Gecenin bi vaktiydi hava tam istediğim gibiydi, silahı taktım belime indim aşağı ve beklemeye başladım..

Bir süre sonra sokağa bir taksi girdi hemen telefonu alıp bini aradım emin olmam lazımdı onun olup olmadığına gecenin bi vakti başkasına sebep olmayalım dedim..

Telefon çalana kadar taksi binanın önüne gelmişti tepe lambasını yakmıştı para hesabını yaparken telefonu çaldı eline aldı açtı ve kulağına zütürdü anında telefonu kapattım. tamamdı hedefim buydu belli olmuştu.. daha para meselesini bitirmeden hızlı adımlarla oturduğu yerin kapısına yaklaştım kapıyı açtım kafasına dayadım.

içeri eğildim taksiciye baktım.

Adın ne dedim gençten bi çocuktu

cevap veremedi donup kalmıştı..

Genco adın ne dedim tekrar.. Yusuf abi dedi..

Yusuf dedim heyecanlısın dedim beni çok iyi dinle sadece dediklerimi yap yanlış birşey yapmanı istemem dedim.. cevapsız bekliyordu..

Elin ayağın titriyor görüyorum dedim. istemediğin birşeyi yapmanı engellemek istiyorum beni dinle dedim el frenini çek dedim.. Çekti.. Vitesi boşa al ve ayaklarını pedallardan çek dedim..

Dediğim gibi yaptı.. Sıra asıl elemana gelmişti.. Sen hayatının son yarım saatini yaşıyorsun dedim.. Yarım saatten fazla yaşayamayacaksın bunu bil dedim.. bu sürenin tamdıbını yaşamak istiyorsan adam akıllı otur laf dinle yok kısa kesmek istiyorsan aklına geleni yap dedim..

binin evladı zaten bayılmak üzereydi cevap vermedi..

Arka koltuğa geçtim bu binin arkasına.. Yusuf tepe lambasını kapat dedim.. Kapattı.. Emniyet kemerini aldım boynuna doladım oç.un ( artık oç adamımızın adı ) bu taksicilerde koltuklardaki kafalıkları hep sökerdi nedenini bilmezdim bunda da yoktu yoksa boynunu direk kafalığa bağlayacaktım sabit kalacaktı. bu haldeyken sürekli sıkı tutmak zorunda kalacaktım.. Derdimi gibeyim diye düşündüm.. Bunu düşünmenin sırasımıydı...

Yusuf dedim bak temiz işinde gücünde ekmeğinde bi gençsin.. merak etme dedim. Bu işin tamamen dışında kalacaksın.. ne göreceksin ne duyacaksın.. sadece dediklerimi yap dediğim yere sür sana bu gece kazanacağın paranın hepsini vericem evine git yat ve dinlen ondan sonra dedim..

Abi yapma dedi, ağlayacaktı.. Haydaaa kendini bırakacaktı anladım bu halde arabayı süremezdi.. Yapma dıbına koyim yusuf bırakma lan kendini dedim..

Omzundan sıkıca tuttum olum yusuf dedim.. sarstım.. Sana abiliğimi yapıyorum düzgünce erkek gibi konuşuyorum beni strese sokma gözümsün dedim.. Omzundan tutup sarsmamın etkisi olmuştu azda olsa cesaretlenmişti..

Gideceğimiz yeri söyledim sürmeye başladı..

Oç sanırım nefes bile almıyordu yaşadığına dair en ufak bir belirti göstermiyordu.. Eminim gibi vücudunun derinliklerine doğru bir yolculuğa çoktan çıkmıştı.. önündeki güneşliği açtım aynasından gözlerini görebileceğim şekilde ayarladım.. Görmeliydim o gözleri sokak lambalarının aydınlattığı kadarda olsa görmeliydim..

elefonunu ver lan dedim.. Verdi.. ne kadar mesaj varsa sildim son aramamıda sildim... Hattı çıkartıp kırdım cebe attım.. telefonuda bulunduğumuz yerden var gücümle yüksekten aşağı bir yerele fırlattım anası gibildi yani..

Hazır mısın dedim,

Ağlıyor yalvarıyor ne dediği belli değil zaten dıbına koyim.. Silahı dayadım kafaya..

Baktım deli oldu mal artık iyice kendini kaybetti..

Silahın ucuyla kafasına hafifce tıklattım..

Olum dedim dersini aldın mı.. Seni en başından beri öldürmeyi düşünmüyordum ama bil dedim seni kurtaran tek konuşma karşındaki kadının evli olmadığını sandığın konuşmaydı dedim.. evli olduğunu bile bile bu takları yemiş olsaydın seni buraya getirmekle uğraşmaz evin önünde kafana sıkar taksiyle de emniyete gider leşini oraya bırakır teslim olurdum dedim..

iki sağlam tokat çektim kendine gel lan dedim.. ağlıyor hala dıbına koyim...
Sağldıbına iki tane daha çektim hala ağlıyor.. Baktım olacak gibi değil bunu bildiğiniz tokatlamaya başladım dıbına koyim.. Ne zamanki kendine geldiğine dair bi belirti gösterdi.. 3-5 tokat daha attım.. artık bilinci yerindeydi..

