uzay zaman gizli öğretisini açıklıyorum

gizli bir yapı bu. bir tür inisiyetik topluluk. ara sıra bu tür topluluklar tarihin bir anında ortaya çıkıp sonra kaybolurlar. insanlığın gelişiminde iyi yada kötü katkıda bulunurlar.

adlarını ve kim olduklarını söyleyemiyecem. sadece öğretilerinden pasajlar aktarabilirim.

bu öğretiler arasında, manyetizma, hipnoz, telepati, cinlerle ve diğer varlıklara hükmetme, en sonunda da uzay-zaman boyutunda dolaşma gibi başlıklar var.

hepsini bir anda paylaşamayacam. yalnız satır aralarında bile çok önemli sırları bulabileceksiniz. bu sırlar bir tür şifre olacak. ve siz bu şifreleri doğru uygulayarak bu tür gizli sırları tam olarak özümsemiş olacaksınız.

bu öğretinin kaynağı çok eskilere dayandığı söylense de, kendi araştırmalarım sonucu thule örgütüne dayandığını söyleyebilirim. thule karnen yani zülkarneyn öğretisi olarak da inanılıyor. zülkarneyn bir tür zaman yolcusu. thule örgütü ise hitleri yetiştiren bir örgüt olarak biliniyor. hitlerin uzay-zaman yolcuları ile yani ufolar ile irtibatı olduğu hikayeleri duymuşsunuzdur.

ne kadar çok bu konuyu merak eden olursa, ona göre yazmak için enerji bulabilecek ve yazacağım.

up up up

kimse bu konulara meraklı değil mi amk.. ne gibik adamlarsınız lan.

@4 doğru diyorsun amk. o yüzden bizden bi gibim olmaz.

araya ferre reklamı koysam, hemen doluşurlar muallakler.

@10 bir anda başlatamam. zaten konu ağır bir konu. ileri düzey matematik ve kuantum fiziği içeriyor. mensupları bilim adamı amk.

bu anlatacaklarım hikaye değil, bir gizli öğreti, bir ağır ders... korteksiniz gibilecek okurken. beyniniz çatlayacak düşünmekten, ona göre göze alanlar okusun.

mesela size yaratılışın sırrı olarak verilen dersten kısa bir bölümü alıntılıyorum.

Özdeşlerin (işareti aynı olan) eşleniklerin (işareti ters olan özdeşler) olması nedeniyle:
iki özdeşin toplamı iki katıdır ve çıkarılması sıfırdır.
Bir çift eşleniğin toplamı sıfır, çıkarılması iki katıdır.

Eşleniklerin toplanmasına annihilation-sıfırlanma, bir çift karşıtın birbirini yok etmesi demekteyiz.

Eşleniklerin, çıkarılmasına pair production yani sıfırdan bir çift madde üretilmesi diyoruz.

Demek ki, zıt işaretli bir çift sayısının toplama ve çıkarma işlemine karar vermesi, işaretlerinden doğmaktadır. Demek ki evrende toplama ve çıkarma aynı tek işlemdir.

iki foton çarpıştığında biri elektron diğeri pozitron çıkar. Bunlar birbirinin tıpatıp aynısıdır ve tek farkları cebir işaretlerinin ters olmasıdır. Sonra bu iki eşlenik madde birbiriyle karşılaşırlar ve birbirlerini yok ederek yeniden bir çift foton olurlar.

Demek ki eşleniklerin toplamından öl, (annihilation-hünnes), eşleniklerin çıkarılmasından ol, (pair production, künnes) çıkar. işte yaratılışın, özellikle çift çift yaratılışın sırrı budur.

Eşlenikler (madde-antimadde yada somut-soyut karşıtlar) bir denge içinde toplanmış statik eylemsiz bir çifttir. Bu çiftin toplamından annihilation denen sıfırlanma ve çıkarılmasından pair production denen bir çift olarak yaratılma çıkmaktadır.

Dolayısıyla tek işlemin nedensellik yönüne göre toplama-çıkarma diye tanımlanmasıdır.

Nedenselliğin yönü ise bir filmin ters yada düz oynatılmasıdır. Örneğin iki fotonu çarpıştırıyoruz ve biri elektron diğeri anti-elektron olan cebir işaretleri ters bir çift yaratıyoruz. Şimdi bu aynı filmi ters oynatalim. Elektron ve antielektron birbirlerini yok ederek bir çift yüksüz fotona dönüşüyorlar.

O halde bizim sıfır dediğimiz şeyler, sadece statik saklı bir çift sıfırdar. Yani neden ve sonuç aynılaştığında ortaya sıfırlar çıkmaktadır.

Enerjinin öz kütlesinin sıfır olması, evrende mutlak soğuk derecenin sıfır Kelvin derece diye gösterilmesi, ışık hızında hemzemin-hemzaman yani nedensel olmayan mutlak zamasızlık ve mekansızlığın ortaya çıkması, karadeliklerin elektrik yükünü ters şeyleri yutarak sıfırlaması ve fizikte binlerce sıfırlama olayı, aslında bize mutlak bir sıfırın olmadığını göstermektedir. Sıfır içinde (tünel gibi) birbirini zıt yönden ödeyen (compansating) ve dengeleyen gizli değişkenler (hidden variables) vardır. Bu sıfırdan künnesle fırlayan iki eşlenik çift üretimidir ve bunun toplanması yani hünnes olarak birleşmeleri ise yük edilme işlemidir.

