz nasıl cevap verelim.
-
37.
0melekler tutuyor
-
38.
0PiLOT GÜVENLiĞiTümünü Göster
Askeri jetlerde uçan pilotların ve mürettebatın çok iyi korunmaları gerekir.
Genellikle çok yüksek irtifalarda uçtukları için tenessüf edecek oksijene
ihtiyaç vardır. Issız bir yere düştüklerinde kurtulmalarına yardımcı olması
amacıyla içinde çeşitli aletler bir cankurtaran Salı ve hatta yiyecek bulunan
bir paketin üzerinde otururlar. Hızlı bir jet keskin bir dönüş yaparken
yada dik bir dalıştan çıkarken yerçekimi kuvveti pilotun üstünde bir baskı
oluşturur. G giysisi pilotun bu kuvvetten zarar görmesini engeller. içi
hava dolu olan bu giysi uçuş elbisesinin üstüne giyilir.
Fırlatma Koltuğu:
Jet uçakları pilotların ve mürettebatın uçaktan paraşütle atlamalarına imkan
vermeyecek kadar hızlı uçarlar. Bu yüzden mürettebatı uçaktan güvenli bir
şekilde d,dışarı çıkarmak ve tehlikeden uzaklaştırmak için fırlatma koltuğu
kullanılır. 1940‘larda kullanılmaya başlamalarından beri fırlatma koltukları
10.000’in üzerinde hayat kurtarmıştır. Yalnızca bir ingiliz şirketi olan
Martin – Barker’in yaptığı fırlatma koltuğu bile 7.000 ‘den fazla insan
kurtarmıştır. Bu Mk16 fırlatma koltuğu Martin-Barker tarafından üretilmiştir.
Bu koltuk hem Eurofighter hem de Dassult Rafale asgari jetlerinde kullanılır.
Bir insandan daha hafif olan bu koltukta pilot yer seviyesindeyken bile
güvenli bir şekilde fırlatılır. Fırlatma işlemi son derece kısa sürer .0.25
sn. içinde pilotlar uçağın dışına çıkmış olur; 3 sn’nin altında bir sürede
de ana paraşüt tamamen açılmış olur.
Paraşüt:
Paraşüt havada düşmekte olan bir insanı yavaşlatır. Yani uçaktan paraşütle
atlayan bir kişi yere güvenle inebilir. Paraşüt aleve dayanıklı malzemeden
yapılmış geniş bir tentedir. Açıldığı zaman içine dolan hava büyük miktarda
geri sürükleme kuvveti oluşturur. Böylece düşüş yavaşlar. Paraşütler ya
mürettebatın sırtına yada fırlatma koltuğunda muhafaza edilen küçük paketler
içine içine sıkıştırılıp yerleştirilir. Bazen ana paraşüt açılmadığı zaman
kullanılmak üzere daha küçük yedek pakette bulunur. Paraşütler başka işler
içinde kullanılır. indikten sonra yerde hızla gitmeye devam eden uçakları
yavaşlatırlar. Donanım ve yiyecek kutularına takılarak pisti veya yolu bulunmayan
yerlere atılabilirler.
Otomatik Pilot:
Günümüzde kullanılmakta olan uçakların çoğunda otomatik pilot denen sistem
vardır. Bu sistem pilotun kumandaları her zaman tutmasına gerek kalmadan
uçağı belirli bir rotada tutmaya yarar. otomatik pilot hareketleri tespit
etmek için ivmeölçer ve jiroskoptan yararlanır. Eğer uçak rotasından sapıyorsa
otomatik pilotun bilgisayarı servolar adı verilen elektrik motorlarını veya
hidrolik motorları harekete geçirir. Bunlar uçuş kontrollerini uçağı rotasına
geri getirecek şekilde hareket ettirir. Eğer uçak rotasından çok sapıyorsa
otomatik pilot pilotu da uyarır. Otomatik pilotlar çok hassastırlar ama
örneğim kötü hava şartlarında uçuş sırasında olduğu gibi pilotun becerisine
ve deneyimine duyulan durumlarda kullanılmazlar.
DiĞER
Radar:
Radar kalabalık gökyüzünde uçağın güvenli bir şekilde uçmasına yardımcı
olur. Bu radyo vericisi kısa aralıklarla herhangi bir nesneye çarptığı zaman
vericiye geri dönen radyo dalgaları yayar. Bu sinyallerin geri dönmesi için
geçen süre pilota o cinsinden ne kadar uzakta olduğunu bildirir.
Radyo Vericileri:
Radyo vericileri dünyanın her yerinde bulunurlar. Uçak bir vericiye sinyal
gönderir. Vericide uçağa bir sinyal göndererek karşılık verir. Bu sinyalin
uçağa varış süresi pilota uçağa vericiden ne kadar uzakta olduğunu bildirir.
Pilot aynı anda birçok verici ile irtibatta bulunarak uçağın kesin pozisyonunu
bulabilir.
Göz Hizasında Görüntüleme:
Pilotun önündeki aletler baktıktan sonra ileriyi görmek için başını kaldırması
yaklaşık 1 sn. alır. Bu yavaş hareket eden araçlarda sorun yaratmazken saate
2000 km hızla uçan bir jette çok tehlikeli olabilir. Çünkü bu 1 sn. içerisinde
uçak 500 m’den fazla uçmuş olabilir. Günümüzde kullanılan askeri jetlerde
uçuş bilgilerinin pilotun tam önüne ya pilot kabinindeki şeffaf bir ekrana
yada doğrudan pilotun kaskındaki siperliğe yansıtılmasını sağlayan sistemler
vardır. Ekran şeffaf olduğu için pilot başını hareket ettirmeden ekrandaki
bilgilerle aynı dışarıyı da görebilir. -
39.
