/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +68 -9
    beyler eliniz nasır tutmaktan ağrıyacak amk

    Merhaba, adım Osman. 30 yaşındayım. Konya’nın (adını vermek istemediğim) merkeze yakın bir köyündenim. Gelenek ve göreneklerine çok bağlı, muhafazakâr bir ailem var. Kadınlarımızın tümü kapalı, başörtülü ve türbanlıdır. Bir yıl önce amcamın oğlu ölünce, onun dul kalan karısı ile evlenmem için ailem bana baskı yapmaya başladı. Bizim geleneklerde bir kadın genç yaşta dul kalırsa, hele de çocuklu bir kadınsa, aile içinden bir erkekle evlendirilir. Kadının gözünün dışarda olmaması, kadına başka erkeklerin musallat olmaması içindir bu. Aileyi ve çocukları korumak içindir bir de. Ailemin bu kararına, ben sürekli olmaz desem de, sonunda babam evlenmezsem beni evlatlıktan ve mirasından reddedeceğini söyledi. Ben de mecburen kabul ettim. Oysa sevdiğim başka bir kız vardı ve bu yaşananlar sonucu beni terk etti. 

    Amcaoğlunun ani gelişen hastalığı onu bizden ayırdı. Amcaoğlu ölmeden önce babama ve amcama, “Karıma, çocuklarıma sahip çıkın!” diye istekte bulunmuştu. Amcaoğlunun son isteği buydu. Babam ve amcam onun bu son isteğini kesin olarak yerine getirmek istiyordu. Yengemle aramızda önce imam nikâhı kıyılacaktı. Yengem iki kız çocuk annesi bir kadın. 39 yaşında, kara kalın kaşlı, hafif kilolu, orta boyludur. Pek güzel değildir. iki kızı var, 20 ve 16 yaşlarında. Yengemle (ki ben ona hep ‘Yenge!’ derdim) amcaoğlunun evliliği boyunca ilişkimiz son derece resmiydi. Ama bazen ona dikkatle baktığım da olurdu. Giydiği eteklerin, bluzların altında belli olan kalçaları, zütü ve memeleri beni azdırırdı. Bizden birkaç sokak ötede küçük bir gecekonduda oturuyorlardı. Ama bizim eve sık sık gelip giderdi. 

    Yengemle evleneceğim kesinleştikten sonra, bazı akşamlar aldığım birkaç öteberiyi bırakmak için kapısını çalıyordum. Yine böyle bir akşam kapısını çalıp, aldığım birkaç parça yiyeceği bırakmak istedim. Kapıyı yengem açtı. Elimdekileri mutfağa bırakmak için içeri geçtim. Bana, “Sana da böyle zahmet oluyor, sürekli bir şeyler getiriyorsun!” dedi. “Ne zahmeti!” dedim. Bana, çay yaptığını, beraber içmemizi teklif etti. “Olur!” dedim. Kızları evde yoktu. Banyoya geçip elimi yıkamak istedim. Ellerimi yıkarken kenarda duran kirli sepetinin kapağının altından bir şeyin sarktığını gördüm. Merak ettim. Kapağı kaldırınca kirli çamaşırların üzerinde, yengemin krem renkli sutyenini gördüm. Koca memeleri için bunu giyiyordu demek ki. Sutyeni burnuma zütürüp kokladım. Memelerinin ucu sutyende iz yapmıştı ve belli oluyordu. Sutyenin altında kırmızı renkli, kenarları dantelli bir külot vardı. Bunu da elime aldım. Kokladım. Ter, sabun, sidik ve am kokuları birbirine karışmıştı. Külotun üzerinde birkaç kıl vardı. Bunlar yengemin dıbının kıllarıydı sanırım. 

    Bu minik külot yengemin koca zütünün anca yarısını kapatırdı. Benim kapalı, türbanlı yengemin böyle dantelli, işlemeli külotlar, sutyenler giydiğini bilmiyordum. Yarağımı çıkardım ve külotunu gibime sürtmeye başladım. Sutyeni de ağzıma zütürmüş, meme ucunun izini yalıyor, öpüyordum. inanılmaz zevk alıyordum o sırada. Kısa bir süre sonra boşalacağımı anladım ve kendime engel olmaya çalıştım, ama nafile. Büyük bir hışımla yengemin külotuna boşalmıştım. Artık yapacak bir şey yoktu. Yarağımdaki tüm dölleri külotuyla sildim. Şimdi bu minik kırmızı külot benim yapış yapış döllerimle kaplanmıştı. Açıkçası ne yapacağımı bilemedim, ama yapacak da bir şey yoktu. Sonuçta yengem benim karım olacaktı ve beni anlayacağını sanıyordum. Hem belki çamaşırları makineye atacağı için fark etmeyeceğini düşündüm. Külot ve sutyeni tekrar sepete attım. 

    Odaya geçtim. Yengem mutfaktan demliklerle beraber geldi. Sehpanın üzerinde bardaklar ve bir tabak bisküvi vardı. Demlikleri yere koydu. Bardakları sıcak suyla çalkalayıp çayları doldururken tam önümde eğilmişti. Arkasında belli olan koca zütünden gözlerimi alamıyordum. içeriye girdiğim vakit üzerindeki uzun kollu ince kazağını çıkarmıştı. Gömleğinin üst düğmelerini kapatmamıştı ve başındaki türbanı ile gömleği arasından pamuk gibi beyaz koynu görünüyordu. Eğildiği zaman memelerinin çatalı belli oluyordu. Üzerinde uzun ve bol bir eteği vardı, gömlek üzerine dar geliyordu. Memeleri dar gömleğin altından dışarı fırlayacakmış gibiydi. Çayları doldurduktan sonra havadan sudan konuşmaya başladık. Birbirimize henüz isimlerimizle hitap etmiyor sadece ‘Sen’ diyorduk. Yengem bana karşı çekingen ve saygılı davranıyordu. 