Olum dedim bir daha herhangi bir sitede herhangi bir oyun herhangi bir bilgisayarda herhangi bir chat yaptığını duyarsam görürsem yada hissedersem.. Gelir önce seni çıktığın yere sokarım ardından bilgisayarı sokarım sonrada bu namluyu sokar seni tohumunun atıldığı yerde delik deşik eder öldürürüm dedim..

Yemin ediyor birşeyler diyor yapmicam abi falan diyor konuşuyo boş boş..

Bunun hesabı görülmüştü.. gibimde de değildi pek bu saatten sonra ne yapacağı.. Benimle ve bu geceyle ilgili herşeyi sileceğini anlamıştım o yetmişti benim için..

Taksiye doğru yürüdüm.. Baktım yusuf hala sigara içiyor.. Çocuğun 10 dakikada ciğeri soldu dıbına koyim...

Yusuf diye bağırdım baktı gel lan buraya dedim.. Hareketsiz kaldı.. Yusuf dedim olum buraya gel..

Emin olmayan hareketlerle arabadan indi yanıma geldi.. Yusuf vallaha sıktın artık bi kendine gel gibecem senide dedim.. zütürdüm bu oç.un yanına.. Bak dedim yaşıyor sıkmadım buna dedim..

Bakıyo mal mal.. olum dedim gördün mü ? sıkmadın mı abi diyor ağlayacak.. Ulan silah sesi duydun mu gerizekalı mısın yusuf, yusufum kendine gel canım dedim.. Salak mıyım bi huur çocuğu için yakayım kendimi dedim..

Bu burda kalacak ama hadi biz gidelim dedim.. Yusuf hala titriyor dıbına koyim..

Araca doğru yürümeye başladık.. içim bi nebzede olsa rahatlamıştı.. zaten bir tak yapmayacaktım.. dediğim gibi silah taşımak sorumluluk işiydi elinizde öldürücü bir güç varken normalde olacağınızdan binlerce kat daha sakin ve soğukkanlı olmalıydınız.. O gece bu dersi kendim uyguladım.. Saçma birşey yapmadım.. yaptığımda pek doğru değildi esasında ama olan olmuştu artı.. Düşünmeye gerek yoktu.. O yaşıyordu bende yaşantıma devam edecektim.. içim rahatlamıştı..

Hesabı kesilecek tek kişi tabiki o değildi fakat onun hesabı kapanmıştı.. Evde görülmesi gereken başka bir hesap duruyordu.. Onun için silaha ihtiyacım olmayacaktı.. Sözlerimle onu ölüm döşeğine tekrar düşürecektim çünkü...

döndüm eve gittim beyler. uzandım yatağa telefonu kapattım attım bi köşeye. saatlerce öyle uzandım tavanı izledim.

https://www.youtube.com/watch?v=M75YUJsB4C4 ( dinlemeyenin dıbına koyayım çok fena bu hayvan ibo ) ( buna sigara yakmayanında dıbına koyayım )

neler yaşamıştım lan. şuncacık hayatımda neler yaşadım ben diye düşünüyordum.

gerçek mi lan bunlar diye düşündüm. mümkün değildi. daha liseye başladığım ilk günü hatırlıyordum dıbına koyim. dün gibi hemde. annemle gitmiştim lan okula neydim olum ben.

arada ufak serseriliklerimiz vardı ama çocuktum lan. gırgır şamataydı benim işim. lisenin her anı eğlenceyle kolpayla geçmesi lazımdı. bana ne olmuştu.

ne ara birikmişti lan bu kadar dert ? dönüp baktım beyler. 9. sınıftan sonra ki hiç bir anı hatırlamak bile istemiyordum. bunca sene nasıl geçmişti. bunca sıkıntı nasıl birikmişti.

inanmak istemedim. uyanayım dedim ulan bu bi rüyaysa uyanayım dedim yemin ederim lise hayatımın üniversite hayatımın her saniyesini gülerek dolu dolu yaşicam dedim lan. bi şans daha verin dedim kendi kendime.

Geriye dönebilmek için tek bir şans lan. herşey çok güzel olacaktı.

yok beyler.

yaşadıklarım öyle gerçekti ki. öyle gerçekti ki.