0Akrobasi :Tümünü Göster
Bir pilotun uçakla yaptığım numara ve özel hareketlere akrobasi denilir.
Deneyimli bir pilotun bile bu hareketlerin nasıl yapıldığını öğrenmesi uzun
bir süre alır.
iniş Takımları:
Uçağın kalkışta ve inişte yere değen parçalarına bunlara destek ölen parçalara
beraber iniş takımları denir. Bu uçak inerken iniş takımları çok fazla gerilmeye
maruz kalır. modern iniş takımları çok sağlamdır. Örneğin boeing 747 nin
iniş takımları uçağın normal ağıtlığının iki katı olan 360.000 kg’lık bir
ağırlığı taşıyabilecek şekilde denenirler.
Uçaklar Nasıl iner:
Pilot piste iniş rotasını belirler. Uçak alçalmaya baştladığında pilot irtifa
dümenlerinin pozisyonlarını ve motorların gücünü değiştirir. Uçak yere 5
veya 6 metre yaklaştığında pilot motorun gücünü azaltır ve irtifa dümenlerini
biraz daha kaldırır. Uçak piste yumuşak bir iniş yapar.
Denizde Kalkış ve iniş:
Bir çok uçak gemisinde geminin kazanlarından elde edilen buharla çalışan
ve uçağın hızını 2 saniye içinde 0 km ‘den 240 km’ye çıkaran güçlü bir katapult
bulunur. Uçak gemilerine inen uçakların o günün bir durumda kancası vardır.
Uçak indiğinde kanca güvertede sürüklenir ve durdurma kablolarına takılır.
inişten Sonra Uçağı Durdurma:
Modern uçaklar indikten sonra da hızlı yol alırlar. Çabuk durabilmek için
tekerlek frenlerinin kullanılmasından başka yöntemlerde sahiptirler. Hava
frenleri yani bozucular uçağın gövdesinin veya kanatlarının üzerinde yer
alırlar. Bunlar havanın akışını bozmak için dışarı doğru açılan kanatçıklardır.
Kanatçıkların açılması çok miktarda geri sürükleme yaratır ve uçağın hızı
azalır. Ters çeviriciler motorun yarattığı itkinin yönünü değiştirir. Uçağın
ileri doğru yol almasını sağlayan güç yön değiştirir ve uçağı aksi yönde
iter, böylece uçak yavaşlar. Bazı uçaklar paraşüt freniyle donatılmışlardır.
Bu paraşütler uçağın arkasından açılır ve uçağı yavaşlatan bir geri sürükleme
kuvveti yaratırlar. Bir jet savaş uçağındaki fren paraşütünün tamamen açılması
2 saniye alır ve fren mesafesini kuru zeminlerde %25 ıslak zeminlerde %50
azaltabilir.
Vstol Uçaklar:
VSTOL sözcüğü ingilizce vertical or short take-off and landindg sözcüklerinin
baş harflerinden oluşmuştur. Dikine veya kısa mesafelerde kalkış ve iniş
demektir. VSTOL özelliğine sahip bir uçak ya kısa mesafeli bir pist kullanılır
yada küçük bir alana örneğin ormanlık bir alandaki küçük ir açıklığa dikine
iniş ve kalkış yapar. VSTOL uçakların çoğu kalkışta kısa bir pist kullanılır,
inişte ise dikine inerler. Bu yakıttan da tasarruf sağlar.
Pegasus Motor:
Harrier, Rolls Royce Pegasus turbofan motorlarla çalışmaktadır. Pegasus
ile diğer turbofan motorlar arasındaki en önemli fark motordan çıkan gazların
yönünün kontrol edilebilmesidir. Buna yönlendirilmiş itki denir. Motorun
sıcak gazların ve soğuk havanın dışarıya verildiği birbirine bağlı dört
tane egzoz çıkışı vardır. Bu çıkışların yönleri pilot tarafından pilot kabininden
değiştirilebilir.
Yönlendirilmiş itki:
Yönlendirilmiş itki motordan çıkan gazlara motor çıkışları tarafından yön
verilmesiyle çalışır. Motor 88 kN’a kadar itki üretir. Bu itkinin neredeyse
tamdıbına dikey kalkış sırasında ihtiyaç duyulur. Eğer uçak itkinin doğruca
yukarıya kaldırabileceğinden daha ağır ise dikey olarak kalkmaz, bunun yerine
bir rampa kullanır yada pistten kalkar.
Tepki Memesi:
Motorun kompresör bölümündeki hava küçük bir alana sıkıştırılır. Sıkıştırılan
bu havanın bir kısmı borular aracılığıyla uçağın kanat uçlarında burnunda
ve kuyruğunda bulunan özel olarak kumanda edilebilen ve tepki memeleri gönderilir.
Bu memelerden püskürtülen hava uçağı havada asılı dururken veya yavaş hareket
ederken dengede tutmaya yarar.
Uçuşta Yönlendirme:
Pilotlar yönlendirilmiş itki özelliğini uçuş sırasında kullanabilir. Egzoz
gazlarının çıkış yönü değiştirildiğinde uçak daha zor dönüşler yapar ve
normalden daha hızlı tırmanır. Buna ileri uçuşta yönlendirme denir. VSTOL
özelliğine sahip olmayan bazı askeri savaş uçakları da ileri uçuşta yönlendirme
yapabilmelerini sağlayan cihazlarla donatılmaktadır. Bu özellik bir çatışma
anında daha kolay ve hızlı manevra yapabilmelerini sağlar.
Hareketli Kanatlar:
Düz kanatlar daha fazla kaldırma kuvveti sağlar. Bu kalkış ve iniş sırasında
önemlidir. Ancak yüksek hızlarda en iyisi uçları geriye doğru çekik kanatlardır.
Bu iki özellikten de yararlanabilmenin iki yolu konumlarını değiştirebilen
kanatlar yapmaktır. Bunlara hareketli kanatlar denir.
