1. 29.
    0
    rezerved devam et panpa
    ···
  2. 28.
    0
    kimse maskeleri çıkarın beyler yazmamış ://
    ···
  3. 27.
    0
    parsellll
    ···
  4. 26.
    0
    rezerved
    ···
  5. 25.
    0
    reserved
    ···
  6. 24.
    0
    Rüyalarımın anlamı neydi. Peki Ercan abinin dediği o yeşil ışık neydi. Kafam karışıktı. Her şey o taşı bulmamla başlamıştı ama taş etrafta yoktu. Çantaya iyice bakamamış mıydım. Sabahın ilk ışıkları pencereme vuruyordu. Daha iyi görmek için ışığı yaktım. Çantamı açtım ve masanın üzerine boşalttım. Eşyalarım döküldü. Masaya düşen taş sesi işittim ama taşı göremedim yere mi düştü diye baktım. Yerde de taştan iz yoktu. Kendi kendime artık halüsünasyon da mı görüyon lan ali dedim. Işığı kapattım pencerenin başına döndüm. Dışarı uzun süre baktıktan sonra yönümü değiştirdim. Ne göreyim o taş. Hemen ışığı açmaya koştum. Aşığı açtım taş ortadan kayboldu. Kafayı yiyicektim. Işığı kapattım taş orada. Hem taşa doğru koştum elime aldım. Yeşilimsi bir tonda üzerinde şekiller olan bir taştı. Telefonumu aldım fotosunu çekmek için. Flashları açıktı telefonun. Flashı yandı. Çektiğim fotoya baktım masanın resmi. Taşı çekememişti. Anlamıştım. Bu taş gün ışığında ve yoğun ışıkta görünemiyordu.
    ···
  7. 23.
    0
    Ben uyandığımda her yer karanlık olduğunu; dışarıdan ışığın yansıyabileceğini ifade ettim. Rüya gördüm ondan bağırmış olabileceğimi ifade ettim ve teşekkür ettim. Odaya geri döndüm. Ama uykum kaçmıştı. Pencereden dışarı baktım. Ne kadar baktığımı hatırlamıyorum ama sabah olmuştu bile.
    ···
  8. 22.
    0
    Kazı bitti, otele döndüm. Odama geçtim. Deli gibi uykum geliyordu. Geçen gece uyumamıştım. istanbuldayken de rüya görmemiştim. Yatağa uzanır uzanmaz daldım. Yine kendimi bir rüyada buldum. Bu sefer yemyeşil bir ormandaydım. Yanımda o 3 varlık vardı ve yine görüntüleri net değildi. Temiz havayı içime çektim bir an ruhum bedenimden çıkar gibi oldu. Başka yerde kendimi buldum. Aynı yerdeydim ama bu sfer farklıydı. Ağaçlar köklerinden kesilmişti. Yakınlarda havayı dumana boğan iki fabrika vardı. Nefes alamıyordum. Gözümü açtığımda odamın kapısına vurulduğunu ve ali diye bağırıldığını duydum. Yataktan çıktım saate baktım saat gecenin 3ü kapıyı açtım. Karşımda ecan abi vardı.
    Ben:Hayırıdır Ercan abi dedim.
    Ercan: iyi misin dedim.
    B: neden iyiyim dedim.
    E: ali uyku tutmadı. Dışarıya çıkıp bir hava alayım dedim. Odamın kapısını açtım. Baktım kapının altından yeşil bir ışık duvara vuruyor. Sonra bağırdığını duydum. Kapıya vurdum uyanmadın ben de bağırdım. Diğer odadakiler bile uyandı sen uyanmadın
    B: yeşil ışık mı
    E: evet yeşil ışık
    ···
  9. 21.