    Bu olaydan kısa süre sonra bir akşam evde aile içinde küçük bir tören yaptık. Nikâhımız kıyıldı. Daha sonra kadınlar ve erkekler ayrı ayrı oturduk. Kadınlar alt kata yengemin dairesine indiler. Daha önce orada kiracımız vardı, ama ben yengemle evleneceğim için kıracıyı çıkardık. Evde tadilat yapıp, yeni eşyalar aldık. Bundan sonra alt katta yengemle beraber oturacaktık. Gecekondudan çıkarmıştık onu. 

    ilerleyen saatlerde misafirler gidince, babam, “Hadi oğlum, aşağı in, bekletme karını!” dedi. Sonra da adet yerini bulsun diye sırtıma bir yumruk indirdi. Annem ve yengemin kızları da o sırada yukarı gelmişlerdi. Annem de babam gibi, “Hadi oğlum, bekletme karını!” dedi, sonra da kulağıma, “iyi dölle şu karıyı da, ailemize bir erkek torun versin!” dedi. Bunu duyunca istemeden gibimin sertleştiğini hissettim. Evet, birazdan yengemi gibip dölleyecektim. O esnada yengemin büyük kızı Özge bana bakıyordu sürekli. Birazdan annesini gibecektim. Özge’nin dudaklarını ısırdığını gördüm. itiraf etmeliyim ki, annesinin yerine onu gibmek isterdim. Özge dolgun hatlı, orta boylu, güzel bir kızdı. Giydiği mavi elbisesinin altında büyük ve dik memeleri belli oluyordu. 

    Aşağı indim, yengem oturma odasında oturuyordu. Mor elbisesi vücudunu sarmıştı ve hatlarını belli ediyordu. Başında da yine mor renkli parlak türbanı vardı. Beni görünce biraz heyecanlandı. Yanına oturdum. Eline geçen akşam kına yakmışlardı. Bana değil yere bakıyordu. Ona, “Sen bana amcaoğlunun emanetisin! Bunu nasıl kabul ettiğimi ben de bilmiyorum!” deyince, bana bakmadan, “Töremiz böyle!” dedi. O her şeyi baştan kabul etmişti. Ben sessiz kaldım. Ardından elini tuttum, ayağa kalktım ve onu da kaldırıp içeriye, yatak odasına zütürdüm. 
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +15
    Çok heyecanlandı, ellerinin titrediğini hissediyordum. Odaya girince kapıyı kapadım. Bana, “Ben hazırlanayım, istersen sen dışarı çık!” dedi. Onu kırmak istemedim. Dışarı çıktım. Beş dakika kadar sonra kapıyı tıklatıp, “içeri geleyim mi?” diye sordum. “Evet!” dediğini duyunca yavaşça kapıyı açıp içeri girdim. Işığı söndürmüştü ve içerisi karanlıktı. Kalın kadife perdeler nedeniyle sokak lambasının ışığı içeriye vurmuyordu. Bunun üzerine kapıyı açıp içerdeki banyonun lambasını yaktım. Şimdi içeriye loş bir ışık vuruyordu. Üzerimdekileri tek tek çıkardım ve tamamen çıplak kaldım. Yorganı kaldırıp yatağa girdim. 

    Kolum yengemin vücuduna değince irkildi. Üzerine gecelik giymişti. Yavaşça yan döndüm ve onu yanaklarından öpmeye başladım. Ellerimi de vücudunda gezdiriyordum. Elimi geceliğinin içinden sokup kalçalarını avuçladım. Etli kalçalarına dokunan elim onu biraz ürpertti sanırım. Kalçaları pürüzsüzdü. Bakımlı bir kadın olduğu belliydi. Geceliğinin içine külot giymemişti. Elimle zütünü okşamaya başladım. züt yanaklarını sıkıyor, yoğuruyordum. Elimi dıbına atınca, “Iıhh!” diye bir ses çıkardı. dıbını okşamaya başladım. Amı tertemiz ve kılsızdı. Ona, “Ağda mı yaptın?” diye sorunca, “Bu sabah temizledim!” dedi. 

    http://c12.incisozluk.com...11500/7/2365267_o1454.jpg
    ···
  3. 3.
    +7
    Beyler işteyim amk akşama kaldı artık
    ···
  4. 4.
    +13 -1
    Am dudakları etli ve büyüktü. Onları parmak uçlarımla sıkıyordum. dıbının içine orta parmağımı sokup çıkarmaya başladım. Yengem hiç tepki vermiyordu. Ama dıbının sulandığını anladım. dıbının içindeki parmağım ve elim su içinde kalmıştı. Diğer elimi de geceliğinin yakasından içeri soktum ve sutyensiz memelerini avuçlayıp sıkmaya başladım. Geceliğinin yakasını aşağı sıyırarak memelerini çıkardım. Memeleri büyük ve dolgundu, ama çocuk doğurduğundan, bir de yaşından dolayı sarkmışlardı. Meme uçlarını sıkıyor, dudaklarımla emiyordum. Ben küçük küçük ısırıklar atarken, yengemin hafif hafif inlediğini duyuyordum. Artık dayanacak halim kalmamıştı, “Bacaklarını aç!” dedim sessizce. Yengem belini havaya kaldırıp geceliğini yukarı sıyırdı. Ben de doğrulup açık bacaklarının arasında yerimi aldım. Yorganı üzerimden atınca, altımda geceliği beline kadar sıyrılmış ve bacakları iki yana açık yengemi gördüm. 

    Yarağıma bakıyordu o esnada. Yarağım kazık gibi olmuş ve havaya doğru tüm haşmetiyle kalkmıştı. Dizlerimin üzerinde eğildim. Derken yarağımın kafası yavaş yavaş amından içeri doğru girmeye başlamıştı. Bu sırada yengemden,“Iığğh!” diye hafif bir inleme geldi. Yarağım dıbına girdikten sonra, önce yavaş yavaş içinde gidip gelmeye başladım. Ayaklarımla yataktan destek almış, onu misyoner pozisyonunda gibiyordum. Yengemden hiç ses çıkmıyor, kollarını iki yanına uzatmış öylece yatıyordu altımda. Yüzünü, yanaklarını, dudaklarını öpüyordum. Saçlarından hafif bir parfüm kokusu geliyordu. Memelerini emiyor, uçlarını hafif hafif ısırıyordum. 

    Daha sonra hızlanmaya ve daha çok sokmaya başladım. Yengemin üzerinde gidip gelip, zevkten iniltiler çıkarırken, o sadece altımda yatıyordu. Karyola gıcırdamaya başlamıştı. Karyolayı nikâhtan önce beğenip almıştım. Pirinçten yapılma güzel bir karyolaydı. Amı amcaoğlu tarafından yıllardır gibildiği için ve çocuk doğurduğundan genişlemişti. içine girip çıkarken zorlanmıyordum. dıbının içi kaygan ve sıcaktı. 

