/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +68 -9
    beyler eliniz nasır tutmaktan ağrıyacak amk

    Merhaba, adım Osman. 30 yaşındayım. Konya’nın (adını vermek istemediğim) merkeze yakın bir köyündenim. Gelenek ve göreneklerine çok bağlı, muhafazakâr bir ailem var. Kadınlarımızın tümü kapalı, başörtülü ve türbanlıdır. Bir yıl önce amcamın oğlu ölünce, onun dul kalan karısı ile evlenmem için ailem bana baskı yapmaya başladı. Bizim geleneklerde bir kadın genç yaşta dul kalırsa, hele de çocuklu bir kadınsa, aile içinden bir erkekle evlendirilir. Kadının gözünün dışarda olmaması, kadına başka erkeklerin musallat olmaması içindir bu. Aileyi ve çocukları korumak içindir bir de. Ailemin bu kararına, ben sürekli olmaz desem de, sonunda babam evlenmezsem beni evlatlıktan ve mirasından reddedeceğini söyledi. Ben de mecburen kabul ettim. Oysa sevdiğim başka bir kız vardı ve bu yaşananlar sonucu beni terk etti. 

    Amcaoğlunun ani gelişen hastalığı onu bizden ayırdı. Amcaoğlu ölmeden önce babama ve amcama, “Karıma, çocuklarıma sahip çıkın!” diye istekte bulunmuştu. Amcaoğlunun son isteği buydu. Babam ve amcam onun bu son isteğini kesin olarak yerine getirmek istiyordu. Yengemle aramızda önce imam nikâhı kıyılacaktı. Yengem iki kız çocuk annesi bir kadın. 39 yaşında, kara kalın kaşlı, hafif kilolu, orta boyludur. Pek güzel değildir. iki kızı var, 20 ve 16 yaşlarında. Yengemle (ki ben ona hep ‘Yenge!’ derdim) amcaoğlunun evliliği boyunca ilişkimiz son derece resmiydi. Ama bazen ona dikkatle baktığım da olurdu. Giydiği eteklerin, bluzların altında belli olan kalçaları, zütü ve memeleri beni azdırırdı. Bizden birkaç sokak ötede küçük bir gecekonduda oturuyorlardı. Ama bizim eve sık sık gelip giderdi. 

    Yengemle evleneceğim kesinleştikten sonra, bazı akşamlar aldığım birkaç öteberiyi bırakmak için kapısını çalıyordum. Yine böyle bir akşam kapısını çalıp, aldığım birkaç parça yiyeceği bırakmak istedim. Kapıyı yengem açtı. Elimdekileri mutfağa bırakmak için içeri geçtim. Bana, “Sana da böyle zahmet oluyor, sürekli bir şeyler getiriyorsun!” dedi. “Ne zahmeti!” dedim. Bana, çay yaptığını, beraber içmemizi teklif etti. “Olur!” dedim. Kızları evde yoktu. Banyoya geçip elimi yıkamak istedim. Ellerimi yıkarken kenarda duran kirli sepetinin kapağının altından bir şeyin sarktığını gördüm. Merak ettim. Kapağı kaldırınca kirli çamaşırların üzerinde, yengemin krem renkli sutyenini gördüm. Koca memeleri için bunu giyiyordu demek ki. Sutyeni burnuma zütürüp kokladım. Memelerinin ucu sutyende iz yapmıştı ve belli oluyordu. Sutyenin altında kırmızı renkli, kenarları dantelli bir külot vardı. Bunu da elime aldım. Kokladım. Ter, sabun, sidik ve am kokuları birbirine karışmıştı. Külotun üzerinde birkaç kıl vardı. Bunlar yengemin dıbının kıllarıydı sanırım. 

    Bu minik külot yengemin koca zütünün anca yarısını kapatırdı. Benim kapalı, türbanlı yengemin böyle dantelli, işlemeli külotlar, sutyenler giydiğini bilmiyordum. Yarağımı çıkardım ve külotunu gibime sürtmeye başladım. Sutyeni de ağzıma zütürmüş, meme ucunun izini yalıyor, öpüyordum. inanılmaz zevk alıyordum o sırada. Kısa bir süre sonra boşalacağımı anladım ve kendime engel olmaya çalıştım, ama nafile. Büyük bir hışımla yengemin külotuna boşalmıştım. Artık yapacak bir şey yoktu. Yarağımdaki tüm dölleri külotuyla sildim. Şimdi bu minik kırmızı külot benim yapış yapış döllerimle kaplanmıştı. Açıkçası ne yapacağımı bilemedim, ama yapacak da bir şey yoktu. Sonuçta yengem benim karım olacaktı ve beni anlayacağını sanıyordum. Hem belki çamaşırları makineye atacağı için fark etmeyeceğini düşündüm. Külot ve sutyeni tekrar sepete attım. 

    Odaya geçtim. Yengem mutfaktan demliklerle beraber geldi. Sehpanın üzerinde bardaklar ve bir tabak bisküvi vardı. Demlikleri yere koydu. Bardakları sıcak suyla çalkalayıp çayları doldururken tam önümde eğilmişti. Arkasında belli olan koca zütünden gözlerimi alamıyordum. içeriye girdiğim vakit üzerindeki uzun kollu ince kazağını çıkarmıştı. Gömleğinin üst düğmelerini kapatmamıştı ve başındaki türbanı ile gömleği arasından pamuk gibi beyaz koynu görünüyordu. Eğildiği zaman memelerinin çatalı belli oluyordu. Üzerinde uzun ve bol bir eteği vardı, gömlek üzerine dar geliyordu. Memeleri dar gömleğin altından dışarı fırlayacakmış gibiydi. Çayları doldurduktan sonra havadan sudan konuşmaya başladık. Birbirimize henüz isimlerimizle hitap etmiyor sadece ‘Sen’ diyorduk. Yengem bana karşı çekingen ve saygılı davranıyordu. 

