1. 26.
    0
    baktım böyle olmayacak acil durum paylaşımlarımdan biri olan “yumakla oynayan minik kedi yavrusu” fotoğraflarımdan birini paylaştım. anında 28 beğeni aldım. giresun’un plakası olan 28 beğeniyi yorumlarda vurgulayarak ülkemi ve memleketimi de tanıtmayı ihmal etmedim tabii.
    ···
  2. 27.
    0
    bu gönderiyle bilgisayar başında olduğumun farkına varmış olacaklar ki bayram mesajları da ardı ardına gelmeye başladı. tam gelen bayram mesajlarını cevaplayarak sosyalleşme sürecimi hızlandıracaktım ki mutfaktan şırıltı seslerini duymaya başladım. demliğin başına bir şey geldiğini düşünerekten hemen mutfağa koştum.
    ···
  3. 28.
    0
    o. çocuğu arıtma duracağı yeri bilmemiş demliğin de tezgahın da .mına koymuş. bir de “abi vallahi bilerek olmadı. bak tam ben durduracaktım. demlik devam et dedi. ben de dursa mıydım yani?” dedi. “doğru mu lan bu çocuğun dediği?” diye demliğe çıkıştım. o da ağzındaki süzgeci büzüştürdü. “ne oluyor yavrum. konuşsana delirtme adamı dedim.” süzgeç ağzımın önünde diyor. süzgeci demirinden aşağı çektim. “vallahi benim bir suçum yok yine hızını ayarlayamadı bu o.çocuğu!” dedi. “ağzını bozma!” deyip yapıştırdım bir tane.
    ···
  4. 29.
    0
    demlik üstünü çağırdım yanıma “zütüne başına mukayet ol. burada bir daha olay olursa senden bilirim.” dedim. ikisini üst üste koydum, üstün kısmının da ağzını açık bıraktım ki alttaki atar yapmasın buna diye. tam çıkarken “ne üstüme salıyorsun kızım bu dötü.” diye bir fısıltı duydum. ben yokken aralarında kulis yapıyor şerrolar. önümüzdeki hafta çarşamba pazarında kalaya verecektim vermicem amk. burunları sürtsün biraz.
    ···
  5. 30.
    0
    içeri geçip yeniden bildirimlerimi okumaya koyuldum. kedi fotoğrafının yardımı oldukça dokunmuş olacak ki bu sefer 5 yeni bildirim beni bekliyordu. 3 tane gibkoville isteğini reddedip istek gönderenlere sövdükten sonra, kedi fotoğrafıma gelen beğenilerin 31’e çıktığını gördüm. bu sayı içimi gıcıklasa da çay keyfimi otuzbir ile bölmemeye kararlıydım. o yüzden youtube’da “gemide” filminin “bizi giberler” bölümünü izleyip kendimi ferregrafik her türlü içerikten soyutladım.
    ···
  6. 31.
    0
    bildirimlerin bir diğeri ise kendisini çok daha yakından takip edebilmek için özel takip listeme aldığım “o”nun bildirimiydi. “bayrdıbınızı kutlarım.” diye genele sesleniş yapmış. kız olduğundan benim seslenişimi 25’e katlamış tabii.
    ···
  7. 32.
    0
    hemen bu gönderiden faydalanıp çevresindekilerin “o”na yavşama kapasitelerini ölçtüm. “o”na karşı fazla obsesif olduğuna karar kıldığım bazı p.çleri çayım hazır olduğunda kendisiyle tartışmak üzere fişledim.
    ···
  8. 33.
    0
    o sırada mutfaktan gelen fokurtularla sinir halinden çıkıverdim. çay geliyordu amk boru mu. bu evde en çok çayı seviyorum var ya. içi dışı bir şerronun. kültürlü de. kızlarla nasıl konuşulur edilir çok iyi biliyor p.ç. çoğu zaman fikir danışmanım olmuştur kendisi. ama bu bayram öncesi biraz kızmıştım pekekente. “abi diyor bak bu bayram; kan gölüne, hayvan katlidıbına bayram diyorsunuz! yuh size yobazlar! diye tavır takınalım. sen de bu seneyi boş geçirmemiş olursun. zaten bir triplerdesin kaç haftadır.” diyor.
