Hafta sonunun gelmesini istemiyordum, çünkü kaanla karşılacaktım ve aramızda neler olacaktı, bana nasıl davranacaktı, ben nasıl davranacaktım hiç bilmiyordum. Kaana duruma bahsettikten sonra hafta sonuna kadar hiç konuşmadık. Hafta sonu dersanede sanki ben ona hiçbir şey anlatmamışım gibi davranıyordu. Yine her şey eskisi gibiydi. Şaşırmıştım, hiç böyle tepki beklemediğimden önce biraz afalladım nasıl davranacağımı bilemedim ama sonra bende bu duruma ayak uydurdum. Kafamda kurduğum senaryoların hiç biri gerçekleşmiyordu. Aynı şey benim başıma gelse, biri bana gelip en yakın arkadaşıma karşı böyle bir şeyler hissettiğini söylese herhalde iki çift laf edip bir daha yüzüne bakmazdım. Kaanı o konuda her zaman takdir etmişimdir. Benim onunla olan arkadaşlığımızı Betül2 var diye olmadığını biliyordu sanırım. Gerçi betül2 konusunda kaanda bu güne kadar en ufak bir istekte bulunmadım öyle bir beklentimde olmadı. Çünkü onunla aramızda ki dostluğun Betül2 ile hiçbir alakası yoktu.

Betül2 ile artık pek konuşmaz olmuştuk, cevap atmadığı zamanlar daha çok oluyordu. Artık aramıza mesafe koyduğunu içten içe belli ediyordu. Tabi bunu anlamıyordum, daha doğrusu anlamak istemiyordum. Artık LYS ye az bir süre kalmıştı, pek dersaneye de uğramaz olmuştu. Biz ise kaanla hiçbir şey yok gibi devam ediyorduk. Betü2 yi gördüğüm gün sayısı da git gide azalıyordu. Haftada belki iki gün belki bir gün. Cumartesi günü sabahtan ders, öğleden sonrada LYS denemesi vardı. O arada yemek yemeye gitmiş ben kaan ve gamze. inanılmaz bir şekilde, sabah dersanede olmamasına rağmen, oraya gidince öğrendim ki betül2 de geliyormuş. Şaşkınlığımı kaan fark etmişti. Ve çaktırmadan hepimizi idare etmeye çalışıyordu. Betül2 yi yaklaşık 10-15 gündür görmemiştim hiç. Mesajlarıma da cevap atmıyordu. O gelince nasıl davranacağımı hiç bilmiyordum çünkü ona bana cevap yazmadığı için baya kızgındım.

Kızgınlığım o gelene kadar sürdü. içeri girdiğinde yine tüm çekiciliği ile beni benden almayı başarmıştı. Sanki ben ona 2 haftadır nerdeyse her gün mesaj yazıyormuşum da oda hiç cevap atmıyormuş gibi değildi. Gayet sıcak bir selamlaşmadan sonra yemeği yemeye başladık. Masada ki herkes özellikle kaan hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Bende onlara ayak uydurdum ve uzunca bir süreden sonra geçirdiğim çok güzel bir gün olmuştu. Ertesi hafta kaanın doğum günü vardı. Ve gamze ile betül2 dersanede kutlamak için bir plan içersindelerdi. Betül2 pek dersaneye gelmediği için gamze söylemişti bana. Ufak bir iş bölümü yapmıştık cumartesi günü, yarın kutlayacaktık doğum gününü.

Ertesi gün planlana şekilde kaanın doğum gününü kutladık dersanede. Çıkıştada kaanın istediği üzerine bir kafeye gitmiştik dördümüz. Bu betül2 ile yemek haricinde dışarda bir şeyler içip oyun filan oynayacağımız ilk dışarı çıkmamızdı. Gittik siparişlerimizi verdik, ve betül2 den hadi tabu oynayalım diye bir teklif gelmişti bile. Gamze bu tabunun nerdeyse bütün kelimelerini ezbere biliyordu, betül2 de fena sayılmazdı ama kaan ile ben daha önce hiç oynamamıştık. Ama onlardan altta kalamazdık. Takımları kızlar erkekler olarak yaptık. Tabi sonuç daha oynamadan belliydi. Kaybettik. Ama her şey o kadar güzeldi, gülüyorduk eğleniyorduk, en önemlisi betül2 karşımdaydı.