    Bu olaydan kısa süre sonra bir akşam evde aile içinde küçük bir tören yaptık. Nikâhımız kıyıldı. Daha sonra kadınlar ve erkekler ayrı ayrı oturduk. Kadınlar alt kata yengemin dairesine indiler. Daha önce orada kiracımız vardı, ama ben yengemle evleneceğim için kıracıyı çıkardık. Evde tadilat yapıp, yeni eşyalar aldık. Bundan sonra alt katta yengemle beraber oturacaktık. Gecekondudan çıkarmıştık onu. 

    ilerleyen saatlerde misafirler gidince, babam, “Hadi oğlum, aşağı in, bekletme karını!” dedi. Sonra da adet yerini bulsun diye sırtıma bir yumruk indirdi. Annem ve yengemin kızları da o sırada yukarı gelmişlerdi. Annem de babam gibi, “Hadi oğlum, bekletme karını!” dedi, sonra da kulağıma, “iyi dölle şu karıyı da, ailemize bir erkek torun versin!” dedi. Bunu duyunca istemeden gibimin sertleştiğini hissettim. Evet, birazdan yengemi gibip dölleyecektim. O esnada yengemin büyük kızı Özge bana bakıyordu sürekli. Birazdan annesini gibecektim. Özge’nin dudaklarını ısırdığını gördüm. itiraf etmeliyim ki, annesinin yerine onu gibmek isterdim. Özge dolgun hatlı, orta boylu, güzel bir kızdı. Giydiği mavi elbisesinin altında büyük ve dik memeleri belli oluyordu. 

    Aşağı indim, yengem oturma odasında oturuyordu. Mor elbisesi vücudunu sarmıştı ve hatlarını belli ediyordu. Başında da yine mor renkli parlak türbanı vardı. Beni görünce biraz heyecanlandı. Yanına oturdum. Eline geçen akşam kına yakmışlardı. Bana değil yere bakıyordu. Ona, “Sen bana amcaoğlunun emanetisin! Bunu nasıl kabul ettiğimi ben de bilmiyorum!” deyince, bana bakmadan, “Töremiz böyle!” dedi. O her şeyi baştan kabul etmişti. Ben sessiz kaldım. Ardından elini tuttum, ayağa kalktım ve onu da kaldırıp içeriye, yatak odasına zütürdüm. 
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +15
    Çok heyecanlandı, ellerinin titrediğini hissediyordum. Odaya girince kapıyı kapadım. Bana, “Ben hazırlanayım, istersen sen dışarı çık!” dedi. Onu kırmak istemedim. Dışarı çıktım. Beş dakika kadar sonra kapıyı tıklatıp, “içeri geleyim mi?” diye sordum. “Evet!” dediğini duyunca yavaşça kapıyı açıp içeri girdim. Işığı söndürmüştü ve içerisi karanlıktı. Kalın kadife perdeler nedeniyle sokak lambasının ışığı içeriye vurmuyordu. Bunun üzerine kapıyı açıp içerdeki banyonun lambasını yaktım. Şimdi içeriye loş bir ışık vuruyordu. Üzerimdekileri tek tek çıkardım ve tamamen çıplak kaldım. Yorganı kaldırıp yatağa girdim. 

    Kolum yengemin vücuduna değince irkildi. Üzerine gecelik giymişti. Yavaşça yan döndüm ve onu yanaklarından öpmeye başladım. Ellerimi de vücudunda gezdiriyordum. Elimi geceliğinin içinden sokup kalçalarını avuçladım. Etli kalçalarına dokunan elim onu biraz ürpertti sanırım. Kalçaları pürüzsüzdü. Bakımlı bir kadın olduğu belliydi. Geceliğinin içine külot giymemişti. Elimle zütünü okşamaya başladım. züt yanaklarını sıkıyor, yoğuruyordum. Elimi dıbına atınca, “Iıhh!” diye bir ses çıkardı. dıbını okşamaya başladım. Amı tertemiz ve kılsızdı. Ona, “Ağda mı yaptın?” diye sorunca, “Bu sabah temizledim!” dedi. 

    http://c12.incisozluk.com...11500/7/2365267_o1454.jpg
    ···
  3. 3.
    +13 -1
    Am dudakları etli ve büyüktü. Onları parmak uçlarımla sıkıyordum. dıbının içine orta parmağımı sokup çıkarmaya başladım. Yengem hiç tepki vermiyordu. Ama dıbının sulandığını anladım. dıbının içindeki parmağım ve elim su içinde kalmıştı. Diğer elimi de geceliğinin yakasından içeri soktum ve sutyensiz memelerini avuçlayıp sıkmaya başladım. Geceliğinin yakasını aşağı sıyırarak memelerini çıkardım. Memeleri büyük ve dolgundu, ama çocuk doğurduğundan, bir de yaşından dolayı sarkmışlardı. Meme uçlarını sıkıyor, dudaklarımla emiyordum. Ben küçük küçük ısırıklar atarken, yengemin hafif hafif inlediğini duyuyordum. Artık dayanacak halim kalmamıştı, “Bacaklarını aç!” dedim sessizce. Yengem belini havaya kaldırıp geceliğini yukarı sıyırdı. Ben de doğrulup açık bacaklarının arasında yerimi aldım. Yorganı üzerimden atınca, altımda geceliği beline kadar sıyrılmış ve bacakları iki yana açık yengemi gördüm. 

    Yarağıma bakıyordu o esnada. Yarağım kazık gibi olmuş ve havaya doğru tüm haşmetiyle kalkmıştı. Dizlerimin üzerinde eğildim. Derken yarağımın kafası yavaş yavaş amından içeri doğru girmeye başlamıştı. Bu sırada yengemden,“Iığğh!” diye hafif bir inleme geldi. Yarağım dıbına girdikten sonra, önce yavaş yavaş içinde gidip gelmeye başladım. Ayaklarımla yataktan destek almış, onu misyoner pozisyonunda gibiyordum. Yengemden hiç ses çıkmıyor, kollarını iki yanına uzatmış öylece yatıyordu altımda. Yüzünü, yanaklarını, dudaklarını öpüyordum. Saçlarından hafif bir parfüm kokusu geliyordu. Memelerini emiyor, uçlarını hafif hafif ısırıyordum. 

    Daha sonra hızlanmaya ve daha çok sokmaya başladım. Yengemin üzerinde gidip gelip, zevkten iniltiler çıkarırken, o sadece altımda yatıyordu. Karyola gıcırdamaya başlamıştı. Karyolayı nikâhtan önce beğenip almıştım. Pirinçten yapılma güzel bir karyolaydı. Amı amcaoğlu tarafından yıllardır gibildiği için ve çocuk doğurduğundan genişlemişti. içine girip çıkarken zorlanmıyordum. dıbının içi kaygan ve sıcaktı. 