    Akşama devam beyler

    http://c12.incisozluk.com...11503/9/2366469_o5e4e.jpg
    ···
  5. 5.
    +10 -1
    Yengemin sessiz kalması beni daha da azdırmış ve sinirlendirmişti. Acaba yarağım ona küçük mü gelmişti? Zevk almıyor muydu? Kafamda bu türlü sorular varken daha da hızlanmıştım ve şimdi karyola gacır gucur sesler çıkarıyordu. Amından çıktım. Onu belinden tutup biraz daha geriye kaydırdım. Bacaklarını kaldırıp havaya dikince amı belirdi. Elimle yarağımı dıbına hizaladım ve yavaş yavaş tekrar içine girdim. iki yana açtığım bacaklarını omzuma koydum ve bu şekilde daha şiddetle gibmeye başladım. Yarak darbelerimle vücudu altımda sallanıyordu. Yengemden yavaş yavaş “Aah, aah!” diye sesler gelmeye başlamıştı. Yatağın çıkardığı sesler daha şiddetliydi bu sefer. Yukarıda annemle babamın yatak odası vardı. Onların yataktan çıkan sesleri duyuyor olabileceklerini düşündüm. 

    Bu kez bacaklarını tekrar ayırdım ve “Bacaklarını iyice ayır, tut onları!” dedim. Yengem dediğimi yaparak bacaklarını iki yana iyice açtı ve alttan kalçalarını tuttu. Yatak başından tutarak güç aldım ve var gücümle öne doğru bastırınca, yarağımın taşaklarıma kadar dıbına girdiğini sezdim. Yengemden çığlık atar gibi, “Ahh!” sesleri gelmeye başlamıştı. Yatak başından aldığım güçle hayvan gibi gibiyordum onu. Memeleri sağa sola, ileri geri sallanıp duruyordu. inanılmaz zevk alıyordum. Her seferinde daha büyük bir güçle dıbına soktukça, “Nasıl? Böyle iyi mi? Ha? Söyle bana, kocan hiç gibti mi seni böyle? Hadi söyle!” deyip duruyordum. Yengemden ise sadece şiddetli, “Ahh!” sesleri geliyordu. 

    Odanın içi, yatağın gıcırdaması, yengemin, ‘Aah aah’ sesleri, taşaklarımın kasıklarına çarptıkça çıkan ‘Şlap şlap’ sesleri ile dolmuştu. Boşalmaya niyetim yoktu. Onu hayvan gibi giberken altımda iki büklüm olmuştu. Amından çıktım ve birşey demesine fırsat vermeden yüz üstü çevirdim. Dizlerinin üzerinde doğrulmasını istedim. Elleriyle yatak başından tutarak destek aldı ve dizlerinin üzerinde domaldı. Arkasında yerimi aldım...

    http://c12.incisozluk.com...11505/0/2368110_o54d5.jpg
    ···
  6. 6.
    +7 -1
    züt yanaklarını iki yana iyice açınca oldukça kıllı ve bir çukur gibi duran züt deliği belirdi. Başparmağımla deliğine bastırdım. Parmağım vıcık vıcık ter içinde kaldı. Sert kılları hissetmiştim. Başını ve belini iyice eğmesini söyledim. Bacaklarını ayırdım. Yarağımı tekrar dıbına soktum. Belinden sıkıca tuttum ve gittikçe hızlanmaya başladım. Yengem yine, “Ahh, ahh!” sesleri çıkarmaya başlamış, yatak da az önceki gibi sallanmaya ve gıcırdamaya başlamıştı. Kalçalarına çarpan kasıklarımdan çıkan sesler odanın içinde yankılanıyordu. 

    Yengem yatak başından sıkıca tutmuş acı içinde inlerken, ben boşalacağımı anladım. Daha hızlı ve daha sert gibmeye başladım. Yengem aldığı yarak darbeleriyle, “Imm, ahh, ohhh, ığhh!” diye inlerken elimi saçına attım ve uzun saçlarını elime doladım. Bir elimle belini tutmuş, diğeriyle saçına sıkıca asılmıştım şimdi. Boşalmama birkaç saniye kalmışken daha hızlı ve daha sert pompalamaya başladım. Ve sonunda zevk dalgası tüm vücudumu sardı. Elektrik çarpmış gibi oldum. Tüm döllerimi dıbına akıttım. inanılmaz bir zevk almıştım. Daha önce hep para karşılığı kadınlarla beraber olmuştum. Kısa süre içinde kadını gibip boşalıyordum. Ama şimdi benim bir karım vardı ve onu nasıl istersem gibebiliyordum. Bir süre daha dıbına sokup çıkarmaya devam ettim. Yatağın gıcırdamaları azaldı. Derken yavaş yavaş amından çıktım. Odadan çıkıp banyoya geçtim...  

    Yarağımın üzerinin döllerim ve yengemin dıbının sıvıları ile kaplandığını gördüm. Tuvalet kâğıdı ile yarağımı iyice sildim. içeri geçtim ve ışığı yaktım. Yengem yatağın kenarında oturuyordu. Dağılmış bir haldeydi. Ter içinde kalmış, saçları dağılmıştı. Geceliğinin açık yakasından memelerinin üst kısmı, altında toplanmış geceliğinin kenarından beyaz kalçaları görünüyordu. Hiçbir şey demeden yere bakıyordu. Yanına gittim. Yarağımın kalkıklığı henüz geçmemiş, ona doğru uzanıyordu. Yengem o esnada yarağımı görünce elini ağzına zütürdü. Ona, “Bak sevgilim, az önce bu yarağı yedin!” dedim.

    http://c12.incisozluk.com...11500/8/2368228_o3623.jpg
    ···
    1. 1.
      0
      http://ah-bu-toreler-yengemi-ciks.yeahh.com/
      ···
  7. 7.
    +10
    Okuyanlar kendini belli etsin ona göre devam edicem panpalar
    ···
    1. 1.
      +1
      Burdayız panpa rez
      ···
  8. 8.
    +9
    Yarağım damarlarının içine dolan kanla kıpkırmızı bir haldeydi. Elini tutup yarağıma değdirdim. Çekmek istedi ama engel oldum, “Tut onu, korkma!” dedim. Elimi çekince yengem küçük elleriyle yarağımı okşamaya başladı. Ona, “Zevk aldın mı bebeğim?” diye sorunca sessiz kaldı. Tekrar sorunca kızarmış bir yüzle bana bakıp, başını ‘Evet’ anlamında salladı. O anda dünyalar benim olmuştu. 