LYS ye çok az zaman kalmıştı, sınava nerede gireceğimiz belli olmuştu. Ve kaanın organize etmesiyle sınav yerlerine bakmaya yine dördümüz gidecektik. Ben, kaan ve betül2 nin sınav yeri şehrimizde ki üniversitenin büyük kampüsündeydi ama gamzenin ki ayrı bir yerleşkedeydi. Öğrenin 12 sinde bir avm de randevulaştık. Biz oraya geldiğimizde, Betül2 daha evdeydi ve evden çıktıktan yaklaşık 6-7 dakika sonra yanımıza gelmişti. Bu ayrıntı ilerde işime çok yarayacaktı. Avm de yemeğimizi yedikten sonra kaan, betül2 ve benim sınava girecek olduğum üniversitenin ana kampüsüne gittik. Sırasıyla önce ben sonra kaan ve Betül2 ninkine baktık. Hava çok sıcaktı yaz olduğu için içerde ring hattı da yoktu. Hepimizin de suyu çıkmıştı güneşin altında yürümekten. Ama tahmin edeceğiniz gibi ne kadar terlemekten nefret etsem de halimden hiç şikayetçi değildim. Biz baktıktan sonra sıra gamzeninkine gelmişti ve yaklaşık 30-40 dakika yürüyüş mesafesindeydi onun gireceği bina. Biraz gölge bulduğumuz bir yerde dinlendikten ve su molası verdikten sonra yola koyulduk. Gamze de baktıktan sonra artık ayrılma vakti gelmişti. Biz kaanla bulunduğumuz yerden, minibüse binecektik gamze ileriden Betül2 lerin evinin önünden bineceğini söyledi. Çok yürüyecekseniz eşlik edelim dedim. Onlarda yok 3-4 dakikalık mesafe olduğunu söylediler ve oradan vadalaşıp ayrıldık.

Artık sınav maratonu bitmişti. Betül2 zaten seneye mezun kalıp tekrar hazırlanmayı kafasına koymuştu. Kaan bir yer yazıp gitmeye kararlıydı. Gamzenin neler istediğini tam kestiremiyordum. Benimde sınavım iyi geçmemişti ne yapacağımı bilmiyordum. Ama her şeye rağmen o sonuçlar açıklanana kadar hepimizin üstünden bir baskı kalkmıştı. Bu geçen süreçte yine dördümüz bir kez daha buluşup bir şeyler içmiştik. Artık bekledim zaman gelmişti. Artık betül2 ile konuşmalıydım. Sınav yerlerine birlikte bakmamız, böyle dışarı çıkmamız beni yeniden umutlandırmıştı. Ama artık betül2 ile dersane olmadığı için yüz yüze gelmemiz imkansızdı. Sınavlar açıklanmıştı. Bende mezun kalıp hazırlanmaya karar vermiştim. Önümüzde ki sene betül2 ile ilgili hayallerim bile hazırdı.

Temmuz başı gibi betü2ye mesaj atıp, önce biraz hal hatrını sorup sonra dışarı bir yere davet etme planım vardı. Birkaç denemeden sonra başarısız olmuştum. Ya betül2 hiç cevap vermedi, yada öyle davrandı ki hal hatrını bile soramadım. Ama kararlıydım. 7 Temmuz 2012 gecesi yesevi ile bir yerde otururken bu işi bugün bitirelim diye karar verdik. Ve Betül2 bana onunla yüz yüze konuşma fırsatı vermediği için bütün duygularımı mesajla söylecektim. Yesevi böyle romantik şeyler yazmayı filan iyi bilir diye birlikte fena sayılmayacak bir pragrafı önce müsvedde bir kağıda yazıp, üzerinde yaptığım birkaç iyileştirmeden sonra betül2 ye mesaj olarak yollamıştım. Cevap gelene kadar ömrümden 5 sene gitmişti sanki. Ve beklediğimiz cevap 40 dakika sonra gelmişti.

-Flyfucker ben seni arkadaşım olarak görüyorum, inan çok özür dilerim. Bu seninle alakalı değil ben ne sen ne de başkasıyla duygusal bir şey düşünmüyorum. Tekrardan özür dilerim.

Üzülmüştüm. Hayatımda ilk kez anlam veremediğim ve bir daha hiç yaşamadığım o değişik duygu bütün bedenimi sarmıştı. Direk eve geçtim. Alkol ve sigara kullanmadığım için o geceyi atlatmam pek kolay olmadı. Bir hafta kadar nerdeyse kimseyle konuşmadım. Yemek yemiyordum adam akıllı su içmiyordum. Ara ara yeseviyle konuşuyordum, kaanla mesajlaşıyordum. Ailem bu durumun sınav yüzünden olduğunu düşünüyordu. Bende bir şey demiyordum onlara bu konuda.