    Akşama devam beyler

    http://c12.incisozluk.com...11503/9/2366469_o5e4e.jpg
    ···
  4. 4.
    +11
    Evlenmiştim ama balayına çıkamıyordum. Karımı alıp bir yerlere gitmek, tatil yapmak istiyordum. Ama küçük kızı Esra’nın okulu vardı. Karım işe gideceğimi bildiğinden erkenden kalkmış, kahvaltıyı hazırlamıştı. Banyoya girip aceleyle yıkandım. Giyinip mutfağa geçtim. Küçük kızı kahvaltı yapıyordu. Annelerinin benimle evlenmesine tepki göstermemişlerdi. Bunda geleneklerine çok bağlı bir kadın olan annelerinin büyük payı vardı. Zaten karımla uzaktan akrabaydık. Karım Esra’ya, “Ablan nerde? Git çağır, uyandır!” deyince, “Bırak kızı yatsın!” dedim. “Sana ayıp olmasın diye söyledim ben!” deyince, “Yok canım, ne ayıbı!” dedim. Özge’yi gecenin bir yarısı parmaklarımla gibtiğimden haberi yoktu annesinin. 

    Halen uykum vardı. O gün iş yerinde akşamı zor ettim. Akşam kapıyı karım açtı. Onu yanaklarından öptüm. “Hoş geldin!” diyerek terliklerimi uzattı. Salona geçince Özge ile karşılaştım. Dün geceden beri ilk defa görüyordum. Uzun koyu mavi bir eteği ve aynı renk türbanı vardı. Beyaz bluzunun altından sutyeni belli oluyordu. Annesi, “Kızım git içerde üstüne bir şey giy!” diyerek adeta onu kovdu. Kızlar annelerinden çok korkuyor, ona karşı ses çıkaramıyorlardı. Özge hiç itiraz etmeden içeriye geçti. Biraz sonra üzerine bir yelek giymiş olarak döndü. 

    Karım güzel yemek yapıyordu. Hep birlikte yemeğimizi yedik. Karım bana hizmette kusur etmemeye çalışıyor, etrafımda pervane gibi dönüyordu. Sonunda dayanamadım ve “Sen otur yanıma, kızlarına söyle onlar yapsın. Kocaman kız ikisi de!” dedim. Karım, “Ne bileyim, alışkanlık işte!” dedi. Israr edince yanıma oturdu.

    http://c12.incisozluk.com...11505/6/2373106_o48e8.jpg
    ···
  5. 5.
    +11
    Özge ile Esra yemekten sonra çay ve meyve getirdiler. Özge’nin bakışları sanki bana mesaj veriyor gibiydi. Karıma, “Özge bütün gün evde oturuyor, benim işlerime yardımcı olacak birine ihtiyacım var. Hepsine yetişemiyorum. Benim yanımda çalışsın. Hem bir şeyler öğrenir, hem de para kazanır!” dedim. Karım, “Babası çalışmasını istemezdi. Sen niye böyle istiyorsun?” deyince, “Çalışmayıp da ne yapacak? Akşama kadar seninle kız. Bırak bir şeyler öğrensin!” dedim. Sonra Özge’ye, “ister misin?” diye sorunca, “Evet, çok isterim!” dedi. Böylelikle Özge bundan sonra yanımda çalışacaktı. Ve onu gibmek için fırsat elime geçmişti. 

    Gece karımla yatak odamıza geçince küçük bir gece lambasını aşağıdaki prize taktım ve karımı, üstündekilerini çıkartmadan, yatağa uzandırdım. Ben tamamen soyunup çıplak kalınca gömleğinin düğmelerini yavaş yavaş açtım. Altında atleti vardı, onun da altına sutyen giymişti. Koltuk altlarından hafif bir ter kokusu geliyordu. Atletini yukarı sıyırıp, sutyeni gözükünce, sutyenin üzerinden memelerini öpmeye başladım. Sutyeni aşağı sıyırıp meme uçlarını çıkardım ve onları emmeye, ısırmaya, yalamaya başladım. Karım inlemeye başlamıştı. Eliyle başımı okşuyordu. Elimi basma eteğinin altına soktum. Dizlerine gelen paçalı bir külot giymişti, ama külotu kalçalarını sıkıyordu. Lastiğinden tutarak onu sıyırdım. Elimi dıbına attığım zaman amı çoktan sulanmıştı. Parmaklarımı sokup çıkartmaya başladım. Karım sessizce soluk alıp veriyor, hafif hafif inliyordu. dıbının içindeki elim vıcık vıcık olmuştu. Dudaklarını, memelerini emdikçe yarağım kazık gibi oldu. 

    Daha fazla dayanamadım, karımı tamamen soydum. Bu gece onu sessizce gibmeye niyetim yoktu. Gerdek gecesindeki gibi bağırtmak istiyordum. Bacaklarını omzuma attım. Alttan dıbına yarağımı sokunca derin bir inleme sesi çıkardı. Belinden tutarak dıbına sokup çıkarmaya başladım. Karım yatağın kenarlarından tutmuştu. Yarak darbelerimle memeleri löpür löpür sallanıyordu.

    Beyler ilk entry e şuku atında daha çok okuyan çıksın

    http://c12.incisozluk.com...11501/3/2373183_obc17.jpg
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa okuyos rez
      ···
    2. 2.
      0
      Panpa devam etttt
      ···
  6. 6.
    +10 -1
    Yengemin sessiz kalması beni daha da azdırmış ve sinirlendirmişti. Acaba yarağım ona küçük mü gelmişti? Zevk almıyor muydu? Kafamda bu türlü sorular varken daha da hızlanmıştım ve şimdi karyola gacır gucur sesler çıkarıyordu. Amından çıktım. Onu belinden tutup biraz daha geriye kaydırdım. Bacaklarını kaldırıp havaya dikince amı belirdi. Elimle yarağımı dıbına hizaladım ve yavaş yavaş tekrar içine girdim. iki yana açtığım bacaklarını omzuma koydum ve bu şekilde daha şiddetle gibmeye başladım. Yarak darbelerimle vücudu altımda sallanıyordu. Yengemden yavaş yavaş “Aah, aah!” diye sesler gelmeye başlamıştı. Yatağın çıkardığı sesler daha şiddetliydi bu sefer. Yukarıda annemle babamın yatak odası vardı. Onların yataktan çıkan sesleri duyuyor olabileceklerini düşündüm. 