    ···
  9. 34.
    0
    elim ayağım titredi tabii. “benim ne zaman din üzerinden prim yaptığımı gördün lan!” diye giriştim buna ikili üçlü. o da zütümü başımı yaktı tabii. hal böyle olunca “bayrama kadar sen y.rrak girersin bu eve daha!” dedim. evdeki çaykur paketini de soğuk suda ıslatıp çiçek dibine döktüm… aklı başına gelsin pekekentin diye. sonra kıyamadım tabii bugün gittim bir paket çaykur daha aldım bim’den.
    ···
  10. 35.
    0
    paketi açtığım an anladım o da beni özlemiş. gerçi o olayda da benim iyiliğime düşündüğüne eminim. birkaç haftadır saçı sakalı salmıştım. “o” diye tutturmuştum. çay da bu halime en yakından tanık olandı. kayıtsız kalamadı tabii. neyse, baktım demliğin altı fokurduyor tam üstünü çekicem su fışkırttı koluma kavaşe. “normalde dibinde bir gıdım su bırakıp ateşi sonuna kadar kökler çığlık içinde kararışını izlerdim senin de sen dua et bugün bayram.” diye geçirdim içimden. dıştan da söylerim de galeyana gelir üstüme müstüme fışkırtır ırıspı.
    ···
  11. 36.
    0
    aldım üstünü demliğin “bak oğlum gençsiniz, anlıyorum sizi ben. içiniz fıkır fıkır. ama kendinize iki dakika mukayet olun amk. bekar evi diye iyice boşladınız. her önüne gelen bana atara kalkıyor. adam akıllı durun.” dedim. “tamam abi sen merak etme.” diyor. arkamdan neler konuştuğunuzu bilmiyorum sanki muallakler. “neyse bak bu çayla uzun zamandır görüşmüyorum, şöyle üzerinde ne gerginlik varsa al koçum.” deyip mutfağın kapısından son bir bakış attım. arada babacan tavırlar da sergilemek lazım. baskıcı tavır beraberinde isyan getirir. çayın demlenmesini beklerken youtube’dan fleet foxes’ın mykonos adlı şarkısını açtım ve bilgisayar masasının yanındaki koltuğa uzandım.

    edit: mykonos daha çok homociksüellerin tercih ettiği bir yunan adasıymış. fleet foxes’ın gay olma ihtimali var.
    ···
  12. 37.
    0
    koltukta uzanırken balkon kapısından bir gıcırtı duydum. kedidir kedi deyip kafamı yana doğru çevirdim. sonra içeriye bir gölge düştü ki o an balkonun oralarda başka bir yaşam formunun olduğunu sezdim. hemen uyuyormuş numarası yapıp beklemeye koyuldum. balkonun kapısı açıldı.
    ···
  13. 38.
    0
    içeriye giren beyaz ceketi buz mavisi gömleği ile güçlü soydemir’di. beyaz ceketinde kan damlaları vardı. “15 kişiye saldırdım, vurdum vurdum saymadım.” diyordu. “gel bi’ soluklan. çay var içer misin?” dedim. bir anda çayı ocakta unuttuğum aklıma geldi.
    ···
  14. 39.
    0
    "lan bir uyutmadınız be." diye demlik altı uyandı sonra. "lan kavaşe dün gece treni yaptın tabii uyuyamazsın." dedim. ne treni lan deyip çatalı bir saldı üstüme. baktım dellendi iyice hemen çatalı filan aldım yanından. demlik üstü de bunu sakinleştiriyor. dedim "bırak gelsin kodumun kavaşesi. sabah sabah yaptığı nedir lan bunun!"
    tam birbirimize giricez. hemen yan dolaptan bir ses geldi. baktım çay. "abi ne oluyor abi? sakinleş abi saçma bir şey yapma. bırak genç kız işte. baban sineye çekerdi." diyor. babam... "ulan kavaşe sen bu çocuğa dua et." dedim. sonra dönüp demlik üstüne "hadi toparlanın da bir kahvaltı yapalım." dedim.
    ···