Ben ki 2 metre liseli gençlere zıplıyarak kafa atıp sigaralarını - paralarını gasp eden bir insanım. Yavuz selimde 3 altın kural vardır. Anneye küfretme, bacıya küfretme, ölmüş anneye hiç küfretme. Bir şey demeden içeri girdim. Mutfağa koşup ekmek bıçağını aldım. Kapıdan bir çıkışım var merdivenleri parkur gibi iniyorum. Ben aşşağıya indiğimde adam daha sokağı yarılamamıştı gözüm dönmüştü Annemin ağlama sesleri beni babamdan korumaya çalışırken ölümü geliyordu gözüme. Var gücümle, büyük bir hışımla adamoın arkasından koşup zıplayarak ensesine ekmek bıçağını sapladım öyle ki gırtlağının ön tarafından çıktı gözümün önünde can verdi. Sonra esnaf tarafından linç edildim. Gözümü hastanede açtım Başımda elinde belgeler tutan polis vardı dışardan hülya ablanın sesi geliyordu odaya almıyorlardı.

Beni bayıltıp polisi aramışlar ifademde her şeyi açık açık anlattım tam. Adliyeye sevk edildim. Bu süreçte Hülya ablayı bana hiç göstermediler. Çıkarıldığım ilk mahkemede 8 sene Bursa E tipi Kapalı cezaevinde. Sübyan koğuşunda yattım tamı tdıbına 8 sene. Öyle ki ilk haftalarımda kendimi gazetelerde gördüm o yaşımla ismim ve namım nerdeyse Tüm Bursaya yayılmıştı. 8 Sene bana içerde Hülya abla baktı ben 3. Senemi yatarken Murat abiyi hakkaride tuzaklı bomba düzeneğinin infilak etmesiyle kaybettik şehit oldu.

Dile kolay 8 sene bi şekilde 4 duvar arasında geçti koğuşun müezini yavşağın tekiydi mühebbet cezası nasıl olsa. içerde birini öldürse de onun için. Değişen bir şey yok milleti ezip yıka lan çoraplarımı amcık diye çalıştırıyordu. Ama koğuşta sesini çıkaramadığı tek kişi bendim, Sübyan koğuşun nerdeyse tamamı hırsızlıktan yatar. Cinayetten giren - cezası mühebbet olan hırsızı tecavüzcüyü ezer. Öyle ki Bana müezzinden dha çok itibar ediyorlardı ikimizin suçunun da cinayet olmasına rağmen ben onun gibi milleti ezmiyordum. Bu hallerim müezzini bana başlıca düşman yapmıştı.

Ses kontrol deneme 1-2

Devam panpa

5. Senem dolmak üzereydi artık azda olsa büyümüştüm. Koğuşta müezzinden daha fazla sözüm geçiyordu hatta öyle ki müezzini bi ara sırf sofrada kulağını karıştırdı diye sofradan kovmuştum. Koğuşa temizliği ben öğretiyordum amk adam sofrada burnunu karıştırıyor mide bulandırıyor dövdüğüm tek tipler bunlardı bir gün yine sofradayız müezzin tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamadı. Bide o ellerle elini yemek tenceresinin kapağına atmazmı bunu milletin içinde öldüresiye dövdüm o günden sonra herkes abi demeye başladı bana. Müezzinliğide ben devraldım. Son 3 senem rahat geçti Kapalı cezaevi olduğu için Hülya ablayla görüşemiyorduk. Ama bana çok para yatırıyordu. Kısımda yatan 30-40 yaşındaki adamların sigarasinı bile bahçede ben duvardan atıp karşılıyordum. Kısa sürede Adaletimle, ağırlığımla Nerseyse koğuşlarda yatan her semtin insanı ile adım Bursaya yayıldı ve o özgürlük günü sonunda geldi Bir an önce özgürlüğüme kavuşmak için sabırsızlanıyordum.

Efsane yazıyorsun panpa sakın yarıda bırakma

8 yaşında her türlü pgibopatın ruh hastasının içine giriyorsun, 16 yaşında çıkıyorsun. Hülya abla Cezaevi kapısının önünde beni bekliyordu. Beni görünce mutluluktan havalara uçtu sarıldık hasret giderdik. Bana kocaman olmuşsun haa içerde iyi bakmışlar sana dedi. Sayende abla diyip güldüm. Beraber arabaya bindik bugün ne yapalım? Dedi 8 sene önceki gibi beni gezdir dedim. Bu sefer önce go-karta gittik saatlerce drift yaptık. Ardından kültür parka gittik rancera bindik ölüyordum az daha aşşağı telefonu cüzdanı düşenmi dersin neler neler. Tekrar teleferiğe gittik. Teleferik turundan sonra beraber film izlemeye gidelim mi? Dedi olur dedim. Sinemayada gittik filmi bileti zaten önceden ayarlamış bile haberim yok patlamış mısır falan aldık gazozumuzu aldık başladık izlemeye komedi veya aksiyon bekliyordum. Lakin aşk konuluymuş moralim bozuldu ama pek belli etmek istemedim. Hülya abla ise filmi izlemek yerine bana bakıyordu. Ben ona bakıncada gözlerini kaçırıyordu. Filmin sonlarına doğru elimi tuttu sinirlerim hislerin bi an çok değişik hissettim rahmetli şehit eşi geldi aklıma ayakkabısını boyadığım gün vs. Olamazdı bu taa ki film bitip eve gidene kadar rezillik çıkmasın diye öfkeme ve sinirlerime hakim oldum. Bana adeta aşık gözüyle bakıyordu Hülya abla.