    Bu kez bacaklarını tekrar ayırdım ve “Bacaklarını iyice ayır, tut onları!” dedim. Yengem dediğimi yaparak bacaklarını iki yana iyice açtı ve alttan kalçalarını tuttu. Yatak başından tutarak güç aldım ve var gücümle öne doğru bastırınca, yarağımın taşaklarıma kadar dıbına girdiğini sezdim. Yengemden çığlık atar gibi, “Ahh!” sesleri gelmeye başlamıştı. Yatak başından aldığım güçle hayvan gibi gibiyordum onu. Memeleri sağa sola, ileri geri sallanıp duruyordu. inanılmaz zevk alıyordum. Her seferinde daha büyük bir güçle dıbına soktukça, “Nasıl? Böyle iyi mi? Ha? Söyle bana, kocan hiç gibti mi seni böyle? Hadi söyle!” deyip duruyordum. Yengemden ise sadece şiddetli, “Ahh!” sesleri geliyordu. 

    Odanın içi, yatağın gıcırdaması, yengemin, ‘Aah aah’ sesleri, taşaklarımın kasıklarına çarptıkça çıkan ‘Şlap şlap’ sesleri ile dolmuştu. Boşalmaya niyetim yoktu. Onu hayvan gibi giberken altımda iki büklüm olmuştu. Amından çıktım ve birşey demesine fırsat vermeden yüz üstü çevirdim. Dizlerinin üzerinde doğrulmasını istedim. Elleriyle yatak başından tutarak destek aldı ve dizlerinin üzerinde domaldı. Arkasında yerimi aldım...

    http://c12.incisozluk.com...11505/0/2368110_o54d5.jpg
    ···
  7. 7.
    +10
    Yengem bir ara paniğe kapılır gibi oldu. Ama daha sonra az önceki gibi yüksek sesle, “Ahh, ahh!” diye sesler çıkarmaya başlamış, kendini yarağıma doğru gerisin geri iter olmuştu. zütünü sağa sola oynatarak yarağıma bastırıyordu. Yarağım taşaklarıma kadar amındaydı yine. Aldığım zevki tarif edemiyorum. Birkaç dakika bu şekilde devam ettik. Boşalacağımı anlayınca aniden amından çıktım. Hemen boşalmak istemiyordum çünkü. 

    Yengem aniden amından çıktığım için şaşırmış gibiydi. Onu köşedeki tekli koltuğa oturttum ve zütünü iyice havaya dikecek şekilde bacaklarını iki yana açmasını söyledim. Koltuğun üzerinde iki büklüm oldu, dediğim gibi yapınca zütü havaya dikildi ve amı iyice belli oldu ve ortaya çıktı. Şimdi banyonun ışığı tam üzerimize geliyordu. Yengemin etli am dudaklarının arasındaki sulu deliğine yarağımı tek hamlede soktum. dıbının içi sıcacıktı ve iyice ıslandığı için girip çıkarken zorlanmıyordum. 

    Ayaklarımı geriye attım ve koltuğun kenarlarından tutarak şınav çeker gibi yengemin dıbına girip çıkmaya başladım. Bu pozisyonda ağır ağır hareket ediyor, yarağımı dıbının en derinlerine kadar sokuyor ve çıkarıyordum. Üzerinde eğilip kalkıyor, eğildiğim zaman yarağım dıbının derinliklerine girerken, dudaklarını öpüyor, emiyordum. Yengem, “Imm, ığhh!” diyerek inliyor, gözleri kapalı halde dudaklarını emiyordu. Yavaş yavaş hızlanmaya başladım. Koltuk, yengemin ağırlığı ve benim abanmalarım nedeniyle yerinde oynamaya başlamıştı. Parke zeminin üzerinde takır tukur sallandıkça evin içinde yankılanıyordu sesler. 

    Kısa bir süre için amından çıktım ve dizlerimi iyice bükerek yarağımı tekrar dıbına soktum. Bu şekilde daha güçlü bir şekilde gibmeye başladım. Yengem koltuğun üzerinde iki büklüm, bacaklarını havaya dikmiş haldeydi. Koltuğun kenarlarından sıkıca tutan kollarıma tutundu ve bacaklarını omzuma koydu. Yorulduğu belliydi. Ben daha hızlı ve daha güçlü şekilde giberken sürekli, “Ahh, ımm, ohh, ahh!” diye diye söyleniyor, omzuma koyduğu bacakları yaylanıp sallanıyordu.

    http://c12.incisozluk.com...11503/7/2368547_oc311.jpg
    ···
  8. 8.
    +7 -3
    Beyler isteyim aksama devam
    ···
    1. 1.
      0
      Bekliyorum pnp
      ···
    2. 2.
      0
      Seri panpa
      ···
    3. 3.
      0
      Bekliyoz panpa
      ···
    4. 4.
      0
      Yaz zamqi
      ···
    5. 5.
      +1
      Sen nasıl bi orrospucocugusun
      ···
    6. 6.
      0
      Saat 11 olmuş reis neredesin
      ···
    7. diğerleri 4
  9. 9.
    +10
    Okuyanlar kendini belli etsin ona göre devam edicem panpalar
    ···
    1. 1.
      +1
      Burdayız panpa rez
      ···
  10. 10.
    +10
    Ben de külotumu giyindim ve banyoya girdim, ellerimi iyice yıkadım. Yarağımdan sıvılar geliyordu, neredeyse boşalacaktım. Sabaha kadar bekleyemezdim, banyoda 31 çekmeye başladım. Elime bir miktar tuvalet kâğıdı aldım. Kısa bir sürede boşaldım ve döllerimi tuvalet kâğıdına akıttım. Banyonun zeminine, duvarına attırmak istemiyordum. Karım, yada kızlardan biri anlamasın diye, döl dolu tuvalet kâğıdını klozete atıp sifonu çektim. 

