uzun hikaye yazicam

Bunu bir avantaj olarak görüyordum.Burdan sonraki zamanlarımda neredeyse herşeyi gibtir edip.
Ailemden ne koparabilirsem avantaj olarak görüyor.Neredeyse gün okuldan sonra kızlarla buluşcam bahanesiyle
para alıp parkta tek başıma bir kaç saat oturup eve dönüyordum.Bu sırada öyle böyle derken zamanla sigaraya alıştım
Parka gidip bir kaç sigara yakıyor ve vaktimi bu şekilde geçiriyordum.Artık buna son vermeliydim beklemekle olmuyordu.
Ki zaten artık bana aylarca yetecek kadar param vardı cebimde.Hareket etmeliydim.ilk başta spora yazıldım yaz tatiline
az bi zaman vardı zaten tatilimi makedonyada geçirecektim.Ve tatil günü sadece karne saati gidip alıp gibtir olup gittim okuldan sadece yürüyordum
Neler yaşıyacaktım hayatımda ilk defa tek başıma tatile gidecektim.Biletlerim alınmıştı yarın öğlen yola çıkıyordum.Alex'i aradım.Bu arada ingilizce
konuşuyoruz.ingilizce nerden biliyorsun diye soran olursa,babamın işi için ailemin iskoçyada olduğu bir dönemde doğmuşum yıl 97 haziran ayı 26sı.
4 yaşıma kadar burada yaşadım.Ablam'ında orda büyümüş olması sebebiyle evde neredeyse hiç türkçe konuşulmamış bu sebepten ilk öğrendiğim dil
ingilizce olmuştu.( http://www.youtube.com/watch?v=2V5WuWjf2Sw )
Alex'e yarın ki yolculuk için ne kadar heyecanlı olduğumdan falan bahsettim.Ama muhabbeti gittikçe uzatıyor telefon faturası zütümde katlanıyordu.
Bir bahane bulup kapattım nasılsa yarın görüşecektik.
Öğlen ailemle vedalaştım ve şoförümüz beni havaalanına kadar bıraktı.Pasaport kontrolünden geçtikten sonra yanımda bir yer hizmetleri görevlisiyle beraber
uçağıma yöneldim ve yerime oturdum tam 2 saat sonra Üsküp Alexander The Great Airporttaydım.Pasaport kontrolu sırasında yaşımdan dolayı bazı sorunlar yaşadım
ama daha sonra sorun çözüldü.Dışarı çıkmamla birinin bana doğru koşturup sarılması bir oldu.-Alex-
Bu arada kilo vermiştim beyler kilom neredeyse 70 düşmüştü spor sayesinde boyum 1-2 cm uzamıştı.Şimdi tatil dönüşüne geçiyoruz çünkü tatili detaylı olarak ilerleyen
bölümlerde anlatıcam zaten.Evet tatilden dönmüştüm inanılmaz bir değişimle ailemin bile tanıyamıyacağı bir hale gelmiştim.Boyum 1.77 kilom ise 65ti.Uzun kıvırcık saçlara
Sahiptim.Sakalım seyrekte olsa çıkmıştı bu sebepten sadece keçi sakal ve bıyık bırakmıştım.Özgüven gelmiş ve tatilde ilk ciksimi yapmıştım.Yaklaşık 3 ayda ne değişmiştim be
Ezik havamdan kurtulmuştum.Tatilde yaşadığım bazı ufak tefek şeylere rağmen aklım tek bir kişideydi ve onu görmeme sadece 2 gün vardı.

Okul bitene kadar ona bu konuda soru sormadım.Bende gitmeyi düşünmüyordum zaten reddetmiş olmamak için gelirim demiştim.Ama okul bittikten sonra şeytan dürttü.Sordum
-Leventin(Temsili isim)doğum gününe gidecekmisin ? dedim
-Aaa evet çok ısrar etti dedi.Vay amk şaşırmıştım ama bozuntuya vermedim gitmem şart olmuştu.
-Bende geliyorum dedim.
-Sevindim ilim dedi.Bende arkadaş arıyordum dedi.( http://www.youtube.com/wa...DDaRcfUpKEAueml9_kA1zKbt3 ).