Açılı Yüzeyler ve
Radar Emici Malzeme :
Bir uçağın radar ekranındaki görüntüsüne o uçağın radar kesiti denir. Radar
en iyi geniş yüzeylerden yansır. Bu yüzden hayalet uçaklar değişik açılar
verilmiş keskin yüzeylerden yapılır. Bu yüzeyler radar sinyallerini geri
yansıtmadan emen malzemelerle kaplanmışlardır. Keskin yüzeyler ve bu yüzeylerin
kaplanmasında kullanılan malzemelere sayesinde hayalet uçaklar radar ekranında
bir uçaktan çok bir kuş gibi görünür.
Serbest kararlılık:
Bazı askeri uçaklar uçarken kararlı ve dengeli olmayacak
bir şekilde tasarlanmıştır. Bu serbest kararlılık uçağın havadayken daha
kolay manevra yapabilmesini sağlar ancak uçağın uçabilecek kadar kararlı
olmasını sağlamak için kontrol yüzeyleri bilgisayar tarafından sürekli hareket
ettirilmelidir. F 117A’da bulunan bilgisayarlar kontrol yüzeylerini bir
sn.de 40 defa hareket ettirebilirler. -
40.
0Buna ilaveten yaklaşma hızı (alçalmada) iniş fazındaki minimum kontrol hızından daha düşük olamaz. Bu hız uçağın merkez ağırlığının değişiminden belirgin bir şekilde etkilenmez. Yani yaklaşma sürecinde uçuş ekibi aynı hücum açısı ile uçarken hızı azaltırsa ön ve arka merkez ağırlık noktalarına bağlı olarak uçağın yaklaşma hızı minimum kontrol hızı olacaktır.Tümünü Göster
3. Hücum açısının ölçülmesi; Kanadın gerçek hücum açısı belli değildir. Bu açı ancak uçağın herhangi bir noktasına ölçüm cihazı yerleştirilerek tahmini olarak ölçülür. Doğal olarak hata verileri olan bu cihazlara dikkat edilmelidir. Cihaz nereye yerleştirilirse yerleştirilsin, sadece yerleştirildiği bölgenin hava akış açısını ölçer, tüm kanadın açısını ölçemez. Stall warning (düşük hız) ikaz cihazları kanatlara yerleştirilebilir, fakat birçok modern jet yolcu uçakları değişken açılı kanatlara (slat-flap takılı kanatlar) sahiptir. Bu nedenle bu sensörler gövde üzerine ve kanatlardan epeyce uzak noktaya yerleştirilir, böylece kanat açısı değişimi nedeni ile oluşabilecek hava akış değişimlerinden etkilenmez. Yaklaşık olarak uçağın burnuna yakın yerleştirilen bu sensörler dış etkenlerden çok az etkilenilirler. Sensörlerin buruna yakın konmalarının bir nedeni de kanat civarındaki gerçek hücum açısının bu bölge ile eşit olmasıdır.
4. Birçok Boeing modellerinde; Uçuş ekibi prosedürlerinde ve hücum açısı indikasyonları uçuş ekibine hücum açısının stall veya stall ikazı (düşük sürat) uç sınırlarına yakın olduğunu gösterir. Bu indikasyonların hepsi hücum açısı sensörlerinden beslenirler ve kokpitte hız göstergesinde levye titreşim cihazı (stick-shaker) ile uçuş ekibini uyarır.
Stick-Shaker, uçağın tutunmasında (hıza bağlı olarak) zorlanma olduğunda uçuş ekibini suni stall ikazı ile uyarmak maksadı ile konulan ve uçağın sertifiye edilmesi için zorunlu olarak uçağa konan bir cihazdır. Pitch limit indikatörü windshear’dan kaçınma eğitimleri için geliştirilmiştir. Stall ikazı hücum açısı fonksiyonlarının ana elemanıdır. PLI (Pitch limit Indikatör) ise ana uçuş göstergesinde gösterilmesine rağmen, uçağın stall’a girebileceği hücum açısı uç sınırlarını gösteren bir göstergedir. ana uçuş durum göstergesindeki uçak sembolü ile PLI arasındaki fark hücum açısı sensörleri ile hissedilerek bu indikatöre gönderilir. Böylece uçuş ekibi uçağın tırmanış açısını olabilecek, stall ikazını dikkate alarak hesaplarlar. Diğer bir deyişle uçak sembolü ile PLI amber indikatörü birbiri üzerine çakışırsa uçak stall ikazı verir. Buna karşılık PLI indikazyonu hücum açısına bağlı kalmadan 30° tırmanış açısı ile sınırlandırılmıştır.
Aynı zamanda uçak windshear ikazı dolayısıyla uçuş ekibi tarafından yeterli hıza çıkarılması için stall ikazı olmadan da stick shakerla ikaz edilir. Bu durumda PLI indikatörü en uç sınır olan 30° pitch’i gösterecektir. Hız limit göstergesi, son olrak elektronik uçuş durum göstergelerine dikey olarak eklenen ve geliştirilen bu indikasyondur. Bu indikasyon hıza bağımlı olarak max. ve min. uçuş hızını hesaplayarak hız yapabilecek uçuş aralığını gösterir. Bütün Boeing modellerinde standart olarak konmuştur. Hız limit göstergesi, uçuş ekibine anlık hızı ve izafi olarak ulaşabileceği hızı gösterir.