    Yatak odasına girdiğimde, karım bıraktığım gibi uyumaya devam ediyordu...
    2. Bölüm bitti panpalar birazdan 3 e geçeriz seri seri atmaya başlıcam
    ···
    1. 1.
      0
      Rez http://www.incisozluk.com.tr/e/193412302/
      ···
  11. 11.
    +9
    Yarağım damarlarının içine dolan kanla kıpkırmızı bir haldeydi. Elini tutup yarağıma değdirdim. Çekmek istedi ama engel oldum, “Tut onu, korkma!” dedim. Elimi çekince yengem küçük elleriyle yarağımı okşamaya başladı. Ona, “Zevk aldın mı bebeğim?” diye sorunca sessiz kaldı. Tekrar sorunca kızarmış bir yüzle bana bakıp, başını ‘Evet’ anlamında salladı. O anda dünyalar benim olmuştu. 

    Bir süre bu şekilde okşayınca yarağım yine sertleşmeye ve kalkmaya başlamıştı. Onu elinden tutup kaldırdım ve içeriye salona zütürdüm. Yatak odası ve banyonun ışığı salona vuruyordu. Ortadaki masaya domalttım. Elleriyle masanın kenarlarından sıkıca tutuyordu. Bacaklarını açmasını söyledim. Ardından zütünün yanaklarını iyice ayırınca alttan beliren dıbına yavaş yavaş girdim. Gittikçe hızlanmaya ve daha sert abanmaya başladım. Masa az önce yatağın çıkardığına benzer sesler çıkarmaya başladı. Masanın üzeri henüz toplanmamıştı. Üzerinde kadınlardan arta kalan bardaklar, tabaklar, çatal ve kaşıklar vardı. Masanın ayaklarından gelen gıcırdama sesleriyle birlikte tabak çatalların birbirine değerken çıkardığı sesler de geliyordu şimdi. 

    züt yanakları kasık darbelerimle birlikte şiddetle yaylanıyor, terli vücutlarımızdan gelen ‘Şlap şlap’ sesleri odayı dolduruyordu. Masanın karşısındaki duvarda büyük bir ayna vardı ve kendimizi görebiliyorduk. Yüzünden zevk aldığı belli oluyordu. Gözlerini kapatmış bir halde kısık sesle inliyor, hızlı hızlı nefes alıp veriyordu. Büyük memeleri deli gibi sallanıyordu sürekli. Aynadaki görüntü beni daha da azdırmıştı ve hızlandıkça hızlandım. Abandıkça abandım. Masanın üstündeki tabak çanaklar birbirine vuruyor, titrerken sesler çıkarıyordu. Derken kenarda duran bir tabakla içindeki bardağın çıplak parke zemine düşüp kırılma sesi geldi. Ama ben aynı şekilde onu gibmeye devam ediyordum.

    http://c12.incisozluk.com...11503/7/2368427_o1724.jpg
    ···
    1. 1.
      0
      http://ah-bu-toreler-yengemi-ciks.yeahh.com/ beklemeyin bunu
      ···
    2. 2.
      0
      adamsın
      ···
  12. 12.
    +7 -1
    züt yanaklarını iki yana iyice açınca oldukça kıllı ve bir çukur gibi duran züt deliği belirdi. Başparmağımla deliğine bastırdım. Parmağım vıcık vıcık ter içinde kaldı. Sert kılları hissetmiştim. Başını ve belini iyice eğmesini söyledim. Bacaklarını ayırdım. Yarağımı tekrar dıbına soktum. Belinden sıkıca tuttum ve gittikçe hızlanmaya başladım. Yengem yine, “Ahh, ahh!” sesleri çıkarmaya başlamış, yatak da az önceki gibi sallanmaya ve gıcırdamaya başlamıştı. Kalçalarına çarpan kasıklarımdan çıkan sesler odanın içinde yankılanıyordu. 

    Yengem yatak başından sıkıca tutmuş acı içinde inlerken, ben boşalacağımı anladım. Daha hızlı ve daha sert gibmeye başladım. Yengem aldığı yarak darbeleriyle, “Imm, ahh, ohhh, ığhh!” diye inlerken elimi saçına attım ve uzun saçlarını elime doladım. Bir elimle belini tutmuş, diğeriyle saçına sıkıca asılmıştım şimdi. Boşalmama birkaç saniye kalmışken daha hızlı ve daha sert pompalamaya başladım. Ve sonunda zevk dalgası tüm vücudumu sardı. Elektrik çarpmış gibi oldum. Tüm döllerimi dıbına akıttım. inanılmaz bir zevk almıştım. Daha önce hep para karşılığı kadınlarla beraber olmuştum. Kısa süre içinde kadını gibip boşalıyordum. Ama şimdi benim bir karım vardı ve onu nasıl istersem gibebiliyordum. Bir süre daha dıbına sokup çıkarmaya devam ettim. Yatağın gıcırdamaları azaldı. Derken yavaş yavaş amından çıktım. Odadan çıkıp banyoya geçtim...  

    Yarağımın üzerinin döllerim ve yengemin dıbının sıvıları ile kaplandığını gördüm. Tuvalet kâğıdı ile yarağımı iyice sildim. içeri geçtim ve ışığı yaktım. Yengem yatağın kenarında oturuyordu. Dağılmış bir haldeydi. Ter içinde kalmış, saçları dağılmıştı. Geceliğinin açık yakasından memelerinin üst kısmı, altında toplanmış geceliğinin kenarından beyaz kalçaları görünüyordu. Hiçbir şey demeden yere bakıyordu. Yanına gittim. Yarağımın kalkıklığı henüz geçmemiş, ona doğru uzanıyordu. Yengem o esnada yarağımı görünce elini ağzına zütürdü. Ona, “Bak sevgilim, az önce bu yarağı yedin!” dedim.

    http://c12.incisozluk.com...11500/8/2368228_o3623.jpg
    ···
    1. 1.
      0
      http://ah-bu-toreler-yengemi-ciks.yeahh.com/
      ···
  13. 13.
    +7
    Sabahın erken bir saatinde uyandım. Birtakım sesler geliyordu. Tak tuk, tak tuk. Sesler biraz kesilir gibi oluyor, ama arkasından yeniden başlıyordu. Ortalık yeni yeni aydınlanıyordu. Yengem, yani karım göğsüme başını koymuş horul horul uyuyordu. Yavaşça kolumu başının altından çektim. Kolum uyuşmuştu. Onu uyandırmamak için sessizce hareket ediyordum. Yavaşça ayağa kalktım. Sesler devam ediyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışmam fazla zamanımı almadı. Sesler üst kattan, annemle babamın yatak odasından geliyordu. Onların yatağından geliyordu sesler. Annemle babam gibişiyorlardı ve bu esnada yataktan sesler geliyordu. Yatağın ayakları zemine vuruyordu ve bu sesler o vurma sesleriydi. Bir süre sabit bir hızla gelen sesler gittikçe hızlandı. Üst katımda şiddetli bir gibişme yaşanıyordu ve gibişenler annemle babamdı. Böyle bir olaya ilk defa şahit oluyordum. Babam 55 yaşında emekliydi. Yaşına göre dinç bir adamdır. Annemse 51 yaşında bir kadındır. Ve benim gerdek gecemin sabahında gibişiyorlardı. 