-iyi dedim orada görüşürüz.Aradaki bir gün nasıl geçti bilmiyorum gerçekten bilmiyorum beyler.Ama akşam için hazırdım ne zütürsem diye düşünürken vodka almaya karar verdim
Kazık kadar adama hediye alamazdım herhalde.Evden bir şişe araklayıp yola koyuldum yakındı evlerimiz ikimizde sahil bandında müstakil villalarda oturuyorduk.
5 dakika sonra orada oldum.pekekent herif sedayla muhabbet ediyordu bar tipi mutfağa yaslanmış şekilde girip şişeyi verip doğum gününü kutlayıp sedayı aldım yanından.
Bozuldu sanırım.Bahçede sohbet ettik biraz beyler resmen dudak dudağa sohbet ediyorduk.Ama hala arkadaştık ama ötesiydik.Benim için o herşeyden üstündü ama elini tutacak
cesaretim yoktu.içeri girdik ben ikimize bira almak için mutfağa gittim Levent pis pis beni kesiyordu.Aldım döndüm uzun süre muhabbet ettik sonra o gibtiğim doğum günü
oyunu şişe çevirmece diye bağırdılar.Seda oturunca bende oturdum.Tam karşısındaydım.Bu oyunun en komik kısmı Leventin çok yakın arkadaşı ve hiç haz etmediğim bi huurnun bebesi
olan ismailin kapının önünde şişenin üzerine oturmaya çalışarak beni giben yokmu ? diye bağırmaya başlamasıydı.O zamanlar komik geldi.iyi ki taşşağımı geçmişim çünkü
Levent biniyle plan kurmuşlardı ve az daha asıl taşşağı benle geçeceklerdi.Ama izin vermedim nasıl mı oldu ? Şişe levent ve ismaile gelmişti.ismail soruyordu levent cesaretlilik
dedi.içimde kötü bir his doğmuştu.Tam o sırada ismail,levente sedayı öpmesini söyledi.Vay anasını avradını gibtiğim huur çocuğu sinirden ağlıcaktım.Seda üzgün bir suratla
bana bakıp ayağa kalktı.Levent dünden razı bir şekilde bekliyordu ayakta bin gülümsemesiyle bana bakıyordu.Hızlı bir karar verip engellemem lazımdı.Tam dudakları birleşecekken
ayağa fırlayıp.
-Seda seni deliler gibi seviyorum lan diye bağırdım.
Bir anda beklemediğim birşey oldu seda bana dönüp dudaklarıma yapıştı.Herkez şaşırmış hatta alkışlayan bile olmuş.Levent bini züt olmayla şok olma arasında kalmıştı.
Evet beyler ben kazanmıştım hem leventle aramızdaki çekişmeyi hemde aşık olduğum kızın kalbini.Levent bini kendine gelince çirkefe vurmaya başladı.
-Bilader böyle yapçaksan hiç oynamayalım ayıp ediyon çocukmusun falan demeye başlamıştı.
Haklıydı her biri gibi bende çocuktum ama sevdiklerini paylaşmamayı bilen ve gururlu bir çocuk.Levente dönüp
-gibtir lan puşt bak dalgana dedim.
Ceketimi aldım Sedaya
-istersen kalabilirsin dedim.
Doğum günü çocuğuna ultra gider yapmıştım gibtirip gitmemek yüzsüzlük olurdu.
Ama Seda hareketlenmemişti acele bir şekilde hafif şaşkın dışarı adım attım.Kendime hala gelememiştim.Ve Seda gelmiyordu.
Bahçeden çıktım.Arkamdan sesi geldi.
-pşşt.Yakışıklı dedi.
Rahatlamıştım ve özgüven patlaması yaşıyordum
Döndüm Ceketini parmaklarıyla omzunun üstünde tutuyordu.Bir bacağını dizinden hafif kırmış.Yaramaz kız modundaydı ama yanakları kırmızıydı oda utanmıştı.Ama onunkisi tatlı utangaçlıktı.
Yanıma doğru yaklaşırken
-Şunu bir daha yapalımmı diye sordu
Ve cevabını beklemeden bir kez daha yapıştı dudaklarıma ve o anda bastıran yağmurun altında çılgınlar gibi öpüşüyorduk.Dudaklarımı dudaklarından ayırmadan acaba dursakmı dedim.
Güldü ama o an çok tatlıydı.inanılmaz tatlıydı.Sonra koşup bir parkta kaydırağa sığındık.Sarıldık sadece bir birimizi ne kadar çok sevdiğimizi söylüyorduk.