5. Diğer hücum açısı indikatörlerinin dizaynı ve kullanımı; Boeing ve bazı şirketler opsiyonel bir AOA indikatörünün geliştirilmesi için birlikte çalışmaktadırlar. (figür 12) Bunun için mevcut elektronik uçuş durum göstergesinin üst sağ kenarında bir indikasyon için çalışma yapmaktadırlar. indikatörün kendisinde bir analog ve bir dijital göstergeler bulunmaktadır. Stall ikazı hücum açısı kırmızı ibre ile yaklaşma referans bandı ise yaklaşmada ve flap açıldığnıda yeşil olarak görünecektir. Yeni geliştirilen gösterge mevcut göstergelerden daha güvenilir olacaktır. Geliştirilen indikatör sadece AOA sensörlerine bağlı olacaktır. Fakat mevcut kullanılan indikatörler pitot-static bilgilerine gereksinimi olduğundan arıza yapma olasılığı daha yüksektir. Mevcut sistemdeki pitot-static arıza olasılığında stick-shaker, PLI ve hız limit indikatörü çalışmayacaktır. Buna rağmen AOA göstergeleri stabil olacak ve kullanılabilecektir. Ayrıca AOA sensör hasarlarında bile diğer parametreler için (airspeed) back up (geri besleme) vazifesini görecektir.
Uçuş ekiplerinin eğtimini geliştirmek ve dikatlerini yükseltmek maksadı ile kanadın uçuş esnasında normal ve normal olmayanı anlamak için, hücum açısı ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Belirli limitler içinde göstergeler gerçek ve güvenilir bilgileri verecektir. Göstergelerin uçuş esnasında etkin kullanılabilmeleri ve ekiplerin kendilerini geliştirebilmeleri için eğitimin önemi bir defa daha ortaya çıkmaktadır, Bazı normal olmayan prosedürlerin uçuş eğitimlerinde denenmesi faydalı olacaktır. Muhtemel olabilecek arızaları incelereksek; hücum açısı geri besleme olabilecektir. Çünkü hesaplanmış olan hücum açısı bilgileri pitot-static basınç bilgilerinden tam olarak etkilenmeyecektir. Seyir esnasında oluşabilecek bir windshear veya çarpışmadan kaçınabilmek için uçuş ekibinin yapması gereken maksimum thrsut’a ulaşmak ve stall ikaz kornası duyuluncaya kadar levyeyi çekerek suni PLI hedefine ulaşmaktır.
Şekilde gösterildiği gibi; uçağın performansı, hücum açısının düz uçuştaki kullanımı için uygun bir parametre değildir. Çünkü hücum açısı, düz uçuşta hız veya ağırlık değişimi için yeterli hassaslıkta bir parametre olamaz. Hatta büyük ağırlık değişimleri bile etkili olmayabilir. Örneğin hücum açısındaki 0,5 derecelik bir hata B757-200 uçağı için 30.000 libre, yani yaklaşık olarak uçağın %14 maksimum kalkış ağırlığına etki edecektir. Yaklaşma esnasında hatalı hesaplanarak iniş ağırlığı inişte uçağın kuyruğunu vurmayla sonuçlanabilir. Böyle bir duruma meydan vermemek için hücum açısı yaklaşmada hızın ve ağırlığın hesaplanmasında dikkate alınmalıdır. Derinlemesine incelediğimiz hücum açısı konusunun çalışmalarımıza yardımcı olmasını umarız. -
41.
0CiHAZLARI KALiBRASYON AMACIYLA SEVK EDERKEN DiKKAT EDiLMESi GEREKEN KONULAR
TORKMETRE: Bazı torkmetrelerin setli (belirli bir değere kurulmuş bir şekilde) olarak kalibrasyona gönderilmesi uygun değildir. Torkmetre setli olarak bırakıldığında zamanla içindeki yay ve mekanizmanın bozulmasına neden olmaktadır. Bu tip arızalar tekrarlandığında, deformasyon nedeniyle cihazlar KAL edilebilmektedir.
PRESSURE GAUGE VE FLOWMETRE: Bu cihazların portları söküm ve gönderim esnasında uygun Plastik Tapalarla kapatılmadığından, portlara yabancı maddelerin girmesi mümkün olabilmekte ve bundan dolayı çeşitli arızalar oluşabilmektedir.
anaLOG ( iBRE GÖSTERGELi ) ÖLÇÜ ALETLERi: Bu aletlerin sevki sırasında darbe ve sarsıntıya karşı koruyacak hiçbir muhafazası bulunmamaktadır. Bu durum pandül sisteminin çoğu kez hasarlanmasına ya da hassasiyetini kaybetmesine neden olabilmektedir.
TEST-BENCH: Kalibrasyon için gönderilen Test-Bench’lerin arka kısımlarındaki komponent ve kablolar açıkta ve korumasız olarak gönderilmemelidir.
Kalibrasyonda bazı Mikrometre ve Kumpasların kullanıcıları tarafından belirli aralıklarla bakımlarının yapılmamasından dolayı mekanizmalarda sıkışmalar gözlenmektedir. Bu tip durumlar hafif zorlamayla birlikte daha büyük arızalara sebebiyet verebilmektedir. Sonuç itibariyle bu tip aletleri kullanan tüm bölümlerin, kalibrasyon sürelerinin dolmasını beklemeden cihazların belirli peryodlarda bakımlarını yapmalarının, yapılan işlerin kalitesini ve aletlerin ömürlerini önemli ölçüde etkileyecektir.
Kalibrasyon için tek bir koli içinde Komparatör, Mikrometre, Torkmetre, gibi elektronik birkaç hassas cihaz üst üste yığılmış biçimde gönderilmemelidir. Her işimizde kullandııımız ve üretimimizi doğrudan etkileyen test ve ölçüm aletlerimizin bakımına gereken önemi göstermeliyiz.
Cihazın atelyelerdeki konumu ve saklama koşulu cihazın özelliklerine uygun olmalıdır.
Doğru ölçümler yapabilmek için, öncelikle cihazı doğru seçmeli, kullanmalı ve muhafaza etmeliyiz. -
42.
