Kendimi tanıtarak başlayayım. Adım Kenan Kuru. Gemiciyim. ilk gemiye adım attığım zaman 15 yaşındaydım ve liseyi bırakıp kenarda birikmiş paramla aldığım belgelerle hayatımı değiştireceğim yere belki de ait olduğum yere gidiyordum. Denize. Bu maviliklerde çokça şey geldi geçti başımdan. Şu an 35 yaşındayım. Sizlere başımdan geçen olayı anlatacağım pampalar.

O zamanlar daha çok toydum. Gemiye çıkalı henüz 2 sene olmuştu. Burgas'tan gemiye konteyner yükleyip ispanya'ya zütürecektik. Sefere çıktığımızda her şey normaldi. Bende kamaramda uzanıp dinleniyordum. ispanya'ya gidesiye kadar herhangi bir terslik çıkmadı. Limana vardığımız zaman işimiz uzun süreceğinden geldiğimiz şehri gezmeye çıktık. Yanımda o zamanın abileri. Bildiğimiz az çok ingilizce anlaşmamıza yetiyordu.

(((((GENÇLER HiKAYE TAMAMEN KURMACADIR. OKUYANLAR VAR iSE YAZMAYA DEVAM EDEYiM BOŞA GiTMESiN.))))))

ispanya'nın hatunları efsanedir. Orada abiler sayesinde deneyimleme şansım oldu. Aslında birçok şey deneyimleme şansım oldu. Uyuşturucu, alkol, sigara vs. Kendini pazarlayan üç hatun ayarlayıp abilerle beraber üstünden geçtik. Bu kadar güzel bir şey olamaz anasını satayım. huursu bile başka oluyor avrupanın. Şunu da farkettim. Kadın huur ama o da toy. Henüz 22 sinde bile değil. Aşık olmamak için zor tutuyordum, aklıma huur olduğunu getirerek dizginliyordum kendimi. Her neyse işimizi hallettikten sonra benle taşak geçmeye başladılar. Bunlar ne ki sen bir de antartikayı gör felan demeye başladılar. Gerçekten güldüğümü ilk o zaman hissetmeye başladım. Limana gelip gemiye çıkınca aklımın kızda kaldığını farkettim. Nerden denk geldi anasını satayım. Çokta güzel sevişiyordu zütoş. Geminin makine dairesinde sorun çıktığı için bir hafta daha kalacakmışız öyle söyledi süvari bey. Yapma be dıbınakoyim gidelim işte bakalım yolumuza. Ne kafa karıştırıyorsun. Ertesi gün duramadım gemi de akşam olsa da izin versinler diye bekliyorum gemide. Ve akşam saat 21:45 oldu...

Ne olduysa zaten bu zamandan sonra oldu. Her günümüz beraber geçmeye başladı ve ben artık iyice teslim olmuştum. Benliğimi kaybedim tamamen aşk denen illetin büyüsüne kapılmıştım. Aynı şey gibi bir kumarhaneye girdiğinizde saatin nasıl geçtiğini anlayamazsınız ya işte öyle bir şey. Günler ardını haftalara haftalar ardını aylara bağladı ve 8 ay oldu. Bu süre zarfında neredeyse her şeyi konuşmuştuk ve bende gemiye çıkma fikrini aklımdan çıkarmıştım. ya da öyle zannetmişim ki şu an meslekte 20. yılımı bitirdim. Yaşımızda o zaman genç tabi halen toyuz ikimizde evlilik felan düşünüyoruz. Avrupa ve türk kızları bu konuda hemfikir beyler. Azıcık bir zaman geçsin hemen evliliğe bağlıyor huurlar. Bizde mal gibi kitlenip olur aşkım hayatım KONUŞTUĞUM veya nasıl hitap ediyorsanız öyle diyoruz. Bu kızla çok farklı şeyler yaşadık. Gezmediğimiz yer kalmadı avrupada. Zaten ben denizci olduğum için alışıktım gezmeye farklı yerler görmeye. Mina'yı da alıştırdım. Türkiye'ye dönmem gerektiğini söyledim ailem vardı benim sonuçta fakat onun böyle kötü yollara girmesinin sebebi çocuk esirgeme kurumundan kaçıp hayata henüz 15 yaşındayken atılmasıydı. 18 yaşına bastığında kolay para yolu olan huurluğu tercih etmiş ve şansa bak ilk müşterisi benim oradan da elini ayağını çekti. Kimseye muamele de çekmemiş beyler içiniz rahat olsun. Benim rahat en azından çünkü ilk muameleyi ben gördüm. Sıra geldi kendi ülkeme dönmek için Mina'yı ikna etmeye. Ama pek razı değildi terör olaylarından dolayı. Zar zor bir şekilde ikna edip zütürdüm. Geldik Türkiye'ye...