    0
    Meraklar içindeydim. işimiz bitmişti. Akşama istanbula gidecektim annem özlemişti beni. Ben de 2 günlüğüne istanbula gidecektim. Otele döndüm elbiselerimi değiştirdim ve hava alanına yola koyuldum. Ercan beni hava alanına bırakıp geri döndü. Gece geç saatte istanbuldaydım. Babamın şoförü beni karşıladı. Eve vardığımda babam yatmıştı. Annem ise uyanıktı. Beni bekliyordu. Öpüştük koklaştık. Hasret giderdik. Birkaç şey atıştırdıktan sonra uyku basınca odama gittim ve yattım. Annemi görmem huzursuzluğumu üzerimden atmıştı. Sabah gözlerimi açtım. Deliksiz uyku çekmiştim. Rüyada görmemiştim. Keyfim yerindeydi. Ailemle kahvaltımı yaptıktan sonra babamın şirketine gittik. Birkaç saat orada takıldım. Çok sevdiğim iki lise arkadaşım vardı. Biri istanbulun en ünlü avukatı olmuş. Diğeri ise çok ünlü bir mühendis olmuştu. inşaat şirketi kurmuş ve işleri yolundaydı. Bana yurtdışına sık gittiğini ve özel uçak aldığını, urfaya beni özel uçağıyla göndermek istediğini söyledi ben de iyi olur dedim falan. 2 gün çabuk geçmişti. istanbulu çok özlemiştim. Özel uçak olduğu için istediğim saat urfaya dönerdim. işe başlayacağım gün gece 5 te istanbuldan çıktık yola bir saat sonra urfadaydım. Yol felan derken. 7,8 de otele vardım. Duş falan alayım derken yine kazı alanına geç kalmıştım. Halimi hatrımı sorduktan sonra tekrar kazıya başladım.
    ···
  10. 20.
    0
    O gün canım çok sıkılmıştı. Tuhaf bir şeyler hissediyordum. Ne olmuştu bana daha dün rüya görmeyen ben neden rüya görmeye başladım. Canım sıkkın bir şekilde çalışırken. Çantama attığım taş aklıma geldi. Hemen çantamı açtım. Çantamın içi güneş doldu ama taşı göremiyordum. Emindim taşı bu çantaya koydum ve taş şimdi yoktu. Biri mi almıştı. Hayır olamazdı çantamı kimseye vermemiştim. Kimse de alamazdı çantamı. içimi merak kaplamıştı. Taş neredeydi?
    ···
  11. 19.
    0
    3. gün yatağa geçtim; tam dalacakken dünkü gördüğüm rüya aklıma geldi. Tuhaftı. Bu 3 varlık neydi. Bana bir şey mi demek istiyorlardı. Düşünceler içinde daldım ve uyandığımda ter içinde kalmıştım. Boğazım kurumuş ve nefes alamaz durumdaydım. Ama bir şey hatırlayamıyordum. Ne oluyordu bana?
    ···
  12. 18.
    0
    Adam kendine anlatiyo beyler
    ···
  13. 17.
    0
    Bu mutluluk ve her gün bulunan kalıntılar iki gün önce çantama attığım taşı unutturmuştu bana . çalışıyordum ve mutluydum. O gün güle eğlene işimizi bitirdik ve otelimize döndük. Urfanın sıcağını bilen bilir. En sevmediğim kısmı oydu zaten. insanlar pişiyordu resmen. ingiltere den gelince beyaz tenli olan ben araba dönmüştüm. Aynaya bakınca kendimi tanıyamıyordum.
    ···
  14. 16.
    0
    Kazıya yetiştim arkadaşlar biraz dalga geçtiler. Hep en önde gelen ben bu sefer geç kalmıştım. Her neyse dedim ve kazıya devam ettik. Onlarca şey buluyorduk. Oldukça titizdik. O gün kazıda yeni bir duvar keşfettik. Çıkarmamız uzun süre alacaktı. Zarar vermek istemezdik. Çok değerli bir parça olabilirdi. Toprağı yavaş yavaş süpürecektik. Yeni bir meşgale bulmuştuk. Belki toprak altında kalan bir yapı olabilirdi. Burasının bir ibadethane olduğunu biliyorduk. Dünyanın ilk ibadethanesi. Çok çeşitli heykelcikler bulmuştuk. Duvarlara kazınmış ritüel şekilleri vardı. Avrupadan gelen diğer bilimciler bu şekilleri çözmeye çalışıyorlardı. Bana çok çözen değil de keşfetme kısmı cazip geliyordu. Tarihe tanıklık edecek ilk kişinin benim olması en güzel mutluluktu.
    ···
  15. 15.