    Bir süre bu şekilde okşayınca yarağım yine sertleşmeye ve kalkmaya başlamıştı. Onu elinden tutup kaldırdım ve içeriye salona zütürdüm. Yatak odası ve banyonun ışığı salona vuruyordu. Ortadaki masaya domalttım. Elleriyle masanın kenarlarından sıkıca tutuyordu. Bacaklarını açmasını söyledim. Ardından zütünün yanaklarını iyice ayırınca alttan beliren dıbına yavaş yavaş girdim. Gittikçe hızlanmaya ve daha sert abanmaya başladım. Masa az önce yatağın çıkardığına benzer sesler çıkarmaya başladı. Masanın üzeri henüz toplanmamıştı. Üzerinde kadınlardan arta kalan bardaklar, tabaklar, çatal ve kaşıklar vardı. Masanın ayaklarından gelen gıcırdama sesleriyle birlikte tabak çatalların birbirine değerken çıkardığı sesler de geliyordu şimdi. 

    züt yanakları kasık darbelerimle birlikte şiddetle yaylanıyor, terli vücutlarımızdan gelen ‘Şlap şlap’ sesleri odayı dolduruyordu. Masanın karşısındaki duvarda büyük bir ayna vardı ve kendimizi görebiliyorduk. Yüzünden zevk aldığı belli oluyordu. Gözlerini kapatmış bir halde kısık sesle inliyor, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Büyük memeleri deli gibi sallanıyordu sürekli. Aynadaki görüntü beni daha da azdırmıştı ve hızlandıkça hızlandım. Abandıkça abandım. Masanın üstündeki tabak çanaklar birbirine vuruyor, titrerken sesler çıkarıyordu. Derken kenarda duran bir tabakla içindeki bardağın çıplak parke zemine düşüp kırılma sesi geldi. Ama ben aynı şekilde onu gibmeye devam ediyordum.

    http://c12.incisozluk.com...11503/7/2368427_o1724.jpg
    ···
    1. 1.
      0
      http://ah-bu-toreler-yengemi-ciks.yeahh.com/ beklemeyin bunu
      ···
    2. 2.
      0
      adamsın
      ···
  9. 9.
    +10
    Yengem bir ara paniğe kapılır gibi oldu. Ama daha sonra az önceki gibi yüksek sesle, “Ahh, ahh!” diye sesler çıkarmaya başlamış, kendini yarağıma doğru gerisin geri iter olmuştu. zütünü sağa sola oynatarak yarağıma bastırıyordu. Yarağım taşaklarıma kadar amındaydı yine. Aldığım zevki tarif edemiyorum. Birkaç dakika bu şekilde devam ettik. Boşalacağımı anlayınca aniden amından çıktım. Hemen boşalmak istemiyordum çünkü. 

    Yengem aniden amından çıktığım için şaşırmış gibiydi. Onu köşedeki tekli koltuğa oturttum ve zütünü iyice havaya dikecek şekilde bacaklarını iki yana açmasını söyledim. Koltuğun üzerinde iki büklüm oldu, dediğim gibi yapınca zütü havaya dikildi ve amı iyice belli oldu ve ortaya çıktı. Şimdi banyonun ışığı tam üzerimize geliyordu. Yengemin etli am dudaklarının arasındaki sulu deliğine yarağımı tek hamlede soktum. dıbının içi sıcacıktı ve iyice ıslandığı için girip çıkarken zorlanmıyordum. 

    Ayaklarımı geriye attım ve koltuğun kenarlarından tutarak şınav çeker gibi yengemin dıbına girip çıkmaya başladım. Bu pozisyonda ağır ağır hareket ediyor, yarağımı dıbının en derinlerine kadar sokuyor ve çıkarıyordum. Üzerinde eğilip kalkıyor, eğildiğim zaman yarağım dıbının derinliklerine girerken, dudaklarını öpüyor, emiyordum. Yengem, “Imm, ığhh!” diyerek inliyor, gözleri kapalı halde dudaklarını emiyordu. Yavaş yavaş hızlanmaya başladım. Koltuk, yengemin ağırlığı ve benim abanmalarım nedeniyle yerinde oynamaya başlamıştı. Parke zeminin üzerinde takır tukur sallandıkça evin içinde yankılanıyordu sesler. 

    Kısa bir süre için amından çıktım ve dizlerimi iyice bükerek yarağımı tekrar dıbına soktum. Bu şekilde daha güçlü bir şekilde gibmeye başladım. Yengem koltuğun üzerinde iki büklüm, bacaklarını havaya dikmiş haldeydi. Koltuğun kenarlarından sıkıca tutan kollarıma tutundu ve bacaklarını omzuma koydu. Yorulduğu belliydi. Ben daha hızlı ve daha güçlü şekilde giberken sürekli, “Ahh, ımm, ohh, ahh!” diye diye söyleniyor, omzuma koyduğu bacakları yaylanıp sallanıyordu.

    http://c12.incisozluk.com...11503/7/2368547_oc311.jpg
    ···
  10. 10.
    +6
    Bu pozisyonda koltuğun çıkardığı sesler de çoğalmış, koltuk geriye doğru hareket etmeye başlamıştı. Koltuğun ayakları zemine şiddetle çarptıkça çıkan seslere yengemin inlemeleri ve kasıklarımın kalçalarına çarptıkça çıkan sesler karışıyordu. 

    Sonunda tüm gücüm tükenmişti, vücudumu yine elektrik çarpmış gibi oldu ve döllerimi dıbına akıttım. Bir süre daha amında gidip geldim. Yarağımı çıkarınca üzerinin ilk seferdeki gibi döllerim ve yengemin dıbının sıvıları ile kaplandığını gördüm. Döllerim amından kasıklarına ve koltuğa akıyordu. Onu tutarak ayağa kaldırdım. Beli tutulmuş gibiydi ve, “Aay, ahh!” diyerek belini tutuyordu. Onu koltuğa oturttum. Daha sonra banyoya girdim ve duşu açtım. Sıcak suyun gelmesini beklerden içeri geçip yengemi elinden tutarak kaldırdım, “Hadi birtanem, gel yıkanalım!” dedim. Birlikte banyoya girdik. Sıcak su bizi kendimize getirmişti. Karı koca birbirimizi güzelce yıkadık. 