0Frenlerde tatbik edilen hidrolik basıncı ayarlamak suretiyle tekerleklerin kazıklanmasına mani olur. Uçağın yerdeki tekerlek süratini etkili frenle tatlı bir şekilde düşük sürate indirmeyi temin eder.
Tekerleklerin fren yapma gücünü, elektronik olarak devamlı kontrol altında tutan antiskid kontrol valfi tayin eder.
Her tekerlek müstakil olarak sistemin kontrolü altındadır. Tekerlek süratinin azalması düzeltme sinyallerine bağlı değildir. Fren gücü azamiye veya kazıklama durumuna erişmişse düzeltme sinyalleri, antiskid kontrol valfe kumanda ederek frenin azaltılmasını sağlar. Tekerlek normal süratine döndüğünde extra sinyallerde normal e döner .
Sistemde 4 adet antiskid kontrol valfi ve her dingil için de 1'er adet transducer vardır. Sistemde ayrıca lüzumlu siviçleri ve lambaları içeren bir kontrol paneli ile iniş takım kolu up si-vici mevcuttur. Bu siviç iniş takımları yukarı alınma esnasında intiskid'i devreden çıkarır.
Antiskid sistemini yerde test etmek için E/E kompartımanına (Antiskid control unit) ilave edilmiştir.
ANTISKID CONTROL UNIT
E/E kompartımanında olar bu cihaz antiskid sistemi için lüzumlu devreleri kapsar. Her bir çift tekerlek için müstakil çalışan kart devreleri vardır. Her bir tekerlek devresi konvektör ve skid kontrol devresi ile ayrıca kontrol edilir.
Locked wheel Detector devresi iç ve dış eş tekerlekleri kontrol eder. Yani bu sistem, uçak yer modunda iken tekerlekler arasında dönü farkı olursa eş tekerleklerin frenlerini serbest bırakır. TOUCH DOWN PROTECTION sistemi ise uçak hava modunda iken pilot yanlışlıkla frenlere bassa dahi tekerlekler fren yapmaz ve piste frensiz oturmasını sağlar -
43.
0aldırma gücü (Lift), uçağın kanat yüzeyi üzerindeki havanın akışına, sürate ve havanın yoğunluğuna bağlıdır. Kanat dizaynı, motordan temin edilen güç ile varolan toplam kaldırma kuvvet limitidir ki, aynı şekilde hız limitleri de kanadı havaya doğru taşır.Tümünü Göster
Kanat/Motor yeterliliği standart bir güne nazaran daha düşük yoğunlukdaki bir havada azalma gösterir. (59 F civanın barometrik deniz seviyesi basıncı 29.92 inches dir.) Bu sebepledir ki, her pilot uçak performans yeterliliklerini ve güvenli yükleme limitleri (Safe Area Range) içindeki brüt ağırlığın (Gross Weight) doğrusunu, uçağının uçuş öncesi hazırlıkları esnasında gözönünde tutmalı ve dikkatlice Loadsheet kontrolü yapmalıdır.
Kargo-Posta-Bagaj-Yolcu-Diğer yükler ve Yakıt ağırlığı, uygun koşullardaki yüklemenin güvenlik mesafesine göre kesinlikle düzeltilmelidir.
Genel Havacılıkta tüm yolcu koltuklarının doldurulmasının mümkün olmadığı, kapasitesine göre bagaj yükleme, tam dolu olarak yakıt taşıma ve onaylanmış ağırlık ve denge merkez limitleri pilotlar tarafından bilinmelidir.
Tamamiyle yolcu ve yolcu bagajı yüklü olduğu zaman yakıt tanklarının kapasitesi dolu olmayabilir. Eğer uçuş mesafesine göre yakıtın tam dolu olması istenirse, yolcu sayılarında ve bagaj ağırlıklarında ve/veya diğer yüklerde hesap yapılarak indirime gidilmesi gereklidir. (Reduced Take-Off Limits)
Uçak Performans Karekteristiklerine elverişsiz etkisi olan aşırı yüklemeler (Overloaded Loads or Overweights) şunlara sebebiyet verir ;
• Kalkış hızının artmasına,
• Kalkış pist uzunluğunun artmasına,
• Tırmanma oranına,
• Maksimum elverişli yüksekliğe erişmesine,
• Operasyon sırasına,
• Manevra kabiliyetine,
• Kanadın hava içerisinde tutunma hızına,
• Yaklaşma hızına ve iniş mesafesine.
Her pilot tehlikeli durumlarda uçağını etkileyecek bu karekteristikleri düşünmelidir. Diğer bir düşünce ise; “Kaza Önleme Program Serilerinde” yayınlanan çok yüksek rakımlar ve/veya sıcak, nemli havalarla ilgili konulardır.
- LOADSHEET / WEIGHT&BALANCE SHEET -
Loadsheet, uçağın uzunluk ekseni boyunca ağırlık merkezi (Center of Gravity) yerini tanıtır. Uçağın güvenliği için bu önemli bir başlangıçtır. Ön ve arka limitlerin dışındaki bir uçuş esnasında CG’nin yeri belirlenemez. Bu limitler Uçak Tasarım Mühendislerince, yatay, dikey ve uzunluk eksenleri kontrolünden geçmiş bir uçakta onaylanarak ve de önceden haber verilerek yayınlanmıştır.
Operasyonel ağırlık ve denge limitleri uçak yapımcılarının uçuş manuellerinde her uçak tipi için ayrı ayrı belirtilmiştir. Bu enformasyon FAA uçak sözleşme şartnamesinden veya bir çok uçaktaki teknik bakım veri kayıtlarından elde edilebilir. CG’nin yeri ve boş işletme ağırlığının (Aircraft Empty Weight) değişikliğindeki etki, her uçakta onarım-bakım ve parça değişikliklerinde ağırlık ve denge bilgisine ilave edilerek düzeltilmelidir. (FAR Referansı 43.5(a) - 91.31 (b) maddeleri ) Uçuş esnasındaki kontrol design edilmiş ağırlık ve CG limitleri içerisinde yüklü olan bir uçakla sağlanır.