Bir tane bira söyleyip masayı kesmeye başladım. Bir yandan da gazeteden Türkiye uçak biletlerine bakıyorum. Malum kalıverdik ispanya da üstelik şirketten de attılar. Kendi başımıza daha 17 yaşında iş halletmeye çalışıyoruz. Ay tenli huur karşımda bana bakması için uğraşıyorum. Sonunda göz göze geldik ve bir anda ne yapacağını şaşırır gibi oldu. Çok güzeldi. Dediğim gibi aşık olmamak için zor tutarken kendimi bir anda gemiden atıldım ve ona gittim. Hayat bazı konularda çok acımasız. En olmadık zamanlarda her şey güzel giderken feleğin çemberiyle seni dümdüz eder. Bende öyle bir zamanda yakalandım. Akşama doğru kalktılar. Malum onların gecesi yoğun oluyor... Bunu bile bile gittim yanına. Beni hatırladın mı diye sordum. Nasıl unutayım ilk müşterimi gibisinden bir şey söyledi. dıbınakoduğum beni muallakta bıraktı. O gece ki ilk mi yoksa meslekte mi? Tam söylesene şunu kaşar. Bende nasıl ilk diye soruverdim. Mesleğimdeki dedi. içim öyle bir rahatladı ki o an. Ama yer mi anadolu çocuğu. Gel dedim gitme bir yere anlatayım her şeyi dinle beni dedim. Sağolsun ay tenli huur kırmadı beni. Başka mekana geçtik ikimiz. Her şeyi anlattım. Gemiye nasıl ve niçin çıktığımı sonradan neden atıldğımı. Tabi neden atıldığımı dinleyince şok geçirdi. benim için olamaz yalan söylüyorsun dedi. Gerçekten senin için oldu bu olay ama nereden bileyim ki sana bir anda tutulup peşinden geleceğimi dedim. Gözleri doluverdi. Beyler bu avrupalıların mezhepleri ne kadar geniş olsa da duyguları varmış böyle konularda onu anladım. Bir otele gidip 1 haftalık ücretini verdim. O gece gelip benimle beraber kaldı. Sevişme felan olmadı. Oturup sabaha kadar hayatlarımızdan bahsederek içip durduk. Adı Mina'ydı ve o da benim gibi henüz 18 yaşındaymış. Ertesi güne saat kaçta uyandığımızı hatırlamıyorum ama yanımda yatıyordu ay tenli kadın...

Direk gemiden atlayıp o kıza koşarken buldum kendimi. Hani şu sıralar bir tane şarkı var ya ay tenli kadın diye. dıbınakodumun huursu için yazılmış sanki. Harbiden saçlarının rengi gecen ve bembeyaz tenli böyle çok güzel ama kaşar işte. Geçtim bir bara oturup içmeye başladım. Çalıştığım firmaya imza atarken sözleşme sırasındaki madde gözümün önüne gelip gidiyor. Madde de şu nerde olursa olsun en fazla iki tane içebilirsin. Amınkoyim içiyorum durmadan. 7 oldu 8. 8 oldu 9. Tutamıyorum kendimi. O kafayla kötü bir şeyler yapmamaya çalışıyorum. Aklıma nereden geldiyse mesaj attım gemideki bir tane abiye. Gel beni al abi dedim. Nerdesin oğlum süvari bey gibecek belanı yazdı. Abi bir barda oturdum kalkamıyorum gibisinden salladım. Abi geldiği gibi çöktü başıma saydırmaya başladı. Napıyosun sen ne bu halin felan. Durumu anlattım. Kafana sıçayım senin gerizekalı daha kaç yaşındasın ne yaşadın kaç liman gezdin de tutuldun bir kıza aptal herif felan saydırdı baya bi. Ama o zamanlar delikanlıyız ya tabi yediremedik kendimize. Tartışmaya başladık. Hazır kafamızda güzel. Beni ayıltmaya çalışıyor. Zar zor geldik gemiye ben direk uyudum. Sabahla öğle saatlari arasında uyandığımda direk süvari beyin kamarasına çağırdılar beni. Süvari beyle konuştuk. Ben seni gemide tutamam çıkışını veriyorum gemiden selametle dedi. Yapma etme süvari bey bir daha olmayacak felan ne dediysek boş. Kamarama geldiğimde hazırladım eşyalarımı çıkış imzamı attım ve gemiden indim. ispanya sokaklarında dolaşıyordum ki yine onu gördüm. Ama bu sefer iş üstünde değil kafe bar tarzı bir yerde arkadaşlarıyla oturmuş gülüyorlardı. Fırsat bu fırsat diyerekten oturdukları mekana bende girdim. Ellerimde bavullar...