Hayatım alt üst olmuştu. Her şey üst üste gelmişti. Betül2 olayıyla uğraşırken bir de tercih olayı çıkmıştı başıma. Ben bir sene daha mezun kalıp yeniden hazırlama karar vermişken ailem bu durma hiçte sıcak bakmıyordu. Çünkü değil bir sene on beş sene daha hazırlansam benden bir şey olmayacağı söylüyorlardı. O an zaten kendime de inancım kalmamıştı. Hayatımdaki en zor dönemin içinde kaybolmuştum. En son kendi yaşadığım şehrin üniversitesinde bir yer yazdım. Sıralamam 110 bin olduğu için pek bir seçeneğim yoktu. Tek tesellim önümüzde ki sene betül2 nin burda olacak olmasıydı. Hala umudum kaybetmemiştim. Onunla birlikte olmak benim için imkansız değil diye düşünüyordum. Ve burada ki üniversitenin pekte iyi olmayan bir mühendisliğine yerleşmiştim. Artık o ilk tramvayı atlatmaya başlamıştım. Yeni bir ortama girmek belki de heyecanlandırıyordu beni. Ama her şeye rağmen hata yapıyordum

Okul açıldı, yeni insanlar tanıma başlamıştım. Bölüm pek iyi olmasa da iyi inşalar vardı. Ay filan geçtikten sonra betül2 ye tekrar yazmaya karar verdim. Uzunca bir süre git gel lerden sonra facebook ta açık bulduğum an yazmıştım. Cevap vermişti. ilk başlarda, soğuktu ama konuyu hiç aramızda ki geçen olaya getirmemende olsa gerek konuşmanın ilerleyen zamanlarında daha sıcak davranmaya başlamıştı. Artık rutin hale getirmiştim her 20 günde ona facebooktan yazıyordum. Konuşmalar genellikle havadan sudan oluyordu. Aklımda hala o vardı ama artık daha iyiydim onunla arkadaş gibi konuşmayı başarıyordum. Okul hayatımda pek iyi gitmiyordu. Bölümü istemediğimden olsa gerek günler geçmiyordu. Hayatım en önemli kararı almam için üniversite hayatımın ilk vizesinin açıklanması ve sonrasındaki yaşadıklarım yeterliydi. Genel matematikten 0,5 almıştım ve bir grup kız, kendi aldıkları 40-50ile benim notumu dalga konusu yapması gerçekten canımı yakmıştı. Ve o gün kendime dedim ki ben bu okulu okumayacağım

Ama sadece bu yeterli değildi. O kızlara bir ders vermem gerekliydi. Okulun 2 ayı bitmişti ve ben neredeyse, hiç gitmemiştim calculus derslerine. Ama biliyordum istersem her şeyi yapabilirdim. Öylede yaptım finalde 83 almıştım. Diğer dönemde calculus2 nin vizesinde 97 alınca, final öncesi ders çalıştırmam konusunda anlaşmıştık sınavdan bir gün önce. Onlar oturmuş beni beklerken, ben ders çalıştırmak için gitmemiştim yanlarına. Ve aradıklarında da bana ilk yaptıkları şeyleri söyleyip telefonu yüzlerine kapatmıştım.

Betül2 ile ara ara facebook tan konuşuyorduk. Mart-Nisan aylarıydı. Üniversite okulu bırakma kararı aldığımdan dolayı, sadece önümüzde ki sene sınava hazırlanırken bana faydası olacak dersleri takip ediyordum. Bir gün aynı şehirde lise okuduğumuz için Betül2 yi tanıyordu ve bana onun sevgilinin olduğunu söylemişti. O an başımdan kaynar sular nasıl boşaldı anlatmaya kelimeler yetmez. Hemen betül2 ile ortak bağlantılarım ile temas kurup olayın gerçek olup olmadığını araştırdım. Maalesef doğruydu. Betülün2 nin artık bir sevgilisi vardı. Ve o gece ona mesaj attım. Baya ağır bir mesaj olmuştu, kırıcıydım, kızgındım. Betül2 ile o gece tartışıyorduk, onu rahatsız etmiş ve korkutmuştum. Bunun hata olduğunu anlamam 2 günümü aldı. Ve daha sonra özür dilemek için yeniden mesaj attım, cevap yazmadı.