    O anda külotumun içindeki yarağım sertleşmeye ve kalkmaya başladı. Babam annemi gibiyordu ve benim yarağımı kaldırıyordu bu olay. Yengeme baktım, her şeyden habersiz yatıyordu. Derken sesler kesildi. gibim kazık gibi olmuştu. Yatağa girip uykuya daldım. Uyandığım zaman Yengem yanımda yoktu. Perdeler çekili olduğundan içerisi loştu. Salona geçince yengemi gördüm. Giyinmişti ve salonu, mutfağı topluyordu. Dünkü halinden çok uzaktı, üzerinde çiçekli basma bir etek, uzun kollu bir gömlekle yelek vardı. Başını ve omuzlarını büyük bir türbanla örtmüştü. Beni görünce, “Günaydın!” dedi. “Günaydın!” dedim ben de. “Çay demledim, istersen kahvaltı yap!” dedi. Banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Çıkınca mutfağa geçtim. Güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı. 

    Beraber kahvaltımızı yaptık. Saat 10’a geliyordu. Karım, “Birazdan çocuklar gelir. Yatak odasını toplayayım mı, yoksa sen yatar mısın yine?” dedi. “Belki yatarım biraz daha.” dedim. Kahvaltıdan sonra tekrar yatak odasına döndüm.

    http://c12.incisozluk.com...11503/9/2370209_o6581.png
    ···
  14. 14.
    +7
    Yatağa girdim. Annemle babamın gibişmeleri geldi aklıma. Çocuklar gelmeden karımı yine gibmek istiyordum. Kendisine seslenince, “Efendim?” diyerek içeri geldi. “Yanıma gel hadi, gel buraya!” deyince, “Olmaz, çocuklar gelir birazdan!” dedi. Ama ben sinirlenmiştim. “Gelirlerse yukarı göndeririz!” dedim. Yataktan kalkıp onu kollarından tuttum. “Yapma, çocuklar gelir!” demesine aldırış etmeden başını eğerek karyola demirleri arasındaki geniş boşluğa soktum ve domalttım. “Başını çıkarmaya çalışma, yoksa fena olur” dedim sinirle. Korkmuş gibiydi, ses çıkarmıyordu. Elleriyle karyola demirlerinden sıkıca tutmuştu. Bu haliyle parmaklıklardan kafasını uzatan bir mahkûm gibiydi. Arkasındaki yerimi alıp uzun basma eteğini beline sıyırdım. Dizlerine gelen siyah bir çorap giymişti. Altında beyaz pamuklu bir külot vardı. Onu da aşağı sıyırıp ayağından çıkarttım. Karşımda kıllı züt deliği ve etli ve sulu amcığı ile kaldı. Külotumu çıkardım ve yarağımı sıvazlamaya başladım. 

    Dizlerimin üzerine çöktüm. Ağzımı dıbına atarak dıbını emmeye, yalamaya başladım. Bir anda irkildi. Amından ter ve sabun kokuları geliyordu. dıbını yaladıkça tedirginliği azalmaya başlamış, “Aay, ımm, ahh!” demeye başlamıştı. Başı demirlerin arasında, elleriyle demirleri sıkıca tutuyordu. Amı yalandıkça sulanmaya başlamıştı. Ağzım karımın dıbının zevk suları ile ıslanmışken, ellerimle züt yanaklarını sıkıyor, yoğuruyordum. Hayatımda ilk defa bir kadının dıbını yalıyordum. Karım için de bu ilkti, sürekli inliyor, “Aay, ahh, yapma, aay, ımm!” diyordu. Başımı dıbına iyice gömmüştüm. O sırada saçlarımda elini hissettim. Aldığı zevkten olacak başımı okşamaya başlamıştı. 

    Başparmağımı kıllı züt deliğine bastırdım. Yavaşça ucunu sokmaya çalışırken “Yapma, ahh, olmaz, yapma, ahh!” demeye başlayınca ben de daha fazla ileri gitmedim. Yumuşacık ve bembeyaz züt yanaklarını, kalçalarını deli gibi öpüyor, yalıyor ve yoğuruyordum. Yarağım kazık gibiydi, ama hemen dıbına girmek istemiyor, gidebildiğim kadar gitmek istiyordum.

    http://c12.incisozluk.com...11508/3/2370213_o1b9e.jpg
    ···
  15. 15.
    +7
    Beyler işteyim amk akşama kaldı artık
    ···
  16. 16.
    +5 -2
    Kalkık yarağım yüzüne bakıyordu, onun beyaz ve tombul züt yanaklarının arasındaki etli ve sulu amcığı ise benim yüzümdeydi. Bana, “Ben ne yapacağım?” deyince, ona, “Yarağımı yala!” dedim. Başını geriye atıp, “Tövbe tövbe! O ne demek?” deyince, ben onun dıbına dilimle yumuldum. Hafif bir inilti çıkardı. Dilimle dıbının içine giriyor, am dudaklarını emiyordum. Derken ben bir şey demeye kalmadan, o da yarağımı yalamaya başladı. Acemi olduğu belliydi. Yarağımın kafasını dudaklarının arasına almıştı. Ona, “Dilinle yala, dondurma gibi yala!” deyince bu sefer dilini çıkarıp dondurma gibi yalamaya başladı. Nasıl yapacağını bilmiyor ama kolayca öğreniyordu. 