    Banyodan sonra kurulandık ve beraber yatağa girdik. Yengem geceliğini, ben de külotumu giymiştim. Ona, “Zevk aldın mı?” diye sorunca çok utandı. Üsteleyince, “Evet!” dedi. Sonra o da bana, “Sen aldın mı?” diye sordu. “Hem de çok!” dedim, onu alnından öptüm. Birbirimize sarıldık. O sırada yengem, “Birşey soracağım, ama doğru cevap ver!” dedi. “Ne soracaksın, sor!” dedim. Benden sürekli gerçeği söylemem için söz vermemi istiyordu. Sonunda, “Tamam, söz, hadi sor!” dedim. Bana, “O akşam geldiğinde banyoda külotuma boşalmışsın... ” dedi. Bunu söylerken kıkır kıkır gülüyordu. Ben bunu unutmuştum, “Çok mu utandın?” diye sordum. “Yoo, niye utanayım ki? Sen benim kocamsın sonuçta! Beni çok mu istemiştin o akşam?” dedi. “Evet, niye sordun şimdi bunu?” dedim. Yüzünde gülümseme vardı, “Biliyormusun, ben de seni çok istemiştim!” dedi. Birbirimize sarıldık ve uyuduk...  

    http://c12.incisozluk.com...11508/7/2370197_o910d.jpg
    ···
  11. 11.
    +7
    Sabahın erken bir saatinde uyandım. Birtakım sesler geliyordu. Tak tuk, tak tuk. Sesler biraz kesilir gibi oluyor, ama arkasından yeniden başlıyordu. Ortalık yeni yeni aydınlanıyordu. Yengem, yani karım göğsüme başını koymuş horul horul uyuyordu. Yavaşça kolumu başının altından çektim. Kolum uyuşmuştu. Onu uyandırmamak için sessizce hareket ediyordum. Yavaşça ayağa kalktım. Sesler devam ediyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışmam fazla zamanımı almadı. Sesler üst kattan, annemle babamın yatak odasından geliyordu. Onların yatağından geliyordu sesler. Annemle babam gibişiyorlardı ve bu esnada yataktan sesler geliyordu. Yatağın ayakları zemine vuruyordu ve bu sesler o vurma sesleriydi. Bir süre sabit bir hızla gelen sesler gittikçe hızlandı. Üst katımda şiddetli bir gibişme yaşanıyordu ve gibişenler annemle babamdı. Böyle bir olaya ilk defa şahit oluyordum. Babam 55 yaşında emekliydi. Yaşına göre dinç bir adamdır. Annemse 51 yaşında bir kadındır. Ve benim gerdek gecemin sabahında gibişiyorlardı. 

    O anda külotumun içindeki yarağım sertleşmeye ve kalkmaya başladı. Babam annemi gibiyordu ve benim yarağımı kaldırıyordu bu olay. Yengeme baktım, her şeyden habersiz yatıyordu. Derken sesler kesildi. gibim kazık gibi olmuştu. Yatağa girip uykuya daldım. Uyandığım zaman Yengem yanımda yoktu. Perdeler çekili olduğundan içerisi loştu. Salona geçince yengemi gördüm. Giyinmişti ve salonu, mutfağı topluyordu. Dünkü halinden çok uzaktı, üzerinde çiçekli basma bir etek, uzun kollu bir gömlekle yelek vardı. Başını ve omuzlarını büyük bir türbanla örtmüştü. Beni görünce, “Günaydın!” dedi. “Günaydın!” dedim ben de. “Çay demledim, istersen kahvaltı yap!” dedi. Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Çıkınca mutfağa geçtim. Güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı. 

    Beraber kahvaltımızı yaptık. Saat 10’a geliyordu. Karım, “Birazdan çocuklar gelir. Yatak odasını toplayayım mı, yoksa sen yatar mısın yine?” dedi. “Belki yatarım biraz daha.” dedim. Kahvaltıdan sonra tekrar yatak odasına döndüm.

    http://c12.incisozluk.com...11503/9/2370209_o6581.png
    ···
  12. 12.
    +7
    Yatağa girdim. Annemle babamın gibişmeleri geldi aklıma. Çocuklar gelmeden karımı yine gibmek istiyordum. Kendisine seslenince, “Efendim?” diyerek içeri geldi. “Yanıma gel hadi, gel buraya!” deyince, “Olmaz, çocuklar gelir birazdan!” dedi. Ama ben sinirlenmiştim. “Gelirlerse yukarı göndeririz!” dedim. Yataktan kalkıp onu kollarından tuttum. “Yapma, çocuklar gelir!” demesine aldırış etmeden başını eğerek karyola demirleri arasındaki geniş boşluğa soktum ve domalttım. “Başını çıkarmaya çalışma, yoksa fena olur” dedim sinirle. Korkmuş gibiydi, ses çıkarmıyordu. Elleriyle karyola demirlerinden sıkıca tutmuştu. Bu haliyle parmaklıklardan kafasını uzatan bir mahkûm gibiydi. Arkasındaki yerimi alıp uzun basma eteğini beline sıyırdım. Dizlerine gelen siyah bir çorap giymişti. Altında beyaz pamuklu bir külot vardı. Onu da aşağı sıyırıp ayağından çıkarttım. Karşımda kıllı züt deliği ve etli ve sulu amcığı ile kaldı. Külotumu çıkardım ve yarağımı sıvazlamaya başladım. 

    Dizlerimin üzerine çöktüm. Ağzımı dıbına atarak dıbını emmeye, yalamaya başladım. Bir anda irkildi. Amından ter ve sabun kokuları geliyordu. dıbını yaladıkça tedirginliği azalmaya başlamış, “Aay, ımm, ahh!” demeye başlamıştı. Başı demirlerin arasında, elleriyle demirleri sıkıca tutuyordu. Amı yalandıkça sulanmaya başlamıştı. Ağzım karımın dıbının zevk suları ile ıslanmışken, ellerimle züt yanaklarını sıkıyor, yoğuruyordum. Hayatımda ilk defa bir kadının dıbını yalıyordum. Karım için de bu ilkti, sürekli inliyor, “Aay, ahh, yapma, aay, ımm!” diyordu. Başımı dıbına iyice gömmüştüm. O sırada saçlarımda elini hissettim. Aldığı zevkten olacak başımı okşamaya başlamıştı. 

    Başparmağımı kıllı züt deliğine bastırdım. Yavaşça ucunu sokmaya çalışırken “Yapma, ahh, olmaz, yapma, ahh!” demeye başlayınca ben de daha fazla ileri gitmedim. Yumuşacık ve bembeyaz züt yanaklarını, kalçalarını deli gibi öpüyor, yalıyor ve yoğuruyordum. Yarağım kazık gibiydi, ama hemen dıbına girmek istemiyor, gidebildiğim kadar gitmek istiyordum.

    http://c12.incisozluk.com...11508/3/2370213_o1b9e.jpg
    ···
  13. 13.
    +6
     O ise inlemeye devam edip saçlarımı okşuyordu. Parmağımı bu kez dıbına sokmaya başladım. Orta parmağım kolayca içine girmişti, dıbının içi fırın gibiydi. işaret ve yüzük parmaklarımı da beraber sokunca daha yüksek sesle inlemeye başlamıştı. Odanın içini, “Ahh, ımm!” diye diye inletiyordu. Parmaklarımı yarak gibi kullanıyor, hızlı hızlı sokup çıkarıyordum. “Ahh, aay, ımm!” diye çıldıracakmış gibi inlerken, beni de daha çok azdırıyordu. 