Belirlenmiş olan ön CG limiti, iniş esnasında yeterli elavatör sapmasını sağlar. Uçak operasyonu ve uçuş manevraları esnasında arka CG limiti çok kritiktir. Uçak dengesi CG arkaya doğru gittiğinde azalır. Uçak hamleli rüzgar (Gust Wind) veya türbulanslı havada (Turbulent Air) oldukça yüksek oranda denge kaybı ve son derece zor kontrol kabiliyetine sahne olacaktır.
Pilotun kontrolü altındaki faktörlerin sayılması ile CG’nin yeri saptanabilir.
•Bagaj ve Kargoların yerleşimi (Yük Pozisyonları),
• Tahsis edilen yolcu oturma pozisyonlarına göre bireysel ağırlıklar,
Yakıt yükü: Uçuş boyunca çeşitli tank konumlarından yakıt kullanımı, emniyetli denge konumunu düzeltmede yardımcı olabilir. -
44.
0Oksijen sistemleri uçuş ekibi, kabin görevlileri ve yolculara, herhangi bir yangın, zehirli gaz veya duman emisyonu gibi acil durumlarda, ilk yardım gerektiğinde ve kabin basıncı düştüğünde oksijen temin etmek amacıyla kullanılmaktadır.Tümünü Göster
Oksijen sistemleri genellikle, belli başlı üç alt sistemden oluşmaktadır:
1. Ekip oksijen sistemi
2. yolcu oksijen sistemi
3. Taşınabilir oksijen sistemi
Her bir alt sistem ayrı bir kontrol ve gösterge sistemine sahip olup diğerlerinden bağımsız olarak çalışmaktadır. Bu TBF'de ekip oksijen sisteminden bahsedilemeyecek olup yalnızca yolcu oksijen sistemi ve portatif oksijen sistemi ele alınacaktır.
YOLCU OKSiJEN SiSTEMi
Yolcu oksijen sistemi, gerektiğinde, yolculara ve kabin görevlilerine oksijen temin etmek amacıyla kullanılır. Sistem gerekli oksijeni üretmek için, kimyasal esaslı oksijen jeneratörleri kullanır. Uçak tipine göre değişmekle birlikte genelde kabin basıncının 14000 feet yükseklik civarındaki basınç değerinin altına aniden düşmesi halinde otomatik olarak devreye girdiği gibi manuel olarak uçuş ekibi tarafından da çalıştırılabilmektedir. Sistemin otomatik veya manuel olarak devreye girmesi sonucunda, kabin tavanına monte edilmiş olan "contamuallakr" ların kapağı açılır ve içerisindeki oksijen maskeleri aşağı düşer. maskeler "container" içerisindeki kimyasal oksijen generatörlerinin tetikleme mekanizmasına bir kordon ile bağlı olduklarından havada asılı kalırlar. Oksijen akışı, yolcuların oksijen maskelerini yüzlerine takmak üzere aşağı çektiklerinde başlar. Maskelere bağlı kordonlar kimyasal "rezervuar bag" mevcut olup bunları jeneratöre birleştiren kablolar üzerinde veya hemen birleşme noktalarında bir flow indicatör bulunur. Bu indikatörler oksijen akşının mevcut olup olmadığını tespit etmek içindir. Oksijen akışı başladığında "rezervuar bag"ler şişerler. Sistemde kullanılan oksijen maskeleri üzerinde genellikle, nefes alındığında oksijen temin eden, nefes verildiğinde ise kirli havayı dışarı atan veren iki adet valf mevcuttur. Kullanıcı kişi nefes aldığında şişmiş olan rezervuar içindeki havayı ciğerlerine çeker ve rezervuar söner. Bu noktada üçüncü bir valf devreye girer ve kullanıcı dış ortamdaki havayı da teneffüs eder. Yüksekliğe bağlı olarak rezervuarın şişme miktarı artar. Daha yüksekte iken rezervuar daha fazla şişer ve konsantrasyonu artar. Bu sistem, yolcu kompartmanı tuvaletler ve diğer kompartımanlarda da mevcuttur
Tüpün kullanılması halinde, kimyasal reaksiyon esnasında yüksek bir ısı oluştuğundan jeneratör üzerindeki indikatör renk değişikliğine uğrar ve böylece kullanılıp kullanılmadığı anlaşılır. Söz konusu jeneratör bir kez kullanılabilirken, kullanılmışsa mutlaka yenisi ile değiştirilmelidir.
A-) Sistemin Otomatik Çalışması:
Eğer kabin basıncı 14000 feet civarı yükseklikteki basınç değerinin altına ani bir düşüş gösterirse kabin içindeki konteynır kapakları otomatik açılır ve maskeler aşağı düşerek kordonları üzerinde asılı kalır. Bu esnada kokpitteki gösterge paneli üzerinde Passenger Oxygen System' e ait indicatör ON konumuna gelir.
B-) Sistemin Manuel Çalışması
Genellikle sistem kokpitteki gösterge paneli üzerindeki bir pushbutton switch sayesinde manuel olarak çalıştırılabilmektedir. Örneğin A340 uçağında "MAN On pushbutton switch", Boeing 737-800 larda kokpit aft owerhead veya P5-14 oksijen sistemi kontrol panelinde ki "pushbutton guarded switch' lar manuel çalıştırma durumlar için kullanılır. Bununla birlikte "Passenger Emergency Oxygen Container" lar manuel olarak özel bir anahtar veya "realise tool" kullanılarak kabin personeli tarafından da açılabilir.
