Tarih: 13 Ocak 1982. Washington D.C'de tarihin en kötü kar fırtınası yaşanıyordu. Tüm okullar; hatta Meclis bile tatil edilmişti. Washington Ulusal Havalimanı sabah saatlerinde kapanmış; ancak öğlen 12:00'de açılabilmişti. B12 numaralı park yerinde duran Boeing B737-200 tipi yolcu uçağının kaptan koltuğunda Larry Wheaton oturmuş , sıcak kahvesini yudumluyordu. Yanında oturan yardımcı pilotun adı da Roger Petit idi. iki genç pilot da, Air Florida'da yeni başladıkları kariyerlerinin keyfini çıkarmaktaydı. Tarifeli kalkış saati 14:15 olarak belirlenmişti. Ancak pilotlar, hava durumu nedeniyle o saatte kalkamayacaklarının farkındaydılar.

Saatler 13:40'ı gösterdiğinde bekledikleri anons geldi. Havalimanı, 18/36 pistinin temizlenmesi için 14:30'a kadar kapatıldığı söylenmişti. Yaşanacak olan bu gecikmeye rağmen, uçak yolcu almaya başladı. 14:30'da tüm yolcu uçaktaki yerini almıştı. Bu arada Kaptan Wheaton, apron görevlilerinden de-icing işlemini başlatmalarını istedi.( De-icing: buzlanmayı önleyici kimyasal sıvı sıkılması işlemi) .

EDIT ; Beyler okuyorsaniz bi isaret verinde bosuna yazmayalim.

Yaziyorum beyler

Kule, onlara rötarın uzayabileceğini söyleyince, Kaptan de-icing işleminin durdurulmasını istedi.. Pist tekrar açıldığında B737-200 kalkış için onbirinci sıradaydı. Saat 15:00'te Kaptan Wheaton de-icing işlemini yeniden başlattırdı. 10 dakika sonra işlem tamamdı. Görevli, kaptana, işlemin tamamlandığını, ve karın sadece kanat üzerinde toz birikintisi halinde kaldığını söyledi. 15:23'te motor çalıştırma ve geri ittirme izni alan uçağa push-back aracı bağlandı. (push-back: uçağı geri ittirme işlemi) . Aprondaki yoğun kar birikintileri nedeniyle push-back aracı ilerleyemedi. Kaptan şirket kurallarına ters düşen bir karar almak durumunda kalarak, uçağı, motorları reverse-thrust yaparak çıkarmak istedi. (Reverse-thrust: motorlardan çıkan ve itiş gücünü oluşturan egzos gazlarının, arkaya doğru açılan kapaklar vasıtası ile bloke edilerek ters yöne yönlendirilmesidir. Bu işlem sadece inişte uçağı yavaşlatmak için kullanılır) Bir buçuk dakika süren revers-thrust işlemi, motora kar doldurmaktan başka bir işe yaramadı. Bu arada tekerlerine zincir takılmış yeni bir pushback aracı uçağa yanaştı. Bu daha aklı selim bir karar gibi görünüyordu. Sonunda uçak, başarılı bir şekilde geri ittirilerek taksi pozisyonuna sokuldu. (taksi: uçağın kalkış için piste veya inişten sonra aprona kadar ilerlemesi) .

AirFlorida 90, New York Havayolları'na ait bir DC-9 tipi yolcu uçağının hemen arkasında taksi pozisyonunu aldı. Kaybedilen bu süre, onları kalkış için onaltıncı sıraya kadar atmıştı. Bu arada hafif kar yağışı devam ediyordu. ilginç kararlarıyla beni de şaşırtan Kaptan Wheaton'ın kafasında yeni bir ampul yandı. Önündeki DC-9'a yaklaşarak, onun motorlarından çıkan sıcak egzos gazıyla kendi uçağının kanatlarında birikmiş karları eriteceğini düşündü. O konuda haklıydı da. Ama atladığı önemli nokta, eriyen karların daha çabuk donduğuydu. Ölümcül bir karardı bu. Çünkü uçaktaki anti-ice sistemi bu şekilde donmuş olan bu karları kanattan sökmeye yetmeyecekti.