O yaz yine betüle 1-1,5 ayda bir mesaj atıyordum, genellikle onu ikna etmek için her şeyi yapıyordum ama o hep aynı çizgisindeydi. Olmaz diyordu başka da bir şey demiyordum. Artık delirmiş gibiydim. Artık her şeyi mi kaybetmiş, ben zamanı kovalarken, artık zaman beni kovalıyordu. Hayallerimin içinde boğulur olmuştum. Betül2 yi takip ediyor, beni görmesin diye uzaktan onu saatlerce izliyordum. Ona zarar vermesinler diye etrafında ki pislik herifleri ondan uzaklaştırıyordum. Ama artık bir şeylerle yüzleşmek zorundaydım. Betül2 o sene sınava girip, bir üniversitenin mimarlığını kazanmıştı. Artık benimde önümüzdeki sene okulu bırakıp yeniden ne için hazırlanacağım belli olmuştu. Bende mimarlık istiyordum. Ve bunun için çaba göstermem gerektiğini geçmiş yıllardan edindiğim tecrübelerden öğrenmiştim.

Çok eksiğim vardı. Zaten lisedeyken pek birikimim yoktu, üstüne bir sene kaybetmiştim. Yeniden hazırlanmam uzunca bir süre alçaktı. Ve bütün bunlardan, ailemin haberi olmamalıydı. Babamla bu konuyu konuştum ve dersaneye gitme konusunda anlaşmıştık. Sadece o bilecekti okulu bırakıp yeniden hazırlanacağımı. Bana inancı olmayan ailemin diğer kalanlarıyla yarım kalan bir hesabım vardı. Babamla geçen yıllarda gittiğim dersaneye kayıt olmaya gitmiştik. Ama babamın içine doğduğundan mıdır nedir bilmiyorum o sene 2 katı paraya ödeyerek tıp isteyenlerin olduğu 5 kişilik sınava ricayla filan kayıt ettirmişti. Sorumluluğumda tabi 2 kat artmıştı. Çok eksiğim vardı ama, artık betül2 yi bir kenara koyma vaktim gelmişti. Bende böyle yaptım. Artık nadir haber alıyordum ondan.

Dersanenin başlamasına yaklaşık bir ay vardı. Ve o bir ay günde en az 4 saat çalışarak vasat bir düzeye gelmeyi başarmıştım. Dersane başlayıp, ilk denememiz olduğunda 160 soruda 70 net yapmıştım. Bıraktım seviyeye ulaşmıştım. Durumum iyi değildi ama farklı olan bir şey vardı. Artık ders çalışıyordum. Artık ders çalışma düzenimin oturmasıyla birlikte betül2 pek meşgul etmiyordu beni. Eylülden ocağa kadar iyi çalıştım. Günde 8-9 saat çalıştığım zamanlar oldu. Ve ocak geldiğinde artık 160 soruda 120 net civarı yapıyordum. Üstüne LYS de çalışmaya başlamıştım. Bu arada Betül2 ile son mesajlaşma olayımızda geçmişti. Yine onu hale sevdiğimi beklediğimi anlattığım bir mesajdan sonra ertesi gün kaan mesaj atmıştı. Kaanla da yaklaşık 8-9 aydır konuşmuyorduk. Kaanla biraz mesajlaştık sonra benim betül2 hakkında konuşması gerektiğini söyledi ve buluşmaya karar verdik. Artık betül2 yi seviyordum ama eskisi gibi tutkum yoktu buda beni başka şeylere yönlendiriyordu.

Kaanla 4 gün sonra buluştuk, beni dersaneden aldı avm ye gidip önce yemek yedik sonra kent ormanına gittik. Kaanla uzunca süredir yüz yüze de görüşmüyorduk.1 sene üniversite okumamdan dolayı artık biraz kilo vermiştim, kendime biraz olsun bakıyordum. Bir giyim tarzım vardı. Kaanda bunu farketti. Biraz bende ki bu değişimlerden bahsettikten sonra kaan konuyu betül2 ye getirdi. Ben onunla bu konuyu konuşmak istemiyordum. Ve bu yaptığı davranışın yanlış olduğunu düşünüyordum. Çünkü ben bu güne kadar kaan ile olan ilişkime, betül2 yi sokmamıştım. Ama geçmişte olan dostluğumuzdan dolayı onun konuşmasına ses etmedim. Başlarda güzel konuşuyordu ama gittikçe, haddini aşıp üstü kapalı tehdit etmeye başlamıştı. Gereken cevabı verip oradan ayrıldım. Ve bu davranış betül2 den soğumaya başlamama sebep olmuştu. Bundan sonrada aralarda takip etsem de betül2 devri kapanma evresine girmiş, asıl hikayeye doğru yol alıyordum.