    O anda kapı çalındı. Küçük kızı gelmiş, “Anne, anne?” diye kapıyı yumrukluyordu. Ben parmaklamaya devam ediyordum. “Yapma, kızım geldi, sonra yaparsın, kapıyı açayım!” dedi. Ben ise, “Bırak şimdi kızını, kapıyı açmayız, o da yukarı çıkar birazdan!” dedim. Kızının kapıyı çalmasından tedirgin olmuştu ve bu nedenle kendini kasıyordu. Amcığı, amında çalışan parmaklarımı bir mengene gibi sıkıyor, züt deliği bir açılıp bir kapanıyordu. Gerginlikten yumuşacık kalçaları ve züt yanakları sertleşmişti. “Aşkım rahat ol, utanma. Biz ayıp bir şey yapmıyoruz. Hem zaten birazdan gider kapı açılmadığı için!” dedim. 

    Gerçekten de biraz sonra büyük kızı Özge’nin sesini duyduk. Küçük kardeşini zorla yukarı çıkarmaya çalışıyor, ona, “Hadi gel, sonra gelirsin. Annem meşgul şu an. Gel hadi!” diyordu. Evet, annesi gerçekten çok meşguldü. Özge’nin kardeşine neden böyle söylediğini anlıyordum ve dün gece dudaklarını ısırırken, aslında annesinin yerinde olmak istediğini biliyordum. 

    Kızlar kapının önünde konuşurlarken, ben annelerinin amında dilimle çalışmaya ve dıbına parmaklarımı sokmaya devam ediyordum. Ve sonunda kızlar yukarı çıkınca, anneleri rahatlamış, eskisi gibi inlemeye devam ediyordu. Dizlerim ağrımıştı ve artık dıbına girmek için yanıp tutuşuyordum. Doğruldum, yarağımı sıvazladım ve dıbına yavaşça soktum. dıbının içi kaygandı, kalçalarından sıkıca tutarak pompalamaya başladım. Srekli inliyor, “Ahh, ımm, ohh!” diye diye beni azdırıyordu. Ben hızlandıkça kasıklarım kalçalarına daha şiddetle çarpıyor ve daha çok ses çıkarıyordu. 

    http://c12.incisozluk.com...11500/8/2370228_o562d.jpg
    ···
  14. 14.
    +6
    Omuzları karyolanın demirlerine çarpıyor, başını ise ancak sağa sola çevirebiliyordu. Elleriyle karyola demirlerine sıkıca tutunmuş destek almaya çalışıyordu. Ben gittikçe hızlandım. inanılmaz zevk alıyordum. Karyola şiddetle sallanıyor, gacır gucur sesler çıkarıyordu. züt yanakları kasıklarım çarptıkça titriyordu. Boşalmaya yaklaştıkça hızlandım ve daha çok abandım. Ve en sonunda tıpkı dün geceki gibi beynimden ayak uçlarıma kadar zevk dalgası vücudumu sardı. Döllerimi dıbına akıttım. Ama amında gidip gelmeye devam ettim. Karımı gibmek bana çok büyük zevk veriyordu. Amından çıktım. Döllerim kasıklarından bacaklarına akıyordu. “Başına dikkat et!” diyerek yavaşça onu geriye çektim. Omuzlarını tutuyordu, “Kemiklerim ağrıdı!” dedi. Üzerini toparlayıp, külotunu giyindi. Bir şey demeden içeriye geçti. 

    Bense aldığım zevkten dolayı çok mutluydum. Yatağın üzerine uzandım. Kalkık olan yarağım tavana doğru bakıyordu halen. Biraz sonra geldi ve “Yıkanmayacak mısın?” diye sordu. Kalkıp banyoya girdim. O daha soyunmamıştı, “Hadi sen de gel!” dedim. Biraz sonra o da çıplak halde duşa kabinin içine girdi. Beraber yıkanmaya başladık. Birbirimizi sabunlarken benim gibim yeniden kalkmaya başlamıştı. Büyük ve sarkık memeleri beni inanılmaz tahrik ediyordu. Suyun altında hafifçe eğilip memelerini emmeye ve ısırmaya başladım. Ellerimle yoğurdukça, “Ne yapıyorsun, çocuklar yine gelirler şimdi. Akşam yaparsın!” diyordu. Sürekli çocuklarına yakalanma korkusu yaşıyordu. Ona, “Rahat ol, bırak kendini!” dedim, ama o konuşmaya devam ediyordu. 

    O konuşurken yüzünü duvara çevirdim ve “Duvara tutun! Sıkıca tutun!” dedim. Dediğimi yapıp duvara tutunmuştu, ki ne olduğunu anlayamadan zütünü iki yana açtım ve arkadan dıbına yarağımı soktum. Bu şekilde gibmeye başladım. Pompaladıkça koca memeleri ve züt yanakları sallanıp duruyordu. Suyun sesi inlemelerini bastırıyordu. Ama suyun altında kalçalarına çarpan kasıklarımdan daha şiddetli sesler geliyordu..

    http://c12.incisozluk.com...11503/6/2372336_o8d9c.jpg
    ···
  15. 15.
    +6
    Uçları beyazlamaya başlamış saçlarını bir elimle sıkıca tuttum, diğer elimle de alttan memesini tutmuştum. Dizlerimi bükerek dıbına giriyor, sonra doğrularak amından çıkıyordum. Bu şekilde fazla dayanamadım ve dıbına boşaldım. Vücudumda ne kadar döl varsa hepsini karımın dıbına boşaltmıştım. 

    Amından çıkınca yıkanmaya devam ettik. Ona, “Mutlu musun? Zevk alıyor musun?” diye sorunca, “Evet, ama çocuklara yakalanmayalım ne olur!” dedi. “Sen merak etme, daha ne gibişler yaşayacağız!” dedim ve onu dudaklarından öptüm. Banyodan çıkmış, üzerimizi giyinmiştik ki, bir süre sonra kapı tekrar çalındı. Açınca küçük kızını gördüm. “Anne, anne?” diye içeri koştu ve annesini görünce hemen sarıldı...  