Kalkış check-list'i yapılırken kokpitte şu konuşmalar geçti.:

Yardımcı: Havalandırma ve basınçlama
Kaptan: Set edildi
Yardımcı: motor anti-ice sistemi
Kaptanı: off konumunda

- kara kutuya ulaşıldıktan sonra kokpit ses kaydı sayısız kez dinlendi ve Kaptan'ın motor anti-ice sisteminin kapalı konumda kalmasına reaksiyon göstermemesine kimse bir anlam veremedi. Sonuçta 0'ın altında dondurucu bir hava şartı yaşanmaktaydı. FBI'da da dinlenilen kayıtta net bir şekilde "off" denildiği belirlendi. O havada anti-ice sistemini açmayı unutmak intihar etmekle eşdeğerdi

"""KUSURA BAKMAYIN BEYLER ISLERIM VARDI"""

Saat 15:59'da uçağa kalkış izni verildi. Yardımcı pilot Tam-gaz verdi ve uçak pistte koşturmaya başladı. Yardımcı pilot Kaptana, birşeylerin ters gittiğini söylese de, Kaptan Wheaton herşeyin yolunda olduğuna emindi.

15:59:51 - Kaptan, alay edercesine "soğuk gerçekten soğuk"
15:59:58 - Yardımcı: Aman tanrım şuna bak.. Bu doğru görünmüyor, değil mi? Hayır bu doğru değil.
16:00:09 - Kaptan: Evet doğru.. işte ciksen
16:00:10 - Yardımcı: Hayır bence yanlış, ya da sen haklısın
16:00:21 - Kaptan: Yüz yirmi
16:00:23 - Yardımcı: Bilmiyorum
16:00:31 - Kaptan: Vee-one. yavaş.. vee-two (v1:V1 sürati kalkıştan önce pilotlar tarafından hesaplanır ve uçağın tipine, ağırlığına, hava sıcaklığına, pist uzunluğuna, pist yüzeyinin durumuna göre değişiklik gösterebilir. Uçak pist üzerinde hızlandırılırken V1 sürati geçilmişse ne olursa olsun kalkışa devam edilir.Çünkü artık fren yapılarak pistin sonunda durmak mümkün değildir. - v2: emniyetli kalkış hızı)

Kaptanın , kalkış hızına ulaştığında "yavaş" demesinin sebebi uçağın yerden keskin bir şekilde havalanmasıydı. Kanatlarında buz kalıntıları olan bir uçağın bu şekilde havalanması bilinen bir şeydi. Uçağın birden havalanan burnunu toparlamak isteyen Yardımcı pilot Petit, bunda başarız oldu. Kısa bir süre sonra stickshaker ikaz vermeye başladı. (Uçak havada tutunamayacağı hıza düştüğünde, pilotların kontrol ettiği kumanda kolu sert bir şekilde sallanmaya başlar ve aynı zamanda sesli ikaz verir.)

Kaptan Wheaton: "ileri... yavaş!!.. ileri ittir!. hadi sadece 500 istiyoruz"(500 feet irtifa demek istiyor) Kalkış prosedürüne göre 500 feet'e ulaşınca Başkent'in hava sahasına kapalı olan bölgesine ulaşmadan 40 derecelik bir dönüş yapmaları gerekiyordu.

SON PART KALDI BEYLER

burnunu düşürmeyi başaramadılar. Ve uçak sonunda ölümcül bir stall'a girdi ( stall: uçağın burnunu aşırı derecede dik kaldırınca her uçağın başına gelecek olan kötü bir hadise. neredeyse 90 dereceye yakın bir açıyla burun havaya dikilirse, uçak havada çok yavaş bir hıza ulaşacak ve düşüşe geçecektir. her pilot stall durumundan kurtulmanın yollarını eğitimleri esnasında öğrenmektedir. )

Yardımcı: Stall, düşüyoruz Larry, düşüyoruz!!
Kaptan: Biliyorum

Bu onların son sözleri olmuştu. Uçak 14. Cadde köprüsüne çarparak Potomac nehrine düştü. Köprüden geçen dört araç paramparça oldu ve beş kişinin ölümüne neden oldu. Uçak nehre düşer düşmez hızlı bir şekilde battı. Kazadan sadece dört yolcu ve bir kabin görevlisi sağ kurtulmayı başardı. Kaza sebebi olarak, uçağın yerde reverse-thrustları çalıştırması ve bunun sonucunda motora yoğun miktarda kar girmesi; ve kalkıştan önce motor anti-ice sisteminin "off" pozisyonunda bırakılması nedeniyle biriken kar motor içerisinde kalmış oldu. Bu da ölümcül sonu hazırlayan bir etkendi. Kazada toplam 74 kişi hayatını kaybetti.