Devam devam

Devam reis

Hülya arabada abla eve doğru giderken Elini elimin üstüne koyup ikimizin de kaderinin aynı olduğundan bahsetti ikimizin de birbirimizden başka kimsesinin olnadığından bahsetti. Ortak yönlerimizle kaderimizin bir olduğunu birlikte olmamız gerektiğini söylüyecekti ki yeter kes diye bağırdım. Elini elimden atıp arabayı kenarı çekmesini söyledim. Hiç istifini bozmadan sürmeye ve konuşmaya devam ediyordu. Konuşmaları aslında hoşuma gidiyordu onuküçüklüğümden beri bende sevdim gayet de güzel bir bayan ama olamazdı yani bu imkansızdı Murat abinin elleri iki cihanda yakamda olur diye düşündüm. Kendimi huur çocugumusun lan sacmalama diye sorguladım kesinlikle olamazdı ısrarla arabayı durdurmasını söyledim ve durdu.

Öfkemi bana bu kadar güzelliği bahşeden insana kusmak istemedim bu yüzden arabadan inip yolun beni zütürdüğü kadar gitmek istedim lakin ben inerken bana adımı söyledi. Dönüp gözlerinin içine baktım ağlamaklıydı. Sende hiç utanma? Hiç ar? Hiç rahmetli kocana karşı saygı,+ edep yok mu? Hiçmi hatırlamıyorsun Murat abinin beni getirdiğinde bu artık oğlumuz dediği günü? Senin ben vicdanının amk diyerek indim araçtan tam kapıyı kapatırken Tekrar adımla hitap ederek gözlerindende süzülen yaşlar eşliğinde konuşmaya başladı.

PART VER KARDEŞIM SERi

Bu lafları söylerken bir yandan da içim kan ağlıyordu. Kor gibi yanıyordu yüreğim. Bende çocukluğumdan beri seviyordum ama hiç gururuma yediremedim böyle bir şeyi. Hep içime attım hep içime. Attım ve Hülya abla içime attığım ne varsa aleve verdi tutuşturdu.

Ne var utanmadan ne söyleyeceksin bana? Diye sordum. Eşim dedi.

Murat kısırdı, ama bir askerdi. Bana hep kendisi derdi eğer bana bir gün bir şey olursa sana layık çocuk verebilecek biriyle evlen çocuk sahibi ol. Bana bir şey olsa dahi ben öldümten sonra senin hayatı kendine zindan etmene gerek yok derdi hep diye devam etti.

Hala sinirli bir ifadeyle dinliyordum.

Söyle şimdi ben çocuk sahibi olmak istiyorum, Anne olmak istiyorum. Bana bu imkanı layıkıyla verecek kim var? Senden başka kimim var. Dedi gözlerimin içine bakarak. Eğer ben çocuk sahibi olacaksam. Bu çocuğu sevdiğim kişi ile yapmak hakkım değil mi? Yaban ellere mi yar olayım dedi? Evimize tanımadığımız bir yabancı mı sokalım? Dedi. Senin bende şu kadarcık bile gönlün hiç mi yok dedi hüngür hüngür ağlayarak.

Sictin biraz amk

gibiş varmı ondan haber ver sen

Araca geri bindim O andan Hatunum olarak gördüğüm kadının iki yanağına avuçlarımı koydum. Gözyaşlarını sildikten sonra keşke o kadarcık gönlüm olsaydı. Lakin gönlüm çocukluğumdan beridir sende. Dedim ve alnından öptüm. Nasıl sevinip sarıldı anlatamam sanırım dünyanın en ama en en en ennnnn güüüüzel hissiyatı sevdiğin kadına sarılmaktır. Beraber eve gittik ikimizde çok yorgunduk. Ona nikah kıymadan kesinlikle beraber yatmıyacağımı söyledim. Lakin sabah uyandığımda yanımda bana sarılmış yatıyordu. Melek gibi Uyurken biraz izledikten sonra kalkıp allah ne verdiyse bi kahvaltı hazırladım basit ve hızlı olanından. Tabi kucağına tepsi zütürmedim yastığı lafasına fırlatıp kalk ulaaa diye bağırdım zıpladı zaten hemn. Kahvaltıda akşam nikah kıymamız gerektiğini söylüyordu. Lakin ben anılara dalmış yavuz selim ne alemdedir şimdi. Müptezel abim yaşıyor mudur diye düşünüyordum. Zira abim o kafayla fazla yaşaöazdı. Beni dinlemiyor musun? Diye kolunu uzattı Hülyam tamam canım akşam hallederiz dedim biraz hava alıp geleceğim görüşürüz dedikten sonra alnından öpüp çıktım evden.

Gençler gibiş var ama bayram bayram abdestiniz bozulmasın istek yoksa anlatmıyayım o kısımları es geçmeyi düşünüyordum.

Anlat panpa daha iyi olur

Gençler bu şarjla 4 part yetiştirirsem iyidir çok az 6 saattir yazıyorum hiç durmadan. Lakin bu partlardan sonra yarın en geç 11de devam edecek gerekirse ilgilenenlere özelden yazarım kafanızı yormayın. Size daha elit hikayelerimi de veririm pmden yazsın isteyen .