    Akşam üzeri annemlere çıktık ve onun elini öptük. Babam dışardaydı. Kızlarsa aşağıda kalmışlardı. Karım mutfağa gidip çay hazırlarken, annem kulağıma eğildi, “Aferin oğlum, gece karını nasıl bağırttığını duydum. Artık bir erkek torun verir bize!” diyerek güldü. Annemin bu sözlerine hem kızmış hem de sevinmiştim. Acaba sesleri babam da duymuş muydu? Yine de bilmezlikten gelerek, “Ne sesleri?” dedim. “Oğlum, bırak şimdi. Karını nasıl bağırttığını duydum. Bütün gece inlettin kadını!” dedi gülerek. “Babamla bizi mi dinlediniz?” diye sorunca, “Yok oğlum, baban horlaya horlaya yattı bütün gece. Ben dinledim. Oğlumun gerdek gecesi öylece yatamazdım ya!” dedi. Anlaşılan annem bütün gece bizi dinlemiş, tahrik olmuştu ve sabaha karşı da babamla gibişmişti. Babamın gece yaşananlardan habersiz olması hoşuma gitti. Öbür türlü ben karımı giberken onun beni dinlemesi çok tuhaf olurdu. Annem bu konuyu kapatacakmış gibi değildi, “Nasıl yavrum, karın seni memnun ediyor mu? iyi kadındır, sana iyi karılık yapar!” dedi. Bu konuşmaları beni kızdırmaya başlamıştı. Ben de sonunda dayanamadım ve “Sizin odadan sabahın altısında tak tuk sesler geliyordu. Onlar neydi öyle? Uykumu kaçırdı!” deyince, annem yüzünü öbür tarafa çevirdi. Kıpkırmızı olmuştu. Bir daha da bu konudan bahsetmedi. 

    http://c12.incisozluk.com...11505/1/2372471_oe852.jpg
    ···
  16. 16.
    +7
    Akşam kızlar evdeydi. Karım güzel bir yemek yapmıştı. Gece olunca odamıza çekildik. Kızlar arka odada yatıyorlardı. Karım odaya girince hemen soyunmasını istedim. Yatağa sırt üstü uzandırdım ve üzerine çıktım. Daha dıbına girmeden, “Ne olur yavaş ol, çocuklar uyanmasın!” dedi. “Sen merak etme!” dedim. dıbının içinde yavaş yavaş gidip gelmeye başlamış, memelerini öpüyor ve emiyordum. O da başımı okşuyor, kollarını sırtımda dolaştırıyordu. Dün geceki tutukluğu gidiyordu yani. Ben de böyle olmasını istiyordum zaten. Kegib kegib inliyordu, etli dudaklarını öpüyor, dondurma gibi emiyordum. 

    dıbının içinde yavaşça gidip geldiğim için boşalmam uzun sürdü. Sonunda karımın vücudunun üzerine kendimi bıraktım. Karım sürekli boynumu, yüzümü öpüyordu. Döllerimi akıtmıştım yine dıbına. Amından çıkıp yanına uzandım, saçlarını okşuyor, kokluyordum. Ona, “Annem bir erkek torun bekliyor senden!” dedim. “Ben de çok istiyorum. Dua ediyorum sürekli!” dedi. Sonra da başını göğsüme dayayarak uyudu. Ben de uyumak üzereydim ki, yatak odasının kapısının önünden hafif birtakım sesler geldi. O yöne bakınca buzlu camın arkasında bir gölge gördüm. Banyonun ışığı cama vuruyordu. Özge bizi dinliyordu anlaşılan. Karım ise uyumaya devam ediyordu. Uyanmadığına göre uykusu ağırdı demek ki. 

    Uykum kaçmıştı. Karımı uyandırmadan kalktım. Kapıyı açıp salona geçtim. Salonun pencereyi açtım ve bir sigara yaktım. Serin hava beni kendime getirmişti. Sigaramı bitirip pencereden dışarı attım. Banyoya gidecekken kızların odasına bakmak geldi içimden. Odaları koridorun sonundaydı. Yavaşça ilerledim. Kapı hafif aralıktı. iki kız içerde uyuyordu. Ranzada altlı üstlü yatıyorlardı. Özge altta, yüzü duvara dönük olarak yatıyordu. O sırada yatakta sırt üstü döndü ve sağ bacağını kendine doğru çekince geceliği kalçalarına kadar açıldı. Bembeyaz ve dolgun kalçası sokak lambasının içeri vuran ışığında göz alıcıydı. Geceliğinin altında iki tane tümsek gibi duran memeleri nefes alıp verdikçe bir inip bir çıkıyordu..

    http://c12.incisozluk.com...11501/3/2372493_o3171.jpg
    ···
  17. 17.
    +5
    Özge liseyi bitirmiş, ev kızıydı. Orta boylu, yeşil gözlü, dolgun vücutlu bir kızdı. Annesi gibi türbanlıydı. Giydiği uzun ve bol eteklerinin altında meğer bir hazine taşıdığını görüyordum şimdi. gibim kazık gibi oldu bir anda. Üzerimde sadece külot vardı. Orada ne kadar kaldığımı bilmiyorum. Özge’nin başını bana doğru çevirip baktığını görünce çok tedirgin oldum. Yatakta durmuş bana bakıyor, ben de bir elimle kapının kanadına yaslanmış ona bakıyordum. Ne tepki vereceğini merak ediyordum. Ama o hiç sesini çıkarmadan öylece bana bakmaya devam etmişti. Kalçasının meydanda olduğunu o da biliyor, ama kapatmak için bir şey yapmıyordu. Benden hoşlanıyordu ve ben de onu gibmek için yanıyordum. 

    Sessizce çekildim ve salona geçtim. Banyoya girdim. Çişimi yapıp çıktığım zaman Özge’yi banyo kapısının önünde gördüm. Üzerindeki ince, beyaz geceliği içini gösteriyordu. Sarı saçları omuzlarına dökülüyordu. Meme uçları belliydi, altındaki beyaz külotu görünüyordu. Güneş görmemiş vücudu pamuk gibi beyazdı. Külotumun içinde kendini belli eden yarağıma bakıyordu o anda. Dayanamadım ve elinden tutup onu mutfağa zütürdüm. Hiç tepki vermiyordu. 