ispanyadan Türkiye'ye uçak biletini alırken Mina'nın sanki bir daha geri gelemeyecekmiş gibi bir bakışı vardı. Beni bitirdi be. O an vazgeçecektim gitmekten ama gitmemiz şarttı. Neredeyse bir sene olacaktı gemiden ineli ve ailemi hiç görmemiştim. Gerçi benimkilere de aile demek tuhaf olur. Sevgili annem ve babam beni terk etmiş küçükken henüz 3 yaşımda kalımştım kimsesiz sağolsun anneannem bakmıştı bana. Benim de okulu bırakıp denize çıkma hikayem anneannem ölünce başladı. Işıklar içinde uyusun. Üstümde emeği çoktur. Biletimizi ertesi günün saat 15:00 saatli istanbul uçuşuna aldık. Geçip bir bara sohbet etmeye ve içmeye başladık. Beraber geçirdiğimiz bu aylarda bir tane derme çatma küçük bir tutmuştuk. Geçinmek için o huurluk yapı... şaka şaka beraber bir tane kafeye girip garsonluk yapmaya başlamıştık. Ben gemide iş yapmaya alıştığımdan ağır bir iş gibi gelmiyordu bana. Ve artık gitme vakti geldi saat 15:00 havalimanı ispanya'dan istanbul'a gitme vakti. Ne zaman döneceğimizi bilmeden. Uçuşumuz başladı ve istanbul'a geldik. Birkaç ay daha kalmış olsak Türkçeyi neredeyse unutacağımı farkettim. istanbula indiğimizde gece saatleri ve taksiciler kimi gibsem derine düşmüş bir şekilde müşteri kovalıyordu. Benim ay tenli kadın alışıktır gibilmeye tabi hemen taksi diye bağırdı dedim napıyosun sen. çok samimi olduğum arkadaşım Necati'yi arayıp geldiğimi söyledim. ilk başta inanmadı. Gelip bizi almasnı söyledim. Kimle geldiğimi sorunca yoldayken anlatırım dedim. Necati bizi almaya geldi...

Arabadan indiği gibi kalakaldı kim bu hatun der gibi baktı bana. Yola çıktığımızda kendi aramızda Türkçe konuştuğumuzdan Mina neler olduğunu sordu ona neler yaptığımızdan bahsediyorum dedim. Necati direk gülmeye başladı ve bula bula dıbınakodumun huursunu mu buldun bin dedi. Ağzını topla karıyı gibeceğime seni giberim haberin olsun dedim gülmeye devam etti zütoş. Benimde pek hoşuma gitmiyordu bu olay ama yapacak bir şey yoktu. Bir yola baş koymuştuk ve istanbul’a gelmiştik beraber. Necati’ye yolda olan biten neler varsa hepsini anlattım. Bir önceki çalıştığım gemiden arkadaşımdı kendisi. Zaten Türkiye de fazla kalmadığımızdan bir de çocuk yaşta gemiye çıktığımızdan arkadaşım yok denilecek kadar azdı. Gemiden inme muhabbetini anlatınca harbiden çok ucuz yırtmışsın dua et denize atmamışlar seni dedi. Bende doğru diyosun ucuz yırttık ama kime neye tutulduk bi baksana dedim güldük beraber. Mina ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. Sonra anlatıcam ben sana dedim. Necati de 2 hafta sonra tekrar çıkacakmış gemiye. iki hafta içinde otel bulmayıp Necati’nin evinde kalmaya başladık. Sonrasında kira parasını yollayacaktım. Evine vardığımız zaman hava aydınlanıyordu ve direk yatağımızı hazırlayıp uyumaya başladık...

ulan huur çocuğu bi 15 bi 17 bi 18 yaşında oluyorsun hikayede senin ananı giberim bi karar ver artık

ŞiMDi BAŞLIYORUM PAMPALAR KAHVALT EDEYiM MÜSADE EDiN

Knki o zaman kurmanci altincisinde açıcaksın başlığı

Yazma okumam ben

Rezervasyon alıyım de inş okurum neredeyse hiçbirini okumuom

Kurmaca deyince bütün hevesim kaçtı aq

Gözünü seveyim yazma; gemi bambaşka bir dünya ve senin gemideki diğer çalışanlara abi şeklindeki hitap tarzından tut da kovulmanla ilgili süreç dahi gerçek dışı ve korkum o ki denizciliği senin yüzünden insanlar yanlış bilecekler... Süvari dahi olsa yabancı bir memlekette yerine gelecek adam belli olana dek Safety Manning'den ötürü bu şekilde deport edilemessin. Kamarasında uzanıyormuş - hadi oradan... Gemide icab ediyor, iş yoğunluğundan ötürü günlerce uykusuz kalıyorsun. Böyle bir rahatlık yok... Ah ah...

selam öncelikle bu hikaye tamamen gerçektir.

Lan ben karıya gitsem üzerinden joni ve namik geçmiş olur şansımı gibeyim

anlat bakalım nasıl bi şey anlatacaksın

Rez aldım
Tez yaz

rezervation

Rez pampa