PORTATiF OKSiJEN SiSTEMi
Portatif oksijen sistemi, kabin görevlileri yolcular ve uçuş ekibine herhangi bir acil durumda oksijen temin eder. Sistem, emergency durumda, kullanıcıya serbestçe hareket etme olanağı tanır. Ayrıca her uçakta bir adet medikal oksijen tüpü mevcut olup, ihtiyaç duyulduğu zaman doktor kontrollü oksijen temini için kullanılır.
Sistem aşağıdaki alt sistemlerden oluşur:
a.) Uçuş Ekibi Portatif Cihazı : Koruyucu bir solunum ekipmanına sahiptir. Esas kullanım amacı, herhangi bir yangın durumunda, duman veya zehirli gaz sızıntısında, uçuş ekibinden bir kişiye serbestçe hareket etme olanağı sağlamaktadır. Ayrıca sabit oksijen sisteminin çalışmadığı durumlarda uçuş ekibine oksijen temin etmekte de kullanılır. Koruyucu sollunum ekipmanları kullanıcının solunum organlarını ve gözlerini sıcaklık zehirli gaz ve duman gibi etkilerden 15 dakika süreyle koruyarak serbestçe hareket etme olanağı tanımaktadır.
b.) Kabin içi Portatif Oksijen Sistemi: Aşağıdaki alt sistemlerden oluşur:
Yüksek basınçlı oksijen tüpleri,
Sürekli akışlı maskeler,
Yüksek basınçlı oksijen tüpleri, sürekli akışlı oksijen maskeleri ile birlikte, yolcular ve kabin görevlilerine ilk yardım amaçlı oksijen temin eder. Oksijen kaynağı olan yüksek basınçlı tüp içerisinde 21 derece santigrat ta 1800 psig basınçta oksijen gazı mevcuttur. Bu tüpler kolay çözülebilir tipteki kelepçeler yardımıyla uçak içerisinde kolayca ulaşabilecek muhtelif yerlere yerleştirilmişlerdir.
Her bir portatif oksijen tüpü, gerektiği zaman oksijen temininde kullanılan ayrı bir sistemdir. genellikle aşağıdaki özelliklere sahiptir:
Yüksek basınçlı bir oksijen tüpü,
Basınç göstergesi,
Shutoff valf,
Basınç regülatörü,
Sabit akışlı make outlet' ları,
Dolum valfi,
Tahliye valfi,
Bir oksijen maskesi ve hortumu,
Kullanma talimatı ve tanımlama plakartı.
Oksijen tüpleri çelik esaslı basınç tüpleridir. Ortalama olarak 70 F derece sıcaklıkta 1800 dsig basınçta kuru oksijen gazı içerirler. oksijen tüplerinin balık kısımları, tüp içerisindeki oksijen kontrollü bir şekilde ve regüle edilerek maskeye/ maskelere ulaşılmasını sağlar. Başlık üzerinde bulunan shutoff valf sayesinde, başlık içerisinden geçerek regülatörlere ulaşan oksijen gazının miktarını ayarlamak mümkündür. Oksijen tüpü shutoff valfi kullanıcı tarafından kumanda edilir. Shut-off valve, saatin tersi yönünde çevrilecek olursa oksijen tüpünden sabit akış outletlerine doğru oksijen gazı gitmeye başlar. Oksijen tüpünün doldurulması esnasında da bu valf açık konumda olmalıdır.
Basınç regülatörü, oksijen çıkış outlet uçlarına veya demand regülatör' e ulaşmadan yüksek basınçlı oksijenin alçak basınçlı hale gelmesini sağlayan bir basınç düşürücü mekanizmaya sahiptir. Oksijen maskelerinden solunabilmesi için oksijen basıncının düşürülmesi gerekli,
Oksijen tüp balıkları genellikle şu güvenlik cihazları ile donatılmıştır:
Termal relieve plug: Bu donanım sayesinde oksijen tüpü içerisindeki gazın basıncının çok yükselmesi engellenir. Plug üzerinde eriyebilir tipte bir karışım mevcut olup sıcaklığın yükselmesi neticesinde erir ve tüp içersindeki oksijen boşalır.
Relieve valf: Bu valf, alçak basınç bölgesindeki cihazların doldurma esnasında yüksek basınç sebebiyle zarar görmelerini engeller.
Oksijen kısmı doğrudan sabit akım basınç regülatörüne bağlanır. Üzerinde demand regülatör bulunan oksijen tüplerinde bir adet outlet sistemi mevcuttur. iki adet outlet bulunan sistemlerde bir outlet ucundan seyir irtifasında, dakikada 2 lt gaz çıkışı gerçekleşirken diğerinden dakikada 4 lt gaz çıkışı gerçekleşmektedir. Portatif oksijen tüpleri ve tüp outletleri normal şartlar altında test edilmektedir. Testler esnasında outlerden alınması gereken akış miktarı, seyir irtifasında alınması gereken değerlerden daha yüksek olup bu değerler imalatçı firmalar tarafından belirlenmiştir. Üzerinde "demand" regülatör bulunan sistemlerde ise outlet ucundan dakikada 3 lt gaz çıkışı olmaktadır. demand regülatörler içerisinde, oksijenin kontrollü bir şekilde solunumla birlikte dışarı salınmasını sağlayan bir tilt valf, bir diyafram ve ( demand ) tipte bir outlet mevcuttur. Demand tip regülatör "outlet" larına yalnızca "demand" tipte adaptörü olan maskeler takılabilmektedir. Kullanıcı maskeyi takıp solunum yaptığında diyaframı ve tilt valfi etkiler. Böylece tüp içerisinden bir miktar oksijen salınır. Kullanıcı yeniden soluk aldığında aynı işlem tekrar edilir. Soluk verildiğinde ise kullanıcının üflediği gaz bir valf yardımıyla maske üzerinden dış ortama salınır. Böylece tüp içerisindeki oksijen gazı sürekli olarak değil, kullanıcı nefes alıp verdikçe sarf edilir.