    züt yanaklarını iki yana iyice açmış, bir taraftan dilim dıbının içindeyken, parmaklarımla da dıbını ovalıyordum. Ama aklım sürekli kıllı züt deliğindeydi. Amcaoğlum acaba onu hiç zütünden gibmiş miydi? Benim onu zütünden gibmeme izin verir miydi? Kafamda bu düşünceler varken parmağımı züt deliğinin etrafında gezdirmeye başladım. Kıllı kara deliğin etrafı terlemişti ve hafiften osuruk kokusu gibi bir koku geliyordu. Deliğin ucundaki kıllar 1 - 1,5 cm kadar uzundu. Parmaklarımla kılları hafif hafif çekiyordum. Derken parmağımı yavaş yavaş deliğine sokmaya başladım. Özlem yarağımı deli gibi emiyor, yalıyordu ve o sırada zütüne bir parmağın girdiğinden haberi yoktu. Orta parmağım yavaş yavaş deliğine girmişti, kızının ki kadar dar olmadığından, içinde daha rahat hareket edebiliyordum. Parmağım yarısına kadar girmişken, karım ani bir hareketle başını arkaya çevirip, “Aay, yapma, ah, yapma yapma, oradan olmaz!” demeye başladı. Ama ben sokmaya devam ediyordum. Ona, “Sen işini yap!” deyince, “Ay yapma, lütfen, çok günah!” dedi tekrar. 

    Annesi kızı kadar serbest değildi. Onu incitmek istemiyor, bu işi ileriki bir zamanda yapacağımı biliyordum. Karımı zütünden gibmeden duramayacağımı anlamıştım.
    ···
    1. 1.
      0
      Reis hadi seni bekliyor bu kadar kişi
      ···
    2. 2.
      0
      Hadi panpa bekliyoz
      ···
    3. 3.
      0
      La hadi be
      ···
    4. 4.
      0
      Lan hadisene olm
      ···
    5. 5.
      0
      Hadi olummmmmmmmm
      ···
    6. 6.
      0
      Lan bekliyoz hala oc
      ···
    7. diğerleri 4
  17. 17.
    +7
    Akşam kızlar evdeydi. Karım güzel bir yemek yapmıştı. Gece olunca odamıza çekildik. Kızlar arka odada yatıyorlardı. Karım odaya girince hemen soyunmasını istedim. Yatağa sırt üstü uzandırdım ve üzerine çıktım. Daha dıbına girmeden, “Ne olur yavaş ol, çocuklar uyanmasın!” dedi. “Sen merak etme!” dedim. dıbının içinde yavaş yavaş gidip gelmeye başlamış, memelerini öpüyor ve emiyordum. O da başımı okşuyor, kollarını sırtımda dolaştırıyordu. Dün geceki tutukluğu gidiyordu yani. Ben de böyle olmasını istiyordum zaten. Kegib kegib inliyordu, etli dudaklarını öpüyor, dondurma gibi emiyordum. 

    dıbının içinde yavaşça gidip geldiğim için boşalmam uzun sürdü. Sonunda karımın vücudunun üzerine kendimi bıraktım. Karım sürekli boynumu, yüzümü öpüyordu. Döllerimi akıtmıştım yine dıbına. Amından çıkıp yanına uzandım, saçlarını okşuyor, kokluyordum. Ona, “Annem bir erkek torun bekliyor senden!” dedim. “Ben de çok istiyorum. Dua ediyorum sürekli!” dedi. Sonra da başını göğsüme dayayarak uyudu. Ben de uyumak üzereydim ki, yatak odasının kapısının önünden hafif birtakım sesler geldi. O yöne bakınca buzlu camın arkasında bir gölge gördüm. Banyonun ışığı cama vuruyordu. Özge bizi dinliyordu anlaşılan. Karım ise uyumaya devam ediyordu. Uyanmadığına göre uykusu ağırdı demek ki. 

    Uykum kaçmıştı. Karımı uyandırmadan kalktım. Kapıyı açıp salona geçtim. Salonun pencereyi açtım ve bir sigara yaktım. Serin hava beni kendime getirmişti. Sigaramı bitirip pencereden dışarı attım. Banyoya gidecekken kızların odasına bakmak geldi içimden. Odaları koridorun sonundaydı. Yavaşça ilerledim. Kapı hafif aralıktı. iki kız içerde uyuyordu. Ranzada altlı üstlü yatıyorlardı. Özge altta, yüzü duvara dönük olarak yatıyordu. O sırada yatakta sırt üstü döndü ve sağ bacağını kendine doğru çekince geceliği kalçalarına kadar açıldı. Bembeyaz ve dolgun kalçası sokak lambasının içeri vuran ışığında göz alıcıydı. Geceliğinin altında iki tane tümsek gibi duran memeleri nefes alıp verdikçe bir inip bir çıkıyordu..

    http://c12.incisozluk.com...11501/3/2372493_o3171.jpg
    ···
  18. 18.
    +6
    Uçları beyazlamaya başlamış saçlarını bir elimle sıkıca tuttum, diğer elimle de alttan memesini tutmuştum. Dizlerimi bükerek dıbına giriyor, sonra doğrularak amından çıkıyordum. Bu şekilde fazla dayanamadım ve dıbına boşaldım. Vücudumda ne kadar döl varsa hepsini karımın dıbına boşaltmıştım. 

    Amından çıkınca yıkanmaya devam ettik. Ona, “Mutlu musun? Zevk alıyor musun?” diye sorunca, “Evet, ama çocuklara yakalanmayalım ne olur!” dedi. “Sen merak etme, daha ne gibişler yaşayacağız!” dedim ve onu dudaklarından öptüm. Banyodan çıkmış, üzerimizi giyinmiştik ki, bir süre sonra kapı tekrar çalındı. Açınca küçük kızını gördüm. “Anne, anne?” diye içeri koştu ve annesini görünce hemen sarıldı...  