Dolayısıyla yaratılan iki parçacık, biri zamanda ileri diğeri geri giderek, birbiriyle haberleşir ve birbirlerini görmeden aynı davranışa sahip olurlar.

Böylece eşlenik bir çift “al”ın birbirlerini “la”olmak üzere yok ettiklerini görüyoruz. Yada bunun tersine “la”çiftinden bir çift “al”eşleniği çıkmaktadır.

Hünnes ile iki eşlenik “al” yok edilerek “la” haline gelmektedir ve bu maddenin (evrenin) sonucu, yarını, olmaktadır. Annihilation denen karadelik kıyametidir. Bu filmin tersine oynaması ise, yani “la”dan iki eşlenik al çıkması künnes yani evrenin bir çift halinde yaratılmasıdır.

Evren bir somut, diğeri soyut olmak şartıyla bir çifttir. Yaratanın tekilliği (singularite) dışında her şey çift çift (kozmik düalitel) yapıdadır. Yaratan tekil, yaratılan çift çifttir.

Evren de singularite olsaydı, her şey tek kutuplu olurdu. Oysa tam tersine monopol denen tek kutupluluk yasaklanmış yerine polarize, dipole yani birbirine eşit eşlenik bir çift kutup oluşturulmuştur. Monopol yasağı, örneğin kuarklarda gözlenmiştir. Yani kuarlar tek başına olamamaktadır. Bir kuark eğer tek başına çekirdekçik içinden çıkarılmaya kalkışırsa, hemen tüneldeki “her an var/yok” olan etki kuarkından kendi eşleniğini yaratır ve ikisi birleşerek yani kuark ve anti kuark çift halinde ve mezon adıyla, çekirdeği terk ederler. Ama hiçbir zaman bir kuark tek başına çekirdekten çıkmaz.

Ne yaratılışın akdeliği tekilliktir, ne yok oluşun karadeliği tekilliktir. ikisi birbirinin eşleniğidir. Yani hünnes ve künnes birbirinin eşleniğidir. Neden ile sonuç birbirinin eşleniğidir. Mıknatısın n ve s kutupları birbirinin eşleniğidir. Elektirik yükünün (-) ve (+) kutupları birbirinin eşleniğidir. Ol ve öl biribirinin eşleniğidir. En önemlisi etki ve tepki birbirinin eşleniğidir.

Evren yaratılmamış halde bir etkiden yoksundur ve statiktir. Ama yaratılma emri aldığında bu statik sıfır(la) bozulur ve bundan dinamizm (bir çift eylem=etki ve tepki) ortaya çıkar.

Etki (ol, bir çift oluşu pair production, günümüzdeki neden al ve künnes) anlamındadır.

Tepki (öl, bir çift “al”ın bir “la” halinde yok oluşu olan annihilation, yarınımızdaki sonuç ve hünnes) anlamındadır.

Etki evrenin akdelik ucundan gelen yaratılış-künnes, tepki de evrenin karadelik ucundan gelen yokoluş-hünnes cevabıdır. Etkiye tepki cevap verir. Etki ile bozulan statik dengenin tepki ile yeniden kurulması çabasından dinamizm doğar. Yani dinamizm kararlı bir denge için yapılan bir salınımdır. Birbirine dik iki statik alan birbiriyle birleştirilirse dinamizm doğar. Kapalı evrenimizde bu dinamizm kararlı statik dengeyi kurmak istemektedir.

Kararlı dinamizm nedeniyle evren kendisini başlangıcına dönmekten kurtaramaz. Dinamizm kararlı dengenin gel-git olayıdır. Yada etki tepki ile dengelenme osilasyonu..

Evren böyle bir etki tepki çalkantısındadır. Bu çalkantı bir galaksinin düzlemi gibidir. Ama bunu dik bir aks (eksen) vardır ki, bu da arş-arz dikidir.

Evrendeki bütün olaylar düzlemde oluşur-ölüşür ve sonra bu arş-arz dikmesinden üçüncü düzleme(tünele) geçer.

Evrenimizin enlemde (çemberde)attığı yuvarlak tur yada halka bizim dış uzayımızla ilgilidir. Yani ol ve öl neden ile sonucun birleştiği sıfır noktası olup, bu sıfırın yanında artı, öteki yanında eksi sayılar vardır.

@36 buraya alıntıladıklarım, senin paylaştığın kitapta var. biliyorum amk. zaten kitabı yazdığını söyleyen mal, bu bilgileri birebir kopyalamış. sahtekarın önde gideni. kendisi şuan tımarhanede.

neyse, benim yazmama gerek yok o zaman. alın okuyun amk. ya da porna resim paylaşmaya devam edin, ne bilim otuzbire dönün falan...

bu gizli öğreti masonik ya da pagan değildir. fakat batı biliminin şeytani bilimi, bu bilginin bir kısmına erişmiş bulunmaktadır.

bu öğretinin kökeni zig zag öğretisidir ve yüzyılda bir kez, yaşayan insan nüfusu arasından yalnızca bir kişiye öğretilir. bu bir kişi de belli bir sınır çerçevesinde müridlerine bunu öğretir.

thule örgütünün kurucusu bir bektaşi masondur. thule örgütünün görünmeyen boyutunda ise zig zag öğretisi vardır.

hans von aiberg denilen, gerçek adı bülent ayberk olan sahtekar ise bu öğretiyi çıkarları için kullanmıştır.