UYARI: Oksijen tüpü üzerindeki basınç göstergesinin 70 F derece de 1800 50 PSi değerini aşmadığından emin olunur. Eğer basınç bunun altında ise üretici firmanın talimatları doğrultusunda tüpün değiştirilmesi gerekir.
UYARI: Herhangi bir portatif oksijen tüpünün çalışmadığı tespit edilirse müdahale edilmeden derhal ilgili atölyesine gönderilmelidir.
c.) Medikal oksijen sistemi: "Medikal oksijen" tüpleri ve maskelerinden oluşmaktadır. Tıbbi amaçlı sistemler olup uzman kişiler veya doktor kontrolünde kullanılır. Üzerlerinde bulunan gösterge ve shutoff valf sayesinde "outlet" den maskeye giden oksijen akış miktarı kontrol edilebilmekte ve bu miktar dakikada 2 lt den 8 lt ye kadar ayarlanabilmektedir -
45.
0SU SiSTEMi DÜZENiTümünü Göster
içilebilir su sisteminin gayesi uçuş ekibi ve yolcuya su temin etmektir.Su sistemi : Lavabolar, Galleyler,su tesisatı, küvetler,ısıtıcılar ve sistemin filtrelerinden ibarettir.su depodan basınç altında altında galleylere tuvaletlere gönderilir. Küvetler,filtreler ve ısıtıcılar tuvaletlerin içine yerleştirilmiştir.Su tankı(uçak tipine göre değişir) mesela :727-200 tip uçağın 40 gallon kapasiteli ve gövdenin içine sol air-condition paneline yerleştirilmiştir. Servis paneli( uçak tipine göre değişir)mesela 727-200 uçağında gövdenin solunda, gövde ile kanadın birleştiği yere yakın bir yerdir. Tank iki şekilde basınçlanır.
1-Pneumatic sistemden
2-Electric motorlu kompresörden
Tank basınçlandığında su,sistemi ve yukarıda adlarını saydığımız yerlere gider. Tank üzerinde bir basınç indikatörü vardır. Tankın miktar indikatörü ve elektrik motorlu komprösör kumanda şalteri, kabin ekibi galley paneline yerleştirilmişti. Tankın boşaltma işlemi tankın kontrol kapağının arka kısmındaki boşaltma yerinden yapılır.Bu kapak servis paneli arka kısmındadır.Her galley ve lavaboya giden tesisatta birer kapama valfi mevcuttur. Küvete giden suyun bir kısmı ısıtıcıdan geçer.
TUVALET SiSTEM DÜZENi
Her uçak tipine göre kabindeki yerleri değişik olmakla beraber her tuvaletin kendi tesisatı bulunur. Yine her tuvalette bir su tankı ve bir yıkama tezgahı bulunur. Tankların servisleri haricen yapılır. Tanklar tuvalet kapaklarının altındadır. Uçak tipine göre değişebilen tankların yapısı fiber glas’ dan imal edilmiş olanları vardır ve tankın üst kısmı çelik kaplamadır. Temizleme teçhizat nipelleri tuvalet kapakları ve havalandırma hattı tankın ana parçalarıdır. Yıkama teçhizatı, yıkama düğmesi, zamanlandırma,motor ve pompa, filtre ve sistemin tesisat borularından ibarettir. Yıkama düğmesi ve zamanlandırma (timer) hariç diğer bütün kompanentler tankın üstündedir. Timer ve yıkama düğmesi tuvalet kapağının üstünde ve duvarındadır. Tuvalet kapağı tank üzerine menteşelidir. Tuvalet temizliğini yapabilmek için tankın üst kısmı ile oturağın üst iç kısmına delikli boru döşenmiştir. Tank içine takriben 3 gallonluk DEZENFEKTE EDiLMiŞ SU ile doldurulur. Yıkama düğmesine bastıktan sonra tank içindeki kirli su pompa ile emilirken, süzgeçten geçirilir. Böylece yıkama suyu süzülür ve aynı zamanda yıkama işini yapar. Motor 115V AC cereyanla çalışır. Tuvaletler arka ve ön servis panelinden kablolu bir kumanda kolu ile servis arabasına boşaltılır.her servis panelinde takribi 4 inch’ lik bir boşaltma borusu,bir yıkama borusu ve bir boşaltma kontrol valfi kolu bulunur.
-
ya rasat sen ne mal adamsın
-
burda olmayan var mı
-
sevgili rasat bu başlığa gel
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 13 02 2025
-
nasyonel sosyailizim bir tak biliyomuş gibi
-
iyii akşşamlar sözlük
-
yav ben 2008 de doğdum
-
vallahi yağlı saçı özledik
-
ypgyi destekleyen bir kürt olduğunu biliyoruz
-
sabah incisozluk co yazıp
-
reçel tahsin er
-
olm surda 10 kisi birbirimizin
-
bakircan çok kaşındın
-
berat kandili ne ya
-
şimdı yatıyorum
-
bakircan ifşa ortadaki gözlüklü çocuk
-
mentalcel neden başlık açmıyor
-
ümit özdağ tam şuan ne yapıyor acaba
-
gran torino ermeni miymiş
-
resim yüklenmiyorken daha iyiydi
-
bunlar yüzünden millet tas tıraşlı
-
kıçında yanması olan bir kişi nasıl
-
inci sözlük detoksu
-
eyyyy inci sözlük sen kimsin yaaaa
-
ismailin enayisi emin
-
naranay naranay naranay naranay
-
babanız ağır akpli olsa naparsiniz
-
beyler yurt dışına turla gidersem eğer
-
inci sözlük diye biyer varmis
-
işinde gücünde olan kürtlere laf eden en hafif
- / 2