çalışmaktan artık sınıra dayanmış üzerinden dumanlar tüten yanına yaklaştığınızda sıcaklığını hissedebildiğiniz bi makina gibi düşünün.

vucudumdan öyle bi ateş fışkırıyordu ki yanıma birisi yaklaşsa bu sıcaklık nerden geliyor diye sorardı o derece gerçekti yaşadıklarım.

sadece ruhumu emmemiş sadece pgibolojimi gibmemiş vücudumu da harap etmişti.

hissedebiliyordum. o kadar gerçekti.

hiç durduğunuz yerde ortada hiç birşey yokken deli gibi ateşiniz çıktımı ? yatağı yerinden oynatacak kadar dişlerinizi neredeyse kıracak kadar titreme aldı mı vücudunuzu ?

bana olan aynen buydu beyler.

anlıyordum dıbına koyim vücut isyan ediyordu. yeter diyordu. insandım lan ben robot değildim bilgisayar değildim makina değildim insandım lan. bi dayanma sınırım vardı.

niye bu kadar yalnızdım lan ben niye yalnız bırakılmıştım. niye bu kadar yalnızlaştırılmıştım.

ne yaptım dıbına koyim dedim ne yaptım lan. böyle birşey miydi aşk ?

herşeyin bi üst sınırı olur. sevginin neden yoktu ? her acının bi derecesi olur. niye acının başına aşk gelince bu kadar tanımsız bu kadar anlamsız bu kadar sınırsız bir acı ortaya çıkıyordu.

insan aşk acısını göğsünün tam ortasına hisseder miydi lan ? mümkün müydü böyle birşey ?

sevgiyi insanlar yanlış tanımlamıştı. sevgi mutluluk vermiyordu ki kim uydurmuştu bunu. kim söylemişti. neden inanmıştık lan böyle birşeye ? bu zamana kadar deli gibi sevipte mutlu olan çıkmış mıydı ? buna rağmen neden hala inanıyorduk bu yalana ?

bilemiyordum beyler. inanın beynimin ısındığını hissettim. ısındı lan.

https://www.youtube.com/watch?v=LmeMVR3ku84 ( alın lan ölelim mi ne yapalım anlamadım ki bunu dinlemeyen gibtirsin gitsin net )

düşünmeye devam ettim. ne olacaktı şimdi ?

Konuştum beyler en ufak fire vermeden en küçük detayı atlamadan 2 saat boyunca konuştum..

O zamana kadar okuduğum herşey aklıma mıh gibi kazınmıştı.. Herhangi şüphelendirici bir hareket yapmam imkansızdı.. Eyvallah karşıdaki eleman eminim daha önce benzer durumlarla karşılaşmıştı tecrübeliydi ama bendeki bu anasını gibme isteğiyle kapışabilecek bir tecrübe yoktu..

Ayar verme sırası bendeydi bu zamana kadar ipler onun elindeydi ipleri geri ele alma zamanı gelmişti, dediğim gibide yaptım.. Aptal olmuştu artık it olmuştu köpek olmuştu..

Telefon numarasını istedim artık düşünme kabiliyetini kaybetmişti anlamıştım.. sorgulamadı direkt verdi..

Telefondan konum attım beklediğimi bu gecenin onun için tek şansı olabileceğini söyledim.. Ondan önceki yaptığımız muhabbetlere dayanarak geleceğinden emindim.. Birden çok hızlı gitmiştim ama huur çocuğunun beynini öyle yıkamış aklını o kadar karıştırmıştım ki artık en belirgin detayları bile farketmesi imkansızdı.. Aklı gibinin emrine girmişti çoktan..

Bilgisayarı kapattım telefondan mesajlaşmaya devam ettim.. Evinin uzak olduğunu ve bu saatte taksiden başka bir ulaşım aracı kullanamayacağını söyledi..

Kaybediceği şeyleri tekrar gözden geçirmesini söyledim.. Benim için sorun yok dedim yatar uyurum ve yarın hayatıma devam ederim bu şansı sana sadece bir kere veririm dedim...

3bin kilometre uzakta da olsa geleceğinden emindim.. artık kontrol onda değildi haberi yoktu.. kontrolü bendeydi..

Geleceğini söyledi yarım saat içinde orada olurum dedi.. Konumun tam evin önüne getirebileceğinden şüphelendiğim için birkaç belirleyici yer tarif ettim yaklaşınca takip edip tam olarak evin önüne gelmesini söyledim tamam dedi..

Uzun süredir silah taşıyordum taşıma ruhsatım vardı.. Almak için kıçımı yırtmıştım araya çok adam sokmuştum ama sonunda almıştım.. Silahlardan pek anlamazdım ama taşırdım. Zevkine düğünlerde sıkmak için asla kullanmazdım.. Aldım alalı en fazla 3 kere poligona gitmiştim.. Başkada mermi yakmamıştım silahı kullanmamıştım..

Her sene belli bi mermi alma hakkınız vardır devletin size izin verdiği.. Bende birkaç senelik mermilerin hepsi duruyordu.. Hiç kullanmak zorunda kalmamıştım ama bu gün ihtiyacım olacağını anladım.. Gözüm kara bi insan değildim silah taşımanın belli bir adabı ve olgunluğu olması gerekir bende vardı.. asla ruhsatsız kaçak silah kullanmaz ve taşımazdım.. Devlet izin verdiği sürece silahımı taşırdım serserilik yapma aleti değildi silah.. Sorumluluğu fazlaydı.. Hepsinin bilincindeydim ama bu sefer bi ilk olacaktı amacı dışında kullanacaktım silahımı..