    0
    Rüyamda yerden biraz yüksekte bir yerde bir tahtta oturuyordum yanımda 3 taht daha vardı. Tahtlarda ise yine 3 varlık vardı. Görüntüleri net değildi. Etrafıma bakınırken gözüm aşağılara çarptı. Aşağıda iki ordu kıran kırana savaşıyordu. Yayalar, süvariler hınçla birbirlerine saldırıyor. Birbirlerini öldürüyorlardı. Bu uzun bir süre böyle devam etti. Karanlık oldu savaş devam ediyordu, gündüz oldu savaş yine devam ediyordu. Bu böyle 5, 6 kere tekrarlandıktan sonra aşağılar ölülerden bir dağı andıran bir silüeti andırıyordu. Anlam veremiyordum. Neden insanlar birbirlerini öldürüyorlardı? Gözümü açtım saate baktım eyvah. Geç kalmıştım hemen kazıya yetişmem lazımdı.
    ···
  16. 14.
    0
    ikinci gün yine aynı tempoda çalıştıktan sonra monotonlaşan şekilde otelimize gittik. Duş, yemek derken yine yatma vakti geldi. Yatağıma geçtim. dünkü rüyamı unutmuştum bile. Aklımda sadece bu gün kazılar sonucu bulduğum bir heykelcik vardı. Yavaş yavaş uykuya daldım ve yine bir rüyanın içindeydim.
    ···
  17. 13.
    0
    Rüyamda geçmişte bir zamandaydım. Bulunduğum yeri hatırlıyor gibiydim. insana benzeyen ama insan olmayan birkaç kişiyi gördüm. görüntüler net değildi. Bana doğru geliyorlardı. Uyanınca biraz ürktüm bu ne dedim kendi kendime rüyamın bütün ayrıntılarını hatırlayabiliyordum. Rüyamda bulunduğum yer de bana uzak gelmemişti. Kendimi zorladım neresi diye ama çıkaramamıştım. Normal bir rüyadır dedim ve o geceyi unutmak istedim. O gece bana çok ilginç gelmişti. O üç varlık neydi neden neden görüntüleri net değildi. En önemlisi ben ki rüyalarını hatırlamayan kişi neden bunu hatırlamıştım.
    ···
  18. 12.
    0
    Otele girdik. Odama geçtim. Duşumu aldım ve ercanla berabere yemeğe çıktık. Kazı alanında bulduğum taşı unutmuştum bile. Ama bu taşın başıma neler açacağını nereden bilebilirdim ki. Ercanla dışarı çıktık. Biraz dolaştık ve otele geri döndük. Gece geç ssat olduğu içi yatmaya karar verdim ve yatağa geçtim. uykum çok ağırdır. Bir deyim vardır ya top patlasa duymaz gibisinden. Bu yüzden de rüya görsem de hatırlamayan tiplerdendim. Ama o gün rüya görmüştüm ve bütün ayrıntılarını hatırlıyordum.
    ···
  19. 11.
    0
    Bir gün kazı alanında işimiz bitti ve kazı alanından çıktık.n Ercan ile konuşa konuşa bizi kalacağımız otele zütürecek olan servise binmiş tam yola çıkacakken babam tarafından bana hediye edilen Osmanlıdan kalma tarihi tuğralı yüzüğümün parmağımda olmadığımı gördüm. kazı alanında düşürebileceğimi düşündüm ve servisi biraz beklemesini istedim. Kazı alanına geri döndüm. Bekçilere selam verip kazı alanında çalıştığım yere gittim. Hava tam kararacak loş bir ışık ortamı vardı. Gözümü gezdirdim ve ve yüzüğümü çalıştığım yerde buldum. Yüzüğü aldım tam geri dönecekken gözüme bir taş parçası çarptı. Şekli çok değişikti, rengi yeşilimsiydi. Sabahtandır bu kazı bölgesinde çalışmama rağmen nasıl görememiştim. Taşı da alıp çantama attım ve servise doğru yöneldim. Servise bindik ve urfaya döndük. Rahatıma düşkün olduğum için kendime urfanın en iyi otelini seçmiş ve orada kalıyordum. Bilen bilir nevali otel diye. Sıkılmayayım diye ercan’a da oda ayarlamıştım. Ara ara dışarı çıkar dolaşırdık.
    ···
  20. 10.
    0
    Hayallerim gerçek olmuştu. iyi derecede ingilizce, Fransızca ve almanca biliyordum. Bay schmidt ile iyi anlaşıyordum. Yavaş yavaş arkadaş da edinmiştim. Kültür bakanlığından gelen ve kazı alanını denetleyen Ercan bey ile arkadaş olmuş ve güzel bir çalışma yapıyorduk. Ara sıra kazılarda bulunuyordum.
    ···