    Akşam üzeri annemlere çıktık ve onun elini öptük. Babam dışardaydı. Kızlarsa aşağıda kalmışlardı. Karım mutfağa gidip çay hazırlarken, annem kulağıma eğildi, “Aferin oğlum, gece karını nasıl bağırttığını duydum. Artık bir erkek torun verir bize!” diyerek güldü. Annemin bu sözlerine hem kızmış hem de sevinmiştim. Acaba sesleri babam da duymuş muydu? Yine de bilmezlikten gelerek, “Ne sesleri?” dedim. “Oğlum, bırak şimdi. Karını nasıl bağırttığını duydum. Bütün gece inlettin kadını!” dedi gülerek. “Babamla bizi mi dinlediniz?” diye sorunca, “Yok oğlum, baban horlaya horlaya yattı bütün gece. Ben dinledim. Oğlumun gerdek gecesi öylece yatamazdım ya!” dedi. Anlaşılan annem bütün gece bizi dinlemiş, tahrik olmuştu ve sabaha karşı da babamla gibişmişti. Babamın gece yaşananlardan habersiz olması hoşuma gitti. Öbür türlü ben karımı giberken onun beni dinlemesi çok tuhaf olurdu. Annem bu konuyu kapatacakmış gibi değildi, “Nasıl yavrum, karın seni memnun ediyor mu? iyi kadındır, sana iyi karılık yapar!” dedi. Bu konuşmaları beni kızdırmaya başlamıştı. Ben de sonunda dayanamadım ve “Sizin odadan sabahın altısında tak tuk sesler geliyordu. Onlar neydi öyle? Uykumu kaçırdı!” deyince, annem yüzünü öbür tarafa çevirdi. Kıpkırmızı olmuştu. Bir daha da bu konudan bahsetmedi. 

    http://c12.incisozluk.com...11505/1/2372471_oe852.jpg
    ···
  19. 19.
    +6
    Omuzları karyolanın demirlerine çarpıyor, başını ise ancak sağa sola çevirebiliyordu. Elleriyle karyola demirlerine sıkıca tutunmuş destek almaya çalışıyordu. Ben gittikçe hızlandım. inanılmaz zevk alıyordum. Karyola şiddetle sallanıyor, gacır gucur sesler çıkarıyordu. züt yanakları kasıklarım çarptıkça titriyordu. Boşalmaya yaklaştıkça hızlandım ve daha çok abandım. Ve en sonunda tıpkı dün geceki gibi beynimden ayak uçlarıma kadar zevk dalgası vücudumu sardı. Döllerimi dıbına akıttım. Ama amında gidip gelmeye devam ettim. Karımı gibmek bana çok büyük zevk veriyordu. Amından çıktım. Döllerim kasıklarından bacaklarına akıyordu. “Başına dikkat et!” diyerek yavaşça onu geriye çektim. Omuzlarını tutuyordu, “Kemiklerim ağrıdı!” dedi. Üzerini toparlayıp, külotunu giyindi. Bir şey demeden içeriye geçti. 

    Bense aldığım zevkten dolayı çok mutluydum. Yatağın üzerine uzandım. Kalkık olan yarağım tavana doğru bakıyordu halen. Biraz sonra geldi ve “Yıkanmayacak mısın?” diye sordu. Kalkıp banyoya girdim. O daha soyunmamıştı, “Hadi sen de gel!” dedim. Biraz sonra o da çıplak halde duşa kabinin içine girdi. Beraber yıkanmaya başladık. Birbirimizi sabunlarken benim gibim yeniden kalkmaya başlamıştı. Büyük ve sarkık memeleri beni inanılmaz tahrik ediyordu. Suyun altında hafifçe eğilip memelerini emmeye ve ısırmaya başladım. Ellerimle yoğurdukça, “Ne yapıyorsun, çocuklar yine gelirler şimdi. Akşam yaparsın!” diyordu. Sürekli çocuklarına yakalanma korkusu yaşıyordu. Ona, “Rahat ol, bırak kendini!” dedim, ama o konuşmaya devam ediyordu. 

    O konuşurken yüzünü duvara çevirdim ve “Duvara tutun! Sıkıca tutun!” dedim. Dediğimi yapıp duvara tutunmuştu, ki ne olduğunu anlayamadan zütünü iki yana açtım ve arkadan dıbına yarağımı soktum. Bu şekilde gibmeye başladım. Pompaladıkça koca memeleri ve züt yanakları sallanıp duruyordu. Suyun sesi inlemelerini bastırıyordu. Ama suyun altında kalçalarına çarpan kasıklarımdan daha şiddetli sesler geliyordu..

    http://c12.incisozluk.com...11503/6/2372336_o8d9c.jpg
    ···
  20. 20.
    +6
    Ayakta memelerine yumulmuştum o da benim yarağımı iki eliyle okşuyordu. Sağ elim zütünde dolaşırken, sol elimle de kalçalarını avuçluyordum. Orta parmağımı yavaş yavaş züt deliğine sokmaya başladım. Parmağım ilk boğumuna kadar züt deliğine girince, Özge, “Hıhh!” diye bir ses çıkardı ve nefesi kesilir gibi oldu. Ama bana yapmamam, durmam için bir şey söylemiyordu. Ben de bundan cesaret aldığımdan, parmağımı zütüne yavaşça sokmaya devam ettim. züt deliğinin içindeki parmağım zonkluyordu. Dar delik parmağımı vakum gibi sıkıyordu, ama yavaş yavaş parmağımı daha derinlere sokmayı başarmıştım. Derken parmağım köküne kadar içine girmişti. Özge, “Hığh, hığh!” diye diye nefes alıp veriyor, kendini kasıyordu. Memelerinin uçları sertleşmişti, züt yanaklarını sıkıyor, gözleri kaymış bir şekilde tavana bakıyordu. 

    Bu arada yarağımı tutmayı bırakmış, kollarıyla sırtıma sıkıca tutunmuştu. Parmağımı zütüne sokup çıkardıkça, o da sırtıma daha fazla bastırıyor, tırnakları sanki etimi delecekmiş gibi oluyordu. O anda diğer elimi de dıbına attım ve am dudaklarını parmak uçlarımla sıkmaya başladım. Parmaklarımı içine sokamasam da, dışından dıbını ovalıyordum. Ayakta parmaklarımla gibiyordum onu. Özge ise parmak uçlarında doğruluyor, hırıltılar çıkartarak, nefesi kesilecekmiş gibi soluk alıp veriyordu. 

    Sırtımda gezinen ellerinde gücün tükendiğini hissettim. Kollarını iki yana sarkıttı bir anda. züt deliğindeki parmağımı yavaşça çıkarttım. Parmağım ağrıyordu. Delik mengene gibi sıkmıştı parmağımı. Onu yavaşça kendimden uzaklaştırdım, ama ellerimle tutmaya devam ediyordum. Bir dakika kadar sonra kendine gelir gibi oldu. Nefes alış verişleri düzeldi. Gözlerimin içine baygın baygın bakıyordu. Hiçbir şey demeden yerdeki külotunu alıp giyindi. Saçını başını toparlayıp gitti.

    http://c12.incisozluk.com...11507/1/2372671_o20dc.jpg
    ···