    Mutfağa girince kapıyı aralık bırakacak kadar kapadım. Ardından geceliğinin yakasını açarak memelerine yumuldum. Onları emiyor, öpüyordum. Özge başımı tutmuş okşuyordu. Memeleri büyük ve dolgundu, annesininki gibi sarkık değildi. Onları emdikçe Özge’den kısık kısık inlemeler gelmeye başlamış, yüzümü, yanaklarımı sıkıyordu. Onu hemen domaltıp gibmek için neler vermezdim! Dizlerimin üzerine çöküp geceliğini yukarı sıyırdım. Külotunu da aşağı sıyırınca karşımda diri ve etli amcığını buldum. Amı biraz kıllıydı. Am dudaklarını emmeye başlamamla birlikte Özge’nin nefes alışverişleri hızlandı. Elleriyle başımı mengene gibi sıkıyordu. Ellerimle her iki memesini hamur gibi yoğuruyor, sıkıyordum. Dilim dıbının içindeydi, amı sulanmıştı. Ses çıkmasın diye çok uğraşıyorduk ikimiz de.

    http://c12.incisozluk.com...11506/1/2372511_o17ea.jpg
    ···
  18. 18.
    +4
    Özge nefesi kesilecekmiş gibiydi, derin derin hırıltılar geliyordu ağzından. Vücudunun zangır zangır titrediğini hissediyordum. Dilim dıbının içinde, ellerim kalçalarını, bacaklarını okşarken inanılmaz zevk alıyordum. Kalçalarında ve bacaklarında alınmamış tüyler vardı. Okşarken pütür pütür elime geliyordu. 

    Duvara dayamış, ayakta dururken onu boşaltmıştım. Bakire olduğu için onu gibemiyor, dıbına parmaklarımı dahi sokamıyordum. Oysa içine girmeyi çok istiyordum. Ayağa kalktım. Özge ter içinde kalmıştı. Yanaklarında, göğsünde boncuk boncuk terler vardı. Dudaklarından öpmeye başladım. Bir elimle de zütünü avuçlamış, sıkıyor, yoğuruyordum. Dudaktan öpüşme konusunda bilgisi ve tecrübesi yoktu. Nasıl olsun ki? Kimle ve nezaman edinebilirdi bu tecrübeyi? Dudaklarının üzerinde ve yanaklarında hafif tüyler vardı. Öptüğüm, emdiğim zaman dudaklarıma batıyorlardı. 

    Külotumun içinde kazık gibi olan gibim vücuduna değiyordu. Derken külotumu indirdim. Elini tutup gibime dokundurdum. Korkmuş gibiydi, elini geri çekmek istedi, ama ben elini sıkıca tutup yarağımı ellemesini istiyordum. Yavaş yavaş dokunmaya başladı, bir bebek gibi okşuyordu. ince ve narin parmaklarını yarağımda hissetmek beni azgınlığın doruğuna taşımıştı. Kendime hakim olmakta zorlanıyordum. züt yanaklarında dolaşan sağ elimin orta parmağını yavaş yavaş züt deliğine yaklaştırdım. Parmağım deliğin ağzına gelmişti. Deliğin ağzındaki sert ve sık kılları hissettim. 

    http://c12.incisozluk.com...11504/9/2372529_o3f37.jpg
    ···
    1. 1.
      0
      okuyoruz devam
      ···
  19. 19.
    +6
    Ayakta memelerine yumulmuştum o da benim yarağımı iki eliyle okşuyordu. Sağ elim zütünde dolaşırken, sol elimle de kalçalarını avuçluyordum. Orta parmağımı yavaş yavaş züt deliğine sokmaya başladım. Parmağım ilk boğumuna kadar züt deliğine girince, Özge, “Hıhh!” diye bir ses çıkardı ve nefesi kesilir gibi oldu. Ama bana yapmamam, durmam için bir şey söylemiyordu. Ben de bundan cesaret aldığımdan, parmağımı zütüne yavaşça sokmaya devam ettim. züt deliğinin içindeki parmağım zonkluyordu. Dar delik parmağımı vakum gibi sıkıyordu, ama yavaş yavaş parmağımı daha derinlere sokmayı başarmıştım. Derken parmağım köküne kadar içine girmişti. Özge, “Hığh, hığh!” diye diye nefes alıp veriyor, kendini kasıyordu. Memelerinin uçları sertleşmişti, züt yanaklarını sıkıyor, gözleri kaymış bir şekilde tavana bakıyordu. 

    Bu arada yarağımı tutmayı bırakmış, kollarıyla sırtıma sıkıca tutunmuştu. Parmağımı zütüne sokup çıkardıkça, o da sırtıma daha fazla bastırıyor, tırnakları sanki etimi delecekmiş gibi oluyordu. O anda diğer elimi de dıbına attım ve am dudaklarını parmak uçlarımla sıkmaya başladım. Parmaklarımı içine sokamasam da, dışından dıbını ovalıyordum. Ayakta parmaklarımla gibiyordum onu. Özge ise parmak uçlarında doğruluyor, hırıltılar çıkartarak, nefesi kesilecekmiş gibi soluk alıp veriyordu. 

    Sırtımda gezinen ellerinde gücün tükendiğini hissettim. Kollarını iki yana sarkıttı bir anda. züt deliğindeki parmağımı yavaşça çıkarttım. Parmağım ağrıyordu. Delik mengene gibi sıkmıştı parmağımı. Onu yavaşça kendimden uzaklaştırdım, ama ellerimle tutmaya devam ediyordum. Bir dakika kadar sonra kendine gelir gibi oldu. Nefes alış verişleri düzeldi. Gözlerimin içine baygın baygın bakıyordu. Hiçbir şey demeden yerdeki külotunu alıp giyindi. Saçını başını toparlayıp gitti.

    http://c12.incisozluk.com...11507/1/2372671_o20dc.jpg
    ···
  20. 20.
    +10
    Ben de külotumu giyindim ve banyoya girdim, ellerimi iyice yıkadım. Yarağımdan sıvılar geliyordu, neredeyse boşalacaktım. Sabaha kadar bekleyemezdim, banyoda 31 çekmeye başladım. Elime bir miktar tuvalet kâğıdı aldım. Kısa bir sürede boşaldım ve döllerimi tuvalet kâğıdına akıttım. Banyonun zeminine, duvarına attırmak istemiyordum. Karım, yada kızlardan biri anlamasın diye, döl dolu tuvalet kâğıdını klozete atıp sifonu çektim. 

    Yatak odasına girdiğimde, karım bıraktığım gibi uyumaya devam ediyordu...
    2. Bölüm bitti panpalar birazdan 3 e geçeriz seri seri atmaya başlıcam
    ···
    1. 1.
      0
      Rez http://www.incisozluk.com.tr/e/193412302/
      ···